Sen bilinç sahibi bir kişi değilsin. Kendini şu an için kişi olarak deneyimleyen bir bilinçsin.
.
Okyanus ve dalga diye bir ayrım gerçekte yok. Her şey okyanus ve her şey dalga.
.
Sen okyanusta bir damla değilsin. Içinde damlalar barındırdığını varsayıp o varsayimsal damlanin gözüyle kendine bakan okyanussun.
.
Okyanus dediğimiz şey de varsayım ya neyse. Şu an oraya varmadı mecaz ufkumuz.
.
Soru: Mecaz-misal-sembol nedir? Bir yerden sonra her şey mecaz hükmüne düşmez mi?
Ahmet Önsesveren
A
Kendini kişi olarak deneyimlemek ne demek Ahmet bey. Nasıl bir eylem bu?
Eylem diye birşey varsayana sormalı bunu...
Siz varsaymıyormusunuz.
Bana göre eylem diye birsey var ve var sayım falan değil
Bana göre derken Ahmet adlı kişiyi kastediyorum
Ama ben ve benim realitem olan "eylem" kavramı. Gerçekte O'nun bir varsayımı
Kendini kişi olarak deneyimlemek henüz mutlak bir bilince sahip olmayan kişinin bilinç arayışıdır.
Hiç kimse asla mutlak bilince sahip olamaz bundandir ki kişi yaşadığı süre bilinci arayacak. Bundandir ki kişi ölen e dek kişi kendini hep deneyimleyecek. Dongu bir gün duracak. O gün kişi bilincine ulasip deneyimlemeyecek.
Ahmet bey Yani eylemin düşüncesi bile bana ait değil diyorsunuz yanlış anlamadım değil mi. O na ait. Tamam bende de bu düşünce baskın ama eksik birşeyler var. Tam oturtamıyorum yani benim zihnimde o eksiklik. Az biraz açsanız.
Eylemin düşüncesi demiyorum. Bizzat "eylem" denilen bir varoluştan bahsediyorum
Ya yanlış anlıyorum sizi yada hiç anlamıyorum doğrumu anladım, diyorsunuz ki; Bana göre eylem olarak varsaydığım şeyler aslında, O nun yarattığı, varettiği süreçler mi? O herşeyi süreçleriyle var ediyor, bende bu süreçleri kendime mi malediyorum yani? Bu mu benim zannım.
Süreç ve yaratmak denilen şeyler de O. . Bir O var bir de yaratmak bir de eylem ve süreç derseniz. Allah ve Allah'ın dışındaki diye ikilige düşersiniz.
"Allah'ın eylemi" diye bir şey şirktir. Çünkü Allah'tan ayrı bir varoluş var zannedilmektedir. Eylem diye bir sey var sanilmaltadir Allah'ın varlığı dışında
E ayetlerde biz herşeyi süreçlerle yarattık diyor. Bize bir kitap indiriyor. Oku diyor. E o ayırıyor bizi kendinden. Bize hitap ediyor. Hitap ettiği kim. Kendini gül zannedene mi hitap ediyor kitapla. Sonuçta O biliyor yatattığını, kullarını. Zanlar üzerine olduğumuzu. Ve Zannlarımızdan arınmamız için mi yollanmış kitap.
Ayetler her mertebeye hitap etmiyor mu? . Sadece vahdet mertebesinden seslenmiyor ki? . Biz şu an spesifik bir konuyla ilgili konuşuyoruz. Ayetlerin genelinin ilk görünen halinden değil derinliğinden istifade edeceğiz elbette
yani idrak edebildiğin kadarını anlıyorsun kuran ın. Her okuduğunda biraz daha açılıyor, kademe kademe. Okumaya devam. Ve kuranda birşey var. Tılsım gibi sanki. Okudukça gerçekten alıyorsun karşılığını. Hatırlamak mı oluyor bu? Okudukça hatırlıyormuyuz.