Niçin zorunlu eğitim var? Bence 'uyuşturma, uyutma' en gzl çağlarımızı teoriler üzerine harcıyoruz. Evet güzel bi sistem gelse okullar gerçek manada düşünen üreten tartışan sorgulayan bilinçli vatandaşlar yetistirse eyvallah. Diploma sahibi kaç kişi faydalı işler peşinde?
Ekmek kaygısı peşinde bu hayatta debelenip duruyoruz bu işler böyle olmamalı uyanıp gidişata dur demeliyiz. Hah organik hoşaf bi başlangıç olabilir
Fatma Ertürün
F
Atatürk elinden geleni yaptı elbette, ömrü de bunlara yetti, ancak kendinden sonra da devlet yönetiminin nasıl biçimleneceğini keşke tayin edecek zamanı kalabilmiş olsaydı!
Nutuk u okuyun
Okudum kardeşim
Ben de okudum ne var nutukta
Atatürk'ün başarıları ortada şuan olsaydı Türkiye dünya üzerinde farklı bir konumda olurdu
Atatürk başarılı idi ona bir şey demiyorum ama nutukta bir şey göremiyorum ben
Devlet yönetimi demiş ya düşmanla nasıl baş edileceği
Bunlar yüzyıllar önce batıda yazıldı hem de her türlü tezi anti tezi senteziyle
Atatürk Nutukta bir devletin yoktan var edilişini anlatır kendi hayat süreci zarfında 1927 ye kadar.. Ülkenin 15 mayıs 1919 ve ekim 1927 arası geçirdiği badireler, gördüğü ihanetler, bir milletin nasıl isyana kaldırıldığı, o günün süper devleti bilinen devletlerin nasıl kafa kafaya tokuşturulduğunu, dış politikanın ne demek olduğunu, kişisel kıskançlıkların ne menem hainlikler doğurduğunu anlatır.
"Öldü bitti yok oldu" denilen bir ulusun, nasıl dünyanın tüm süper güç bilinenlerinin topunu birden dizlerinin üzerine çökertip, Anadolunun: Çıplak, aç ve hasta bozkırında, kendisinden aman dilettiren dünyada denenmemiş askeri taktik ve stratejileri anlatır. (O günün savaş stratejileri içinde bilinmeyen: "Topyekün savaş", "Hattı müdafaa yoktur sath-ı müdafaaa vardır" doktrini vb)
Şevket Süreyya aydemir in Atatürk ve İsmet paşayı anlattı 6 ciltlik iki kitabı var okudunuz mu
okudum
Tek Adam (1963-65) ve İkinci Adam (1966-68) adlı kitapları en ünlüleri
Sn Tekin Yüsra , komik bulduğunuz veya katılmadığınız yanlar varsa izahınızı dinlemekten memnun olurum
Peki orda ismet Paşa ve Atatürkün Kürtler hakkındaki konuşmaları var Ne konuşuyorlar orda?
Kitabı sayfa satır soracaksanız... Bunları şuan hatırlamak elbette olanaksız.. Atatürk ün kürt vatandaşlarımız hakkında genel görüşünü yazabilirim ki "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı.. HEP BİR IRKIN EVLATLARI, HEP AYNI CEVHERİN DAMARLARIDIR. Bizim yeni işimiz budur. Bu damarlar BİRBİRİNİ DUYSUN VE BİRBİRİNİ TANISIN.(Bugünleri mi gördü acaba) Bu dediğim şey hakikat olacak, çünkü hakikattir. Bu dediğim şey, olduğu zaman başka bir âlem görülecek ve bu âlem dünyaya hayat verecek, nur ve feyzini insanlığa saçacaktır. " Kaynak: 8 Eylül 1932, Dolmabahçe Sarayında, Atatürk’ün Bütün Eserleri (ATABE), 25. Cilt
Dostum sakin ol Satır satır sormuyorum
İsmet Paşa görüşlerini ise sağlıklı bulmam... Nedeni uzun...
Orda konuştukları şey unutulacak türden şeyler değil
Sakinim. Sorun yok. Bilimsel ve saygın her sohbete varım
Peki şöyle diye sorayım Atatürk meclisi cumhuriyeti ve demokrasi yi gerçekten mi uyguluyordu yoksa mizansen miydi
Şevket Süreyya nın aktardıkları ikinci ağızdır.. Asıl kaynak Atatürk ün kendi ağzından çıkanlardır. Onlar da devletin değişik resmi kaynaklarında kayıtlıdır.
Hangi kaynaklar?
