Aşkı neye benzetebiliriz?

"AŞK

Soğuktan eliniz ayağınız uyuşmuş bir halde eve geldiniz ve hemen sobanın yanına sokuldunuz.

Isınmak için sobanın yanına sokulduğunuz andan itibaren, her geçen dakika sobadan biraz daha uzaklaşır ve sonunda odanın, sobaya en uzak köşesine oturursunuz.

İlk dakikalarda sizi rahatlatan, huzur veren ateş; yavaş yavaş canınızı sıkmaya başlamıştır. Önce üstünüzdeki kazağı çıkarır, daha sonra evdekilerin bütün itirazına rağmen, pencereyi hafifçe aralamaya kalkarsınız.

Aşk da böyledir işte."

İbrahim Tenekeci'ye katılanlar var mı ?

C
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
10
10 CEVAP

İbrahim tenekeci candır öncelikle.
Ama insanın sobaya en uzak değilde odanın içinde daha makul bi yere geçip konuşlanabileceğini bununda sıkıntıya sebebiyet vermeyeceğini düşünüyorum. Böylelikle kalıcılık devamlılık sağlanabilir

M

Tenekeci burda birden içine düştüğümüz bu rahatlık hissini belki de aşkla karıstırmıs olmamız yani ihtiyacımızı aldıktan sonra eskisi kadar yakınlık duymayacagımız.

Cemile Tatlidede 6 yıl

Benim düşündüğüm yeterli olduğunu düşünme durumu. Yani daha fazla sıcaklığa ihtiyacım yok. İlişkide: Çokta canımlı cicimli olmanın bir anlamı yok. İlk başlarda canımlar havada uçuşurken artık sıkmaya başlar ki bunun olmadığı insan yoktur diye düşünüyorum. Mesele vücudu normal sıcaklığa döndürtükten (ne kelimeymiş be üç saat düşündüm yazarken) sonra tekrar soğuğa çıkmak ne kadar akıl karı olur? Yani sobadan uzaklaşmayı dışarı çıkma durumuyla karıştırmamak lazım.

Mücahit Karaismailoğlu 6 yıl