Berbat bir durum için içini yiyor ve hiçbir şeyden haberi olmuyor gözünün önünde başkalarına olan ilgisini izliyorsun hatta yetmiyo sana hoşlandigi kızı anlatıyor kötü bir durum
İlk 11 yaşında Tarık Akan'la başladı hayranlıktan çıkmıştı, oldukça fazla oldu bir şekilde belli ediyordum çok güzel bir durum derler yaa "görünen köy klavuz istemez" illaki gördüğün biri oluyor bir şekilde zaten adamın niyeti olsa fırsat kollar o zaman yaşa git işte hiç kara sevda boyutuna gelmedi tabii sadece hayaller ufacık bir hareketinden acaba mı diye ummak dilenci gibi beklemek iki satır ilgi versin diye zararı şöyle oluyor boşa giden göz yaşları ve duyguların sarsılması ...
En güzel aşk zor olan dır. Ben bu konuda ihtisas yapmış biriyim. Ve şunu anladım ki kalpler allahın elindedir. O duyguyu kalbine yaradan veriyor. Sen sadece seversin onun seni sevmesini istemek bence bencillik tir.
Aylardan Eylül ve okullar açılmıştı, sınıflarımıza geçtik, tabii ilk gün olduğu için gırgır şamata gırla idi, liseli olmak harika bir duygu, kendimi bir kat daha büyümüş hissediyordum! Sınıfın kapısı açıldı ve sınıftan içeriye 24-25 yaşlarında bir bayan öğretmen girdi. "Evet çocuklar ben Nihal, bu yıl daktilo dersini birlite yürüteceğiz..." Ben ise o sınıfın kapısından daha ilk girdiği anda kendimden geçmiştim, ilk kez başıma gelen hiç anlayamadığım bir duygu ile sarsılmıştım bir anda. Her zaman özlediğim, beklediğim aşkın karşıma böyle aniden çıkacağını, hiç bir izin almadan kalbimin bir köşesine yerleşeceğini nereden bilebilirdimki? Aslında o an duygularımdan emin değildim, aşk mı, yoksa heyecanmı bilemiyordum ama bildiğim tek şey vardı ki daha sınıftan içeri girer girmez bakışlarıyla içimi titretmişti. Sanki 35-40 kişilik sınıfta yalnız ikimiz vardık, sanki yalnız bana bakıyor yalnız benimle konuşuyordu. O anda hissettiğim tüm duygularımı yargılamaya başladım ama ona bir anda aşık olmak benim suçum değildi ki. İnsan aşık olmak için hesap kitap yapamazki? Bu tür şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanırdım hep ve ben ona sırılsıklam aşık olmuştum, gözleri o kadar güzel ve anlamlı bakıyorduki, ben o gözlere bakamıyordum bile. Daha henüz yirmi dakika bile olmamıştı ama hayatımın ellerinde olduğunu hissediyordum, demekki aşkın tılsımı bu idi... Kırkbeş dakikalık daktilo dersimiz bana yüzyıllar gibi geliyordu ve bir o kadarda saniyeler içinde sona erecekmiş gibi. Daha yeni öğretmen olmuş ve ilk geldiği okul bizimki ve ilk girdiği derste yine bizimki. Benden altı yada sekiz yaş büyüktü sanırım ama benim diğer yarımdı artık. Ölene kadar onu seveceğime, onsuz olamıyacağıma, onu görmeden tek bir an bile geçiremiyeceğime o derste karar vermiştim. O dünyadaki gördüğüm en güzel insandı, belki imkansızdı ama duygularımı kendi kendime hiçbir imkansızlık olmadan anlatabiliyordum, kendi kendime kendi içimde onunla herşeye var oluyordum o ilk derste. Tebeşiri eline alıp ismini yeşil yazı tahtasına yazmıyordu, adeta kalbime işliyordu nakış nakış o beş harfi. Bu arada önümdeki kocaman daktiloya kağıdı istem dışı sürmüştüm bile ister istemez. Sınıfta canım öğretmenimin sesinin dışında tek bir ses bile çıkmazken, önümdeki daktilodan bir anda beş kez tık sesi geldi. Ne yazdığımı bile bilmiyor, daha doğrusu göremiyordum. Kalbimin duracağını ve oturduğum sıraya yıkılacağımı hissettim mavi ders gömleğinin ön ceplerinde iki eli yanıma gelip durduğunda." Ne yapıyorsun" dediğini duymadım bile. Daktilomun kağıdı serbest bırakan tetiğini çekip yazdığım kağıdı bir anda eline aldı... Ben o beyaz kağıda ne yazdığımı onun ellerinde okudum ne yazdığımı bilmeden... Büyük harflerle yazılmış " NİHAL" yazısını ellerinde okudum... Sadece gülümsedi ve hiçbir şey söylemeden yanımdan ayrılıp yeşil tahtanın önüne gitti. O anki sessizliği, o anda oluşan sessizliği aklıma her geldiğinde hissederim. Teneffüs zili çaldığında dönüp bir kez bana baktı, ve daha sonra kapıdan çıkarken onu sonsuza kadar kaybettiğimi hissettim. Bir anda akşam olmuş ve okul dağılmıştı bile. Gece boyu uyumadım, uyursam silinir hayali diye.
