Hocalarım 9.siniflarda ders islenmemesi için nerdeyse yalvariyorlar. Diger derslerde bisey istemiyorlar. Ben de isleyince çocukların gözünden kötü öğretmen oluyorum. Bilerek konuşuyorlar ki ders anlatma yayın. Ne yapmak lazim.........
Bu sorun liselerin ℅80 ninde var gibi. Meslek liseler, i eski düz liseler yani çakma anadolu lar, endüstri meslekler de ve imam hatipler de bu var. Ya sabır diyeceğiz galiba yine
Ve ne hikmettir onca saat Türkçe dersimiz var bi okuma alışkanlığı kazandıramıyoruz neden cocuklara dil bilgisi yüklemekten başka faliyetlere yer kalmiyor malesef neden? Testleri doğru cevaplamaları gerekiyor çünkü
Aynen oyle. Kac soruda kac tane dogrusu var? Full ise o ogrenci cok basarili sayiliyor. Halbuki ne ornek ogrenciler var davranis bakimindan. Bir de mesela bir cocugun ingilizcesi illa ki iyi olmali. Niye kardesim? Belki dilsel zekasi iyi degil. Boyle bir zorunluluk niye var? Bariz belli matematik zekasi var ama yazi kötü diye sorun var deniyor. Bir ogrenme guclugu cikariliyor hemen. Bir kee bu uygulama, oğretilen coklu zeka kuramina ters
Sorumluluk nedir bilmeyen bir nesil.. Dinleme zaten yok.. Dinliyormuş gibi yapıyor soru soruyorsun fikir yok.. Fikri beyan edecek cümle kurmaya gayret yok.. Evde serbest zamanlarda öğrenme hızına göre çalışma ve ya çalıştıracak yok.. Yokların içinde mücadeleye devam var... Ezber var en iyisine bile.. Matematikte işaret okuma yok. Toplamaya çıkarma yapar. Kitap oku dersin ödev olarak ödev yok derler.. Çalışmalar yapılmaz.. Öğretmen öğrenci katılımı olmadan ne yapabilir
Çoklu zekayı uygula deriz.. Biz de.. Ama binli zeka bile ile yaramıyor bazı öğrencilerde.. Alınan mesafe verilen gayretle aynı oranda olmayınca tükenmişlik kaçınılmaz oluyor
Sorun öğretmek de değil. Herseyi ogrenmese de bi yere kadar tamam diyorsun ama eğitilmiyolar ya egitmeye izin vermiyorlar. Bide bunlar bizi değerlendirecek. Öğretmenin sözünü dinlemiyorlar artık hiç dinlemezler
Arkadaşlar... Eğitim öyle bir ortam ki.. Her görüşün haklı bir tarafı vardır. Nereden baktığın önemlidir. Her bireyin kendine özel görüşleri olabilir. Örneğin... Sert tutum takınırsın. Öyle davranmasaydım.Öğrencim kötü davranış kazanacaktı. Diyebilirsin. Olumlu davranış sergilersin. Psikolojisi bozulur diyebilirsin. Her görüşte doğruluk payı olabilir. Lakin bunun pedagolijik boyutu vardır. Her birey özeldir. Öğrenme farklılıkları vardır. Hele hele ilköğretimde. Bireyin öğrenme olgunluğu önemlidir. O olgunluğa ulaş mayan öğrenci de zorluk yaşarsınız. SABIR.. SABIR.. Oğretmenlik mesleğidir. Sizin haftalarca öğretemedığıniz bilgi ve davranışı. O olgunluğa gelen öğrenci kısa sürede öğrenecektir. Burada önemli olan öğretmenin sağlığı DIR. Boşu boşuna üzülmemesi strese girmemelidir. Zamanı gelince öğrenir diyebilmelidir. Yüzde 70 başarı yeterlidir. Biz kürsü öğretmeni değiliz ki. Ben anlatırım anlayan anlarda diyemeyiz. Öğrenme bir süreçtir. Zaman sabır gerektirir. Sık sık tekrarlarla bu süreci hızlandırabilirz. Çeşitli görsel etkinliklerle özel çalışmalarla bu çocukları kazanabiliriz. Öğretmenlik sabah 8 AKŞAM 3 mesaisi olan meslek değildir. Evine tek iş götüren meslek grubudur. Emek. Sabır özveri isteyen meslektir. 24 saat öğrencilerini düşünen meslektir. Her birey ayrı dünyadır. Onemli olan o dünyaya girebilmek. Araya sevgiyide katarak. Rol model olmak. ÖĞRENMEYI ÖĞRETME gayreti içinde olup. Öğrnciye samimi olduğumuzu anlatabilmek. Biraz uzun oldu ama bu kadar yeter. Bu görüşlere bile katılmayan eğitimciler olabilir. Olsun dedik ya eğitimde ne dersen herkez haklı. Eleştiri kolay. Selam ve saygılar.
