Ben çok beğendiğim filmlerin kitaplarını okuyorum. Kahramanları gözümde canlansa da kitaplarda olaylar, mekanlar daha detaylı daha güzel... Neden bunu filmde yapamıyorlar?
kitaplatdaku kahramanlari ve mekanlardaki yerleri siz belirliyorsunuz siz hoşunuza göte şekillendiriyorsunuz filimi yöneten yönetmenin yerve mekan bizim hayal mekanimizla uzaktan yakindan bir biriyle bagdaşmaya bilir
Yo hayır hüsrana uğramamak için önce filmi izliyorum. Çok beğendiğim filmleri okuyorum. Yine de hikayeyi bilmeme rağmen daha heyecanlı. Çünkü işlenmemiş detaylar var. Tıpkı Alaycı Kuş'taki gibi...
Çoğunlukla Bilim Kurgu kitapları okuyorum. Filmlerden daha detay var kitaplarda... Çok beğendiğim filmi bir kaç kez izleyebilirim. Kitabını okumak daha güzel tabi... Her filmi de sevmem.
Öncelikle filmler ticari amaçlıdır ve 2 saate izleyiciyi sıkmadan hikayeyi sığdırmaya çalışır. Kitabı her okuyan başka hayal eder, filmde izleyicinin gözüne sokulur şeklen
Ama bazı kitapları seri film yapıyorlar. Mesela Uyumsuz serisindeki ilk iki ktabı Uyumsuz ve Kuralsız olarak birer. Yandaş'ı da iki film karar verildi. İkinicisi daha çıkmadı bekliyoruz.
Ekranda görüntü izlerken beynin küçük bir kısmı çalışıyor ama okurken daha çok bölüm çalışıyor ayrıca kitaptaki betimlemeler detaylar filmde kendilerine yer bulamıyor malum
Kitap demek edebiyat demek. Edebiyatta anlatılan konular, hayal gücüne hitap ediyor. Hayal gücü sonsuz. Filmde ise, anlatılan konulara belli sınırlar çiziliyor. Yani kitap, okuyanın hayal gücü ve kültürüne bağlı sınırsız bir ufuk...... Film ise yönetmenin kapasitesi ve sinemanın görsel olanakları ile sınırlı.
Yeni bitirdiğim "Başlat" kitabının filmi çıkacak dendi. Merakla bekliyorum. Bu sefer tavsiye üzerine önce kitabı okudum. Muhteşem hikayede beklentim çok yüksek şimdi.
Mesela bir kitapta bir oda çok ayrıntılı bir şekilde anlatılır, o odayı gözümüzde canlandırır, kendimize ait bir oda yaratmamızı sağlar, bizi düşündürür. Filmde ise sadece gösterilir, gösterilme ile ayrıntıların tamamını anlayamayız. Ve diyelim bir kitap 300 sayfa olsun, bu 300 sayfanın her sayfası da ayrıntıları anlamamız için önemlidir, ama bir filmde o ayrıntılar su gibi akıp geçer. Film başka insanların anladığını anlatır, bir kitap ise her insana farklı şeyler anlatır.
Kitapta ;içeri girdi ve etrafı süzdü. Mavi fon üzerine düşen sarı ışık oldukça hoş bir ambians oluşturmuştu'der mesela. Şimdi bunu filmde anlatamazsın.
Davinci şifresi kitabını okuduktan sonra filmini izlemiştim. Film tam bir fiyaskoydu. O zamandan beri okuduğum kitapların filmlerini izleme konusunda tereddütlüyüm.
Boğuluyordu. Ciğerlerini yakan suyun acısını dindirmek için ve belki de artık mücadele edecek gücü kalmadığı için son ve derin bir nefes çekti. Hadi bunu yönetmen filme yansıtsın.
Kitap anlatımdır. Film ise gösterim. Anlatılanı gösteremezsin. Ayşe aliyi o kadar çok seviyordu ki. Aliyi her düşündüğün de sanki içinde kelebekler uçuşuyordu. Bu anlatımdır ve görselleştirilemez.
Peki ya yazar yönetmen olursa, hani gezen mi çok bilir, yoksa okuyan mı sorusu gibi. Yazar aklındakileri kitaba yazar, ama o odayı, o şekilleri, o insanları filmle daha iyi gösterebilir. Oyuncular zaten duyguları düşünceleri anlatmak için oyuncudur, bize o duyguları yansıtırlar. Düşünceler ise filmde, olay uygulanarak yapılır, kitapta ise düşünceler anlatılarak.
