Öncelikle Ploton'un Devlet kitabı sizce doğru bilgiler mi barındırıyor ve devletler bu şekilde yönetilebilir mi? İkinci sorum ise sizce en iyi ekonomi sistemi nedir? Son olarak sizce en iyi yönetim biçimi nedir?
Olabilir zaten orda da bir işe onu en iyi yapan kişinin verilmesi gerektiğinden bahsediliyor. Hatta Osmanlı'da bir zamanlar böyle yönetiliyordu, hatta bir yabancının bunun hakkında yazısına var o dönemlerden ancak adını hatırlayamıyorum. Bu da teknokrasi ile bağlantılı. Demokrasi ve komünizmin bugün ne kadar ütopik olduğunu da zaten görüyoruz.
İngilizlerin kullandığı Meşrutiyet (Meclis sitemi biraz daha farklı mesela meclis kamaralara ayrılmış bazıları seçimle bazıları ise soy[lordlar] sayesinde giriyor ve Kraliçe var).Meşrutiyet mantıklımıdır değilse ingilizler niye hala kullanıyor?
Şımarık veledin teki geçerse çöp olur işte. Ama düşük bir ihtimal bu çünkü veliahtlar çok sıkı eğitimden geçerler şımarık olanlar ise ya darbe ile indirilir ya da vezirle valide beraber yönetir, kral sadece yönetir gibi gözükür.
Sosyalizm ise boş sen çok zekisin diyelim ki ama şirket kurup para kazanamıyosun çünkü özel teşebbüs yok. Allah korusun bir kuraklık çıksa artık ekmek yer herkez çünkü Herkez EŞİT sen et tüketirken işçi niye ekmek yesin ki herkeze ekmek vermek daha mantıklı o yüzden Yaşasın Kominizm!
Ekonomiden kastın ne ekonomi sisteminde sınır yoktur ekonomi genis bir yelpazedir ama bir devleti sömürge ekonomisi ile ayakta tutabilirsin kaynak bazlı ekonomi zarardan başka birşey degil kaynak bazli ekonomi ile devlet zor kalkinir kaynagin ne olduguna gore değişir tabi turkiyedeki madenler belli uranyum desen turkiyedeki uranyumu çıkarıp ayiklamak akıl işi değil gidip kazakistan kanada avusturalyadan alırlar para kazandirmaz fazla bize bor belki ama avrupa geleceğin içme suyu kaynağından büyük avantaj saglayacak suan zaten afrikaya su ticareti yapıyorlar fazla para aliyorlar işte böyle sömürge ekonomisi ile ayakta kalir bir devlet
Iktisatçı olarak, iktisat modeli soruna yanıt verebilirim. Insanlığı veya bir toplumu mutlak refaha götürecek bir ekonomik sistem yoktur. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde verimli çalışan bir sistem vardir; Karma Ekonomik Sistem. Bu sistemde serbest piyasa vardır ancak sıkı devlet kontrolündedir ve ülke bağımsızlığını etkileyecek sektörler devlet elindedir. Ancak devlet elindeki sektörlerde de ciddi verim sorunu vardır. Bunun üstesinden Kamu Iktisadi Teşebbüsü gibi ayrı tuzel kişilik ile gelinmeye çalışılsa da, seçmenlerini memnun etmeye çalışan siyasiler nedeniyle arpaliğâ dönme olasılıkları daha fazladir. Aslında bu grupta ekonomi modellerinin artı ve eksileri hakkında derinlemesine bilgi alışverişi yapmak isterim. Eğer sayfada başka iktisatçılar varsa, özel bir paylaşımın altında tartisabiliriz.
Düşünüp, çalışıp, kimsenin üretmediği veya üretemediği bir şeyi zaman ve kaynak tasarrufunu ihmal etmeden üreterek kalkınabiliriz. Ülkemizde çalışma saatleri fazla, üretim de var ama ne verimli ne de değerli. Ülke ekonomisinin sorunu bu. En büyük muteeahhitimiz Ali Ağaoglu'nun toplam serveti 2 milyar usd den biraz fazla ama Pokemon Go 1 yılda 15 milyar usd gelir yaptı. İmkanım olsa bu ülkede Intel ve AMD ile rekabet edebilecek bir CPU tasarım ofisi ve üretim evi açardım. Yıllarca da kâr beklemeden çalışırdım. Bu arada profil fotonuz olan rahmetli Sultan Mahmut da bu soruyu nazırlarına çok sormuştur ama miskinlikleri yüzünden kahrından vefat etmiştir.
Peki ya İntel gibi bir firma kurmak yerine satın alsak (İntel'in Marka değeri 34 milyar Usd) nasıl olur? Bu arada Sultan II. Mahmut detayını iyi farketmişsiniz tebrikler Osmanlının en büyük reformistidir.