Okul öncesi görmemiş, sosyoloji ekonomik ve kültür seviyesi düşük bir kitle ailelerimiz böyle bir yerin öğretmeni olarak konuşuyorum. İnadına daha çık çalışıp geleceğe yatırım yapıyorum sonuçlarıni çok sonra göreceğim tabiki de beni bazen Yıldıran kısa süreli dönütlerdeki olumsuzluklar
Bu konu geniş ve derin.. İşimizin zorluğu da bu.. Hitap ettiğimiz üzerine çalıştığımız grupların çok önemi var.. Hepimiz çözümü o gruba göre bulacağız.. Bunun ortak reçetesi sadece sabır ve sevgi
Kesinlikle hocam. Once istemeli. Kaldi ki her ogrenci her alanda basarili olacak diye bi kaide yok. Bu kuramlarda da var zaten. Sevdirememissin. Ogretememissin diyenlere kulak asmayin. Bunu diyen dort dortluk mu ogretiyo acaba(!)
Takım çalışması gerekiyor öğrenci, ögretmen, veli ve en önemlisi okul yönetimi. Ama nedense sorumlu hep öğretmendir. Bir öğretmen düşünün bir sürü okulda görev yapar fakat hepsinde farklı verim alır çünkü hepsinde bu takımın bireyleri farklı düzeyde varlardir. Ama öğretmen hep aynıdır.
Tabi ki her şeyin sorumlusu öğretmen değildir. Ne zaman öğretmenler birilerinin kuklası olup siyasi dolgu malzemesi olmaz ve hep birlikte mesleki dayanışma içerisinde olur işte o zaman gerçek öğretmen olur. Gerisi laf-ı güzaf.
O zaman önce öğrenmek istemesini sağlamak gerekiyo balıkların bile eğitildiği bir dünya da bir insanın eğitilemiyeceğine inanmıyorum ama tabiki bunun için özel ilgi ve zaman gerekir hocam diye düşünüyorum
Ne demiş atalarımız.. Öğrenemeyen öğrenci yoktur! Öğretemeyen öğretmen vardır... ( onların zamanındaki öğrenciler çalışıyomuş tabi bizimkiler gibi defteri kapat bi dahaki hafta gel sınıfta aç değillermiş
Kendi cocugunda ki davranis problemlerini algidaki guclugu veya yerine getirilmeyen veli sorumlulugunu kabul etmeyen bir ebeveyn tabii ki yuregini ferahlatmak icin suclayacak bir kapi arar. O zaman ogretmene laf soylemek kolaydir. Sinif kapisi kapandiktan sonra benim icerde kac taklalar attigimi yada atmadiysamda atmadigimi bilemeyen goremeyen birinin ne sahsim hakkinda nede meslegimi icra etmem hakkinda agzini acmaya hakki yoktur. Nokta
Öğrenmek isteyen öğrenciye herkes öğretir. Öğretmeni herkesten farklı kılan istemeyenede öğretebilmesidir. Buda çocuğun sadece aklına değil gönlünede hitap etmelle olur.
Öğrenmek istemeyen çocuk neden öğrenmek istemiyor önce bunu anlamamız lazım. Bunun içinde ders dışında çocukla bireysel görüşmeli diğer öğretmenlerin çocukla ilgili görüşünü almalıyız. Yoksa sadece ders içinde nasihat ile bu iş olmaz. Sabır ve özveri ister sevgi ister. Başardığınız takdirde de sizi ömür boyu arayan hayatı boyunca hep sizden bahseden bir öğrenciniz olur.
Hocam böyle birşey asla söylemem ama kendim adıma konuşmak gerekirse 1 öğrencim bile anlamadığında üzülürüm ve kendimi suçlarım. Hergün evde çalışmasalar bile bunların kafalarında nasıl kalıcı bir bilgi sokabilirim diye uğraşıyorum.
öğretmen öğrenciye bilgiyi şırınga edemez öğrenci flaş bellek değil ki yalnız her öğrenci eşit eğitimöğretim hakkı almalıdır biz anlatalım isteyen alır çalışır isteyen anlatamıyorsunuz diye bizi suçlasın onlar da biliyorlar ki ders çalışmıyorlar herkes okumakı zorunda da değildir
Malesef ülkemizde elimizde sihirli değnek olduğunu düşünen insan çok. Tabiiki çaba gösteriyoruz ama öğrencide istek yoksa en iyi okula da yollasanız sonuç olumsuz olur.
