Şöyle bir teorim var. Beden bir hapishanedir çünkü ruh ölümsüzdür. Ölümsüz ruh ölümlü bedende bir tutsaktır ve insanın anlık mutluluklar dışındaki kalıcı tedirginliği, rahatsızlığı ve mutsuzluğu bundan kaynaklanır. Çünkü beden ölene kadar ruh bir esirdir. Bu teorime yaklaşımınız ya da katkılarınız neler olabilir...
Fatih Denir
F
Öncelikle bu bir teori değil bir tezdir. Çünkü bilimsel bir temeli olmaksızın kurgulanmış bir görüş. Basit birkaç hipotez ile teziniz tamamen yok olabilir. Kaldı ki ruh denilen şeyin Zaten bilimsel bir temeli yok. Mutsuzluk üzüntü vb. Kavramlar ise bazı kimyasal bileşiklerin (hormon-feramon) beyinde ilgili bölgeyi uyarması ile gerçekleşen tepkilerdir.
Tabi ki ileride ruh ile yapılan, bilimsel temeli olan bir çalışma olursa kabul ederim. Fakat şuan dinlerin iddia ettiği ruh kavramının bilimsel literatürde bir karşılığı yok. Ruh ve sinir hastalığı bölümü de arkadaşın iddia ettiği inanç bazında olan ruh değil. Halk arasında ruh hastası diye tabir edilen psikolojik ve nöroloji rahatsızlıkları inceleyen Tıp biliminin alt dalı.
Bahsettiğiniz şeyleri algilayayıp beyninde ilgili reseptörlere iletecek sinir sistemine ve o bilgiyi işleyecek özel bir bölüm mevcut değildir. Radyasyon gibi yüklü parçacıkların zararlı etkilerini dolaylı yoldan vücudumuzda gözlemleyebiliriz. Yanıklar gibi. Evet herşey enerjidir. Fakat Aura enerjisi gibi birşey yine bilimsel literatürde bir karşılığı olmayan bir kavram.