İki boyutlu bir resimle, çok boyutlu bir evren arasında Allah'a göre bir fark yoktur; ha bir resim yaratmışsın, ya da iradeli bir insan, ikisi arasında fark yoktur.
Sen yaratansın!
Sonsuz sayıda yaratabileceğin resim var; kimisini yaratacak, kimisini hiç mi hiç yaratmayacaksın.
Her resmin de cehenneme veya cennete göndermek için kullanacağın bir not değeri var.
Not değeri 50'nin üzerinde olan her resim cennete, altında olan ise cehenneme gidecek diyorsun.
Yarattığın resim 50'lik bir resim ise, bunun suçunu resimde mi arıyorsun?
Bence sen, hiç bir resmi sınav yapıyorum, irade verdim diye yaratamazsın.
Bir resmin iradesi mi olur, kendi yarattığın resmin sınavı mı olur?
Bu sınav olsa olsa senin sınavın olur, resmin değil.
Alpay Delikbaş
A
-Allah ruhlar alemini yaratıyor mu?
-Yaratıyor!
-Allah bu ruhlar alemindeki sınırlı sayıdaki ruha dünyada sınava katılır mısınız diye soruyor mu?
-Soruyor!
-Allah bu ruhlar alemindeki ruhlardan hangisinin, dünyadaki sınava katılır mısınız sorusuna, hayır veya evet diyeceğini biliyor mu?
-Biliyor.
-Hayır diyenleri gerisin geriye hiçliğe gönderiyor mu?
-Gönderiyor.
-Peki hayır diyen ruhları neden yaratıyor, hayır diyeceğini bilmiyor mu?
-Bilir, bilmez olur mu!
-Evet diyen ruhların dünyadaki sınavında sınavını geçip geçmeyeceğini biliyor mu?
-Evet, hatta bu ruhların(insanların) dünyada bütün yaşayacakları en ince detayına kadar Levh-i Mahfûz adlı Allah'ın kitabında yazılı.
-Peki, Allah ruhlar alemini yaratmadan önce hangi ruhların evet diyerek sınavı kabul edeceğini, bu evet diyenlerden de hangilerinin dünyada sınavı geçeceğini biliyor mu?
-Evet dedik ya?
-Peki neden sınavı geçemeyecek ama sınav yapılmasına evet diyecek ruhları yaratır Allah?
-Cennete ve cehenneme gidecek insanı bile bile yaratıyor işte Allah; ne var bunda, cennete gidecek isen sevinmelisin!
-Peki başlangıçta hep cennete gidecek ve sınava evet diyecek ruhları yaratsa idi olmaz mı idi?
-Olurdu, hem de bal gibi olurdu; herkes cennete giderdi.
-Bu durumda, cennete gidecek insanları yaratsa idi, sınava gerek kalır mı idi?
-Zaten cennete gideceği belli ise bu ruhların, dünyada sınava girmesi anlamsız olurdu.
-Peki bu ruhlar alemini yaratmadan önce Allah hangi ruhların dünyada sınav için evet diyeceğini, hangilerinin dünyada ne yaşayacağını, hangilerinin dünyada sınavı geçeceğini ve cennete gideceğini biliyor ise bütün ayrıntıları ile, üstelik bir de bütün bunlar Levh-i Mahfûz adlı kitabında yazılı ise, ta başlangıçta ruhlar alemini daha yaratmadan önce, dünyada sınava evet diyecek ama sınavı geçemeyecekleri yaratmasa olmaz mı idi?
-Olurdu dedik ya, ne laf anlamazsın yahu!
-Peki, bu hayatta sana soruyor soruyor, çeşitli şekillerde sınıyor seni; senin o soruları geçemeyeceğini bile bile seni neden o sorularla sınıyor, sınavı geçebileceğin başka sorularla sınasa olmaz mı?
-Olur, hiç olmaz mı?
-Hu hu, ruhlar aleminde iken sen, sınava evet diyeceğini, dünyada her yaşayacağını bütün ayrıntıları ile biliyor ise iraden ile senin bu çizginin dışına çıkman mümkün mü?
-Hayır.
