Ben 36 yaşındayım maksimum bir 30-35 yılım daha var ve bana tanınan bu süreyi en iyi şekilde geçirme amacındayım ve biliyorum ki, hayat, dünya, yaşam benden milyarlarca yıl sonra da devam edecek. Ve şu anda dünya sahnesindeki kimse 100 yıl sonra kalmayacak hatta dünya bile önemini yitirebilir çünkü düşünceme göre ileride dünyalar arası seyahat başlayacak ve insanlar farklı gezegenlerde de yaşam kuracak ve bu düşünce beni güncel olayların önemsiz olduğu fikrine yönlendiriyor ve hemen hemen hiç bir şeyi önemsemiyorum.
Sizce çok mu uçuk ya da bencil ya da sağlıksız düşünüyorum?
Fatih Denir
F
Çok uçuk geldi bana. Dün geçti, yarının geleceği belli değil, bu günü yaşamaya bak. Bu gün için doğru eylemler gerçekleştirmeye çalış. Çünkü yarını şekillendiren bu gün dür. Evet belki 100 yıl sonra olmayacağız, ama bizden sonrakiler olacak. Biz bizden öncekilerin, yaptıkları hataların cezasını çekiyoruz, bizden sonrakilerde bizim yaptığımız hataların cezasını çekecek. Koy verme kendini. Benim için de dünya boş bir yer. Ben müslümanım, o nedenle dünyayı es geçemiyorum. Çünkü ahireti dünyada kazanabilirim. Bunun içinde en az hata ile yaşamaya çalışıyorum, elimden geldiğince. Çevremde yapılan Her yanlışa müdahale etmek, her güzelliği de desteklemek gibi bir yükümlülüğüm var. eğer dünyayı boşlarsak, dünya kötülere kalıyor ve istediklerini yapıyorlar. O nedenle dünya için mücadeleye devam. Zaten dünya çoğunlukla iyi insanların, dünyadan el etek çekmesi nedeniyle bu halde. Bu halde kalmasına izin mi vereceksin....
Müdahale edebilmek için bir yetkinlik söz konusu olmalı ve ben bu yetkinliğin kimse de olduğunu düşünmüyorum. Çünkü hayat çok karmaşık bir algoritma ve insan aklı çözemez bunu, iyi ve doğru sandığımız bir çok şey felaketlere neden olabilir, bu çok yanlış sonuçlar doğurabilecek bir eylem şekli bence.
Senin mantığınla gidersek kös kös oturalım ve hiç bir şeye müdahale etmeyelim. Nasıl olsa sonunun hayır mı, şer mi olduğunu bilemeyiz. Bence senin düşüncen çok yanlış. Bir daha düşün.
Ki Jan Özten Özten Kös kös oturmak, ne güzel tanımlamışsın. Ben yanlış bir şeye neden olmaktansa hiçbir şey yapmamayı tercih ederim.
Kendin söylüyorsun işte, bir şeyin sonunun doğru mu yanlış mı olduğunu bilemiyoruz. Belkide müdahalemiz doğru bir davranıştır. Öyle değil mi. Ben son nefesime kadar mücadele, mücadale, mücadele edeceğim. Edemediğim veya etmediğim günde ölüp gitmeyi tercih ederim. Hayat benim için, iman, cihat/mücadele ve şehadet tir. Kötülük var oldukça mücadele, mücadele var oldukça biz var olmaya devam edeceğiz.
Ki Jan Özten Özten Özten Kötü neye göre kötü ya da sen nasıl bir mercisin ki bunu belirleyebileceğini düşünüyorsun? Dünya iyilik için savaştığını düşünenler yüzünden bu hale gelmedi mi?
