Doğru bilinmediği için birşeyler öğreniyoruz sanırım. Doğru kişiye göre bakış açısına göre değişkenlik gösteriyor. Doğru kişinin mantığının vicdanının söylediği mi acaba ?
Vicdan=empatidir. Empati sizin depoladiginizla bilgilerle orantılıdır, ne kadar yeni bilgi okadar vicdan!? Yeni birşeyler öğrenmek meraktir, ozgüvensizliktir, özguvendir.... Ama aslında en önemlisi "mutluluktur, öğrenmenin verdiği haz'dır" Eskileri unutmayız eğer yeni bilgiye yenilmedilerse?
Haklısınız tabiki katılıyorum size. Ben şu an içinde bulunduğum durumdan ötürü doğru kişinin mantığı vicdanı mı acaba dedim. Ben şuan doğruyu arıyorum ve yeni bilgiler ediniyorum. Yıllardır bildiklerimi inandıklarımı aklım mantığım vicdanım almıyor kabul etmiyor
Komik! Olan "aklım mantığım, vicdanım almıyor, kabul etmiyor da" yeni bir bilginin sonucu... Fakat sizin dediğiniz "bulunduğum durum (duygu olarak zannimca)" benim komik! Diye ve "farkında olmadan" da olarak diyebiliriz.
Tabiki yeni bilgilere ulaştıkça eskilerin yanlış olduğunu düşünüyorum. Mantığımla vicdanımla ters düşüyor. Ama öğrenmeyedebilirdim bana öğretilen dayatılanlarla yaşayıp giderdimHa birde öğrendiğim halde körü körüne halen eski bilgilere inanmak yenileri kabullenmemek var burda mantık, vicdan, ahlak giriyor devreye. Benim görüşüm
Dogru, soyut göreceli, kavramlardır. Doğruyu bulmak için, bilği birikimini, yükselterek, bilim üretmenin koşulları saglanmalıdır. Bilği üreten toplumlar, ğeleneksel kültürlerin dayatmasından, önemli ölçüde kurtularak, sorğulayan, aklı özğürleşen bireyler, toplumlar oluşur. Buda, daha doğru bir sosyal yaşam kurmanın önünü açar. İnsanlar nezaman'ki alt küldürlerden, özellikle dinsel öğretilerden uzaklaşır'sa, doğruyu yada doğruya yakınını bulur. Bilgi ve bilim sonsudur. "bildiğin bir nokta ise, bilmedigin, noktanın dışıdır. Bildiğin bir Daire ise, bilmediğin dairenin dışıdır. Demişler.
Insan ve bilinci sürekli bir arayış içerisindedir. Bu arayışınin sonucu olarak sürekli bir öğrenme istemi çabası içinde olur. Bilgi- birikim ve ögrenme istemi olduğu sürece eskinin yerini yenileri alcaktır. Eskiyi, yeni olanın süzgecinden geçirip doğruya ulaşabilecektir. Bu anlamıyla eski doğal bir sonuç olarak unutulacaktır diye düşünüyorum.
Kesinlikle . Tabi birde neyi istedigin çok önemli. Ne istiyorsun, neye ulaşmak istiyorsun, arayış ne ? Sanırim bu soruları insan once kendine sorarak , yenilere kapı açabilir
İnsanın, birey olabilmesi, ögrenme dürtüsünün, gelişebilmesi için, sosyo ekonomik, çevre koşullarının iyileştirilmesi, şarttır. İnsan, ögrendiği oranda, hem kendisini, hemde çevresini yenilemeye, degiştirmeye çaba gösterir. Toplumların ve kendisinin doğru bildiği, yanlışları sorğulamaya başlar. Tabii'ki rehberi, bilimsellik, evrensel sosyal adalet, eşitlik, özgürlük düşüncesi olmalı......!!!
Bilginin surekli taze ve guncel olmasini dusunuyorum basit bir ornek vermek gerekirse anlatilmak istenen konuyla ne kadar baglantili olabilir bilmiyorum ama ornegin elimizde tuttugumuz su telefon bir kac sene sonra taleplerimize cevap vermez duruma geliyor guncellenemedigi icin o yuzden mevcut bilginin uzerine yenilik katilarak veya degistirilerek taleplerimize cevap verebilecek hale getiriliyor ki elimizde tuttugumuz urunden verimli bir sekilde faydalana biliyoruz..
Eger eski bilgi yeni bilgilerin onunu acmakta bize yardimci olabilirse ondan faydalanilabilir eger fayda saglamiyorsa ondan vaz gecilir diye dusunuyorum
Doğruyu bulmak için olabilir mi ?
hülya hanım, olabilir de! "doğru" ne?
Ya da neden "doğruyu bulmak için?"
Doğru bilinmediği için birşeyler öğreniyoruz sanırım. Doğru kişiye göre bakış açısına göre değişkenlik gösteriyor. Doğru kişinin mantığının vicdanının söylediği mi acaba ?
