Felsefecilerin genellikle tek düze bir bakış açısı olmuyor. Elbette fikirleri oluyor ama felsefe zaten düşünmek demek. Vasıfsız yöneticiler tarafından yönetilmek yerine, düşünen insanlar tarafından yönetilmek güzel olabilirdi.
Harika olurdu. Herkes yavaş yavaş düşünmeye başlardı. Eğitim sistemi tamamen değişirdi. İnsanlara bütün dersleri zorla empoze etmeye değil de bireylerin yeteneklerine, algılama kapasitelerine göre düzenlenen bir eğitim sistemi olurdu. Anlayışlı, farklı düşüncelere saygılı, ahlaklı bir toplum olurdu. Bilime, sanat, teknolojiye öneme veren bir toplum olurdu. Dinler uzun vadede yavaş yavaş kaybolurdu. Tüketen değil üreten bir toplum olurduk.
Felsefecilerin dünyaya yaptıklarına bakacak olursak iyi bir yönetim olacağına neredeyse eminim. İlk üniversite mesela Platon tarafından kuruldu, siyaset biliminin kurucusu adam. Bundan 2500 yıl önce harika bir devlet ütopyası yaratmış. Felsefeyi yaşam biçimi haline getirmiş insanların iyi bir yönetim şekli sağlayacağına neredeyse eminim.
Ancak sofistler gibi, felsefeyi sadece para kazanmak için kullanan tipler olursa, işte o zaman sıkıntı doğacaktır. Ancak sıkıntıları karşılaştıracak olursak, günümüz siyasetçilerinden çok daha iyi bir yönetim sağlayacakları aşikar olurdu.
Öyle çok bilmem felsefe akımlarını Din felsefecileri başa geçer (Akp), en büyük karşıt felsefeciler ana muhalefet (chp), ezilmişlik felsefecileri (hdp), işine hangisi gelirse kıvıran milliyetçi felsefeciler (mhp) olarak bi meclis kurulur aynı hamamın altın tası olarak devam edilirdi
Felsefe düşünmek anlamına gelmektedir. Düşüne bir birey, hiç düşünmeyen bireyden çok daha iyidir.
Ayrıca felsefecilerin en önemli özelliği birbirlerini öldürerek, kavga ederek değil konuşarak tartışıyor olmalarıdır. Bugün felsefenin insanlığa pek çok katkısı olmuştur. yukarıda devletten, demokrasiden falan bahsettim ya.. Devam edeyim.
Felsefenin doğuş yeri Atina'da felsefecilerin etkileriyle kurulan şeyler;
- Tiyatro - Sanat - Teoloji - Tıp - Sosyoloji - Psikoloji başlıca etkilerindendir. Daha aklıma gelmeyen, ezberden yazdığım ve yazmayı unuttuğum pek çok şey var. Felsefe boş konuşmak değildir, felsefeye boş konuşmak diyen kişi aslında boş konuşuyordur.
Felsefeyi lise sıralarında öğrendiğiniz ne kadar belli. Felsefe düşünmektir ve en önemlisi tek yönlü değildir düşüncesi. Bugün sorunları düşünmeden sadece eylemsellikle çözmeye iş diyorsanız, görüyoruz yapılan işleri ve o işlerin sonuçlarını.
Filozoflar yönetme delisi olmadiklari icin onlar yonetse bunu salt bir gorev olarak gorür. Amaclari iktidarda olmak olmaz. Tehlikeli olmazlae bu yuzden.
Felsefenin dallarını sadece yazsam, burada yazdığınız "boş konuşmak" tanımının ne kadar boş olduğunu anlarsınız. Bunun için vikipediyi kaynak olarak alıyorum :
- Estetik - Epistemoloji - Etik - Mantık - Metafizik - Siyaset - Toplum felsefesi. Ek yoruma gerek var mı, bilemiyorum
Düşünmek, düşünmek, düşünmek... Fazlası değil. Bilimde mesela etik felsefe kendini çok konuşturur. Ahlak felsefesi oradan devreye girer ve bilimi kontrol altına alır. Mantık felsefesi doğruya ulaştırır. Epistemoloji yine aynı şekilde. Biraz yukarıda yazdığım gibi felsefeyi lise sıralarında öğrenen insanların, felsefeye boş konuşmak demelerine şaşırmıyorum.
