Aynı kavramlar için herkesin kafasında aynı şeyler mi belirir?

Biraz daha açar mısın sevgili Stargate fanı derya?

açarım. Homer'in odesa'sında mavi renk diye bir tasvir yok

kırmızı var siyah var beyaz var ama mavi yok

gökyüzünün rengi algısıyla ilgili "dilin aynasından" kitabının yazarı guy deutscher bir deney yapıyor. Teorik olarak bir çocuğun ilk sorusunun "gökyüzü neden mavi?" olduğunu düşünüyor ve kendi kızına gökyüzünün rengini hiçbir zaman tarif etmemeye dikkat ediyor. Kızını bu şekilde yetiştiriyor. Günü geldiğinde kızına gökyüzünün hangi renk olduğunu soruyor ve kızının hiçbir fikri olmadığını görüyor.

namibya'daki himba kabilesinin dili mavi rengine ait herhangi bir sözcük içermiyor. Aynı şekilde mavi-yeşil ayrımını tasvir edecek bir kelimeye de sahip değiller.

yani renk ve tat tanımlamaları evrensel değil

peki neden herkeste aynı algı oluşuyor? İşte evrimimizin dönüm noktası. Bizi biz yapan şey. "dil". tavşanların dili yok bu yüzden deneyimlerini sadece kalıtım yöntemi ile aktarıyorlar. Ama bizi onların önüne taşıyan şey "dil".

tecrübelerimizi bir sonraki nesile aktarma becerimiz. Bu türümüzün her ferdinin aynı tecrübelere sahip olmasını, tanımlamasını sağlıyor

yine beynin bazı kısımları ile oynarsanız kişi renk gördüğünde koku duyar. Rengi koku duyusu tanımlar

sayfan beğendi ibareleri ile doldu değil mi

evet

Böyle olunca bana ada içim bir hoş olur, neyse.

derya da filozof edasi var. Kendisini iyi gelistirmis ve güçlü bir hafizaya sahip.

bu soruların aynısını sordum. Araştırdım

o yüzden sorduğum soruyu başkası sorunca hemen"evet ben bunu sordum ve araştırdım" diyebiliyorum

Bir çok paylasimda gördüm seni. Cok fazla soru sormus ve arastirmis gibisin.

soru sormak, sorgulamak elimde olmayan bir güdü. İleri seviyede meraklıyım kediyi merak öldürürmüş

Bu özelliklerin kuvvetli bir hafiza ile birleşimi seni farklilastiriyor.

maalesef hafızamı bilgi için tuttuğumdan kusurları oldu. İsimleri, numaraları hatırlayamıyorum. Hatta insanların yüzlerini bile. Ama 10 sene önce okuduğum kitaptaki bilginin her detayını hatırlıyorum

İyi ama gök yüzünün rengi ile ağaçların rengini ayırabilmek bile bence benim tespitimi ortaya çıkarıyor.

ölmüş babamın yüzünü bile zar zor hatırlıyorum o da sık sık fotoğraflarına baktığımdan. Anıları hatırlamıyorum

Aynı sorunlari bende yasiyorum malesef.

tanımlamada hayır. Renk ayrımı çok evrimsel detaya sahip. Kalıtım yoluyla aktarılıyor. Tanımlama ise bize ait

Ne zaman isime yarayacagini hic bilmedigim tonlarca gereksiz bilgi yiginina sahip hissediyorum kendimi.

aynen

oha

Bunlar yine elle tutulur bilgiler bir bakima

çok araştırdım oha deme. Tam 1 hafta boyunca okumadığım dökümanın haddi hesabı yok bu bilgiyi edinmek için

Ben de merak ettim şimdi.

hatta nasıl çıkarıldığını falan

Cem Sertdemir bey sizdekiler nasıl

Yoğunluktan faydalanarak mı zenginleştiryorlar acaba

Öyle bir şey okumuştum.

Benimkiler daha cok sinema edebiyat ve muzik uzerine suan aklima gelen spesifik bir konu yok. Belki orta dunya evreni olabilir.

Tarih var tabiki. Mesela 2. Dunya Savasi ile ilgili bulabildigim her film dizi dokumani inceliyorum

Insan vucudundaki yaglardan sabun yapilabilecegini biliyorum mesela

evet. 2. dünya savaşı benim de ilgimi çok çekti bir ara. Ama daha çok bilimsel gelişmelerle ilgili.

evet. Hatta tarifi bile var

yanlış hatırlamıyorsam bir rus subayına ait

gerçi onun sadece alay olduğunu iddia edenler var. Ama tarif mantıklı

yani merak edip insandan nasıl sabun yapılacağını da derinlemesine araştırdım

Insanlarin bunun kesfetmesi soyle gerceklesmis hatirladigim kadariyla. Su kenarinda kiyafetlerini yikayan insanlar suyun belli bir bolgesinin kiyafetlerin temizlenmesini kolaylaştırdigini gozlemlemisler. Daha iyi yikanan kesimin hmen ust kisminda ölü bir hayvan cesedi bulmuslar. Buradan yola cikarak hayvanlarin yaglarinin bu etkiyi yapttigini kesfetmisler

aaa ne güzel keşfini öğrendim bunu bilmiyordum

Sonrasinda insanlarin yaglarininda bu etkiyi yaptigini ogrenmisler tabiki

normal

Kac yasindasin derya

Gök yüzünün rengi için kafamızda bir karşılık olması aslında bende ciddi bir soru işareti yaratıyor. Demek ki elimizde bazı temel düşünceler var hepimizde.

35 yaşındayım

Yani rengi renk olarak tadı ise tat olarak almak, bir değer bir imge halinde tutmak aslında elimizde renk ve tat için hazır şablonlar olduğunu göstermez mi?

Elbette o temel şeyin adı dil

Hayır dilden bahsetmiyorum.

Dil sadece renge ya da tada koyduğun isimden ibaret.

Hazır şablon kalıtım.

Duyumları alan vücudumuz, bunları yorumlayanlar ise bizleriz.

Demek ki düşünürken hepimizde ortak olan, düşünce olarak da belli değerleri olan şablonlar var. Renk şablonları, tat şablonları gibi.

Amygdala

Tabii, beyaz olarak gelen ışık sana kırmızı olarak yansıyor belli cisimlerden. Gözlerimiz bizim ''kırmızı'' adı verdiğimiz duyumları alıyor, bunu adlandıran ve belli isimler veren bizleriz.

Kırmızı algısı oluşmaya da bilirdi. Yani demek istediğim bende oluşan kırmızı görüntüsü aslında benim en temel düşünce kodlarından yarattığım bir şey değil aslında kendiliğinden ortaya çıkıveren bir şey.

Evet. Buna kırmızı değil, X,Y, Z de diyebilirdin. Sabit şartlarda gördüğün renk daima aynı olacaktır.

Ya zaten adlandırmayı boş ver dedim. Yani imge olarak düşünelim.

İşte o aynı olan şey, imge, nereden geliyor?

Biz mi kurduk onu yoksa hep var mıydı?