"AŞK
Soğuktan eliniz ayağınız uyuşmuş bir halde eve geldiniz ve hemen sobanın yanına sokuldunuz.
Isınmak için sobanın yanına sokulduğunuz andan itibaren, her geçen dakika sobadan biraz daha uzaklaşır ve sonunda odanın, sobaya en uzak köşesine oturursunuz.
İlk dakikalarda sizi rahatlatan, huzur veren ateş; yavaş yavaş canınızı sıkmaya başlamıştır. Önce üstünüzdeki kazağı çıkarır, daha sonra evdekilerin bütün itirazına rağmen, pencereyi hafifçe aralamaya kalkarsınız.
Aşk da böyledir işte."
İbrahim Tenekeci'ye katılanlar var mı ?
Cemile Tatlidede
C
pek katılamadım. Tabi aşk'tan ne anladığına göre değişecektir insanların buna katılıp katılmamaları. Şimdi her şeyi karşıtı sayesinde anlamlandırabiliyoruz değil mi? Güzeli çirkinle, iyiyi kötüyle, uzunu kısayla, üşümeyi de ısınmayla. Fakat bunların hiç birini sabitleyemeyiz. sürekli açlık çekmek var mı mesela? Ya da sürekli tok kalmak? Sürekli üşümek ya da sürekli ısınmak? Sabit kalamadıkları için karşıtlarını da yaşamak çok doğaldır. Üşüyünce ısındığınızda yeni bir üşüme süreci başlamış olacaktır. Aşk'ı da üşüyünce ısınmak gibi bir ihtiyaç giderici olarak görürsek elbette dramatik gelecektir insanlara. Çünkü böylesi yaşanan bir aşk çıkarcılıktır. Oysa aşk duyulan insanın ihtiyaç değil sadece varlığının bile yetmesi ve bunun mutlu etmesi daha şık olsa gerek. Yoksa onun sağladığı her şeyi zaten x bir başka kişi de sağlayabilir söz konusu olan şey "ihtiyaçlar" ise.
bir de aşk'ı çok abartmamaktan yanayım. O daha çok matematiksel, hormonel bir şeydir. Süresi vardır. Ama sevgi öyle değil. "her şeye" rağmen (ki bu her şeyin içine kişiye özgü olarak bir sürü şey sığdırabilirsiniz) hala da sevebilirsiniz birilerini...
Ya aslında burda sanki size iyi gelen seyden bile bi süre sonra uzaklasırsınız demek istiyor yani aşk şudur budurdan ziyade bi gün uzaklasırsınız cok da büyütmeyin diyor gibi
doğrudur o da öyle düşünüyordur diyorum. Öyle diyorsa da şey derim. Bazen de uzaklaşılır bu abartacak bir şey değildir, sonra yine yaklaşılır. "büyütmeyin" kelimesinde de çok büyük bir sorun yok. Küçümseme anlamına gelmiyor o her zaman. Düz yani işte; büyütmeyin. Bu değersiz olduğu anlamına gelmiyor. Düşünün ki deli gibi üşüyoruz ve soba bizi ısıtıyor. Böyle güzel bir şey olabilir mi?
İnsan duygularına kolay kolay hakim olamaz bu kendini artık soyutlamıs insanların yapabileceği sey.
valla ben öncelikle duygulardan emin olunmasından yanayım. Düşüncelerin ürettiği duygular normalde sahte. Zan yani onlar. Tam tersi duyguların düşünce üretmesi gerektiğine inanıyorum.
Mantıklı. Günümüzde korkak insanların cesaret gerektiren seylere heveslendiğini görüyoruz cokca
başkalarının negatif halleri bizi yolumuzdan çıkarmaya yetmemeli. O da onların hayatı ve karması
Karsıma cıkmasın da bu konusa cok agresiflesebiliyorum cünkü
ben deneyimleri severim. Çıkmasını isterdim. (öyle biri yok da olsaydı isterdim anlamında diyorum) bu da sizin halı altındaki çöpünüz mesela. Temizlenmesi elzem. Şunun yerine > karşıma çıkmasın çünkü agresifleşiyorum.. şunu > neden agresifleşiyorum? Bunu düzeltmeliyim. Çıksa da artık agresifleşmem bu sayede... tercih ediyorum çünkü. Yatağın altında canavar var algısıyla oraya hiç bakmamayı ve böylece korkmamayı tercih etmek yerine, oraya bakıp, yüzleşmeyi ve artık böyle bir korkumun olmamasını tercih etmek gibi..
Yok zaten tecrübe ettim sıkıntı o