'Güneş tepeden yavaş yavaş inerken korkuyordu genç kadın. Gecenin gizemi kendi karanlığına karışıyor içine kaçınılmaz olarak düşebilebileceği bir girdaba dönüşüyordu. Böyle geceler onu nefessiz bırakıyor yaşamını sorgulatıyordu. "Tanrım, yaşıyor muyum? " diye sordu. Gelmeyen belki de hiç gelmeyecek cevabı biliyordu. Anladı. Diri diri mezara gömülmüş yavaşça çürüyen bir ölüydü. ' Bunu nasıl aktarırız filmde?
Çünkü filmlerin kokusu yok, koku hafıza için önemli bir etken. Kitaplar miss gibi kokuyor ve yorum tamamen okuyana ait, yapımcıya değil. Kitaplar, satın aldıktan sonra, tüm kalbiyle bize ait olurlar
Evet ben de bu sene yakın gözlüğü kullanıyorum. Başımı yasladığımda gözlükle okunmuyor. O yüzden ekitap avantajlı olabilir dedim ama gözler daha da bozulur doğru. Göz kuruluğu yapar.
Eski Türk filmleri geldi aklıma... Emel Sayın, Filiz Akınv. S. heyecanlanıp takma kirpiklerini hızlı hızlı kırpıştırırdı. O geldi aklıma... Bir de içimde kelebekler uçuyor gibi sözler söylerlerdi. Onlar başarıyormuş şimdikiler mi başaramayacaklar.
Kitap okurken hikayeyi resmeden, zihnimizde canlandıran biziz. Herkesin hayal dünyası farklıdır. Kendi hayalinle, baskasının hayal gücüyle olusturulmus bir filmi yarıstıramazsın belkide. Senin ve herkesin beklentisini bu anlamda karsılayamıyordur.
Hayal gücü filmlerde sınırlı, sonuçta görsellik var. Kitabı okurken sınırsız hayal edebiliriz, bir şey hakkında birçok fikrimiz olur ve hayal gücümüzle kitabı farklı farklı yaşarız.
Bu da kızımın yorumu, oz büyücüsünü okuduktan sonraki heyecanını çekerken baktım ki hissettiklerini güzel açıklamışOynat-2:49Oto.360p240pAçıklamalı AltyazılarDiğer AyarlarEk Görsel AyarlarıTam Ekrana GeçSessize Al
Once kitabi okumak daha kötü filmler senin hayal ettigin gibi olmuyor. Sonradan kitabını okuyorsan filmdeki gibi düşünüyorsun bu yuzden bence kitaplar film olmamalı
İyi de bir kitap okuyoruz. Ya biz tavisye ediyoruz ya da biri tavsiye ediyor. Herkes okuyor. Derken çok popüler olan kitaplar film oluyor. Film olarak izleyince harika... Kitabı okuyup çok beğendiyseniz, filmi izleyince hayal kırıklığı yüksek. Ama çok beğendiğim bir filmi tekrar izlemek yerine kitabını okumak çok daha keyifli çünkü detay yakalıyorsunuz.
filimi izlersin çünkü oyuncular başkalaridir. Oysa kitabi okurken yaşarsin ve oyuncu ve başrol sensin
Ben çok beğendiğim filmlerin kitaplarını okuyorum. Kahramanları gözümde canlansa da kitaplarda olaylar, mekanlar daha detaylı daha güzel... Neden bunu filmde yapamıyorlar?
kitaplatdaku kahramanlari ve mekanlardaki yerleri siz belirliyorsunuz siz hoşunuza göte şekillendiriyorsunuz filimi yöneten yönetmenin yerve mekan bizim hayal mekanimizla uzaktan yakindan bir biriyle bagdaşmaya bilir
Yo hayır hüsrana uğramamak için önce filmi izliyorum. Çok beğendiğim filmleri okuyorum. Yine de hikayeyi bilmeme rağmen daha heyecanlı. Çünkü işlenmemiş detaylar var. Tıpkı Alaycı Kuş'taki gibi...
senaristlerin tecrubesizlikleri diyelim ama sonunu bildiginiz bir filmin veya roman heyecan vermiyor nasil okuyorsunuz?
Çoğunlukla Bilim Kurgu kitapları okuyorum. Filmlerden daha detay var kitaplarda... Çok beğendiğim filmi bir kaç kez izleyebilirim. Kitabını okumak daha güzel tabi... Her filmi de sevmem.
tercih mrselesi iyi seyirler
Öncelikle filmler ticari amaçlıdır ve 2 saate izleyiciyi sıkmadan hikayeyi sığdırmaya çalışır.
Kitabı her okuyan başka hayal eder, filmde izleyicinin gözüne sokulur şeklen
Ama bazı kitapları seri film yapıyorlar. Mesela Uyumsuz serisindeki ilk iki ktabı Uyumsuz ve Kuralsız olarak birer. Yandaş'ı da iki film karar verildi. İkinicisi daha çıkmadı bekliyoruz.