-Peki, sana soracağı sorularlı geçemeyeceğini bile bile sana o soruları sorarsa senin o sorulardan geçmen hiç mümkün olabilir mi?
-Yok yok, olmayacak böyle, irade yok, sınav yok, Allah yok...
beyler / hanımlar,
1) Allah'ın bilgisi ve ilmi sınırsızdır!
2) Allah var iken, hiç bir şey yoktu.
3) Allah, yaratacağı her şeyi, hiç bir şey yok iken bilendir.
4) Allah'ın bilmesi, bilgidir.
5) Bilgi şuursuzdur.
6) Allah, düşünen bir, şey olmayan şeydir; düşünmeyen bir Allah'ın bilgiler arasında karşılaştırma yapması mümkün değildir.
7) Allah'ın sonsuz sayıda yaratabileceği insan vardır; hiç biri, bir şey değildir; yalnızca Allah var iken, bu sonsuz sayıdaki yaratılabilecek insan birer bilgidir.
8) Allah bu sonsuz sayıda insanın hepsini yaratmayacaktır.
9) Allah yarattığı tek bir insanı sonsuz faklı, yer, zaman, form, olanak ve farklı biçimlerde yaratmayacaktır.
10) İnsanın hayatı, başlangıçtan sona kadar birdir, bir bilgidir; tek bir sonuç olarak ifade edilebilecek bir değer taşır, bu da, sayısal bir nottur; bu nota göre cennet ve cehenneme gidecektir.
11) İnsan başlangıçta bir hiç iken, bir bilgi idi Allah'ın bilgisi ve düşüncesinde ve sonsuz sayıda yaratılabilecek şekilde yaratılmayacak, tek bir yaşamla değerlendirilecek ve aynı zamanda, sonsuz yaratılabilecek insan arasından seçilerek yaratılan bir bilgi.
12) Bu bilginin yaratıldığı taktirde alacağı bir not vardır.
Bu aşamada,
A) Bir bilgi olan bir insanı yarattığı takdirde 49.9 alacak, bu bilgiyi, dolayısı ile bir insanı ele alalım örneğimize.
B) Diğer insan örneğimiz de, 50 alacak olsun.
C) Bu insanlardan birini Allah yaratacak, diğerini hiç mi hiç yaratmayacak.
Ç) Bu iki insandan hangisini yaratsın Allah?
D) Sonuç olarak birini yaratıp, diğerini yaratmama iradesi Allah'a ait.
E) Allah, 49,9 alacak insanı yaratırsa, yarattığı bu insan cehenneme gidecek; 50 Alacak olanı yaratırsa, yarattığı bu insan cennete gidecek.
F) Burada tek belirleyici olan ilk iradedir ve bu da Allah'a aittir.
G) Yaratılan insan ne yaparsa yapsın, kendini nasıl kandırırsa kandırsın, alabileceği not bellidir ve bunu belirleyen ilk iradedir.
İlk irade 50 alacak olanı yaratmışsa, o insan 50 alır.
Ğ) Sonuç olarak, Allah sınav yapıyor diyemeyiz, insana irade verdim diyemez, neyi ve hangi bilgiyi yaratmışsa yaşanacak odur, sonuç da odur.
H) Allah ve onun din bilgisi sınav mantığı üzerine kurgulanmıştır, sınav yapamayacağı, insana irade veremeyeceği için geçersiz ve yoktur!
1) İnsan bir robot yapar, test etmesi doğaldır, yaptığı robotun eksik, hatalı yanlarını görmek ister; geliştirmek için aklını, zekasını kullanmak ister.
2) Allah robot yaratabilir ama insan olan varlığı yaratamaz. İnsan Allah'a göre bir robottur. Allah, yarattığı insanın tüm özelliklerini bilir, test etmesi, onu sınav yapması gerekmez. Yarattığı dünyada, yarattığı insanı sınav yapan Allah nasıl bir Allah'tır söyler misiniz? Yarattığı şeyi tam olarak bilmiyor mu?
Allah, insanı sınav yapmak için mi yarattı; evet !
Allah, yarattığı insana irade verdi mi; evet !