Meclis yeni kurulmuştu.. Padişah zamanında ki meşruti meclis değildi... Acemilikler var mıdır? Vardır! İnsanlar vekil olacak kadar bilinçli midirler? Değildir... Atatürk onlara önderlik edip bazı şeylerde zorlamış mıdır? Evet. Toplum 600 yıllık bir kulluk devresinden yeni mi çıkmaktadır? Evet. Demokrası o zaman dünyada var mıydı? Yoktu. Ufak tefek varsa da: "Kimde ne kadar? Kadınlara seçme seçilme: İngilterede 1918, ABD de 1920 de Fransada 1944 de, Belçikada 1963 te, İsviçrede 1971 de tanındı. Bizde 1930-34 de ATATÜRK sayesinde " İtalya faşimzle- Almanya faşizmle - ingiltere meşruti yönetimle- Sovyetler komünist dikta ile yönetiliyordu. Yani zaman ve mekan kıstaslarına bakmadan 2017 nin gözlüğü ile 1919 işgal yıllarını değerlendirmek sağlıklı olmaz düşüncesindeyim.
Dostum o dönemi birinci ağızdan kimden okudunuz
Meclis zabıtları... Kendi el yazısı ile yazıp Cumhuriyet Halk Partisi kurtultayında bizzat 6 gün 36 saatde, satır satır okuyarak (yarın birileri bu bilgileri tağdiş eder endişesi ile) zapta geçirttiği NUTKU. Değişik yerlerde kayda alınmış söylev ve açılış konuşmaları. Askeri tören, askeri/sivil toplantı ve sivil açılış törenlerinde söyledikleri. Günün yerli yabancı gazetecilerine verilmiş demeçleri vs vs
Atatürkü sadece Atatürkten öğrenemezsin
Herkes kendini över Kimse kolay kolay hatalarını dile getirmez
Kimden öğrenebiliriz? Düşmanı: İngiliz, Amerikan, Fransız veya İtalyan kaynaklarından mı?
Atatürk dışında herkes düşman mı
Sizce hangi kaynaklardan öğrenmeliyiz?
Kazım karabekir ismet Paşa halide Edip yakıp kadri Şevket Süreyya bunlar hep düşman mı
Bak o altı cilt devletin resmi kaynakları Cumhuriyetin Kütüphanelerinde hep vardı ve hala da var
Saydığınız isimlerin hepsinin nelere karıştığı tarafsız kimselerce anlatılmaktadır. Şevket Süreyya veya devrin diğer yazarlarının kitapları da "resmi kaynaklar" değil kendi kişisel yorum ve görüşleridir. Atatürk ün talihsizliği zaten "kendinden başka yanında gerçekten kurtuluş davasına başlangıçta inanan başka bir yek diğerinin olmamasıdır" Yani ölünceye kadar Fevzi ÇAKMAK hariç gerçekten güvendiği ikinci bir kimseyi bulamamış olmasıdır.
Atatürk kaçakken aranıyorken er kılığında İstanbuldan kaçarken yanında kim vardı?
Herkes hain yapma hastalığı da buradan geliyor Farklı olan herkes hain veya düşman Bu algının da kaynağı o döneme dayanıyor
Kazım KARABEKİR... 1000 sayfa tuğla gibi "Kurtuluş Savaşımız" isimli (dikkat, nedense "ATATÜRK de öldükten sonra") bir kitap yazmış... Ana tema "kurtuluş savaşı benim fikrimdi". Tarihi kayıtları bilmeyenlerden inananlar inanır. Kazım KARABEKİR' in İsmet İNÖNÜ ile karşılıklı, 1919 mektuplaşmaları var. Bu mektupları okuyunca kurtuluş mücadelesi fikrine inanıp inanmadıkları veya ne kadar inanabildikleri kolaylıkla görülür.
Atatürk iyi bir devlet adamıydı başarılıydı Keşke ölmeseydi ama öldü artık yapacak bir şey yok ama yarınlarının hesabını iyi yapamadı bence yapsaydı bu ülke bugün bu halde olmazdı belki dd
İsmet İNÖNÜ... 3 defa kavgaları mevcut... Kendince yaptıklarını anlatır... Doğru veya eğri tarih yargılamıştır. Nutuk un en önemli zapta geçirilme sebeplerinden biri de budur. Kurtuluşa kimin ne kadar inancı vardı- kim ne yaptı- ne dedi- kongrelerde neler konuşuldu-kim muhalifti- kim ne kadar destek oldu- hepsi telgraf ve raporları eşliğinde kanıtlı sunulmuştur.
Cumhuriyeti de gerçek manada her yerde uygulamadı Tarafsız olamadı Demokrasiye inanmak parlementoya inanmak yerine mizansen yapmayı tercih etti
Fani ömrü buna yetti... İç dış düşman odakları ile mücadeler kolay mıdır? Zaten 57 yaşında vefat etti (?) Ömrü bu kadarına yetti...
Ölümü de halen şüphelidir zaten
Ve maalesef hala ülke demokrasisi o seviyede ve bence bunun sorumlusu da Atatürk ve o dönemki parlemento kurguları
Demokrasi yoktu ki o çağda... Olmayan bir şeye nasıl inanacaktı... Demokrasiyi bir ideal olarak miras bıraktı... 1924 ve 1930 da iki defa çok partiyi denedi ikisi de isyan ve kanla bitti...