En güzel sahneleri tam yapamıyorlar. Önce kitabı okuyanlar filmde hüsrana uğruyor.
Kitapta kendimizi kaybederiz hayal ettigimiz gozumuzde canlanan icerigi filmde goremeyiz
Ekranda görüntü izlerken beynin küçük bir kısmı çalışıyor ama okurken daha çok bölüm çalışıyor ayrıca kitaptaki betimlemeler detaylar filmde kendilerine yer bulamıyor malum
Kitap demek edebiyat demek. Edebiyatta anlatılan konular, hayal gücüne hitap ediyor. Hayal gücü sonsuz. Filmde ise, anlatılan konulara belli sınırlar çiziliyor. Yani kitap, okuyanın hayal gücü ve kültürüne bağlı sınırsız bir ufuk...... Film ise yönetmenin kapasitesi ve sinemanın görsel olanakları ile sınırlı.
Yeni bitirdiğim "Başlat" kitabının filmi çıkacak dendi. Merakla bekliyorum. Bu sefer tavsiye üzerine önce kitabı okudum. Muhteşem hikayede beklentim çok yüksek şimdi.
Mesela bir kitapta bir oda çok ayrıntılı bir şekilde anlatılır, o odayı gözümüzde canlandırır, kendimize ait bir oda yaratmamızı sağlar, bizi düşündürür. Filmde ise sadece gösterilir, gösterilme ile ayrıntıların tamamını anlayamayız. Ve diyelim bir kitap 300 sayfa olsun, bu 300 sayfanın her sayfası da ayrıntıları anlamamız için önemlidir, ama bir filmde o ayrıntılar su gibi akıp geçer. Film başka insanların anladığını anlatır, bir kitap ise her insana farklı şeyler anlatır.
Kitapta ;içeri girdi ve etrafı süzdü. Mavi fon üzerine düşen sarı ışık oldukça hoş bir ambians oluşturmuştu'der mesela.
Şimdi bunu filmde anlatamazsın.
Ama canlandırırsın..!
Kitapda yönetmen sizsiniz. Sizin filminiz elbette en iyisi olacak çünkü hayal gücünüzü kattınız ona.
Davinci şifresi kitabını okuduktan sonra filmini izlemiştim. Film tam bir fiyaskoydu.
O zamandan beri okuduğum kitapların filmlerini izleme konusunda tereddütlüyüm.
Önce filmi izleyin. Sonra kitaplardaki detaylar daha güzel gelir.
Ben Da Vincinin kitabını merak ediyordum. Önce filmi mi izlesem acaba..
O sizin kitaptaki ayrıntıyı anlamanızdan kaynaklanıyor. Kitaptaki ayrıntıyı ne kadar anlarsanız, filmi izledikçe daha güzel gelecektir.
Ama o zaman kitabı okumanın anlamı kalmaz. Kitabın büyüsü kaybolur.
Ne kadar az ayrıntı anlatsa da bir film. Kitaptaki olay kurgusunu hatırladıkça çok hoş bir hissiyat yaratıyor.
Ütopya olayı. Herkes kitapları kafasında canlandırır
Kitapta karakterlerin düşünce ve duyguları çok net betimlenebilir ama aynı etkiyi filmde veremezsiniz.
Boğuluyordu. Ciğerlerini yakan suyun acısını dindirmek için ve belki de artık mücadele edecek gücü kalmadığı için son ve derin bir nefes çekti.
Hadi bunu yönetmen filme yansıtsın.
Çok iyi oyuncular var ama... Öyle ki onunla bir nefessiz kalabiliyorsunuz.
Ben yönetmen mi olsay mışım? Bu açığı kapatırdım belki...
Fakat çok para harcardım, masrafa acımazdım herhalde... Problem bütçede mi ki?
Kitap anlatımdır.
Film ise gösterim.
Anlatılanı gösteremezsin.
Ayşe aliyi o kadar çok seviyordu ki.
Aliyi her düşündüğün de sanki içinde kelebekler uçuşuyordu.
Bu anlatımdır ve görselleştirilemez.
Bence gösterilir. Yetenek ister.
İkisi ayrı yetenek. İkisi de aynı kişide varsa neden olmasın?
Peki ya yazar yönetmen olursa, hani gezen mi çok bilir, yoksa okuyan mı sorusu gibi. Yazar aklındakileri kitaba yazar, ama o odayı, o şekilleri, o insanları filmle daha iyi gösterebilir. Oyuncular zaten duyguları düşünceleri anlatmak için oyuncudur, bize o duyguları yansıtırlar. Düşünceler ise filmde, olay uygulanarak yapılır, kitapta ise düşünceler anlatılarak.
