Cezaevine girenler, cezaevi psikolojinizi nasıl etkiledi?

hayatının bir döneminde hapishanede yatmış insanlara bir sorum olacak. Hapishaneye hırsızlık, cinayet, tecavüz ya da terör suçlarından girmiş olabilirsiniz; fakat hapishanede kalma sürenizi tamamlayıp dışarı çıktığınızda, içerde geçen zamanlar, yaşama ve işlediğiniz suça\suçlara olan bakışınızı ne yönde etkiledi? Sizce hapishane sizi tedavi mi etti yoksa daha da mı azgınlaştırdı, ötekileştirdi? Belki de hiçbirini yapmadı.
Not: Bu soruya cevap geleceğini düşünmüyorum. Adam çıkıp "daha da azgınlaştım" dese, onun potansiyelini görüp topluca lince tutacağız çünkü.

Dipnot: Belki yanılırım diye yine de soruyorum.

Dipdipnot: Bu post hapishaneler hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek için değil, hapishanelerde yatmış insanların deneyimlerini öğrenmek için açılmıştır. Yoksa elbette belgesellerden, filmlerden ve kitaplardan her birimizin birer fikri vardır!

Dibindibininnotu: Birinci ağızdan dinlediğiniz anılar varsa, onlar da kabulümdür.

N
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
37
37 CEVAP

Ben kaldim.. Sizin" terör" dediginiz suctan.. Hic pisman değilim.. Ne demisti bir bilge"bir ülkede adaletsizlik varsa;namuslularin yeri cezaevleridir..."

A

Oradaki "terör", kapsamı oldukça geniş bir kelime. Ayrıca bunun hiçbir önemi yok, isterseniz cinayet işleyin, benim meselem o değil. Yorumunuzdan çıkarım yapabildiğim kadarıyla, siz, politikaların "suç" olarak belirlediği bir eylemde bulunmuşsunuz ve sizin perspektifinizden bir suç değil bu, o yüzden pişman değilim diyorsunuz. O halde benim için elle tutulur olan şey, hapishanelerdeki "susturma\caydırma\korkutma" ilkelerinin sizin üzerinizde geçersiz oluşu. Dışarı tekrar çıktığınızda yaşamınızda herhangi bir değişikliğe yol açmamış olması. yukarıda sizinkine benzer bir olay yaşayan bir beyefendiye verdiğim cevapta, "suç" dediğimiz şeyin de ne olduğunun tekrar sorgulanması gerektiğini dile getirmiştim, belki gözünüzden kaçmıştır, sizin meselenizde de böyle bir nokta var. Deneyiminizi paylaştığınız için ayrıca teşekkür ederim.

Necla Saitoğlu 6 yıl

O terör değil piçliktendir

Kamil Anlamaz 6 yıl

Politikalar değil iktidarlar suçun sınırlarıni çizerler.. En büyük suçlari yasallastirarak kendileri islerken buna karşı duranlarin pratiklerini kendilerine kukla yaptıklari yasal duzenle suc kapsamina alırlar.. Onun için hangi suctan yattın sorusudur beni öfkelendiren en çok.. Kime göre terör kime göre suç.. Nazımlar da bir zamanlar teröristti denizler de hatta kemal ataturk de.. Muktedirlere göre tanimi sekillenen kavramlara saygı duymam ve bu dogrultuda kullanmam.. Korkutma caydirma araci olan hapsetme beklenilen sonucu vermiyor.. Bu politik tutsaklar icin de oyle adli tutsaklar icin de.. Ben dogruluhuna inandigim şeylerin degistigine dusunmedimki pisman olayim.. Aslinda konunun sosyolojik bir akil ve dille kritigi yapılırsa daha verimli olacaktir.. Evet yorumlarin tamamini okumaya zamanim olmadigindan gözümden kaçmış olmalı.. Ben de size teşekkür ederim.. İsteginiz halinde sorularinizi yoneltirseniz cevaplayabilirim Necla Saitoğlu...

Abdullah Ömüratak 6 yıl

Kamil Anlamaz herkes kendini anlatirmis.. Seninkisi de ondandir..