İlacını almayıp iyileşmeyen hastanın hiçbir yakını doktora veryansın etmez ama dersi dinlemeyip düşük not alan öğrenci için veliler genelde öğretmeni suçlu bulur. Doktor olmanın bir avantajı daha varmış:)
Her öğrenci özeldir. Fakat şöyle bir durum söz konusu biri tek cümle bile anlayabilir diğeri saatlerce anlamakta güçlük çekebilir ve bu o branşla ve çocuğunda ona ilgisi ile değerlendirmeye alınır. Örneklendirerek anlatırsınız ve anlama güçlüğü çelmiyorsa ve genel i anlayabiliyorsa kendinizden şüphe etmeyin hocam. Zaten. Sistem tek tip model istiyor...
Tembel öğrenci yoktur tlf sürekli uğraşan öğretmen vardır. Gözü sürekli saatte ne zaman akşam olacakta okuldan kaçaçacağım diyen öğretmenler ne yazıkki her yerde. Eskiden son ders zili çaldığında en önde haylaz öğrenciler koşarak çıkardı şimdi en başarısız öğretmenler en önde koşuyor
Aynen öyle önce Allaha sonrada bize emanet Malesef ülkemizde elimizde sihirli değnek olduğunu düşünen insan çok. Tabiiki çaba gösteriyoruz ama öğrencide istek yoksa en iyi okula da yollasanız sonuç olumsuz olur.
Aynen öyle veliye cok işdüşuyor birşey asla söylemem ama kendim adıma konuşmak gerekirse 1 öğrencim bile anlamadığında üzülürüm ve kendimi suçlarım. Hergün evde çalışmasalar bile bunların kafalarında nasıl kalıcı bir bilgi sokabilirim diye uğraşıyorum.
Aynen öyle güzel bir konuya değindin Öğrenmek istemeyen çocuk neden öğrenmek istemiyor önce bunu anlamamız lazım. Bunun içinde ders dışında çocukla bireysel görüşmeli diğer öğretmenlerin çocukla ilgili görüşünü almalıyız. Yoksa sadece ders içinde nasihat ile bu iş olmaz. Sabır ve özveri ister sevgi ister. Başardığınız takdirde de sizi ömür boyu arayan hayatı boyunca hep sizden bahseden bir öğrenciniz olur.
Ya benim öğrencilerim 4 sınıf öğrencileri bu sene karşılaştım onlarla okumaları yok heceleyerek okuyorlar bilmiyorum alışkanlık mi olmuş gelde bunlara dördüncü sınıf kitaplarından ders anlat ben itilaf devletleri diyorum biri diyo itfaiye devleti diyo bende şaşırdım ne yapacagimi bilemiyorum
Güzel tartışma konusu. Bu gibi tartışma lar yararlı olabilir.
Hocalarım 9.siniflarda ders islenmemesi için nerdeyse yalvariyorlar. Diger derslerde bisey istemiyorlar. Ben de isleyince çocukların gözünden kötü öğretmen oluyorum. Bilerek konuşuyorlar ki ders anlatma yayın. Ne yapmak lazim.........
Aynı sorun bende de var
Bu sorun liselerin ℅80 ninde var gibi. Meslek liseler, i eski düz liseler yani çakma anadolu lar, endüstri meslekler de ve imam hatipler de bu var. Ya sabır diyeceğiz galiba yine
Tabi adı üstünde öğretecek sin ve kötülük tende men edeceksin öğretmen
Çöp tenekesine konuş demişler bunları söylemiş!
Cocuklarda hakli degil mi herşeyi öğrenmek zorunda değiller
okula da gitmesinler, evde otursunlar. Dışarı çıkmak günah.
Sayın hocam yorumumdan bunu mu anladınız???
Kesinlikle bizim ülkemizde matematikte sınıf ne kadar iyiyse o kadar iyi ve bırakın velileri biz eğitimciler dahi bunu aşamamışız
Ve ne hikmettir onca saat Türkçe dersimiz var bi okuma alışkanlığı kazandıramıyoruz neden cocuklara dil bilgisi yüklemekten başka faliyetlere yer kalmiyor malesef neden? Testleri doğru cevaplamaları gerekiyor çünkü
Aynen oyle. Kac soruda kac tane dogrusu var? Full ise o ogrenci cok basarili sayiliyor. Halbuki ne ornek ogrenciler var davranis bakimindan. Bir de mesela bir cocugun ingilizcesi illa ki iyi olmali. Niye kardesim? Belki dilsel zekasi iyi degil. Boyle bir zorunluluk niye var? Bariz belli matematik zekasi var ama yazi kötü diye sorun var deniyor. Bir ogrenme guclugu cikariliyor hemen. Bir kee bu uygulama, oğretilen coklu zeka kuramina ters
Aynen güzel bir yorum öğrencilere tercuman ogrencilergörmesin hocam
Asıl sorumlu ailedir. Öğretmenin yanlış ya da doğru olduğunu öğrenip ona göre davranmak da ailenin sorumluluğudur.
