Sen bilinç sahibi bir kişi değilsin. Kendini şu an için kişi olarak deneyimleyen bir bilinçsin.
.
Okyanus ve dalga diye bir ayrım gerçekte yok. Her şey okyanus ve her şey dalga.
.
Sen okyanusta bir damla değilsin. Içinde damlalar barındırdığını varsayıp o varsayimsal damlanin gözüyle kendine bakan okyanussun.
.
Okyanus dediğimiz şey de varsayım ya neyse. Şu an oraya varmadı mecaz ufkumuz.
.
Soru: Mecaz-misal-sembol nedir? Bir yerden sonra her şey mecaz hükmüne düşmez mi?
Ahmet Önsesveren
A
Varsayım gözü ile kendine bakmak Bunuda biraz açarsanız.
Gül diye birini varsayıp kendini bu varsayım ile seyretmek.. . Sen Gül değilsin. Gül senin bir varsayımın.
Tülay Duman vurucam sonunda kafamı duvarlara sinirleniyorum artık. İsyan edesim var. Ama kime sinirleniyorum bilmiyorum. Kendime mi, size mi, O na mı.
Sinirlenen kim?
BEN. GÜL. KENDİNE ZULMEDEN GÜL. Tanıyormusunuz beni. Az çok... En azından konuşuyoruz AHMET ile.
Gül hanım çok hastayım yatıyorum benim yerime de vurun kafayı. Yok derviş falan olmayalım da azcık bari anlayalim ya da hissedelim de mi? Yalnız bunların kafalarında huni var onu da söyleyeyim. merak ediyoruz deli gibi.
Tülay Duman 3/1 arada
Ahmet bey bir gül var birde kendini gül zanneden var değil mi. Her iki bilinç te, olmak zorunda değil mi? İki bilinçte lazım bana. Birşeyleri ayırt etmem için. Tamam sistemi, herşeyi az çok kavradık, arzularımızdan, hırslarımızdan arındık diyelim. Herşeyde, vardır bir nedeni dedik, nedeni kendi içimizde aradık. Herkesi olduğu gibi kabul ettik. Kötülük yada iyilik hakkında hüküm vermiyoruz. Herşeye eyvallah, hamdolsun. Herşeyin O ndan geldiğini düşündük, teslim olduk, razı olduk, rıza istedik. Sınavları geçmeye çalıştık. Anlamak, bilmek, konuşmaktan sonrası bu mu. Hal ile olmak. Bu hali yaşamak mıdır konuştuklarımızın hepsi. Bu bilinçte olmak mıdır. Diğer, işin amel kısmını katmıyorum şimdilik.
Tülay Duman deseniz ki; ben senin bir varsayımınım. Yani Ahmet senin varsayımın. Halbuki sen sadece Ahmet in ismini biliyorsun. Bunu anlarım da...
Kendini Gül zanneden var sadece. Gül diye biri yok. O zann
E Ahmet bey ona bakarsanız, herşeyO, Ondan gayrı yok. Her zerrenin, birimin özü O. Bilinç, ruh, can Bunlarda bir değil mi? Yani tek bilinç var. Bizler ve herşey onun bilinciyiz aslında.
Bizler onun bilinciyiz derken hâlâ bir "biz" var sayiyorsunuz
Tabiki hala varsayıcam Anlamaya çalışıyorum. Doğru cümleleri kuramıyorum. Peki biz neden böyle bir algıyla geldik bu hayata. Sebep nedir?