Arkadaşlar bi sorum olacaktı;
bi arkadaşımın oğlu 4 yaşında. Ve bi türlü tuvalete tuvaletini yapmıyor. Çok öğrenmek istiyorum anne bana öğret diyormuş ama arkadaşım her öğretme girişiminde bulunduğunda kesinlikle sonuç alamıyor. Tuvalete götürdükten 5 dk sonra altına yapıyo ve söylemiyomuş. Acaba sebebi ne olabilir böyle bişey yaşayan var mı?
Şeyma Sancar
Ş
ya sorun 2 günlük bi mesele olmaması. Dönem dönem uzun süreçlerde denemesine rağmen ve çocuk kendi istediğini söylemesine rağmen tuvaleti gelse de yapamıyor. Ben bunun altında bi sıkıntı olabileceğini düşündüm ama pek anlamadığımdan size sormak istedim. Hissetmeme mi bilemiyorum ama tuvaletten çıkınca bez kullanmasa da yapıyo ve söylemiyor hiç
Aynı şekilde canım, bizde öyle bir iki günlük mesele değil, ben zaten bezi çıkarınca bir daha gündüz bağlamadım, gece gizlice bez kullanmam bile kötü etkiledi o kısmı ayrı uzun mevzu
Alt yapısı sadece psikolojik
Çocuğun babasıyla arası nasıl? Bir de bunu sorgulasınlar.
babasıyla diyalogları ç8k iyi diye biliyorum. Yani çok ilgili bi babası var anne de sakin yumuşak konuşarak anlaşabilrn bi anne
Belki de sorun anne babanın çok ilgili olmasındandır. Bu haliyle ilgi çekiyordur muhtemelen. Bizde etken çoktu bizi anlatmayım, netter yazı buldum okumak isterlerse buraya ekliyorum
Manyak Anne blogunun yazarı Şebnem Seçkiner anlatıyor: Bezden nasıl kurtulduk? Irmak, Şubat 24 doğumlu. 2013 Şubat’ta 3 yaşını bitirmeden bir hafta önce bezi çıkardık. Lazımlığa oturmayı reddedip ilk gün her yere çiş yaptıktan ve her seferinde çok ağladıktan sonra (rahatsız oldu) koşarak Fisher Price müzikli lazımlık aldık. Bir kere oturdu, çok sevdi, yaptı ve çiş meselesini çözdük. O günden bu yana 8 ay geçti ve gece dahil toplam 5 kere kaçırmıştır. İki ay kadar gece bezi bağladık ancak çok terleyince çıkardık. Uyandırıp çiş de yaptırmadım geceleri. Hem de her gece uyumadan önce 1 bardak su ve sabah 5’te de bir biberon süt içmesine rağmen… “Acıyor mu acımıyor mu?” Ancak kaka hep sorun oldu. Bezi ilk çıkardığım dönem, 6 gün yapmadı, 7. gün altına yaptı. Lazımlığı ve tuvaleti reddetti. Sonraki hafta bir 6 gün daha yapmadı ve fitil koymak zorunda kaldım. Hatta bir de lavman. Ancak ne lazımlığa yaptı ne altına. Ve ben mücadeleyi kaybedip bezi bağladım. Belki o dönem ben de inat etsem hallederdik ancak o kadar ağladı ve o kadar karın ağrısı çekti ki travma yaşasın istemedim. Travmayı kendim yaşamayı tercih ettim. Bu anlattığım dönem Mart başına denk geliyor… Şu an Kasım’dayız ve sadece iki haftadır kakayı tuvalete yapıyor. 8 ay bez bağladık. Her kakası geldiğinde bez bağlıyorduk. Bunu yaşayan anlar, zor bir süreç. Sokakta bez bağlayıp alt değiştirme yeri aramak, “aa koca kız hâlâ altına mı yapıyor” diyenlere yumruk atmak isteyip kendini tutmak, iskemleleri birleştirip kaka temizlemek….Neredeyse her gün artık büyüdüğünü ve kakasını da tuvalete yapması gerektiğini söyledik ancak duymazlıktan geldi. Bir kez, çişini yaparken tutamadı ve kakasını yaptı annemlerin evinde tuvalete. “Acımıyormuş, yaşasın” çığlıkları eşliğinde gelip haber verdi. Çok sevindik. Fakat ertesi gün lazımlığa yaptı ve yine kilitledi kendini. Doğduğundan beri bağırsak sorunu yaşamayan Irmak, stresli anlarda kabız oluyor. O iki hafta kabızlık sorunu yaşadık. Ve kabız olan, zaten canı yanan çocuğa bir de tuvalet baskısı yapmak güzel olmayacaktı yine bezi bağladık. Baskı var ama abartmadan Bu konu canımı korkunç sıkıyordu. Ağladığımı çok bilirim. Sürekli kendimde hata arıyordum ama işin içinden çıkamıyordum. Bu inadın nedenini çözemiyordum. Yeni tanıştığı insanlara “ben kakamı tuvalete yapıyorum” demeye başlamıştı. Çok rahatsızdı bu durumdan fakat ilerleme göstermiyordu. Derken, iki hafta önce menenjit aşısı için doktorumuza gittik. Doktor Alev Fırat. Ailece çok seviyoruz kendisini. Sakinliği, geleneksel yöntemleri reddetmemesi, kolay kolay ilaç vermemesi ve aynı zamanda anne olması bizi çok rahatlatıyor. Aşının ardından Irmak ve Arkın içeride oyun odasındayken sorunu çözemediğimizi anlattım ve bazı pedagogların dediğinin