Rüyamda dağlık bir bölgede, tek katlı, yakınında başka ev olmayan, her penceresinden güneş alan, çocukların sağa sola koşuşturduğu kalabalık bir evdeyim. Kürt kökenli genç bir hanım ile evin gözlerden uzak bir köşesinde sohbet ediyoruz. Eşi ile olan problemlerinden ve eşinin ailesi ile birlikte yaşamanın zorluklarından bahsediyor. Uzun uzun dinliyorum. Endişeli... Sürekli kayınvalidesi ya da eşi odaya girecekmiş gibi tedirgin. Bir süre telkin ediyorum, bir yandan notlar alıyorum, tekrar geleceğimi söylüyorum. Konuşmamız bitiyor. Evin girişine doğru yürüyoruz. Yanımda bir kaç kişi daha var. Onlarda toparlanmaya başlıyor. Bu arada genç hanımın kayınvalidesi yanımıza doğru yürüyor. Tombul yöresel kıyafetler içinde güler yüzlü bir ihtiyar.
- Çavani, başi ( Nasılsın, iyi misin)
- Başi, tu çavani ( İyiyim, senin nasılsın)
- Başi başi ( iyiyim iyiyim).
O an sanki rüyada kendime geliyorum. Bir anda Kürtçe bilmediğimin farkına varıyorum. İhtiyar hanım konuşmasını sürdürüyor fakat kelimeler bulanıklaşıyor, aklımdan uçup gitmeye başlıyor. Sonra genç hanımla konuşmamızı anımsıyorum, belki de iki saat boyunca Kürtçe namına bir kelime bilmez iken Kürtçe konuşan birini anlamış ona Kürtçe cevaplar vermiştim. Uydurma bir konuşma değildi üstelik. Uyanır uyanmaz hemen kağıt kalem kapıp yukarıdaki diyaloğu ve aklımda kalan kelimeleri ajandama yazdım. Kontrol ettiğimde bu kelimelerin Kürtçe diline ait kelimeler olduğunu gördüm. Çok şaşkındım. Ama içimde derinlerde beni rahatsız eden bir sızı, bir hüzün, bir çaresizlik vardı. Uyumak aynı rüyaya dalıp o insanların sorunlarını çözmek istiyordum. Ama bu sadece gerçek yaşamla rüyanın ayırt edilemeyecek kadar bir birine benzediği bir sanrıdan başka bir şey değildi.
Peki nasıl olmuştu da bilmediğim bir dili konuşmuştum. Hafızamı yokladım, başka bir arkadaşım da rüyasında 2. Dünya savaşında Naziler tarafindan esir alındığını, askerlerin sürekli konuştuğunu ve bundan çok rahatsız olduğunu anlatmıştı. Ona "Almanca biliyor musun" diye sorduğumda "Hayır" dedi. Rüyayı oluşturan bilinç ise ve sen Almanca bilmiyorsan askerleri almanca konuşturan senin bilincin mi diye sormuştum. Şayet bilincimiz tekil ise biz bilmediğimiz dilleri nasıl konuşur ya da anlarız? Bilinçlerimiz ortak bir havuzdan mı besleniyor? İnsan beyni bilgi biriktiren bir işlemci mi? Uyku esnasında başka bedenleri başka bilinçleri deneyimlemek mümkün mü? Nasıl olurda bu mümkün olabilir? Buna benzer deneyimler yaşayan ya da bu konuda bilgisi olanlar varsa paylaşabilir mi?
Aklıma bu konu ile ilgili çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan haberler geldi. Aşağıda bir kaç tanesini alıntıladım.
İki sene önce geçirdiği trafik kazasının ardından yaklaşık bir hafta komada kalan Avustralyalı Ben McMahon, komadan anadilini tamamen unutmuş bir halde ve Çince'nin bir lehçesini konuşarak uyandı.