Felsefe tek yönlü düşünceyi desteklemez. Adamlar tüm gün teoloji yapacak değiller. Düşünsene mantık felsefesi, estetik (sanat), siyaset ve toplum felsefesi...
Bi defa zaten tek dogru olmasi sıkınti. Tek dogru demek tek bakis acisi demek. Bunun da test edilebilmesi icin farkli dogrular lazim. Farkli bakis acilari lazim.
Kendini geliştirmiş felsefeciler diyalektik düşünür, retoriği gelişmiştir. Burada tutup Tayyip felsefe yapmıyor demek yanlış olur. O da felsefe yapıyor ancak kalitesiz bir felsefe yapıyor. Felsefenin ne olduğunu bile bilmeden felsefe yapıyor!
Diyalektik düşünmektir felsefe yapmak. Tek yönlü bir düşünce değildir. Mantık felsefesi, ahlak felsefesi, toplum felsefesi ya aklına gelecek her şey felsefedir. Felsefe yapan diyalektik düşünmeyi öğrenir. Felsefenin temeli aman oturup düşünelim demek değildir. Diyalektiktir. Sorunları çözmeyi hedefler.
Selahattin Kirec Felsefeciler tek tip düşünmezler, lütfen lisede bile doğru düzgün öğrenemediğiniz felsefe bilgisi ile burada yorum yapmayın, komik oluyor. En azından Google denilen arama motorunda kısa bir felsefe araması yaparaktan yorum yapın. Ya da yukarıda yazmış olduğumuz yorumları okuyun.
Belirli alanlarda bilim insanlari velirli alanlarda felsefeciler yoneytirse daha iyi olur, Muhendislik muhasebe para politikalari vergi gibibolaylar bilim insanlari, Sanat Turizm Kultur gibi konulat felsefeciler yonetir, herkes memnun olur ulkede ucar gider
Yusuf salt devletin ait oldugu bir grup olmamali, güc insanlari genelde yozlastirir. Bugün ABD bunun en güzel ornegidir. ABD devletinin icinde nice filozoflar vardi veya cevresinde, ne oldu. Sonuc ne ?
Ben felsefeye çok ilgi duyan birisiyim, şurayı yönetmek bile bana zor geliyor açıkçası. Çünkü genellikle karşılıklı bir hak söz konusu ve iletişim bozukluklarından doğan yanlış anlaşılmalar, ciddi sorunları tetikliyor. Buranın bir ülke olduğunu düşünecek olursak, benim kadar empati kurup karşısındakini anlamak isteyen birisi yönetmek istemez. Yönetemez değil, ancak istemez.
Başlığı açarken bu kadar gereksiz yorum gelmesini beklemiyordum. Hayatında felsefe üzerine tek bir kitap okumamış, araştırma yapmamış insanlar felsefe eleştirisi yapıyor. Haliyle kendi bildiklerimi paylaşıyorum.
Zoruma gitti resmen, sorgulayan adıyla bir grupta yer alıp felsefeye boş konuşmak diyenler var.
felsefeciler bu çağda yönetemez, Roma nın filozof imparatoru olmuştu, ama o Roma da kaldı. Bu çağda felsefecilerin yönetmesi için bir gereklilik yoktur.
Bence hukukcular yönetsin ve devletin tek bir görevi olsun, hukuk. Böylece hem temel insan haklarini cigneyen devletler olmaz, hemde özgürlügü, demokrasi icin cignenememis oluruz.
Hukuk özgürlügün, bireyciligin ve mülkiyetin garantisidir. Hukukcular adil ve bagimsiz olmak zorundalar. Ancak bununda bazi problemleri var, popilizm sayesinde ABD gibi minarsist devletler bile canavara dönüsebiliyor. Bu yüzden devletin minimal kalmasini saglamak zorundayiz. Bunuda hukuk yapan bir devletle becerebiliriz ve baska bir seye karismayan bir devlet.