Allah, her şeyi bilir mi; bilir!
Allah'ın gücü her şeye yeter mi; yeter!
Allah yaratmadan önce yalnız mı idi; yalnızdı!
Hiç bir şey yoktu henüz, öyle mi; evet !
Allah, yaratmaya karar verdiğinde, yaratacağı şeyin yaşayacağı her anını, başını, sonunu, ortasını da her şeye gücü yettiği ve her şeyi bildiği için bilir mi; bilir!
Allah, her bir insanı yaratmadan önce cehenneme gideceğini bilir mi; evet !
Allah, her bir insanı yaratmadan önce cennete gideceğini bilir mi; evet !
Allah, bu cennet ve cehennem sonuçlarını bile bile mi yarattı; evet !
Allah, madem sonuçları biliyordu ne diye yarattı; sınav dedik ya!
Allah'ın bildiği şeyi yaratmasının bir sınav değeri olur mu; olmaz !
Allah cehenneme gidecek insanı biliyordu yaratmadan önce, peki, cennete gidecek insanı yaratsa idi cehenneme gidecek insan yerine yapabilir mi idi; elbette yapabilirdi.
Peki suç kimde, ALLAH'TA!
Sınav var mı, yok !
İrade var mı, yok !
Allah var mı, yok !
Bu sorun daha başka nasıl anlatılabilir ki
["Tanrının olasılıkları biliyor olması, iradene müdahale ediyor anlamına gelmez!"]
Tanrı bütün olasılıkları bildiğinde zaten iradeye müdahalesi başlamış demektir.
Yarattığı insanlardan daha çok, yaratmadığı sonsuz sayıda insan vardır. Daha başlangıçta, yaratarak insanın iradesine müdahale ediyor. Cehenneme atacağım seni, seni yaratabilir miyim diyen bir tanrınız mı var yoksa?
Tanrı bu yokluktan istediğini çıkarıp yaratmaktadır.
Kimisi cennete gidecek yetkinliğe ulaşmakta, kimisi ulaşamamaktadır. İradeye karşı ikinci müdahale burada başlamaktadır, ne zaman, nerede, hangi olanaklarla, imkan ve imkansızlıklarla karşı karşıya olacağını bildirmeyen bir tanrı, yarattığı insanın iradesine müdahale ederek karşı olmaktadır? Seni çok zeki, çok yakışıklı, çok zengin olarak Sultan Süleyman'ın sarayında Sultan Süleyman olarak yaratacağım diyen bir tanrı duydunuz mu? Ya da, 2000'li yıllarda Afrika'da bir köyde yoksul bir ailenin çocuğu olarak yaratacağım diyen bir tanrı sözü ile karşılaştınız mı acaba? Özürlü bir insan olarak yaratacağım dediğine şahit oldunuz mu? İnsan daha ta başta buna ne yanıt verir acaba? Çocuğunun özürlü doğacağını bilip, buna müdahale eden insanlar var iken, tanrının durumu nedir bu konuda?
Hiç bir insanın özgürlüğü yok bu konuda. Tanrı istediği zamanda, istediği imkanlarla, istediği yerde yaratacak, kurtuluş yok.
Peki, sınav, insandaki yetkinliği ortaya çıkaran bir amaç ise, tam tersine yol açacak nitelikte bir müdahale neyin nesi? Su, bir yöne doğru akıyor; zemin eğimli çünkü. Eğimini tersine çeviren tanrı, insanın iradesine müdahale etmiş olmuyor mu? Arabistan gibi bir toplumda insanlar çoğunlukla Müslüman; Hristiyan bir toplumda ise çoğunlukla Hristiyan. Bunlardan birinde bir insan yaratmak sonuca ve insanın iradesine dair tanrı müdahale etmiş anlamı doğurmuyor mu?
"Allah'tan Geldiniz yine O'na döndürüleceksiniz " Hay'dan gelen Hu'ya gider misali, ruh Allah'ın ruhundan, sınav ise Allah'ın ruhuna uygulanan... Kendim ettim, kendim buldum hesabı.
