Öncelikle merhabalar
Son zamanlar da gelişmiş ülkelerde doku üretimi ve teknolojik gelişmeler hız kazanmış iken biz neden halen yerimiz de oturup okullara saçma sapan -CİHAT gibi dersler getiriyoruz. Lütfen bu ülkenin gelişimi için kalkalım halkımızı bilgilendirelim. Adamların tek tük füzeleri bi şehrimizi tamamıyla yok edebilcek durumda iken biz nie yerimizde sayıklar olduk. Lütfen cevremizi uyaralım. Türkiye de bilim okulları açılmasını acilen duyurumamız gerekmektedir.!
Süleyman Spl
S
Bilim teknoloji olsun herhangi bir spor dalı olsun bunlardaki önemli başarı ve mesefeler hep tarihsel bir tecrübenin eseridir üstad.
Mesela biz Türkiye olarak güreşte dünyanın brezilyası sayılırız. Çünkü beşyüz yıla yakın bir tarihi tecrübemiz var.
Biz yüzyıla yakın zaman boyunca birbirimizin saçmalıklarıyla uğraşmaktan bilim-teknoloji ve sanata gerektiği önemi veremedik.
Burada toplumsal birliktelik yok. Bu yüzden huzur da yok. Huzurun olmadığı, sürekli kendi düşmanını kendi yaratan bir toplum yerinde sayar.
Bu günün Türkiyesi, Yavuz sonrası dönemine ait Eşari mezhebinin zavallı hurafelerinden müteşekkil perspektifiyle bakıyor dünyaya.
Ve bu anlayış hakim olduğu dönemlerde bilim ve mantığın yerini çeşitli hurafeler alıyor. Sonra çoküş yeniden doğuş vs bu döngü devam ediyor böyle.
Batı ise bizim uzlaşmazlığımızda iyi faydalanıyor. Ama bu batının suçu değil.
Problem, peygamber öldükten 200 yıl sonra uydurulmuş hurafeler üzerine kurulu ve tüm dünyaya hakim olmasını istedikleri bu aksak dini perspektifin tartışılmasına sorgulanmasına izin vermek istememeleri.
Halbuki bu anlayış Yavuzla birlikte anadoluya yerleşmiş, mısırdan gelen din adamları matematiği şirk olarak kabul etmişler. Bu da yetmemiş.
Şeyhülislamlık ve bağlı kurumlarına "hediye" adı altında rüşvet 1517'den sonra girdi. Mesela "seyid" olduğu pek çok kaynakta zikredilen Şeyhülislam Feyzullah Efendi'nin "hediyelerle" büyük bir servet sahibi olduğu yerli, yabancı pek çok kaynakta yer alıyor.
Optik bilimin babası sayılan Osmanlı-Müslüman Türk Takiyüddin'in (1521-1585) İstanbul Cihangir'deki dünyanın en büyük rasathanesi, (uzay araştırma rasathanesi gökbilim) ne yazık ki 1580'de Şeyhülislamlık fetvası, padişah onayı ile devşirme Kılıç Ali Paşa tarafından topa tutularak yok edildi.
Rasathanenin yok edilmesinin gerekçesi: Meleklerin bacaklarını gözetlemek!
Halbuki bu anlayış Yavuzla birlikte anadoluya yerleşmiş, mısırdan gelen din adamları matematiği şirk olarak kabul etmişler.
Bu bilgi için cok teşekkürler kaynaklar da doğruluyor.