Abdullah Ömüratak 6 yıl

İnsanların hangi suçtan yattıkları değil, hapishaneden çıktıktan sonraki ruhsal durumlarıydı benim de asıl mesele ettiğim şey. Yorumlar çok fazla, elbette hepsini okuma şansınız yoktur, fakat sizden sonra yorum yapan bir beyefendi sırf "terör" ve "azgınlaşma" kelimelerim yüzünden, nasıl olduysa ikisini bir araya getirip oldukça saldırgan bir uslupla karşılık verdi bana. Öncelikle ben terör derken, düşünce suçunu kast etmedim orada ve ayrıca oradaki "terör" tıpkı oradaki "cinayet" gibi bir örnekti yalnızca. Yoksa terörün ne olduğu, kapsamlarının genişliği yahut güncel dildeki kullanımı; apayrı bir post konusu olur. Düşünce suçlularına olan saygımdan dolayı o beyefendiye de yanlış anladığı durumu doğru anlatmaya çalıştım, kibar olduğunu düşündüğüm bir uslupla. Umarım siz de ilk yorumunuzdaki kinayeli "terör" vurgusunun benim amacımın çok ötesinde olduğunu anlamışsınızdır. Tüm bunlar bir yana. Düşünceleri yüzünden hapishaneye giren insanların iradeli olanları, savundukları şeyi ölene dek savunuyor zaten, siz de onlardansınız. Ama elbette hapishaneden çıktıktan sonra kendi içine çekilen ve bir yargı dile getirmekten korkan insanlar da oluyor. Sizin hapishaneden sonra da aynı kararlılığı göstermeniz, ruhsal bir değişim yaşamadığınızın göstergesi. Değişim olmadığı için de, soru sormak yerine iyi dileklerimi sunuyorum size.

Necla Saitoğlu 6 yıl

Necla Saitoğlu dost böyle bakmıyor olmamiz var olan gercekligi degistirmiyor..yani terör suçları denildiginde su toplumda neye karşılik geldigini iyi bildiginize eminim.. En aleni terör olayiykwn kimse tecavüzu cinayeti hırsızlıgi vd sini terör olayi olarak algilamaz ve tanımlamaz. Bizi kıran sizin gibi aydin insanlarin bile(sadece basligi baz alarak yazıyorum) böyle tanimlar üzerindwn akıl ve fikir yurutmesiydi.. Toplumumuzun aydınlık yuzleri diye düşündügumuz surada bile en pespaye akil yurutmeleri ve degerlendirmeleri oluyor bu konuda.. Bu da yaraliyor insani.. Ben açıkçası basta basit yaklastiginizi dusunerek kinayeli bir giriş yaptım.. Oysa degerlendirmeleriniz gercekten değerli.. Sosyoloji disipliniyle ugrasip ugrasmadiginizi merak ettim açıkçası.. Onlarca adli yüzlerce politik tutsak tanıdım gözlemlwmw imkanim oldu.. O deneyimlwr acısından yardimci olabilecwgimi belirtmiştim

Abdullah Ömüratak 6 yıl

"Terör" kelimesine, öteki insanların atfettiği anlamları atfetmediğim için, başka bir pencereden baktığım için bana yanlış bir kelimeymiş gibi gelmedi oysa. Zaten ilk postuma dikkat ettiyseniz, terörden yola çıkarak herhangi bir soru yöneltmedim ben insanlara. Hanginiz hangi suçu işlediniz diye sormadım. Bu konuda hassas olan insanlardan şöyle bir yorum gelseydi mesela; "örneğinizde terör kavramını da kullanmışsınız ancak bence bu da sorgulanmaya değer bir mesele; terör nedir, kimler teröristtir, halk dilindeki ve gerçeklikteki farklılıklar nelerdir?" İşte böyle bir yorum gelseydi, belki buna dair yeni bir post bile açabilirdim. Ama inanın, defalarca okudum ilk postumu ve hala hayret duyuyorum, açıklamasını bile yapmışken gene yanlış algılanmaya. Bununla birlikte, sosyoloji okumadım fakat üniversite yıllarımda sosyoloji bölümünden epeyce ders almıştım. Tanıdığınız insanlar arasında, değişimler yaşayanlar var ise, onlar üzerinden sormak istiyorum sorularımı. Onları değiştiren şey, hapishanelerdeki işkenceler miydi yoksa yalnızca bir süre de olsa orada tutsak iken özgürlük meselesine farklı bakışlar geliştirmeleri mi? Ya da bunların dışında başka hangi sebepleri vardı, değişim için kullandıkları?