Bir akıl, düzen ve bilinç sahibi değil mi ki bu tanrı, bütün insanları cennete gidecek şekilde olanaklarla donatmaz, yer ve imkan sağlamaz tanrı; nasıl bir tanrı bu tanrı?
Aslında herkesi cennete gidecek şekilde yaratmış, şeytanını da bol tutmuş bir tanrı var karşımızda; ya da tam tersi, insanları cehennem için yaratmış, şeytanın yerine kendini koymuş bir tanrı.
Bu durumda tanrı bir şeytan olabilir mi? İyilik ve kötülüğe dair her şey tanrıdan olduğuna göre, bence bu tanrı felsefesinde bir sorun var. Tanrı, süper güçsüz, süper bilinçsiz, evreni yaratmaktan başka bir nedeni olmayan süper küçük bir nitelik taşıyor olmalı. Tanrı her şeyde bir düzenin, yetkinliğin ve bilginin temsili ise, peki bu düzensizlik, yaşama dair bütün bu çelişkiler, söyler misiniz ne diye var!
Ruh boş olarak mı, yoksa dolu olarak mı geliyor dünyaya?
Boş olarak geliyorsa, yanlış ellerde dolacağını bekleme; dolu olarak geliyorsa, buradan süper güçlü, her şeyi bilen, adil ve iyi niyetli bir tanrının var olduğunu bilgisini bekleme.
Ne düşünüyorsunuz?
Her anne baba çocukları için en iyi şeyleri ister, bunun için en iyi okullarda okumasını ister mi, ister. Ya Allah, Allah da ister mi, en iyi toplumda, en iyi çevrede, en iyi ailede insanı dünyaya getirmeyi? Orada doğmak yerine burada doğsa insan cennet sınavı sonuçları değişir mi acaba bu durumda, siz söyleyin?
Geçenlerde dünyaya gelen bir çocuk üç kişinin Dna'sını taşıyor, hastalık yapacak kısım ayıklanmış. zeki olarak doğmayan insanlar var, yetenekleri kısıtlanmış insanlar veya tam tersi. Bu durum bilim adamları sayesinde aşılır mı, aşılır. Bilim insanları insanların üstün özelliklerle doğmasını ister mi, ister. Peki Allah, Allah da ister mi? İstese bütün cennet sınav sonuçları değişecek; neden istemez, siz söyleyin peki?
Tanrı nerede dünyaya doğurursa çocuğunu, orada o biçim şekilleniyor çocuğu. Toplum, çevre, aile, aldığı eğitim vb. Her şey insanı insan yapıyor; bütün cennet sınav sonuçlarını etkiliyor.
Siz tanrınızın yerinde olsanız şimdi, cennet sınavı için doğurur musunuz çocuğunuzu; nerede ve ne şekilde peki?
İster misiniz gerçekten bunu?
Ne zaman, İsa doğdu ve İsa'ya inananlar, onun yolundan gidenler cennetle müjdelendi, işte bunlar için cennet çok hoştu!
Ne zaman, Muhammed doğdu ve Muhammed'e inananlar, onun yolundan gidenler cennetle müjdelendi, işte bunlar için cennet çok hoştu! Ve, fakat, İslam'a göre başka bir yol, din benimseyenler, Allah'ın bu yeni dinini kabul etmeyenler, ona böylelikle şirk koşanlar cehennemle cezalandırılacak dendi kıyamet burada koptu işte! (Örnek: Mâide 17, beyyine 6...)
O gün bu gündür, bir Hıristiyan toplumunda doğanlar hep Hıristiyan oldular, bir türlü İslam dinine geçip Müslüman olmadılar. Bütün bu kişiler İslam'a göre cehenneme gidecekler.
Peki, cehenneme gidecek bu insanların suçlusu kim?
Geleceği öngöremeyen ve bu toplumlarda bu insanların doğmasına izin veren Tanrı mı?
Sıfırlı yıllardan altı yüzlü yıllara kadar cennete gidecek insanlara varlığı bir iyilik olan İsa'nın, altı yüzlü yıllardan kıyamete kadar devam edecek, doğacak insanların, sırf Müslüman olmadıkları için cehenneme gitmelerine neden olduğu için, bütün bu cehenneme gidecek insanlara böylelikle kötülük yapmış olan, suçlu olan İsa mı yoksa yeni bir dine öncülük yapan Muhammed mi, İslam mı?