Hırsızlık kötü değil mi, insanlara yalan söylemek kötü değil mi, doğayı tahrip etmek kötü değil mi, küçücük çocuklara iğrenç şeyler yapmak kötü değil mi, çevreyi kirletmek kötü değil mi, torpil kötü değil mi, her söylenene kanmak/inanmak kötü değil mi, paylaşımda adaletsiz olmak kötü değil mi daha sayayım mı... Bunlarla mücadele edilmediği için dünya bu halde. Bunda sadece yapanlar değil, buna sessiz kalanlarda suçlu. Ben hep şunu düşünüyordum. Tarih kitaplarında okuduğumuz ve geçmişte gerçekleşmiş bir sürü kötülük, kıyım, savaş vs olay var. Neden o günün insanları bunlara müdahale etmemişler, sonuçta bunlara insanlar karşı çıksaydı bu olayların belkide bir çoğu yaşanmayacaktı yada yaşansa bile o kadar büyük olmayacaktı belkide. Bu gün geçmiştekilerin yaptığı yanlışların ve doğruların cezasını/mükafatını bizler çekiyoruz. Sonra dönüyorum bu güne ve kendime diyorum ki, eğer sende o günkü insanlar gibi bu gün yapılan ve yanlış olduğuna inandığın şeylere sessiz kalırsan, senden sonrakilerde senin bu sessizliğinin bedelini ödeyecek. Ben benden sonrakilere şunu diyebilmek istiyorum. Ben, gördüğüm yanlışlara karşı elimden geldiğince mücadele ettim. Başarıya ulaşamamış olabilirim ama mücadele ettim. Bunu diye bilmeliyim. Benim düşüncem bu yönde.....
Ki ne güzel sıralamışsn kötüğü fakat Bi bak hangi Müslüman ülke yönetimi var ki bu şekilde mücadele eden ve bana göre dinler dünyayı savaşa sürükleyen tek şey dinler ve sen cihattan bahsediyorsn ve bu düşünceler öbür dünya için bu dünyayı cehenneme çevirenlerdir oysa dinleri sorgulamanı öneririm elinde kalacak tek şey insanlık olduğunu göreceksin özür dilerim önceki yorum için Ki
Deniz bey lütfen fikir beyan ederken kimseye hakaret etmeyin. Yaptığınız ayıptır. Üslubunuza dikkat edin lütfen. Biz burada fikir paylaşıyoruz. Bu bir üstünlük yarışı değil. Lütfen bu çerçevede yazar mısınız?
Hocam herkes kendini düzeltme mücadelesi verse yani herkes kendi nefsi ile mücadele etse, kimsenin kimseyi düzeltmeye vakti kalmaz. Birini yada bişeyi düzeltmeye çalışmak zaten o işi icra edecek olanın mükemmel olduğunu sanmasindan kaynaklanıyor. Mükemmel olan Allah düzeltiyor mu ki bende bunu kendime vazife edineyim. Belki de mükemmellik gerçekten budur. İyi ve kötünün aynı anda bulunmasıdır belki de mükemmellik. Sevdiğim bir laf var. "İyi insanlar cennete gitmez, cennet iyi insanların gittiği yer olur" iyilik ise bence ölene kadar kendini düzeltmekle olur. Ölene kadar dünyaya cihat edip Allah'ın dinini yaymaya çalışmaktansa, ölene kadar kendi nefsim ile mücadele edip Allah'ı anlamaya çalışırım. 30 yılda Allah'ı ve dini anladığını sanıp kalan 30 yılında bunu anlatmaya çalışmak en büyük aptallık. Sonuçta 30+30 yılda bile tam anlayamacağız.
Ki Jan Özten Özten Özten Özten kardeşim hırsızlığı bitirmek mi istiyorsun, kendi çocuklarına çalmamayı, yalanı bitirmek istiyorsan da yetiştirdiğin nesile yalan söylememeyi öğretmelisin. Ve bireysel olarak bunları öğretsek, toplumsal olarak bir sorunumuz kalmaz zaten. Ama çoğu birey, çocuğuna küfür etmeyi, uyanıklılık yapmayı ve dolaylı yoldan sahtekar olmayı öğretiyor. Toplumsal sorunlar bireyin kendisinde başlar. Kişinin bir şeyleri değiştirebilmesi, sadece yetiştirdiği nesile olan öğretisiyle olabilir.