aksine zorlamak istediğimi söyledim. Alev hanım “abartmadan ama” dedi. Kendimce onayımı almıştım. O gün eşime “Hazır ol. Bez bağlamayacağız” dedim. Hatta eczaneden sakinleştirici şurup aldım kendime. Aynı süreç başlıyordu ama bu sefer hazırdım. Bu sorun ya çözülecekti ya çözülecekti. Belki de annelik serüvenimde hiç bu kadar kararlı olmamıştım. Koca bile şaşırdı halime. Eve geldik, Irmak kaka yapmak istedi. Tuvalete yapacaksan yap, bez yok dedim. Yapmadı tabii. Kabız olmasın diye de süreci tamamlayana kadar Duphalac ile desteklemeye karar verdik. Cin cüce Duphalac görünce başına gelecekleri anladı zaten. - Artık bez hiç mi yok anne - Evet canım - Ama içeride bez var - Bez var ve sana bağlamayacağım. Artık çok büyüdün. (bilerek kaldırmadım bezleri) - Evet. Kerem bana sen bebek misin deyince ağlamıştım - O zaman neden beze yapmak istiyorsun Irmak - Çünkü tuvalete yapınca acır anne - Anneannenlerde yapmıştın ve acımamıştı - Ama şimdi acır anne - Hayır kızım, gerçekten acımaz… “Yapmazsan, gitmeyiz” Yapmadı ve uyudu. Cuma da yapmadı. Cumartesi de. İşin ucunda oyuncakçıya götürüp istediği oyuncakları alma sözüm de vardı ama yapmadı. Çok detaya giremiyorum, sıkılırsınız. Cumartesi gecesi karın ağrısından uyumadı. İçim cız etmesine rağmen “kaka yapsaydın karnın ağrımazdı. Bu yaşadıkların senin yüzünden” dedim. Sabah moralsiz uyandık. Aldığım sakinleştirici şuruba bakıyor, ama içmiyordum. Bir güç gelmişti bana. O gün hava güzeldi ve babasıyla parka gideceklerdi. Yarım saat lazımlığın üzerinde oturduktan ve yine boş kalktıktan sonra “gidemezsiniz, kaka yapmıyorsan park da yok” dedim. Daha önce böyle bir şey yapmadığım için şaşırdı. Yemek konusunda bile yaşadığımız onca sıkıntıda hiç “bir yere götürmemezlik” yapmamıştım. Şimdi denemek zorundaydım. Bozuldu parka gidemediğine, ama inat ya yapmadı. Akşam da bir arkadaşımıza yemeğe davetliydik. Irmak’la yaşıt oğulları var ve Irmak çok heyecanlıydı. Fakat akşamüstü lazımlık denemesi de sonuçsuz kalınca yemeği de iptal ettik. İşte o zaman ne kadar ciddi ve kararlı olduğumuzu anladı. Bu sırada yazmadım ama her lazımlığa oturma süresince abartmıyorum en az 100 kere “acır mı” diye sordu. Sabırla aynı cevabı verdim “acısa biz yapar mıyız? Hem sen daha önce yaptın ve acımadığını gördün.” Sürekli bunu soruyordu başka bir şey söylemiyordu. Ağlamıyordu ama ağlamak üzereydi. Artık yapmak zorunda olduğunu biliyordu. Bu arada biz Arkın’la gerilmiştik. Ona kalsa bez bağlamalı, çocuğu üzmemeli ve her şeyden önce evi germemeliydim. Hani sanki gerginliğin nedeni benmişim gibi davranıyordu. (Bu da ayrı yazı konusu) Derken, gece 10’a doğru yine oturduk lazımlığa. Küçük küçük hareketlenmeler başladı. Yine “acır mı” sorularının arasında bu sefer “tutamıyorum” diye bağırmaya başladı. Evet tutamadı ve kakasını yaptı. Sonra da ailece ağlamaya başladık desem…O, kendisine inanamıyordu. (Yazmadan duramayacağım, kakasını çiğ köfteye benzetti bir de yerinden kalkıp!) Ben resmen 8 ayın stresini akıtıyordum gözyaşlarımla. Arkın da kaç gündür evde yaşanan gerginlikten olsa gerek çok kötüydü. Dolaşmayı çok sevdiği için “saat kaç olursa olsun seni gezdireceğim” demiştim. Cimcimeyi güzelce yıkadım ve arabayla dolaşmaya çıktık. Her şey bir yana, kendisi rahatlamıştı. “Annecim ben eskiden bebektim artık büyüdüm” diyor o günden beri. Rahatladı çünkü ne kadar yanlış bir şey yaptığının farkındaydı. Okulda bir tek o kalmıştı, arkadaş çevremize bakınca tek bez kullanan oydu. Sırada lazımlıktan tuvalete geçiş vardı… Pamuk Prenses elbisesi istiyordu ve tuvalete yaparsa alacağımı söyledim. Oyuncakçı sözümü tutmuştum. Yine yapacağımı biliyordu. Üçüncü gün de tuvalete yapmaya başladı. O akşam geldi Pamuk Prenses elbisesi. Şimdi, banyoda tek kalmak istiyor yaparken. Ben hâlâ inanamıyorum biliyor musunuz? İçeriden gelen şarkı-şiir seslerinin üzerine “bitti” diye bağırınca hâlâ “bu biz miyiz” diye geçiriyorum içimden. O kadar ümitsizdim ki, bunu çözdüğümüze inanamıyorum.
Yani bazı tabirleri biz kullanmıyoruz ama yöntem değerlendirilmesi açısından paylaştım