Çinli'ye benzeyen bir hemşireye şikayetlerini anlatıp bir kağıda ailesini ne kadar sevdiğini ve düzeleceğini Çince yazan genç, hem ailesini hem de doktorları şaşırttı.
McMahon, okul yıllarında Çin'in kuzeyinde ve güneybatısında konuşulan ve Çince'nin bir lehçesi olan Mandarin'i öğrenmişti ancak hiçbir zaman akıcı olarak konuşamıyordu. Bu durumu fırsat bilen Ben McMahon, Şanghay'da ticaret okumaya başladı ve aynı zamanda Çince tur rehberliği gibi işlere başladı.
McMahon, komadan uyandıktan yaklaşık üç gün sonra ise anadilini hatırlamaya başladı.
Daha önce de 2010 yılında 13 yaşında bir kız anadili olan Hırvatça'yı unutmuş ve Almanca konuşmaya başlamıştı. Geçen sene temmuz ayında ise Amerikalı bir savaş gazisi bilinçsiz bir şekilde bulunmuş ve uyandığında kim olduğuna dair en ufak fikri olmamasına rağmen akıcı bir şekilde İsveççe konuşmaktaydı. Doktorların McMahon'la ilgili teorisi ise kazada gencin beyninin anadilini konuştuğu bölümün zarar görmesi ve bunun üzerine Mandarin bilen kısmının aktif hale gelmesi şeklinde. (3 eylül 2014 hürriyet gazetesi)
KARDEŞİM DE GEÇİRDİĞİ HAVALE (ATEŞLİ HASTALIK) SONUCU İKİNCİ ANADİLİ OLAN ALMANCAYI UNUTTU.
Mine sen ne düşünüyorsun bu konuda. (Kardeşin için üzgünüm. Geçmiş olsun) Bunun bir açıklaması var mı?
BENCE İNSAN DOĞDUĞUNDA DÜNYANIN BÜTÜN DİLLERİNİ BİLİR. AMA ANA DİL SİVRİLMEYE BAŞLADIĞINDA DİĞERLERİ BİLİNÇ ALTINA GÖMÜLÜR. (BENİM TEORİM BU)
Şuan paylaşımına "Başi tu çavani" değil de "başituçavani" yazmaman, du bilgiyi duymayıp, daha önce bir yerlerden okuduğun gerçeğiymiş gibi görünüyor. Tamamda ben okumadım ki diyeceğinden eminim. beynimiz görsel bilgiyi nasıl alır biliyor musun, mesela bir sayfaya bakarken sadece satırlara odaklansakta, beyin, odaklanmadigimiz ve sayfada bulunan tüm kelimelerin bilgisini bir bütün olarak algılar. Bu bilgilerin bir kısmını hipokampusa kalanları ise gereksiz olduğu için bilinçaltına yönlendirir. Bu görevi üstlenen ise amigdaladır. Amigdalayı bi pavyon fedaisi gibi düşün. Şık bilgileri hipokampusa toplar. Gereksiz ve sıradan olan bilgileri ise içeri almaz. Amigdalanın bu işlemi yapması senin iraden dışında gelişir. Kısacası senin anlattığın olayın gerçekleşmesi imkansız. Bu konuda çıkan haberler sansasyon amaçlıdır
Kollektif bilinç bu işte
Jung 'un bahsettiği kollektif bilinçdışının bilince yansıması
Münir Açikgöz biraz daha bilgi vermeniz mümkün mü?