'Güneş tepeden yavaş yavaş inerken korkuyordu genç kadın. Gecenin gizemi kendi karanlığına karışıyor içine kaçınılmaz olarak düşebilebileceği bir girdaba dönüşüyordu. Böyle geceler onu nefessiz bırakıyor yaşamını sorgulatıyordu. "Tanrım, yaşıyor muyum? " diye sordu. Gelmeyen belki de hiç gelmeyecek cevabı biliyordu. Anladı. Diri diri mezara gömülmüş yavaşça çürüyen bir ölüydü. ' Bunu nasıl aktarırız filmde?
Ben de onu diyorum. Aktarılamaz.
Çünkü filmlerin kokusu yok, koku hafıza için önemli bir etken. Kitaplar miss gibi kokuyor ve yorum tamamen okuyana ait, yapımcıya değil. Kitaplar, satın aldıktan sonra, tüm kalbiyle bize ait olurlar
Kitap kokusunu ben de çok severim. Çocukluğum kütüphanelerde geçti diyebilirim. Şu e kitaba alışamadım.
Mehtap Çabuk e kitapları ben de hiç sevmiyorum, onların da kokusu yok
Henüz denemedim ama karanlıkta okuma avantajı var.
Karanlıkta e kitaplar çok gözü yoruyor. Gözümüz karanlıkta yatmaya alışkın, zorlayınca o gerçek kitaptaki tadı alamıyorsunuz.
Evet ben de bu sene yakın gözlüğü kullanıyorum. Başımı yasladığımda gözlükle okunmuyor. O yüzden ekitap avantajlı olabilir dedim ama gözler daha da bozulur doğru. Göz kuruluğu yapar.
Ayşenin içinde uçuşan kelebekleri nasıl çekecek merak ettim.
Eski Türk filmleri geldi aklıma... Emel Sayın, Filiz Akınv. S. heyecanlanıp takma kirpiklerini hızlı hızlı kırpıştırırdı. O geldi aklıma... Bir de içimde kelebekler uçuyor gibi sözler söylerlerdi. Onlar başarıyormuş şimdikiler mi başaramayacaklar.
tıkandıkları yerde, tabi sözle anlatacaklar ama mesele o duyguyu yaşatabilmekte belki..
İşte diyorum ya yetenek... Mesela ben Tom Cruise'u gerçekte sevmem. Ama oyunculuğuna bayılıyorum.
Bazen film ararken oyuncuya göre ararım. Tom Hanks gibi mesela...
Filimler gördüklerine kitap hayallerine götürür o yuzden
Kitap demek hayal demektir kendimizi içinde hissederiz sanki biz yaşıyormuşçasına sevk alırız
Film demek sadece boş bir ekrana bakar 1 hafta sonra onuturuz
Kitap öylemi sizin bilinç altınıza işler çok güzel bir his verir
Sana öyle geliyor
Size nasıl geliyor?
Gayet güzel... Hayal etmiyorum.
Çünkü yönetmen senin hayal gücün...
Kitap okurken hikayeyi resmeden, zihnimizde canlandıran biziz. Herkesin hayal dünyası farklıdır. Kendi hayalinle, baskasının hayal gücüyle olusturulmus bir filmi yarıstıramazsın belkide. Senin ve herkesin beklentisini bu anlamda karsılayamıyordur.
Film, okuyucunun hayal gücüne ve yaratıcılığına sınır koyar.. Okuyucu, yapımcının hayallerine hapsolur..
Hayal gücü filmlerde sınırlı, sonuçta görsellik var. Kitabı okurken sınırsız hayal edebiliriz, bir şey hakkında birçok fikrimiz olur ve hayal gücümüzle kitabı farklı farklı yaşarız.
Bu da kızımın yorumu, oz büyücüsünü okuduktan sonraki heyecanını çekerken baktım ki hissettiklerini güzel açıklamışOynat-2:49Oto.360p240pAçıklamalı AltyazılarDiğer AyarlarEk Görsel AyarlarıTam Ekrana GeçSessize Al
Once kitabi okumak daha kötü filmler senin hayal ettigin gibi olmuyor. Sonradan kitabını okuyorsan filmdeki gibi düşünüyorsun bu yuzden bence kitaplar film olmamalı
İyi de bir kitap okuyoruz. Ya biz tavisye ediyoruz ya da biri tavsiye ediyor. Herkes okuyor. Derken çok popüler olan kitaplar film oluyor. Film olarak izleyince harika... Kitabı okuyup çok beğendiyseniz, filmi izleyince hayal kırıklığı yüksek. Ama çok beğendiğim bir filmi tekrar izlemek yerine kitabını okumak çok daha keyifli çünkü detay yakalıyorsunuz.
Çünkü üşengencizde ondan