Stephen Hawking'in o söylemini ilk defa duydum. Neden böyle bir şey söylediğini de çok merak ediyorum, araştıracağım.
Felsefe tanımını bilmeyen yorumlar üst üste gelince haliyle sitedekileri suçladım. Çünkü felsefe tanımından uzak yorumlar, düşünen (sorgulayan) insanlara yakışan bir durum değil. Eleştirilerimi de yıkıcı değil, elimden geldiğince yapıcı yapmaya çalışıyorum.
Sinan Sonar Bilim adamı dediğimiz insanların çalıştığı bölüme göre tehlikeli sonuçlar doğurabilirdi. Bilim adamlarını kontrol altına alan şey etik felsefedir. Aksi taktirde çok ciddi sorunları, bilim insanı dediğimiz insanlar gerçeğe dönüştürebilirdi.
Benim bu konuda yazdığım paylaşım şuydu: Aklımdan geçenler... EĞER BİR ANAYASA YAPILACAKSA : * Parti tüzüklerine akademik sosyal bilim analizleri şartı * Her parti üst kurulunun en az 3 değişik dalda akademisyen üyesi olması şartı (hukuk, toplum bilimci, ekonomi,felsefe) * Meclis üyelerinin mutlak en az pozitif bilimlerde önlisans bitirmiş olması şartı * Her siyasi partinin en az 3 üniversite araştırmacıları ile direkt destek/destek ilişkisi şartı. ( Bu destek/destek ilişkisi çok yönlü ve karşılıklı olmalı. Parti Üniversitelere araştırma ve geliştirme projeleri için maddi ve bürokratik destekler sağlarken, üniversiteler de partilere daha pozitif ve bilimsel manifestolar hazırlanması için destek vermeli. Bu aşamada görev alan öğrencilerin ve/ya öğrenim üyelerinin de ileride aktif siyaset yapabilmesi için bir nevi tatbikat yapmış olması hedeflenmeli.) * Mv alt/üst yaş sınırının 25/55 olması şartı. * Meclis bakanlar kurulunun mutlaka lisansüstü dereceli vekillerden karma seçilmesi. * Her partinin toplum, kadın, gençlik ve çocuklar için uygulamalı sivil örgütleri olmalı. Bu örgütler, akademisyenlerin ve felsefecilerin teorisini ürettiği, okul dışı eğitim, toplum bilinci, çocuk ve aile sorunları ile ilgili çözümleri uygulamaya koymalı.
Felsefenin ne olup olmadığı ile ülke yönetiminin iyi veya kötü olacağını çok da bağlantılı görmüyorum. Felsefe sonuç vermez, sonuçlara giden bakış açısı yaratır, kapı açar fakat seni sokmaz kapıdan, seyredersin, tadarsın onu, bitiremezsin. Bir felsefeci tek taraflı düşünmez ama tarafsız da düşünmez. Ülke yönetiminde ideolojisindeki edim ve normları uygulamak ister, kendisine göre en doğru odur. Felsefede cevaplar olsa idi filozof da o cevaplardan biriyle yönetirdi ülkeyi. Felsefede esas olan sorulardır, sorulara verdiğin sözde cevaplar bir aksiyom değil sana bakış açısı kazandırmaya muktedir görüşlerdir. Filozofun yönetimde yaptığı felsefe bakış açısından ibaret olurdu fakat bu kârsız bir olay değil. Filozofların işi batıracağını düşünmek oldukça yersiz bence.
Bu potansiyelimiz ile en iyisi olamazdık ancak şu andan daha iyi, daha insancıl yaşardık. Bu kadar kutuplaşma olmazdı. Stres kat sayımız daha düşük olurdu.
cok degişik şeyler olurdu herhalde başta kim varsa ülke onun bakış açısıyla yürürdü gerci suan dinciler yönetiyor durum yine aynı
Did you mean Cem Yılmaz
Felsefecilerin genellikle tek düze bir bakış açısı olmuyor. Elbette fikirleri oluyor ama felsefe zaten düşünmek demek. Vasıfsız yöneticiler tarafından yönetilmek yerine, düşünen insanlar tarafından yönetilmek güzel olabilirdi.