Tenzile Öymen bilgi versin
Farkındayım bende ilgi duyuyorum Ancak rahatsızlığım nedeniyle yazamıyorum By nedenle senin yazmanı istedim
Yusuf Murtezaoğlu by konuda bkz
Carl Gustav Jung: Din vr Psikoloji ( Konferans derleme metni )
Aynı yazarın: 4 Arketip
Bugün rakı almama gerek kalmayacak gibi
Neden
Yahu mutlu çok ağır bir boyun Fıtığı rahatsızlığı Geçiriyorum
Yazmak okumak vs acaip sıkıntı veriyor
Abi ağrı nerede tam olarak boynunda mi kollarında mi
Her ikisinde, fizik tedavi görüyorum
Geçmiş olsun abi. Ağrıların dayanilamayacak gibiyse bizim buradaki fizikciler lokal etkili prolakain hcl yapıyorlar ağrıyan bölgeye. Anında rahatlarsın da bunu deneyimli bi uzmana yaptır. Ama fıtığın bulunduğu yerde önemli tabi. Sadece bir öneriydi bu
Fizik tedavi sonuç vermez ise öyle yapacağım dedi doktor
Anlatacaklarinizi tahmin ediyorum o yüzden rakiya gerek yok, okumak da iyi gelir diye düşünüyorum bana okurken çok mu öne abaniyorsun abi yada yazarken
Ama konu güzel gerçekten
Güzel ama uçuk biraz
Yahu herşeyi olduğu gibi kabul edersek adım atamayız.
Uçuk değil! Hatta senin mensubu olduğun gelenek bu konuda çok donanım sahibi
Dünya toplanıyor onlara gidip bilgi almaya çalışıyor
Sen uçuk diyosun mutlu !
Sgk'ya kadar gitmem lazım gelince yazarım
Jung 'a göre bireysel vr kollektif olmak üzere 2 bilinçdışı alan var
Birtakım rüyalarda, örneğin Hint mistizmizminin en derin sembollerini veya Mısır ezoterizmi yada Gnostik Hristiyanlığın sembollerini gören hastaları var, üstelik by hastaları böyle şeylerle hiç ilgili değil !
Jung bu sembolleri nasıl görür veya bu sembollerden nasıl haberdar olur bu hastalar diyor ve kollektif Bilinçaltı tespiti böyle başlıyor
Ben by olayı şöyle yorumluyorum
Cep telefonu şebekesi var bir de uydu var
Şebeke bireysel uydu ise kollektif oluyor
Daha sonradan " morfik rezonans " konulu deneylerde yapıldı bu kollektif bilinç ile ilgili
Farelerde yapıldı, atıyorum Türkiyede A faresine ilk Kez karşılaştığı bir tuzak kuruluyor, birkaç denemeden sonra fareler tuzağa uyanıyor
Ancak by esnada yine atıyorum Avusturya da aynı cins fare o tuzağı Türkiye deki fare ile eşzamanlı öğreniyor, hemde hiçbir deneme yapmadan
Morfik rezonans etkisi diyolar
Kuantum da olan bir tür dolaşıklık etkisi givi
Ancak kollektif bilinç tarih boyunca olan, oluş halinde olan ve olacak olan herşey hakkında bir tür bilgi deposuna sahip adeta !
Atıyorum kaybolmuş bir medeniyet olan inkaların kurban rituelindeki bir seremoniyi de rüyanda görebilirsiniz
Gelecekte olan birşeyi de !
Ve by her insana zaman zaman açılabilen bir kapı
Jung dediği için yazıyorum, polemik olmasın
Levhi Mahfuz diyoruz ya, işte onun gibi birşey
Levhi Mahfuz ile ne zaman ilişkilendireceksin diye bekliyordum ki geldi.
O mu? O'nun gibi bir şey mi?
Her şey aynı anda hep vardır. Sadece hep var olanın arasından seçtiğiniz şeyler aktif hale gelir.
ayetlere göre uykuda iken hesaba çekiliyorsun. Mahkeme önünde ne yapıp ettıklerını anlatıyorsun ve karar verılıyor. Karar çıkışında elinde cezan veya mukafatın var. Uyanınca bunlar gerçekleşiyor.