Intel vb. Firmalari satın alıp, ülkeye taşısak bile kilit teknoliji ve kalifiye elemanları NSA'nın engelinden geçiremeyiz. Bu kişiler de başka bir isimde yeni şirket kurarlar ve parayı boşa harcamış oluruz. Ayrıca şunu da belirteyim. Üst düzey performans CPU olmasa bile, CPU tasarımı yapabilecek ve üretebilecek kalifiye Türkler bulunuyor. Biraz caba ile de performans işlemciler üretebilirler ancak görgüsüz ve cahil yatırımcılarımiz, bunun yerine 20 blok apartman dikmeyi tercih ediyor.
Transhümanizm akımı takip ederek ülkeyi teknokrasi ile yönetirsek ve kaynak bazlı ekonomi ile tüm Türkleri bir bayrak altında toplarsak bizden güçlüsü olmaz, olamaz...
Ben İslam Birliğinide Türk birliğinide bir hayal olarak görüyorum çünkü Tarihe bir bakarsak her ırk kendi ırkıyla savaşmıştır. Timur Beyazıtla, Fatih Karamanoğularıyla, Yavuz Şah İsmaille, Oğuz Kağan Babasıyla, Selçuklu Gazneliyle... Bu böyle uzayıp gider aynı şey İslam Birliği içinde geçerli.
Bence korporatizm ve otoriter teknokrasi.
Peki ya devlet kitabı sizce bir ütopya mı yoksa olabilir mi?
Ütopya
Olabilir zaten orda da bir işe onu en iyi yapan kişinin verilmesi gerektiğinden bahsediliyor. Hatta Osmanlı'da bir zamanlar böyle yönetiliyordu, hatta bir yabancının bunun hakkında yazısına var o dönemlerden ancak adını hatırlayamıyorum. Bu da teknokrasi ile bağlantılı. Demokrasi ve komünizmin bugün ne kadar ütopik olduğunu da zaten görüyoruz.
Sadece bir kısmı Osmanlı ile uyuşuyor demek daha doğru olur. Direkt Osmanlı öyle bir devletti demek pek doğru durmuyor
Zaten bende öyle dedim.
en iyi ekonomi sistemi diye bişey yoktur senin ekonomiden beklentinin ne olduğuna göre değişir
cumhurriyet en iyisi belki kominizm de olur da bilemiyom cunku kominizm de bir yere kadar
İşçi köleliği.
cumhurriyet aslinda karincalara benziyo ama kominizm cokusun isareti olabilir bu ulkeyi ha deyince kominizm alamaz
İngilizlerin kullandığı Meşrutiyet (Meclis sitemi biraz daha farklı mesela meclis kamaralara ayrılmış bazıları seçimle bazıları ise soy[lordlar] sayesinde giriyor ve Kraliçe var).Meşrutiyet mantıklımıdır değilse ingilizler niye hala kullanıyor?
Bence mantıklı, ülkede bir hanedan olması halka moral verir ve partilerin halkı bölmesinin önüne geçer.
Peki ya başa geçen şahıs şımarık bir kral gibi davranırsa o zaman ne olur? Gerçi o zaman velahtları iyi yetiştirirsin ama yinede bir ihtimal ne olur?
Orası belli değil mi?
Nasıl yani?
Şımarık veledin teki geçerse çöp olur işte. Ama düşük bir ihtimal bu çünkü veliahtlar çok sıkı eğitimden geçerler şımarık olanlar ise ya darbe ile indirilir ya da vezirle valide beraber yönetir, kral sadece yönetir gibi gözükür.
Oligarşi, devlet sosyalizmi.
oligarsi pek sevmem vit afrikaya oligarsi var orada cok kotu bi sistem secim yok
ve o insanlarin hakki yeniyo
Oligarşi kölelikdir. Soylu biri değilseniz artık bir kölesiniz Roma gibi düşünün soylular çalışmaz ama zengindir, köle çalışır ama fakirdir.
Sosyalizm ise boş sen çok zekisin diyelim ki ama şirket kurup para kazanamıyosun çünkü özel teşebbüs yok. Allah korusun bir kuraklık çıksa artık ekmek yer herkez çünkü Herkez EŞİT sen et tüketirken işçi niye ekmek yesin ki herkeze ekmek vermek daha mantıklı o yüzden Yaşasın Kominizm!
Devlet sosyalizmi, sosyalizmle aynı değil. Burjuva ve proleter sınıf apayrı yerde. Bu yazdığım 1923-1938 Türkiyesidir.