Düşününce dün gibi ama dedikleri gibi platoniktipfff sanki platonik aşklar bi boka yaramazmış gibi! Ama kimse bilmez ki gerçek sevdiğinde yaralanır, platonik aşkında ölürsün! Evet işte al sana beyin fırtınası Gerçek aşkınla eni konu bir şekilde karşılaşma, derdini anlatma şansın vardır ve bunlar her aşamada fren vazifesi görürler ama ya sevip de ulaşamadığın biri için ne yapabilirsin ?
Hayir yani belki tekrar karsilasirsaniz eskiden yasadiginiz duygularin aynisini yasamayabilirsiniz boylece unutulmasi kolay olur her ne kadar da imkansiz olsa. Sonucta insanlar degisiyor ve kisilikleri bilmeden asik olmussunuz. Bir insanin karekteri bazen hayran biraktirir bazen nefret ettirir. Eger onu tam anlamiyla tanisaydiniz sevmeyebilirdiniz de. Bu soylediklerim en azindan onu sirf unutmaniz icin siyluyorum. Ben de birine asik olmustum belki de halen asigimdir gercekten unutmak zor
aşk diye bişey ynktur geçici heuestir günde aynı anda bikaç kişiye aşık olabiliyolar hepsinede klasik sözlr sahtelikle savrulr sadece haksızlığa uğrayan taraf unutamaz eğer herşey karşılıklı olmuş olsaydı aşûkta maşük aranmazdı
Platonik askta acilma olurmuki. Bence platonik ask onu kaybetmeyi goze alamadigindan onu uzaktan sevmek isteyistir bu yüzden red edilme korkusu yuzunden platonik asik oldugun kisiyle sadece hayalinde gezer dolasir ve hatta butun hayallerinin baslangicinda o olur.
Biyolojik olarak görüp te yaklaşamadığın psikolojik olarak kendi iç dünyanda fırtınaların koptuğu ve bu fırtınanın hiç dinmeyeceğini düşündüğün bi durum
karsimizdakinin goruntusunu ya da bir davranisini begendigimiz icin ona anlamlar onda olmayan ama bizim onda olmasini istedigimiz ozellikleri yukleyerek icimizde buyuttugumuz duygular ya da karsimizdakini kendimiz gibi gordugumuz icin olusturdugumuz duygular butunudur ama kafamizda olusturdugumuz dusunceler tatmin olmayinca veya gerceklesmeyince ya aci cekeriz ya da soguruz o kisiden platonik hoslanma normal olmakla birlikte platonik askin bir saplanti oldugunu dusunuyorum
ben bu platoniklik yüzünden evde kaldım. Ya ben açılamadım ya da bana platonik olanlar bana açılamadı. Bakalım sonum ne olacak. Hep utangaçlıktan herhalde
Asklarin en guzeli..
Berbat bir durum için içini yiyor ve hiçbir şeyden haberi olmuyor gözünün önünde başkalarına olan ilgisini izliyorsun hatta yetmiyo sana hoşlandigi kızı anlatıyor kötü bir durum
Evet açıldım ve hayatımın hatasını yaptım. Aldım ağzımın payını yangınlardayım şimdi...