İşte hangi fikirleri sahiplenmiş kişiler tarafından yonetilecegimiz önemli
Can Çıkla felsefecilerin sahiplendiği fikirleri ideolojilerle karıştırmayın lütfen
felsefe konusunda detaylı bilgim yok Hasan Blick o yüzden bu konudakı yorumunuz hakkında bişey söyleyemeyecegim bilgilendiriseniz sevinirim
Bir dahaki seçimde oy alamazlardı heralde.
Çözüm bulmaya alışık degiller. Paso referandum yapıp soru sorarlardı. "Acaba ekonomik kriz dünyada mı oluyor biz neresindeyiz? "referandumu. Vs
Onlarda yozlasabileceginden, bence cok tehlikeli boyutlara varabilir sonu.
Yasa olmazdı
Biraz zor ama yaşanılası bir ülke olurdu mantık herzaman doğruyu ve iyiligi bulur
Ekonomiden anlamayan bir devlet, ekonomiden anlamiyordur ve her zaman fakirlik, yoksulluk, aclik ve problem yaratir. Kim oldugu pek önemli degil.
Çekilmez olurdu
İlk gün ülkenin %90 ını gömeriz. O kadar düşünmeyi beyinlerinin kaldıracağını düşünmüyorum.
Sen çok yaşa!!!
Herkez köşe başlarında felsefe yapar
Herke-s kardeş
Ben belki öyle yazmak istiyorum kardeşş?
Saygı duyarım
Harika olurdu. Herkes yavaş yavaş düşünmeye başlardı. Eğitim sistemi tamamen değişirdi. İnsanlara bütün dersleri zorla empoze etmeye değil de bireylerin yeteneklerine, algılama kapasitelerine göre düzenlenen bir eğitim sistemi olurdu. Anlayışlı, farklı düşüncelere saygılı, ahlaklı bir toplum olurdu. Bilime, sanat, teknolojiye öneme veren bir toplum olurdu. Dinler uzun vadede yavaş yavaş kaybolurdu. Tüketen değil üreten bir toplum olurduk.
Felsefecilerin dünyaya yaptıklarına bakacak olursak iyi bir yönetim olacağına neredeyse eminim. İlk üniversite mesela Platon tarafından kuruldu, siyaset biliminin kurucusu adam. Bundan 2500 yıl önce harika bir devlet ütopyası yaratmış. Felsefeyi yaşam biçimi haline getirmiş insanların iyi bir yönetim şekli sağlayacağına neredeyse eminim.
Ancak sofistler gibi, felsefeyi sadece para kazanmak için kullanan tipler olursa, işte o zaman sıkıntı doğacaktır. Ancak sıkıntıları karşılaştıracak olursak, günümüz siyasetçilerinden çok daha iyi bir yönetim sağlayacakları aşikar olurdu.
Anca düşünürlerdi
Öyle çok bilmem felsefe akımlarını Din felsefecileri başa geçer (Akp), en büyük karşıt felsefeciler ana muhalefet (chp), ezilmişlik felsefecileri (hdp), işine hangisi gelirse kıvıran milliyetçi felsefeciler (mhp) olarak bi meclis kurulur aynı hamamın altın tası olarak devam edilirdi
Boş muhalefet boş muhabbet
Felsefe düşünmek anlamına gelmektedir. Düşüne bir birey, hiç düşünmeyen bireyden çok daha iyidir.
Ayrıca felsefecilerin en önemli özelliği birbirlerini öldürerek, kavga ederek değil konuşarak tartışıyor olmalarıdır. Bugün felsefenin insanlığa pek çok katkısı olmuştur. yukarıda devletten, demokrasiden falan bahsettim ya.. Devam edeyim.