Mücadelesi takdire şayan o ayrı ama yönetimi o kadar iyi değildi
1924 de ilk defa denedi: Pat şeyh sait isyanı-musul-1925.... 1930 da ikinci defa denedi: Pat menemen olayı ve Yedek Subay Kubilay' ın kafasının kesilerek şehit edilmesi, 1937 de bir hamle daha düşünürken: Pat Hatay meselesi ve Dersim İsyanı... Yani devlet işleri kolay değil azizim...
Emperyalizm düşmanıydı o ayrı Ülke bağımsızlığına bağlıydı o da ayrı Ama gelecek tahlilleri ve ülkeyi geleceğe hazırlaması ve yönetim biçimi zayıftı
Yani sen söyle dostum Bugünleri görebildi mi hesap edebildi mi?
vallahi biz öyle sanabiliriz... 1932 ABD başkanı ile görüşmesini okumanızı önerebilirim.... 1939 u (7 yıl sonrasını ve dünyada neler olacağını- "bu Hitler ve Mussuloni hergelelerine (onun sözü) dikkat edin" diye başlayan özetini ABD başkanı dinliyor da, inanmadan dönüyor, "ATATÜRK benle kafa buldu" sanıyor, "10 yıla bir dünya savaşı bekliyor-hayalperest" diyor. Savaştan sonra: "ATATÜRK bunları bana 7 yıl öncesinden tek tek anlatmıştı, o zaman ne dediğini anlamamıştım" diye itirafları var ABD başkanının...
Tabi ki ATATÜRK bir medyum veya kahin değildi ancak değerlendirmelerinden çıkartabildiği sonuçları söyleyebilirdi.
İşte yeri geldi mi onları düşman kötü öcü ilan ederiz yeri geldi mi de referans gösteririz
Yani dünyanın geleceğini görmüş ama kendi ülkesinin geleceğini görememiş
Referans değil! Siz "geleceği göremedi" dediniz.. Ben de gördüğünü söyleyen etkili bir başkandan örnek verdim. Yoksa ABD başkanının hak vermiş olması önemli değil... Sadece bir vakıa olarak örnek verdim
Yani 50lerin türkiyesini görememiş
On yıl sonraki savaşı görmüş ama ülkesinin gidip 10 yıl sonra o savaş ülkesinden kredi alacağını görememiş
kendi ülkesine de 600 yıllık kulluk geleneğinden seçimli meclis bıraktı. 600 yıllık saltanatı yıktı. 662-1924:1262 yıllık halifeliği lağv etti...%1-3 olan okuma yazma ve cahillik badirelerini kırdı... Kılık kıyafet saat ölçü vs uygar dünyada neler varsa bunları hayata geçirdi... 7 düvelle çarpıştı: Yunanı-İngilizi-Fransızı-İtalyanı-doğuda Rus' u ve Ermeni çetelerini, içeride 63 adet iç isyanı tepeledi... Ömrü 57 yıla sığdı bunlar. Lozan, Hatay, Montrö, Sadabat ve Bağdat Paktları vs vs daha ne yapsaydı bu fani insan 57 yıllık bir insan ömründe...
Biz bunlardan sadece birini kendi fani ömrümüzde yapabildik mi ?
Peki dostum iyi geceler
Kendimiz bunlardan sadece birini yapmadan ATATÜRK ü azdı/çoktu diye eleştirmeyi ben şahsen hakkaniyetli bulamam? Yani kendimiz bir bakkal dükkanı işletmeden "Migros kötü yönetiliyor" dersek bu hakkaniyetli olmaz düşüncesindeyim. Size de iyi geceler...
Sn Tekin Yüsra izninizle bir konuyu düzeltelim: "Atatürk İstanbul' dan er kılığında kaçmadı." Resmi yetkili ordu müfettişi olarak general üniforması ile bandırma vapuru şeref konuğu olarak ayrıldı. 45 gün sonra Havza da ingilizlerin baskısı ve padişah fermanı ile "dön" emrine uymamak için istifa edip kendi sözü ile "sine-i millete" "bir yetkisiz sivil" olarak karışıp Erzurum'a yol alıp Heyeti Temsiliye' yi kurarak kongreyi topladı. Oradan da aynı biçimde yine "bir sivil" olarak Sivas'a kongre toplamaya bilahare de Ankara'ya hareket etti. Kurtuluş savaşının başına geçti. 9 Eylül 1922 de de Yunan/ingilizi denize döktü. O dönem seyahatleri bunlar.
ATATÜRK ü kendisi dışında da: Bilimsel ve tarafsız kimselerden öğrenmeyi dilerseniz şayet: Günümüzden Metin AYDOĞAN-Sinan MEYDAN- Orhan ÇEKİÇ- Altemur KILIÇ-Sadi BORAK-İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI-Alev ÇOŞKUN ve kendi döneminden: Falih Rıfkı ATAY- Afet İNAN- Ali Fuat CEBESOY-ATATÜRK/LENİN Mektupları ve Rus Kaynakları vb yazarların tüm eserlerini önerebilirim. İyi geceler. Esenlikler.