Anlaşılıyor ki, birilerine iyilik yapan Allah veya peygamberler varlığı ile, getirdikleri yeni kurallarla birilerine de kötülük yapmış oluyor.
Aynı mantığı, bütün insanların inanç ve inançsızlıklarına uyarlayabilirsiniz. Deistlere, Ateistlere, Budistlere, Yahudilere, Hıristiyanlara, Şamanlara, Zerdüştlere, Ezidilere, Müslümanlara vb....
Bir inançsızı inançsız yapan kitap söz ve mantığı birilerine kötülük iken, cehenneme gönderecek iken, birilerini de iyilik olarak yansımakta.
İnançsızların inançsız olmasının suçlusu kim ve ne?
Dinler mi, peygamberler mi, tanrılar mı, dünyaya geldiği yer ve zaman mı, toplumlar ve onların üretip benimsediği kültürler mi; nedir ve kimdir bunun suçlusu?
İslam'ı din, Muhammed'i peygamber, İslam'ın Allah'ı Allah edinmeyen kimselerin durumu cehennem diyor bu ayetler:
Maide 17 : "Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir”, diyenler kesinlikle kâfir oldular. ...."
Beyyine 6: "Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler."
EMEL adlı kişinin cehenneme gideceğini Allah biliyor, EMEL henüz yaratılmadı, ne dünyada, ne de öncesinde yaratılmadı.
Nereden biliyorum, Kuran'da öyle diyor; çünkü Allah her şeyi biliyor. Eğer yaratırsa İRADESİ OLAN EMEL'i, Allah diyor ki, şöyle şöyle şöyle olacak ve İRADESİ OLAN EMEL cehenneme gidecek.
Şimdi EMEL yerine küçük farklarla başka birini yaratmayı düşünsün Allah! Bakıyor ki bu durumda İRADESİ OLAN EMEL yerine yaratacağı bu kişi İRADESİ OLAN DERYA az farkla da olsa cehennem yerine cennete gidecek.
Şimdi size soruyorum, İRADESİ OLAN EMEL adlı kişiyi mi yaratsın Allah, yoksa İRADESİ OLAN DERYA'yı mı? HANGİSİNİ YARATSIN ALLAH?
Buna İslam litaratüründe bir cevap var. Allah senin ne yapacağını biliyor. Bilmese Allah olamazdı. Ancak sen bunu bilmiyorsun. Yaşayarak yapıyorsun ve öğreniyorsun. Potansiyelini kendin bizzat test ediyorsun. Bu potansiyel seni nereye götürecekse oraya gidiyorsun.
Zeki Eryürük bey,
"Allah senin ne yapacağını biliyor."
biliyor da, ne zaman biliyor; daha hiç ama hiç yaratmadan önce, ne evreni, ne de insana dair hiç bir şeyi yaratmamışken biliyor, öyle değil mi?
Madem biliyor, cehenneme gideceğinizi örneğin, neden yaratıyor sizi peki? Başka birini, cennete gidecek birini yaratamaz mı idi başlangıçta?
Buna da yanıt veriyor mu peki, bu İslam literatürü?
Zeki Eryürük bey, Hayyam boşuna mı söylemiş peki, onun sözleri İslam literatüründen sayılmıyor mu?
Yaw ben sana İslam kabulünün ne olduğunu anlattım. Bunu sen herhangi bir cami hocasına sor bu şekilde anlatır. Hayyam biliyor muymuş, bilmiyor muymuş?
Celal Şengör'ün haberi var mıymış ben nereden bileyim?
Zeki Eryürük bey, peki o cami hocasına son yorumdaki sözleri söylesem ne yanıt verir?
Bir de buna şunu ekleyeyim, hadi Allah yarattı diyelim insanı, peki dünyada insanı sınayacağı sorular var diyelim, bu sorularla sınamadan önce biliyor, geçip geçemeyeceğini. Peki o soruları neden soruyor, geçebileceği sorularla sınasa olmaz mı?