Felsefenin doğuş yeri Atina'da felsefecilerin etkileriyle kurulan şeyler;
- Tiyatro
- Sanat
- Teoloji
- Tıp
- Sosyoloji
- Psikoloji başlıca etkilerindendir. Daha aklıma gelmeyen, ezberden yazdığım ve yazmayı unuttuğum pek çok şey var. Felsefe boş konuşmak değildir, felsefeye boş konuşmak diyen kişi aslında boş konuşuyordur.
Felsefeyi lise sıralarında öğrendiğiniz ne kadar belli. Felsefe düşünmektir ve en önemlisi tek yönlü değildir düşüncesi. Bugün sorunları düşünmeden sadece eylemsellikle çözmeye iş diyorsanız, görüyoruz yapılan işleri ve o işlerin sonuçlarını.
Bilim adamlari basa gelsin bence
Onlarda da kuram, teori çatışması olurdu Berat Gns
Felsefeciler düşünür bilim adamları uygular
Bilim insanları da felsefe yaparlar, Mantık felsefesi adı veriliyor mesela.. Bilgisayar ve matematik biliminin temelidir.
Filozoflar yönetme delisi olmadiklari icin onlar yonetse bunu salt bir gorev olarak gorür. Amaclari iktidarda olmak olmaz. Tehlikeli olmazlae bu yuzden.
dindar ve kindar bi nesil yetişmezdi, aydın düşünen hoşgörülü bi nesil olurdu, umutulu bir türkiye
Bilim adami sirket yonetince o sirket dunya devi oluyorda, ulke yonetincemi catisacaklar
Felsefenin dallarını sadece yazsam, burada yazdığınız "boş konuşmak" tanımının ne kadar boş olduğunu anlarsınız. Bunun için vikipediyi kaynak olarak alıyorum :
- Estetik
- Epistemoloji
- Etik
- Mantık
- Metafizik
- Siyaset
- Toplum felsefesi. Ek yoruma gerek var mı, bilemiyorum
Fizik ve astrofizikçiler dahi felsefe yaparak yol haritası çiziyorlar.
Düşünmek, düşünmek, düşünmek... Fazlası değil. Bilimde mesela etik felsefe kendini çok konuşturur. Ahlak felsefesi oradan devreye girer ve bilimi kontrol altına alır. Mantık felsefesi doğruya ulaştırır. Epistemoloji yine aynı şekilde. Biraz yukarıda yazdığım gibi felsefeyi lise sıralarında öğrenen insanların, felsefeye boş konuşmak demelerine şaşırmıyorum.
Dusunun enerjide disa bagimlilik yok, teknoloji almis basini gutmis hayat kolaylasmis, issizlik sorun olmaktan cikmis, bilim insani iyidir iyi
Felsefe tek yönlü düşünceyi desteklemez. Adamlar tüm gün teoloji yapacak değiller. Düşünsene mantık felsefesi, estetik (sanat), siyaset ve toplum felsefesi...
Felsefesiz bilim olmaz net.
Bakın bilgiye ulaşmak zor bir şey değil, hepimizin internet bağlantısı var. Şu an vikipedide felsefe araması yaparsanız şuraya ulaşırsınız;
https://tr.wikipedia.org/wiki/Felsefe_listesi
Hayatın her anında felsefe karşımıza çıkar.
Bok gibi. Çünkü felsefecilere göre doğru çok farklıdır.
Hmm meclislerdeki herkesin dogrusu ayni yani.
Bi defa zaten tek dogru olmasi sıkınti. Tek dogru demek tek bakis acisi demek. Bunun da test edilebilmesi icin farkli dogrular lazim. Farkli bakis acilari lazim.
Kendini geliştirmiş felsefeciler diyalektik düşünür, retoriği gelişmiştir. Burada tutup Tayyip felsefe yapmıyor demek yanlış olur. O da felsefe yapıyor ancak kalitesiz bir felsefe yapıyor. Felsefenin ne olduğunu bile bilmeden felsefe yapıyor!
Doğru tek değil ama devlet yönetirken bazı doğruları kabullenmen gerekir.
