Doğunun insanları düşürdüğü boşlukta öğrencisinden- meslektaşına, halkından-eğitimli diye tasvir edilen kesime kadar tecrübeyle sabitlenen güven yanılgısı. Ben başkasına yapmam denilen şeylerin bana yapılması. Sonuç herkesten soyutlanma. Zaman zaman zorlasa da, yalnızlık en iyisi. Sadece kendine güven en iyisi. Dürüstlük, enayilik yada öznel yargılarca kötü anlaşılıyorsa, iyi niyet art niyete malzeme oluyorsa, masum bir tebessüm bile kalbi kararmış insanlarca katlediliyor, kirletiliyorsa yapacak en güzel şey soyutlamak kendini bence. Iyi olan ne varsa kaybetmemek için. Duyarsız olmak da benim harcım değil, onlar gibi olmak da. Pişmanlığım böyle bir gerçekle yüzleşmek. Diyeceksiniz belki hep öyleydi diye, ya da aklınızdan geçireceksiniz. Ben başını sevgiyle okşadığım bir çocuğun özünde kendinin bile ne anlama geldiğini bilmediği muhabbetlere sırf tesettürlü değilim diye "konu"olacağımı ve bundan büyük pişmanlık duyacağımı kestiremezdim. Çocuğunu okuldan almak isteyen bir veliyi ikna etmek için gittiğim ve beni eşiyle ağırlayan bir veliyle sonrasında çirkin dönütlerle karşılaşacağımı bilemezdim. Mesleğim özellikle bu yönleriyle pişmanlık uyandırmıyor değil. Iyi niyetimi kendimde yaşattıkça düzeltilebilecek şeyler var, yola devam diyorum..
Okunma rekoru kırmak gibi bir derdim yok hocam, yazma sınırlaması da yok. Okuması zor geliyorsa, illa okunması için de bir mecburiyet yok. Okumak isteyen okur, istemeyen okumaz. Yazarken uzunluğunu hesaplamadım, yada uzunluğuna göre okunur-okunmaz diye. Kendimce yazdım sadece..
Isim vermek doğru olmayacak ama şunu söyleyebilirim ki doğunun genelinde bu tür durumların var olduğunu düşünüyorum hocam. Merkezi yerleri bilmiyorum ama kenarda köşede kalmış ilçeler ve köyler böyle maalesef.
Doğunun insanları düşürdüğü boşlukta öğrencisinden- meslektaşına, halkından-eğitimli diye tasvir edilen kesime kadar tecrübeyle sabitlenen güven yanılgısı. Ben başkasına yapmam denilen şeylerin bana yapılması. Sonuç herkesten soyutlanma. Zaman zaman zorlasa da, yalnızlık en iyisi. Sadece kendine güven en iyisi. Dürüstlük, enayilik yada öznel yargılarca kötü anlaşılıyorsa, iyi niyet art niyete malzeme oluyorsa, masum bir tebessüm bile kalbi kararmış insanlarca katlediliyor, kirletiliyorsa yapacak en güzel şey soyutlamak kendini bence. Iyi olan ne varsa kaybetmemek için. Duyarsız olmak da benim harcım değil, onlar gibi olmak da. Pişmanlığım böyle bir gerçekle yüzleşmek. Diyeceksiniz belki hep öyleydi diye, ya da aklınızdan geçireceksiniz. Ben başını sevgiyle okşadığım bir çocuğun özünde kendinin bile ne anlama geldiğini bilmediği muhabbetlere sırf tesettürlü değilim diye "konu"olacağımı ve bundan büyük pişmanlık duyacağımı kestiremezdim. Çocuğunu okuldan almak isteyen bir veliyi ikna etmek için gittiğim ve beni eşiyle ağırlayan bir veliyle sonrasında çirkin dönütlerle karşılaşacağımı bilemezdim. Mesleğim özellikle bu yönleriyle pişmanlık uyandırmıyor değil. Iyi niyetimi kendimde yaşattıkça düzeltilebilecek şeyler var, yola devam diyorum..
Az yazsaydın daha çok okunurdu
Okunma rekoru kırmak gibi bir derdim yok hocam, yazma sınırlaması da yok. Okuması zor geliyorsa, illa okunması için de bir mecburiyet yok. Okumak isteyen okur, istemeyen okumaz. Yazarken uzunluğunu hesaplamadım, yada uzunluğuna göre okunur-okunmaz diye. Kendimce yazdım sadece..
3.yılı Salih hocam
Böyle yerlerde bir kadın olmak gerçekten zor hocam. Keşke bizlerin yıpranması toplumu bir adım ileri taşısa. Şimdiye kadar gördüğüm bunun da olmadığı.
Isim vermek doğru olmayacak ama şunu söyleyebilirim ki doğunun genelinde bu tür durumların var olduğunu düşünüyorum hocam. Merkezi yerleri bilmiyorum ama kenarda köşede kalmış ilçeler ve köyler böyle maalesef.