Onunsa ruhu bile duymuyor belki
Ben ne yangınlar gördüm Öylece bırak beni dıon
Kimse yanmasın dilemem asla düşmanıma bile... Bir ben bilirim bende ne çektiğimi umutsuzluğu çaresizliği mutsuzluğu
Yaşıyorsan umut var demektir dert etme dua et
Yaşamak? İşte tamda orda çaresizimya... istemesemde yaşıyorum. Çünkü başka çarem yok... Dualarımsa arş_ı alayı deldi. Dileğim kabul olması
Senjn olay tek taraflılımı
aci verici bende oyleyim 15 subattan. Beri:( yanimda yok gozum gormuyor ama kalbim. Unutnuyor
İlk 11 yaşında Tarık Akan'la başladı hayranlıktan çıkmıştı, oldukça fazla oldu bir şekilde belli ediyordum çok güzel bir durum derler yaa "görünen köy klavuz istemez" illaki gördüğün biri oluyor bir şekilde zaten adamın niyeti olsa fırsat kollar o zaman yaşa git işte hiç kara sevda boyutuna gelmedi tabii sadece hayaller ufacık bir hareketinden acaba mı diye ummak dilenci gibi beklemek iki satır ilgi versin diye zararı şöyle oluyor boşa giden göz yaşları ve duyguların sarsılması ...
Hayır. Hastalık bence
Platonikle isim olmaz hemen gider baliklama atlar ve acilirim baktim boguluyorum kimse yok mu diye yardim isterim
Ben yardımcı olabilirim
aşık veyselin dediği gibi kavusamazsin aşk olur
Kavuşursan meşk olur.
böylesi daha güzel
Ben aşığım ve kavuştum ama
Ya kavuştum ama aramız uzak başka şehirde şuna
ben kavusamiycağımı bildiğimden avutuyorum kendimi
Yani oldu bi kac kere
Ama kotu bi durum ben hala asigim ama ista soyleyemiorum aci verio
Zaten açılamayacağın insana duyduğun aşk platoniktir. Açılabiliyorsan normal aşktır.
Saçmlık o
Açılmış olsan zaten onun adı platonik olmaz di
Bence ergenlıkte oluyo. Plotonik ask.
Tek taraflı olmaz ask iki kisi birbirini sevıosa o aşktır
Platonik aşkın anlamını ben mi yanlış biliyorum acaba ???
Evet. Sonu yine hüsran.
Ne demiş platon; aşk, bir çeşit şuur bozukluğudur.
En güzel aşk zor olan dır. Ben bu konuda ihtisas yapmış biriyim. Ve şunu anladım ki kalpler allahın elindedir. O duyguyu kalbine yaradan veriyor. Sen sadece seversin onun seni sevmesini istemek bence bencillik tir.
Platonik ask diye bir sey yok
Hülya Mert efendim
Ispiyoncu hulya mert
Hülya Mert görmedim tşk. Uyardığınız için
Bu ortam ozgur saniyordum
Ciktim ben
Kötü bişey ya
İlk defa aynı soyisme rastlıyorum
Geçiyor
Boş kuyuya taş atmak gibi bişey victoria secret mankenlerinin hepsine karşı platonigim
Bu iyiydi
Iyi olan onlar sadece
Ne kadar da karşılıksız aşk denilsede, aslında sevginin en saf en masum hali.. Koşulsuz.. Aşkın ideal hali..