Haklsnz özür dilerim
Cihat sözcüğü dendiğinde neden insanların aklına elde silah, kılıç, bir yerlere/kişilere saldırmak gelir. Gerçi şu günkü dünyada vitrin öyle olduğu için insanlara da kızamıyorum. Oysaki cihat kelimesinin çok geniş bir alanı kapsayan yanı var. Savaş meydanından dönen kişilere peygamberin dediği "küçük cihatı bitirdiniz sıra büyük cihatta" dediğinde, peygambere "büyük cihat nedir" diye soruyorlar. O da "büyük cihat nefsinizle olan cihattır,"
Şimdi kötülüğe karşı müdahale edebilmek için zaten nefsinle önce mücadele ediyorsun. Nefis işin kolayına kaçmayı ister. Karışma, sanane, bu dünyayı sen mi tek başına düzelteceksin, başını belaya sokma gibi çoğu zaman sorumluluk almamayı öğütler. İşte tüm bu vesveselerden kurtulup, sorumluluk alarak o kötülüğe müdahale edebilmek için önce nefsinle cihat/mücadele edersin, sonra kötülüğü yapana karşı mücadele edersin.
Deniz Bakkaloğlu islam ülkelerinin yöneticilerinin kötülükle mücadele etmemesi, onların sorunu. Kötülükle mücadele etmiyorlarsa, demekki o yöneticilerde kötü kişilerdir. O ülkenin toplumuna düşen görev, o yönetimdeki kötü kişilere ve yaptıkları kötü uygulamalara karşı mücadele dir.
deniz Hatta peygamberimin şöyle bir sözü var. "Cesaretin en büyüğü zalim yöneticinin zulmünü, yüzüne haykırmaktır" der. Ayrıca "Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle düzeltin, buna gücünüz yetmez ise dilinizle, bunada gücünüz yetmezse kalbinizle buğz edin, ama bu imanın en zayıf halidir" Hz. ali derki "Bir zulmü/kötülüğü önleyemiyorsanız bari onun zulüm/kötülük olduğunu anlatın, yayın" Müslümanlar korkaklık edip bu emirlere uymuyorsa, burda problem müslümanların.
Yine kuran "İyiliği emr edin, kötülüğü nehy edin" der. Bunu yapan bir kitle var mı dersen yok derim. Yine sorun biz müslümanlarda.
Fatih Denir evet nesillere doğruluğu ve ahlaklı olmayı öğretmeliyiz. Öyle bir nesil yetişirse kötülükler azalır. Her kesi böyle yetiştirmek te mümkün değil. Kötüler her dönem vardı ve var olmaya devam edecek. Her şeyi sonraki nesillere bırakmak, bu bütün sorumluluğu onların sırtına yüklemektir. Benim düşüncem bir yandan kötülükle mücadele edilmeli, bir yandan da nesiller ahlaklı yetiştirilmeye çalışılmalı. En azından sonraki nesillerin hem yükleri azalır, hem işleri kolaylaşır.
Bütün Dinleri sorgulamadım ve sorgulayamam. Ama kendi inancımla ilgili muhakeme yaptığımı düşünüyorum. Muhakemelerim sonucunda, bana anlatılan ve islam denen şeyin, aslında islam olmadığını, bayağı bir araştırma ve sorgulamalarım sonucunda öğrendim. Kılıç ile dini yaymaya çalışmak ise tamamen karşı olduğum ve ne insani nede islami olmadığına inandığım bir konu. Tamamen siyasi iktidarların ganimet, güç, geniş topraklar elde ederek hakimiyetlerini genişletme heveslerinin eseri. Buna kılıfta bulmakta, o dönemin ulemasının(!) işi. Tıpkı günümüzde bir çok islam ülkesinin tepesine çöken iktidarların, her pisliğe dinden kılıf uydurmaları, dini kullanmaları gibi. Konu uzun velhasıl benim için mücadele, mücadele, mücadele asl olandır. Bilimle, eğitimle, felsefe ile sanatla, teknoloji ile her şeyle, kötülüklere karşı mücadele etmek temel felsefem. Ne etliye, ne sütlüye karışmamak bana ters ve uzak bir öğreti. Vesselam.
Deniz Bakkaloğlu özür dilemek erdemdir, sen o erdemi samimi bir şekilde göstermişsen, benim kalkıp bu erdemli davranışına karşı, özrünü kabul etmeyerek erdemsizlik yapmam inancıma aykırı. Vesselam.