Örneğin, iki insan düşünün, bunu iki toplum olarak değiştirin, Japonya ve Türkiye diye. Türkiye'de şu an yaşayan insanları Japonya'da, Japonya'da şu an yaşayan insanları da Türkiye'de dünyaya getirse ve sınasa idi, aynı sonuçları alır mı idi Allah? Malum, Müslüman olmayan her bir kişi sonsuza kadar cehennemde kalacak. Peki bu iki durum bir çelişki değil mi? Herkesi sınavı geçecek şekilde sorularla sınamak var iken, neden sınavı geçemeyecek şekilde sorularla sınar Allah bir kısım insanları?
Benim demeye çalıştığım şu;
İslam eleştirirken iyi öğrenmek gerekir. Bu sorulara hep cevap var. Mesele bir cevabın olması değil, üstelik bu cevabın çok ikna edici olması da değil. Bunların hiç birinin bilimselliğe uymaması.. Edebiyat yapmaktan öte şeyler değil benim gözümde. İstediği kadar kelime oyunu yapsalar, mantığa oturtsalar da son tahlilde inandırıcı değil..
"İnsanların düşüncelerini değiştirmek olası mı?
Aslında buna benzer bir tez 350 yıl önce filozof Blaise Pascal tarafından dile getirilmiş ve bugün bilim tarafından da kabul görüyor.
Şöyle diyor Pascal: “Birisine üstünlük sağlayarak hatasını düzeltmek ve onun hatalı olduğunu göstermek istediğimizde, onun olaya hangi açıdan baktığını anlamak durumundayız. Çünkü, onun bakış açısına göre, düşündüğü şey kendisi için doğrudur; ona bakış açısında yanlış olan yönü göstermemiz gerekir. Böylelikle kişi hatalı olmadığını, yalnızca olayı tüm açılardan değerlendiremediğini görerek tatmin olur. O zaman da kimse her açıyı göremediği için rencide olmaz. Zira, insanlar hatalı olmayı sevmezler; bu da muhtemelen, insanın doğal olarak her açıya vakıf olamamasından ve aklının algıladığı şeyin her zaman doğru olduğunu sanmasından dolayı, bakış açısında yanılgıya düşemeyeceğini düşünmesinden kaynaklanır."
Zeki Eryürük bey, bir çok insan Cebrail adlı vahiy meleği diye adlandırdığı şeyin aslında şeytan olabileceğini, inandıkları dinin de şeytanın dini olabileceğini bile düşünmemiş durumdalar.
Ancak benim söylediğim şeylere söylediğiniz şekilde yanıt veren Müslümanlar yanıt vermiş oluyor mu, mantık tek geçerli araç olarak kullanılacak ise burada, bunlar yanıt niteliği taşımaz diye düşünüyorum.
alpay lütfen yahu. Şeytan diye bir şey olsa. Arap Allah'ı da olur.. Allah varken şeytanın onun kılığına girip bir şeyler yapıyor olmasına nasıl inanırsın?
Senin ki nasıl ateistlik böyle?
Zeki Eryürük bey, Allah şeytan ile insanın yarışına karışmıyor ki!
Karışsa, şeytan hiç demez mi, taraf tutuyorsun ey Allah'ım diye!
İşte bu yüzden bu şeytan kendine Allah bile demiş durumda, hatta bin yılların kötülüğünü yapmak için iyiden tarafmış gibi de durmakta, fakat işin aslı öyle değil. Bütün din kitapları da onun eseri bence. İnanmamak gerek. Benim ateistliğim de böyle işte Zeki Eryürük bey.
Tarık bey, tek başına bilginin şuuru var mıdır?
Tarık bey, tanım(Yaratıcı) kendini doğru tanımlayacak nitelikte değil ise, bu kapsamda tanımlarla uğraşmanın pek anlamı yok bence. Bilgi temelli bir dünyada, inanç temeline bütünü ile sapmak gerçeğe doğru yaklaşmamaktır bence. İlgisizlik gerektirecek bir duruma, doğru tanım yakıştırması yapmak boşuna bir çabanın ürünü olmalı...