Aylardan Eylül ve okullar açılmıştı, sınıflarımıza geçtik, tabii ilk gün olduğu için gırgır şamata gırla idi, liseli olmak harika bir duygu, kendimi bir kat daha büyümüş hissediyordum! Sınıfın kapısı açıldı ve sınıftan içeriye 24-25 yaşlarında bir bayan öğretmen girdi. "Evet çocuklar ben Nihal, bu yıl daktilo dersini birlite yürüteceğiz..." Ben ise o sınıfın kapısından daha ilk girdiği anda kendimden geçmiştim, ilk kez başıma gelen hiç anlayamadığım bir duygu ile sarsılmıştım bir anda. Her zaman özlediğim, beklediğim aşkın karşıma böyle aniden çıkacağını, hiç bir izin almadan kalbimin bir köşesine yerleşeceğini nereden bilebilirdimki? Aslında o an duygularımdan emin değildim, aşk mı, yoksa heyecanmı bilemiyordum ama bildiğim tek şey vardı ki daha sınıftan içeri girer girmez bakışlarıyla içimi titretmişti. Sanki 35-40 kişilik sınıfta yalnız ikimiz vardık, sanki yalnız bana bakıyor yalnız benimle konuşuyordu. O anda hissettiğim tüm duygularımı yargılamaya başladım ama ona bir anda aşık olmak benim suçum değildi ki. İnsan aşık olmak için hesap kitap yapamazki? Bu tür şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanırdım hep ve ben ona sırılsıklam aşık olmuştum, gözleri o kadar güzel ve anlamlı bakıyorduki, ben o gözlere bakamıyordum bile. Daha henüz yirmi dakika bile olmamıştı ama hayatımın ellerinde olduğunu hissediyordum, demekki aşkın tılsımı bu idi... Kırkbeş dakikalık daktilo dersimiz bana yüzyıllar gibi geliyordu ve bir o kadarda saniyeler içinde sona erecekmiş gibi. Daha yeni öğretmen olmuş ve ilk geldiği okul bizimki ve ilk girdiği derste yine bizimki. Benden altı yada sekiz yaş büyüktü sanırım ama benim diğer yarımdı artık. Ölene kadar onu seveceğime, onsuz olamıyacağıma, onu görmeden tek bir an bile geçiremiyeceğime o derste karar vermiştim. O dünyadaki gördüğüm en güzel insandı, belki imkansızdı ama duygularımı kendi kendime hiçbir imkansızlık olmadan anlatabiliyordum, kendi kendime kendi içimde onunla herşeye var oluyordum o ilk derste. Tebeşiri eline alıp ismini yeşil yazı tahtasına yazmıyordu, adeta kalbime işliyordu nakış nakış o beş harfi. Bu arada önümdeki kocaman daktiloya kağıdı istem dışı sürmüştüm bile ister istemez. Sınıfta canım öğretmenimin sesinin dışında tek bir ses bile çıkmazken, önümdeki daktilodan bir anda beş kez tık sesi geldi. Ne yazdığımı bile bilmiyor, daha doğrusu göremiyordum. Kalbimin duracağını ve oturduğum sıraya yıkılacağımı hissettim mavi ders gömleğinin ön ceplerinde iki eli yanıma gelip durduğunda." Ne yapıyorsun" dediğini duymadım bile. Daktilomun kağıdı serbest bırakan tetiğini çekip yazdığım kağıdı bir anda eline aldı... Ben o beyaz kağıda ne yazdığımı onun ellerinde okudum ne yazdığımı bilmeden... Büyük harflerle yazılmış " NİHAL" yazısını ellerinde okudum... Sadece gülümsedi ve hiçbir şey söylemeden yanımdan ayrılıp yeşil tahtanın önüne gitti. O anki sessizliği, o anda oluşan sessizliği aklıma her geldiğinde hissederim. Teneffüs zili çaldığında dönüp bir kez bana baktı, ve daha sonra kapıdan çıkarken onu sonsuza kadar kaybettiğimi hissettim. Bir anda akşam olmuş ve okul dağılmıştı bile. Gece boyu uyumadım, uyursam silinir hayali diye.
Sonraki günler nasıl geçti. Her dersi heyecanla beklemişsinizdir.
Sonraki dersi göremedim, okulun yanında patlayan bir bomba için göz altına alınınca, tasdiknamemi en güzel el yazıları ile yazıp uğurladılar?
Bu anlatiklariniz kac yil onceydi? Ayrica uzerinde yillar gecmise hic onu merak edip bulmak istediniz mi?
Düşününce dün gibi ama dedikleri gibi platoniktipfff sanki platonik aşklar bi boka yaramazmış gibi! Ama kimse bilmez ki gerçek sevdiğinde yaralanır, platonik aşkında ölürsün! Evet işte al sana beyin fırtınası Gerçek aşkınla eni konu bir şekilde karşılaşma, derdini anlatma şansın vardır ve bunlar her aşamada fren vazifesi görürler ama ya sevip de ulaşamadığın biri için ne yapabilirsin ?