Sorumluluk nedir bilmeyen bir nesil.. Dinleme zaten yok.. Dinliyormuş gibi yapıyor soru soruyorsun fikir yok.. Fikri beyan edecek cümle kurmaya gayret yok.. Evde serbest zamanlarda öğrenme hızına göre çalışma ve ya çalıştıracak yok.. Yokların içinde mücadeleye devam var... Ezber var en iyisine bile.. Matematikte işaret okuma yok. Toplamaya çıkarma yapar. Kitap oku dersin ödev olarak ödev yok derler.. Çalışmalar yapılmaz.. Öğretmen öğrenci katılımı olmadan ne yapabilir
Ogrenmek istemiyor dersen, dersi sevdirememissin derler.
Tamamen katılıyorum
Çoklu zekayı uygula deriz.. Biz de.. Ama binli zeka bile ile yaramıyor bazı öğrencilerde.. Alınan mesafe verilen gayretle aynı oranda olmayınca tükenmişlik kaçınılmaz oluyor
Öğretilir öğretmeyi bilirsen
Aynen katiliyorum size hocam
Öğrenme düzeyi eşit olanlar gruplanmalı tabi ki öğretilir o vakit
Sorun öğretmek de değil. Herseyi ogrenmese de bi yere kadar tamam diyorsun ama eğitilmiyolar ya egitmeye izin vermiyorlar. Bide bunlar bizi değerlendirecek. Öğretmenin sözünü dinlemiyorlar artık hiç dinlemezler
Tabi ki benim kademem ilkokul ortaöğretim bu konuda daha şanslı olabilir.. Elek sistemi o devreye kadar çalışmış oluyor az da olsa..
Arkadaşlar... Eğitim öyle bir ortam ki.. Her görüşün haklı bir tarafı vardır. Nereden baktığın önemlidir. Her bireyin kendine özel görüşleri olabilir. Örneğin... Sert tutum takınırsın. Öyle davranmasaydım.Öğrencim kötü davranış kazanacaktı. Diyebilirsin. Olumlu davranış sergilersin. Psikolojisi bozulur diyebilirsin. Her görüşte doğruluk payı olabilir. Lakin bunun pedagolijik boyutu vardır. Her birey özeldir. Öğrenme farklılıkları vardır. Hele hele ilköğretimde. Bireyin öğrenme olgunluğu önemlidir. O olgunluğa ulaş mayan öğrenci de zorluk yaşarsınız. SABIR.. SABIR.. Oğretmenlik mesleğidir. Sizin haftalarca öğretemedığıniz bilgi ve davranışı. O olgunluğa gelen öğrenci kısa sürede öğrenecektir. Burada önemli olan öğretmenin sağlığı DIR. Boşu boşuna üzülmemesi strese girmemelidir. Zamanı gelince öğrenir diyebilmelidir. Yüzde 70 başarı yeterlidir. Biz kürsü öğretmeni değiliz ki. Ben anlatırım anlayan anlarda diyemeyiz. Öğrenme bir süreçtir. Zaman sabır gerektirir. Sık sık tekrarlarla bu süreci hızlandırabilirz. Çeşitli görsel etkinliklerle özel çalışmalarla bu çocukları kazanabiliriz. Öğretmenlik sabah 8 AKŞAM 3 mesaisi olan meslek değildir. Evine tek iş götüren meslek grubudur. Emek. Sabır özveri isteyen meslektir. 24 saat öğrencilerini düşünen meslektir. Her birey ayrı dünyadır. Onemli olan o dünyaya girebilmek. Araya sevgiyide katarak. Rol model olmak. ÖĞRENMEYI ÖĞRETME gayreti içinde olup. Öğrnciye samimi olduğumuzu anlatabilmek. Biraz uzun oldu ama bu kadar yeter. Bu görüşlere bile katılmayan eğitimciler olabilir. Olsun dedik ya eğitimde ne dersen herkez haklı. Eleştiri kolay. Selam ve saygılar.
Eee ögrenemeyen ögrenci yoktur ögretemeyen öğretmen vardir demisler butun sorumluluk ogretmene verilmis. Allah sabir versin hocam.