Necla Saitoğlu 6 yıl

Aslinda herkeste degisim yaşanıyor.. Adlilerde de siyasilerdr de.. Daha da bilenmek bile kendi basina degismektir... Biraz karisik.. Kesin çizgilerle belirleyemiyorsun.. Fakat su cok acik bir gercekki;insanlar rehabilite olduklari icin değil yorulduklari icin iyi olanin gücünun daha da buyuyecegine olan inancin zayıflamasindan artik bişey yapmazlar Necla dost

Abdullah Ömüratak 6 yıl

Yoruldukları için... Değerli yorumlarıniz için teşekkür ederim, bunları da notlarıma ekleyeceğim.

Necla Saitoğlu 6 yıl

Rica ederim Necla Saitoğlu... özel degilse bişey sorabilir miyim: Notlarima ekleyecegim dediniz ya bunun üzerine bir calismanix mi var

Abdullah Ömüratak 6 yıl

Yıllar önce bir kadınla tanışmıştım, kolunda kocaman bir yanık vardı, 80'lerin sonu 90'ların başında Diyarbakır cezaevinde iken başına gelmiş bu. O günden sonra da, kendimce işte, notlar tutmaya başladım. Hem psikolojik hem sosyolojik boyutlarını gözden kaçırmamaya çalışarak. Henüz değil belki, fakat ilerleyen yıllarda daha elle tutulur bir çalışma neden olmasın. Konudan ilgisiz gibi olacak ama bir sorum daha var ve aslında temelde tartıştığımız şeyden çok da ilgisiz değil. 10 Ekim Ankara patlamasını hatırlıyor musunuz, garda olmuştu hani? İşte ben, patlama alanının biraz ötesindeki tütün aldığım pazarda, bir televizyon ekranında duydum "Ankara'da patlama" son dakikasını. Üstelik pazardan çıkıp oraya gidecekken ve orada arkadaşlarım beni beklerken. Sonrasındaki trajediyi tahmin edebilirsiniz. barış için toplanan insanların nasıl katledildiği, yetmezmiş gibi medyadaki "iyi olmuş' yorumları (sırf siyasi görüş farkı var diye) ... Bunların tamamı bir yana; orada o gün olanlar "terör" değil miydi? Belki devlet parmaklı belki ışid belki o belki bu, ama ne olursa olsun, o kanlı eylemi meydana getirenlerin hak ettikleri suçlama "terör" değil miydi? Ve sizce terör nedir, hangi suçlar için kullanılmalıdır? Evet hala bu meseleye dair soruyorum, çünkü kaldı işte bir kere aklımda, ilk postumda bir ifade yanlışlığı olduğunu hala düşünmüyorum çünkü siz kabul etmeseniz de bir dünya gerçekliği olarak var terör. Haa, bugünlerde Nuriye ve Semih için de terör suçlaması yapıyorlar ama bunlar gerçekdışı şeyler, hükümetin sindirme politikası. Benim kast ettiğim gerçek manasında "terör". Bu bağlamda sorularımı cevaplarsanız mutlu olurum.

Necla Saitoğlu 6 yıl

Terör ve terörizm tabiki var can.. Bu inkar götürmez.. Peki ama kime gore ve neye göre.. Mesela Nazim gecmiste teröristken kime goreydi simdi kahramanken kime göre.. deniz gezmis hakeza ve diğerleri de cabası.. Peki biz bugün terörist olarak görüluyoruz da yarin kahraman olarak anilmayacagimizi kim söyleyebilir.. Pozitivist aklin ilerlemeci hedefi için bazi kesimlerin ortadan kaldirilmasi neden olmuyorki.. Modernizm adina tek tipcilik adina kültürlerin inanclarin dillerin yok edilmesi neden terörizm olmuyor.. Diyarbakır zindaninda yatan kadın örneği cok barizdir.. Sanırım hayatinizda bu kadar bariz tek örnektir.. Oysa bizim hayatımızda bariz örneklerin korkunc boyutlarda olmasi gercekligi var.. Gar katliamini hatırlıyorum.. Ne kadar canimiz yanmisti anlatamam.. Üstelik her nefes almaya fırsat bulacagimizi düşündügumuz anda nefesimizin kesildigi donemlerdendi..biliyor musun en büyük terörist devletlilerin olduguna inanıyorum.. Ahan da suc isldim

Abdullah Ömüratak 6 yıl