Hayir yani belki tekrar karsilasirsaniz eskiden yasadiginiz duygularin aynisini yasamayabilirsiniz boylece unutulmasi kolay olur her ne kadar da imkansiz olsa. Sonucta insanlar degisiyor ve kisilikleri bilmeden asik olmussunuz. Bir insanin karekteri bazen hayran biraktirir bazen nefret ettirir. Eger onu tam anlamiyla tanisaydiniz sevmeyebilirdiniz de. Bu soylediklerim en azindan onu sirf unutmaniz icin siyluyorum. Ben de birine asik olmustum belki de halen asigimdir gercekten unutmak zor
Acı çekmekten başka bir şey değil yapabiyorsa kişi ondan uzaklaşmalı...
Ben sevgisi ağır basarsa elbette uzaklaşmalı.. Platon'iklikde 'ben' barınamaz
aşk diye bişey ynktur geçici heuestir günde aynı anda bikaç kişiye aşık olabiliyolar hepsinede klasik sözlr sahtelikle savrulr sadece haksızlığa uğrayan taraf unutamaz eğer herşey karşılıklı olmuş olsaydı aşûkta maşük aranmazdı
Platonik askta acilma olurmuki. Bence platonik ask onu kaybetmeyi goze alamadigindan onu uzaktan sevmek isteyistir bu yüzden red edilme korkusu yuzunden platonik asik oldugun kisiyle sadece hayalinde gezer dolasir ve hatta butun hayallerinin baslangicinda o olur.
Küçükken olur o büyüyünce geçer
buyuduk gecmedi abisi
O zaman özgüven problemi söz konusu
Ben normale açılamadım platoniğe nasıl açılım
Ulaşılması zor birine icsel hayranlık. Aşk ise dokunma ile gelişen bir şey.
En masum aşktır çünkü tek taraflı kendi kendine yaşıyorsun
Ben soyledim am a gec kaldin dedi
en ıstıraplı en içten en duygulu aşk tipi sadece bir defa açıldım.
Biyolojik olarak görüp te yaklaşamadığın psikolojik olarak kendi iç dünyanda fırtınaların koptuğu ve bu fırtınanın hiç dinmeyeceğini düşündüğün bi durum
Beğendiğin için elde etme duygusu die basit bir tabir benim için hiçbişey yaşamadığın bir insana olan aşkım dediğin duygu.
AŞK aşktır platonik ney yaf
Demek ki neymiş? Yaşamayan bilemezmiş
Abi platonikten anlamam AŞK benim için kutsal bir değerdir... Platonik saçma bence
Yaşamamışsın işte kardeşim. Ne desem boş
Allah o dediğiniz şeyden sizi korusun tamer bey o kavram bana ters geliyor
Zaten yaş kemale erdikten sonra platonik felan pek uğramaz insana. Biz o yaşı geçtik
Bir takıntı, hastalık tek taraflı olduğu içinde her hareketi yarana tuz basiyor
Normal buldukta pilotonik kaldı
platonik zaten dış görünüşe bakıp uzaktan aşık olma normalin biraz önncesinde olur
karsimizdakinin goruntusunu ya da bir davranisini begendigimiz icin ona anlamlar onda olmayan ama bizim onda olmasini istedigimiz ozellikleri yukleyerek icimizde buyuttugumuz duygular ya da karsimizdakini kendimiz gibi gordugumuz icin olusturdugumuz duygular butunudur ama kafamizda olusturdugumuz dusunceler tatmin olmayinca veya gerceklesmeyince ya aci cekeriz ya da soguruz o kisiden platonik hoslanma normal olmakla birlikte platonik askin bir saplanti oldugunu dusunuyorum
Küçük yaşta olur büyükler de olması hastalıktır doktora gitmeli.
ben bu platoniklik yüzünden evde kaldım. Ya ben açılamadım ya da bana platonik olanlar bana açılamadı. Bakalım sonum ne olacak. Hep utangaçlıktan herhalde
Valla bende oldum amai türlü acilamadim
Evet yine husraaannn
En uzun aşık olma ve en fazla acı çekme şekli.
küçükken Son İmparator diye bir sinemadaki imparatora platonik olarak aşık oldum hayat bizi hiç buluşturmadi ki açılsaydim zalim kader
Sen imkansıza Demir atmışsın
Zaten hep imparator kostümü giymişlere aşık oldunuz.. Ama sadakat hep siradan olanlardaydı
ee impatoriçe imparotora yönelir diyelim:-) çocuk aklı işte...