Bu olaya bir teistin gözüyle bakmanın uçuk olacağını biliyordum. Olaya metafiziksel açıklamalar getirmişsiniz bakın bu konuya temel olacak nitelikte nobel biyokimya ödüllü profesörler var. Adlarını tam hatırlamıyorum. Richard ve Sydney bişeydi. Bulgularına göre rna dizinleriyle, atalarımızdan gelen genetik bilgi şifrelerinin bizim alt beynimizde depolandığı açıklanmıştı. Alt beyinde depolanan bilgilerden istifade edebilir miyiz. Hologramik olarak evet edebilirsin. Mesela bir rüya aracılığıyla. münir abinin de bahsettiği, semboller görme olayı gibi. Bu işlemi kasıtlı olarak yapabilir miyiz. Tabiki hayır. Biz sadece bilinçli olarak nesnel bilgiler edindiğimiz üst beyni kullanabiliriz. Hadi diyelimki bir şekilde bunun yolunu bulduk ve alt beyinden faydalanabiliyoruz. Şimdi gelelim bilmediğin bir dille cümle kurabilme ihtimaline. Kurulacak bu cümle 5 kelimelik kısa bir cümle olsun ve atıyorum, bugüne kadar geliştirilmiş tüm dillerdeki toplam kelime sayısını 1 milyar kelime olarak baz alalım. (Bu çok az bi varsayım) senin bu kadar kelime içinden, hiç duymamış olduğun beş kelimeyi, alt beyninden seçerek, onu doğru bir sıralamayla bir araya getirme olasılığın 5*6*7*8*.. 999999999*5 üzeri 5 de birdir. Peki şimdi bu olasılığın mucize olmaktan çıkıpta gerçekleşmesi mümkün mü
RNA ile açıklama bana göre yetersiz Çünkü bahse konu olan söz gelimi Malatya da bir eczacının, Kadim bir medeniyetin çok grift sembolleri rüyasında görmesi
Dışardan bakinca banada uzak geliyor bu durum ama adamlar nobel biyokimya ödüllüler yalnız abi rüyada gördüğüm atıyorum antik yunan dönemine ait bir sembolü fark edebilmemimde imkanı yok yalnız. Aaa rüyamdaki sembol antik yunan dönemine ait diyemem mesela
Bölgeseldir o araştırma
Hayır dur bulmaya çalışıp atayım sana abi
Ben Richard yazmışım ama Thomas mış adamın adı Sydneyi tutturmuşum http://www.nobelprize.org/nobel_prizes/chemistry/laureates/1989/
Bence hiç ilginç bir durum yok. Gözümüz, gördüğümüz her şeyi kaydeder. Aynı şekilde kulağımız da duyduğumuz her şeyi kaydeder. Bunların çoğu bilinçaltına kaydedildiği için unutulur ama bunlar hala beynimizin içindedir. Bir travma veya bir rüya içinde bunlar açığa çıkabilir. Ben de rüyamda İngilizce konuştuğumu görüyorum(çoğu kez kelimeleri salladığımı farkediyorum). Fakat ben İngilizce bilmiyorum ama İngilizcenin nasıl olduğunu biliyorum. Aynı şekilde senin Kürtçe, diğerinin Çince konuşması aynı şeyi gösteriyor. Mesela sen daha önce Kürtçeye veya Çinceye dair en ufak bir şey bilmeseydin, duymasaydın böyle bir şeyi rüyanda konuşmanın imkanı olmayacaktı.
RİBO NÜKLEİD ASİT atalarımızın belleklerindeki bilgileri şifreleyerek bize geçmelerini sağlıyor. Bu şifreleme olayı bazı etkenler nedeniyle bizde açılınca o olayı sanki biz yaşamış gibi yaşamaya yani anımsamaya başlıyoruz. RNA DNA konularında inceleme yaparsanız konunun bilimsel açılımına da varabiirsiniz sanıyorum. RNA yı bulan bilim insanı bu bakımdan NOBEL aldı yani reenkarnasyon bu şekilde bilimsel bir açıklamaya kavuştu.