Ekonomiden kastın ne ekonomi sisteminde sınır yoktur ekonomi genis bir yelpazedir ama bir devleti sömürge ekonomisi ile ayakta tutabilirsin kaynak bazlı ekonomi zarardan başka birşey degil kaynak bazli ekonomi ile devlet zor kalkinir kaynagin ne olduguna gore değişir tabi turkiyedeki madenler belli uranyum desen turkiyedeki uranyumu çıkarıp ayiklamak akıl işi değil gidip kazakistan kanada avusturalyadan alırlar para kazandirmaz fazla bize bor belki ama avrupa geleceğin içme suyu kaynağından büyük avantaj saglayacak suan zaten afrikaya su ticareti yapıyorlar fazla para aliyorlar işte böyle sömürge ekonomisi ile ayakta kalir bir devlet
Iktisatçı olarak, iktisat modeli soruna yanıt verebilirim. Insanlığı veya bir toplumu mutlak refaha götürecek bir ekonomik sistem yoktur. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde verimli çalışan bir sistem vardir; Karma Ekonomik Sistem. Bu sistemde serbest piyasa vardır ancak sıkı devlet kontrolündedir ve ülke bağımsızlığını etkileyecek sektörler devlet elindedir. Ancak devlet elindeki sektörlerde de ciddi verim sorunu vardır. Bunun üstesinden Kamu Iktisadi Teşebbüsü gibi ayrı tuzel kişilik ile gelinmeye çalışılsa da, seçmenlerini memnun etmeye çalışan siyasiler nedeniyle arpaliğâ dönme olasılıkları daha fazladir. Aslında bu grupta ekonomi modellerinin artı ve eksileri hakkında derinlemesine bilgi alışverişi yapmak isterim. Eğer sayfada başka iktisatçılar varsa, özel bir paylaşımın altında tartisabiliriz.
Basit bir sorum var sadece Fatih Bey ne yaparsak kalkınırız?
Düşünüp, çalışıp, kimsenin üretmediği veya üretemediği bir şeyi zaman ve kaynak tasarrufunu ihmal etmeden üreterek kalkınabiliriz. Ülkemizde çalışma saatleri fazla, üretim de var ama ne verimli ne de değerli. Ülke ekonomisinin sorunu bu. En büyük muteeahhitimiz Ali Ağaoglu'nun toplam serveti 2 milyar usd den biraz fazla ama Pokemon Go 1 yılda 15 milyar usd gelir yaptı. İmkanım olsa bu ülkede Intel ve AMD ile rekabet edebilecek bir CPU tasarım ofisi ve üretim evi açardım. Yıllarca da kâr beklemeden çalışırdım. Bu arada profil fotonuz olan rahmetli Sultan Mahmut da bu soruyu nazırlarına çok sormuştur ama miskinlikleri yüzünden kahrından vefat etmiştir.
Peki ya İntel gibi bir firma kurmak yerine satın alsak (İntel'in Marka değeri 34 milyar Usd) nasıl olur? Bu arada Sultan II. Mahmut detayını iyi farketmişsiniz tebrikler Osmanlının en büyük reformistidir.
Peki ya devlet İntel gibi bir firma kurmak yerine satın alsa (İntelin Marka değeri 34 Milyar Usd) ne olur?
Intel vb. Firmalari satın alıp, ülkeye taşısak bile kilit teknoliji ve kalifiye elemanları NSA'nın engelinden geçiremeyiz. Bu kişiler de başka bir isimde yeni şirket kurarlar ve parayı boşa harcamış oluruz. Ayrıca şunu da belirteyim. Üst düzey performans CPU olmasa bile, CPU tasarımı yapabilecek ve üretebilecek kalifiye Türkler bulunuyor. Biraz caba ile de performans işlemciler üretebilirler ancak görgüsüz ve cahil yatırımcılarımiz, bunun yerine 20 blok apartman dikmeyi tercih ediyor.
Yönetimin şekli değil, şahsi paranın çokluğu önemlidir. Yönetim ne olursa olsun. Parayı bir şekilde buldunmu olay bitmiştir.
Transhümanizm akımı takip ederek ülkeyi teknokrasi ile yönetirsek ve kaynak bazlı ekonomi ile tüm Türkleri bir bayrak altında toplarsak bizden güçlüsü olmaz, olamaz...
Ben İslam Birliğinide Türk birliğinide bir hayal olarak görüyorum çünkü Tarihe bir bakarsak her ırk kendi ırkıyla savaşmıştır. Timur Beyazıtla, Fatih Karamanoğularıyla, Yavuz Şah İsmaille, Oğuz Kağan Babasıyla, Selçuklu Gazneliyle... Bu böyle uzayıp gider aynı şey İslam Birliği içinde geçerli.
bir ülkeyi filozoflar yönetsin bilim adamları ekonomiyi bu sayede hem ekonomide hemde yönetimde sıkıntılar aşılmış olur.
Elitizm