Diyalektik düşünmektir felsefe yapmak. Tek yönlü bir düşünce değildir. Mantık felsefesi, ahlak felsefesi, toplum felsefesi ya aklına gelecek her şey felsefedir. Felsefe yapan diyalektik düşünmeyi öğrenir. Felsefenin temeli aman oturup düşünelim demek değildir. Diyalektiktir. Sorunları çözmeyi hedefler.
Selahattin Kirec Felsefeciler tek tip düşünmezler, lütfen lisede bile doğru düzgün öğrenemediğiniz felsefe bilgisi ile burada yorum yapmayın, komik oluyor. En azından Google denilen arama motorunda kısa bir felsefe araması yaparaktan yorum yapın. Ya da yukarıda yazmış olduğumuz yorumları okuyun.
Bir anarşist gelirse napıcaz? Yönetecek devlet bırakmaz ortada.
Anarşizmi bilseydin, bir anarşistin mecliste olmayacağını bilirdin dostum. Anarşizm otoriteyi reddeder, kendisi mi otorite olacak?
Ülkeyi yöneten dedin. Anarşizm de bir felsefi düşünce değil mi? Veya ben komünistimdir sen liberal, aramızda çatışma çıkar ve devlet zarar görür.
Siyaset icin iyi diyalektik gerekir. Iyi diyalektik icin yine felsefe lazim.
cehalet zor zanaat. Adamın sayfası felsefe dolu, felsefeyi eleştiriyor. Çünkü kendinden bihaber. Ne denir ki...
Belirli alanlarda bilim insanlari velirli alanlarda felsefeciler yoneytirse daha iyi olur, Muhendislik muhasebe para politikalari vergi gibibolaylar bilim insanlari, Sanat Turizm Kultur gibi konulat felsefeciler yonetir, herkes memnun olur ulkede ucar gider
Trajikomik
Sonu "izm" ile biten her kelime felsefedir çünkü izm eki düşünceyi, fikri temsil eder.
Anarşizm, komünizm, deizm, faşizm, kapitalizm... Bugün üzerine tartıştığınız, yoğunlaştığınız her şey felsefedir.
Peki romatizma? Tek harf için oraya takılacak mısın?
Şu yazdığını ciddiye almıyorum, almam akıl sağlığıma zarar olur. Şayet espri yaptıysan da yersiz olduğunu belirtmek isterim.
Umut civitmayalim lutfen.
Böyle entrye böyle cevap
Silahsızlarla savaşmıyorum
Yusuf salt devletin ait oldugu bir grup olmamali, güc insanlari genelde yozlastirir. Bugün ABD bunun en güzel ornegidir. ABD devletinin icinde nice filozoflar vardi veya cevresinde, ne oldu. Sonuc ne ?
O zaman kimse yonetmesin En zararsizi filozoftur. Ona vermeliyiz. Cunku istemez bile .
Zorla vermeliyiz.
Filozoflar kacinir yonetmekten bu yuzden onlara vermeliyiz yonetimi zaten.
Ben felsefeye çok ilgi duyan birisiyim, şurayı yönetmek bile bana zor geliyor açıkçası. Çünkü genellikle karşılıklı bir hak söz konusu ve iletişim bozukluklarından doğan yanlış anlaşılmalar, ciddi sorunları tetikliyor. Buranın bir ülke olduğunu düşünecek olursak, benim kadar empati kurup karşısındakini anlamak isteyen birisi yönetmek istemez. Yönetemez değil, ancak istemez.
Yusuf Böke düşünemeyen insanlara karşı çok dolusunuz sanırım. Kendiniz sorup, kendiniz cevaplıyorsununuz.
Kendi de dusunuyor cunkü .
Soru sorup birakmiyor. Dusunceleri tetikleniyor.
Başlığı açarken bu kadar gereksiz yorum gelmesini beklemiyordum. Hayatında felsefe üzerine tek bir kitap okumamış, araştırma yapmamış insanlar felsefe eleştirisi yapıyor. Haliyle kendi bildiklerimi paylaşıyorum.