Vicdan=empatidir. Empati sizin depoladiginizla bilgilerle orantılıdır, ne kadar yeni bilgi okadar vicdan!? Yeni birşeyler öğrenmek meraktir, ozgüvensizliktir, özguvendir.... Ama aslında en önemlisi "mutluluktur, öğrenmenin verdiği haz'dır" Eskileri unutmayız eğer yeni bilgiye yenilmedilerse?
Haklısınız tabiki katılıyorum size. Ben şu an içinde bulunduğum durumdan ötürü doğru kişinin mantığı vicdanı mı acaba dedim. Ben şuan doğruyu arıyorum ve yeni bilgiler ediniyorum. Yıllardır bildiklerimi inandıklarımı aklım mantığım vicdanım almıyor kabul etmiyor
Komik! Olan "aklım mantığım, vicdanım almıyor, kabul etmiyor da" yeni bir bilginin sonucu... Fakat sizin dediğiniz "bulunduğum durum (duygu olarak zannimca)" benim komik! Diye ve "farkında olmadan" da olarak diyebiliriz.
Tabiki yeni bilgilere ulaştıkça eskilerin yanlış olduğunu düşünüyorum. Mantığımla vicdanımla ters düşüyor. Ama öğrenmeyedebilirdim bana öğretilen dayatılanlarla yaşayıp giderdimHa birde öğrendiğim halde körü körüne halen eski bilgilere inanmak yenileri kabullenmemek var burda mantık, vicdan, ahlak giriyor devreye. Benim görüşüm
Dogru, soyut göreceli, kavramlardır. Doğruyu bulmak için, bilği birikimini, yükselterek, bilim üretmenin koşulları saglanmalıdır. Bilği üreten toplumlar, ğeleneksel kültürlerin dayatmasından, önemli ölçüde kurtularak, sorğulayan, aklı özğürleşen bireyler, toplumlar oluşur. Buda, daha doğru bir sosyal yaşam kurmanın önünü açar. İnsanlar nezaman'ki alt küldürlerden, özellikle dinsel öğretilerden uzaklaşır'sa, doğruyu yada doğruya yakınını bulur. Bilgi ve bilim sonsudur. "bildiğin bir nokta ise, bilmedigin, noktanın dışıdır. Bildiğin bir Daire ise, bilmediğin dairenin dışıdır. Demişler.
Kanıtlanmış ispatlanmış doğrular hariç tabi
Insan ve bilinci sürekli bir arayış içerisindedir.
Bu arayışınin sonucu olarak sürekli bir öğrenme istemi çabası içinde olur.
Bilgi- birikim ve ögrenme istemi olduğu sürece eskinin yerini yenileri alcaktır.
Eskiyi, yeni olanın süzgecinden geçirip doğruya ulaşabilecektir.
Bu anlamıyla eski doğal bir sonuç olarak unutulacaktır diye düşünüyorum.
Bilinçli ve bilinçsiz arayışlardir, işte bundan ötürü ki ogrendiklerimiz yine bu çıkış noktalarına göre kayd olur
Kesinlikle . Tabi birde neyi istedigin çok önemli. Ne istiyorsun, neye ulaşmak istiyorsun, arayış ne ? Sanırim bu soruları insan once kendine sorarak , yenilere kapı açabilir
İnsanın, birey olabilmesi, ögrenme dürtüsünün, gelişebilmesi için, sosyo ekonomik, çevre koşullarının iyileştirilmesi, şarttır. İnsan, ögrendiği oranda, hem kendisini, hemde çevresini yenilemeye, degiştirmeye çaba gösterir. Toplumların ve kendisinin doğru bildiği, yanlışları sorğulamaya başlar. Tabii'ki rehberi, bilimsellik, evrensel sosyal adalet, eşitlik, özgürlük düşüncesi olmalı......!!!
Bilginin surekli taze ve guncel olmasini dusunuyorum basit bir ornek vermek gerekirse anlatilmak istenen konuyla ne kadar baglantili olabilir bilmiyorum ama ornegin elimizde tuttugumuz su telefon bir kac sene sonra taleplerimize cevap vermez duruma geliyor guncellenemedigi icin o yuzden mevcut bilginin uzerine yenilik katilarak veya degistirilerek taleplerimize cevap verebilecek hale getiriliyor ki elimizde tuttugumuz urunden verimli bir sekilde faydalana biliyoruz..
O zaman eski bilgi yeniisyle beraber yenileniyor..."eski bilgi" diye birşey yok! Eksik bilgi var.. Mı!?
Eger eski bilgi yeni bilgilerin onunu acmakta bize yardimci olabilirse ondan faydalanilabilir eger fayda saglamiyorsa ondan vaz gecilir diye dusunuyorum