Bazı insanlar vardır, hiç tanımadığınız halde itici gelir size. Hatta gicik kaparsınız. Cevrenizdeki varlığı dahi tüylerinizi diken gibi kabartır. Bu duygu neyden kaynaklanır sizlere göre? ?saygılar..
Arkadaşlar vermiş olduğunuz cevaplardan ötürü teşekkür ederim. Benim düşüncemde sizlerinki gibi varsayımdan ibarettir. Ve şu sekildedir; insanlar doğumundan öleceği ana kadar duyuları ile yönlendirilir. İnsandaki en güzide duyulardan biriside gözdür. Zaman içersinde beyin okadar çok şeyi fotolayip depolarki bir süre sonra icerde dosyalar birbirine karışır. Her anı hatırlaması mumkun olmadığından bazı görseller onda bazı şeyleri çağrıştırır. Bazen buna anlam verebilir(tıpkı sapık gibi bakıyor, nekadar havalı bir insan, tam bir serseri, tam anlamıyla inek, tam bir öküz, tam dalavereci tipi varv. Sv. S)bunlar daha evvel idrak edip kendi yaşam şekli ve kültürüne göre sınıflara ayırdığı ve hatirlayabildigi tiplemelerdir. Bazense geçmişte bir isim verdiği fakat animsayamadigi, daha derinlerde kalan dosyalara denk gelir ve şöyle der kendi kendine. Bir gıcıklık var tipinde, beni huzursuz eden bir yanı var, ses tonunda bir güvensizlik var deyip kuskulandigi fakat dosyaya ulaşamadığı için sadece histe kaldığı bir durumdur bu. Sebebi ise karsisindakinin dış görünüşü, vücut dili, yaşam tarzı, sesi yada kokusunun onda yarattığı hafıza etkisidir. Yani karşımızdaki insanın kılık kıyafeti, tarzı, duruşu, bakışı, yürüyüşü, konuşma sekli, ses tonu yada kokusuyla beynimizin evvelce çekmiş olduğu görüntü yada kayıtlardan herhangi birini anımsatmasi, animsadigimiz dosya guzelse o kisiye yakinlik hissedip, sayet kötü ise o kisiyi kendimize itici hatta gicik hissetmemizdir.. Herkes benimle aynı düşünceyi paylaşmak zorunda değildir o nedenle herkesin düşüncesine ayrı ayrı saygı duyup tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.. İyi geceler..
Arkadaşlar vermiş olduğunuz cevaplardan ötürü teşekkür ederim. Benim düşüncemde sizlerinki gibi varsayımdan ibarettir. Ve şu sekildedir; insanlar doğumundan öleceği ana kadar duyuları ile yönlendirilir. İnsandaki en güzide duyulardan biriside gözdür. Zaman içersinde beyin okadar çok şeyi fotolayip depolarki bir süre sonra icerde dosyalar birbirine karışır. Her anı hatırlaması mumkun olmadığından bazı görseller onda bazı şeyleri çağrıştırır. Bazen buna anlam verebilir(tıpkı sapık gibi bakıyor, nekadar havalı bir insan, tam bir serseri, tam anlamıyla inek, tam bir öküz, tam dalavereci tipi varv. Sv. S)bunlar daha evvel idrak edip kendi yaşam şekli ve kültürüne göre sınıflara ayırdığı ve hatirlayabildigi tiplemelerdir. Bazense geçmişte bir isim verdiği fakat animsayamadigi, daha derinlerde kalan dosyalara denk gelir ve şöyle der kendi kendine. Bir gıcıklık var tipinde, beni huzursuz eden bir yanı var, ses tonunda bir güvensizlik var deyip kuskulandigi fakat dosyaya ulaşamadığı için sadece histe kaldığı bir durumdur bu. Sebebi ise karsisindakinin dış görünüşü, vücut dili, yaşam tarzı, sesi yada kokusunun onda yarattığı hafıza etkisidir. Yani karşımızdaki insanın kılık kıyafeti, tarzı, duruşu, bakışı, yürüyüşü, konuşma sekli, ses tonu yada kokusuyla beynimizin evvelce çekmiş olduğu görüntü yada kayıtlardan herhangi birini anımsatmasi, animsadigimiz dosya guzelse o kisiye yakinlik hissedip, sayet kötü ise o kisiyi kendimize itici hatta gicik hissetmemizdir.. Herkes benimle aynı düşünceyi paylaşmak zorunda değildir o nedenle herkesin düşüncesine ayrı ayrı saygı duyup tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.. İyi geceler..
Aynen katılıyorum ve tebrik ediyorum
Teşekkürler. Sadece bir görüş. .