Zoruma gitti resmen, sorgulayan adıyla bir grupta yer alıp felsefeye boş konuşmak diyenler var.
yusuf yine de en azından (sanırım yönetici olduğun için)iyi kötü cevap alabiliyorsun. Ben buna çok benzer birkaç post açmıştım ilgi sıfırdı.
Yorum yapıp kendi başlığımı güncelliyor olmasaydım muhtemelen buna da cevap gelmezdi. Açıp bıraktığım başlıklar genellikle tartışmasız kapanıyor.
Evet ben bunu özellikle yapmıyorum paylaşımlarda. Kaderime razı oluyorum.
yusuf bu da bir gozlem. Bakin burdan da bir sonuca varmissiniz. Olumlu olmus aslinda
felsefeciler bu çağda yönetemez, Roma nın filozof imparatoru olmuştu, ama o Roma da kaldı. Bu çağda felsefecilerin yönetmesi için bir gereklilik yoktur.
Bence hukukcular yönetsin ve devletin tek bir görevi olsun, hukuk. Böylece hem temel insan haklarini cigneyen devletler olmaz, hemde özgürlügü, demokrasi icin cignenememis oluruz.
Neden hukukçular ?
Hukukçular adil midir yoksa yonetimin dedigini mi adalet sayarlar ?
Hukuk özgürlügün, bireyciligin ve mülkiyetin garantisidir. Hukukcular adil ve bagimsiz olmak zorundalar. Ancak bununda bazi problemleri var, popilizm sayesinde ABD gibi minarsist devletler bile canavara dönüsebiliyor. Bu yüzden devletin minimal kalmasini saglamak zorundayiz. Bunuda hukuk yapan bir devletle becerebiliriz ve baska bir seye karismayan bir devlet.
Zorundalar zorundayiz ayri mesele ne yapiyorlar ne yapabildiler ne yapabilirler, bunu konusuyoruz aslinda. Işe yariyor mu yani
Aynı şeyi felsefe içinde düşünebilirsin o zaman. Yapacaklar mı? Ne kadar yapabilirler? İşe yarar mı?
Boş konusuyorum diyor o kisi aslinda. Felsefe yapamiyorum diyor. O yuzden boş saniyor.
yöneticinin beyni yanardı.
Bu fikri ilk öneren Platon'du sanırım.
Evet, Platon'un "ideal Devlet" ütopyasında bu geçer.
Stephen Hawking'in o söylemini ilk defa duydum. Neden böyle bir şey söylediğini de çok merak ediyorum, araştıracağım.
Felsefe tanımını bilmeyen yorumlar üst üste gelince haliyle sitedekileri suçladım. Çünkü felsefe tanımından uzak yorumlar, düşünen (sorgulayan) insanlara yakışan bir durum değil. Eleştirilerimi de yıkıcı değil, elimden geldiğince yapıcı yapmaya çalışıyorum.
Ülkeyi bilim adamları yönetse çok daha güzel bir ülke olurdu
Sinan Sonar Bilim adamı dediğimiz insanların çalıştığı bölüme göre tehlikeli sonuçlar doğurabilirdi. Bilim adamlarını kontrol altına alan şey etik felsefedir. Aksi taktirde çok ciddi sorunları, bilim insanı dediğimiz insanlar gerçeğe dönüştürebilirdi.
Benim bu konuda yazdığım paylaşım şuydu:
Aklımdan geçenler...
EĞER BİR ANAYASA YAPILACAKSA :
* Parti tüzüklerine akademik sosyal bilim analizleri şartı
* Her parti üst kurulunun en az 3 değişik dalda akademisyen üyesi olması şartı (hukuk, toplum bilimci, ekonomi,felsefe)
* Meclis üyelerinin mutlak en az pozitif bilimlerde önlisans bitirmiş olması şartı
* Her siyasi partinin en az 3 üniversite araştırmacıları ile direkt destek/destek ilişkisi şartı. ( Bu destek/destek ilişkisi çok yönlü ve karşılıklı olmalı. Parti Üniversitelere araştırma ve geliştirme projeleri için maddi ve bürokratik destekler sağlarken, üniversiteler de partilere daha pozitif ve bilimsel manifestolar hazırlanması için destek vermeli. Bu aşamada görev alan öğrencilerin ve/ya öğrenim üyelerinin de ileride aktif siyaset yapabilmesi için bir nevi tatbikat yapmış olması hedeflenmeli.)
* Mv alt/üst yaş sınırının 25/55 olması şartı.
* Meclis bakanlar kurulunun mutlaka lisansüstü dereceli vekillerden karma seçilmesi.
* Her partinin toplum, kadın, gençlik ve çocuklar için uygulamalı sivil örgütleri olmalı. Bu örgütler, akademisyenlerin ve felsefecilerin teorisini ürettiği, okul dışı eğitim, toplum bilinci, çocuk ve aile sorunları ile ilgili çözümleri uygulamaya koymalı.
Oy verecek insanlarin mutlaka ekonomi, iktisat ve hukuk alaninda sinavlara girmesi ve bunlari bilmeyenlerin oy vermemesi gerek bence.
Evet. Egitimden de az buçuk caksalar cok iyi olur.
Egitim bence cok karmasik bir konu.
En karmasiktan baslanmali o zaman.
Bence egitim özellestirilmeli, böylece isteyen istedigi yönde daha hizli ve iyi ilerleyebilir.
Bunu biraz acar misin ?
Bilimin felsefenin bi alt dali oldugunu bilmeyenler bilimi felsefeden ust tutmuyorlarmi ateistin cahilide bi ayri oluyor
Bir şiirin içinden geçer gibiyim
ya en iyiyi ya da en kötüyü yaşardık.
Felsefenin ne olup olmadığı ile ülke yönetiminin iyi veya kötü olacağını çok da bağlantılı görmüyorum. Felsefe sonuç vermez, sonuçlara giden bakış açısı yaratır, kapı açar fakat seni sokmaz kapıdan, seyredersin, tadarsın onu, bitiremezsin. Bir felsefeci tek taraflı düşünmez ama tarafsız da düşünmez. Ülke yönetiminde ideolojisindeki edim ve normları uygulamak ister, kendisine göre en doğru odur. Felsefede cevaplar olsa idi filozof da o cevaplardan biriyle yönetirdi ülkeyi. Felsefede esas olan sorulardır, sorulara verdiğin sözde cevaplar bir aksiyom değil sana bakış açısı kazandırmaya muktedir görüşlerdir. Filozofun yönetimde yaptığı felsefe bakış açısından ibaret olurdu fakat bu kârsız bir olay değil. Filozofların işi batıracağını düşünmek oldukça yersiz bence.
Tarihte bunun örneği var zaten. Bakınız ROMA İMPARATORU: Marcus Aurelius
yalanci, menfaatci, yobaz ve cahil felsefeci( ornek: caner taslaman) yonetecegine dagdaki cobanin yonetmesi daha dogrudur bence.
Bu potansiyelimiz ile en iyisi olamazdık ancak şu andan daha iyi, daha insancıl yaşardık.
Bu kadar kutuplaşma olmazdı.
Stres kat sayımız daha düşük olurdu.
Bizim lisedeki felsefeci gibiler yönetirse şuankinden daha bok olurdu
Filozoflar yönetmeye ve yönetilmeye karşı olur. Böyle bir soru sorulabilir aslında en iyi kimler yönetir... Bence en iyi anneler yönetir...
Hangi Türkiye? Nihilistlere selamlar. .
ülkenin felsefesiciside tuhaf dındarıda sorgulamadan taraf tutanımı dersin. Hocanın dediğine tapanımı, solculuğu 80 diktalığıyla karıstıranımı
Yusuf Böke
Bir ülkeyi ya filozoflar yönetsin ya da yönetenler filozoflar olsun...
Dünya cennet olurdu...
Felsefeciler değil de akademisyenler.Her alanda, o alanda yetişmiş akademisyenler yönetseydi çok güzel olurdu.
Thomas more/utopia kitabında bu sorunun cevabı var.