Okul öncesi görmemiş, sosyoloji ekonomik ve kültür seviyesi düşük bir kitle ailelerimiz böyle bir yerin öğretmeni olarak konuşuyorum. İnadına daha çık çalışıp geleceğe yatırım yapıyorum sonuçlarıni çok sonra göreceğim tabiki de beni bazen Yıldıran kısa süreli dönütlerdeki olumsuzluklar
Tebrik ederim hocam Allah yardımcınız olsun sabır ve gayretle çok şey başarilır
Öğretmen kendine sevdir dimi öğretemeyeceği öğrenci yok
Beni cok seviyor tum ogrenciler ama konuyu anlamayan10 ogrenci var sinifta simdi beni az mi seviyor bu 10 kisi yoksa ben mi iyi anlatamiyorum.?
Hocam size helal olsun. Beni çok seven öğrencide öğrenmiyor.
Sen ne kadar iyi olursan ol öğrencinin öğrendiği kadar iyi öğretmensin
Mevlana nın demesi gibi
Bu hafta sınav yaptım, hayatımın en büyük kabusunu yaşadım. Notlar yerlerde sürünüyor. Hatayı kime buldular sizce.
Bu konu geniş ve derin.. İşimizin zorluğu da bu.. Hitap ettiğimiz üzerine çalıştığımız grupların çok önemi var.. Hepimiz çözümü o gruba göre bulacağız.. Bunun ortak reçetesi sadece sabır ve sevgi
Bir öğrencimin velisi çocuğu için biz de uğraştık öğrenemiyor, kafası almıyor demişti. Demekki öğrenemeyen öğrenci var hakkaten )
cok ayip. Agzinizla kus tutma yontemini denememissiniz.
Valla onu da deniyoruz
Eğitimin en büyük sorunu bence okulda talebenin olmaması Öğrencimiz var ama talebemiz yok
Hatta kuş tan süt çıkarmaya çalışıyoruz.. Ama ben gerçekten farklı kendine has bir yerde çalışıyorum arkadaşlar bu yüzden
Kesinlikle hocam. Once istemeli. Kaldi ki her ogrenci her alanda basarili olacak diye bi kaide yok. Bu kuramlarda da var zaten. Sevdirememissin. Ogretememissin diyenlere kulak asmayin. Bunu diyen dort dortluk mu ogretiyo acaba(!)
Keşke bir standartı olsaydı demekten kendini alamıyor insan
Takım çalışması gerekiyor öğrenci, ögretmen, veli ve en önemlisi okul yönetimi. Ama nedense sorumlu hep öğretmendir. Bir öğretmen düşünün bir sürü okulda görev yapar fakat hepsinde farklı verim alır çünkü hepsinde bu takımın bireyleri farklı düzeyde varlardir. Ama öğretmen hep aynıdır.
Takımın lideri kim..
Ogrenemeyen ogrenci yoktur. Ögrenmek istemeyen ögrenci vardır
Eğitimin en büyük sorunu bence okulda talebenin olmaması Öğrencimiz var ama talebemiz yok
Hocam talebe yok artık öğrenci var öğrenciyi de talebe eden öğretmenler var
yunus hocam size katılmıyorum. Öğrenci talebe olmadıkça karşısında Einstein bile olsa başarısız olur
Oğuz hocam öğrenciyle talebenin farkı nedir?
Oğuz hocam sizin talebe dediğiniz nedir eski zaman öğrencilerini mi kastediyorsunuz
Sorumlu görülen kişidir elbet lider, lakin lider onu anlayan ve destekleyen bir sistem içersinde anlaşılabilir.
Uygulamasiz eğitim yeterince dikkat çekmiyor çocuk yaparak yaşayarak öğrenmek istiyor.
Aynen nede güzel söylediniz uygulama şart
Tabi ki her şeyin sorumlusu öğretmen değildir. Ne zaman öğretmenler birilerinin kuklası olup siyasi dolgu malzemesi olmaz ve hep birlikte mesleki dayanışma içerisinde olur işte o zaman gerçek öğretmen olur. Gerisi laf-ı güzaf.
Öğretmen anlatır ve sorar anlamayan var mı? Öğrenme armut piş ağzıma düş olmaz emek verilir bence öğrencinin işidir.
Eğer bire bir ders verilseydi sorumlu öğretmendir derdim ama 15 20 30.. Öğrencinin bulunduğu bir sınıfta öğretmeni sorumlu tutmak garebet olur.
Birebir derste de almak istemeyene, çaba göstermeyene bir şey yapılmıyor. Öğretmek çok güç iştir.
O zaman önce öğrenmek istemesini sağlamak gerekiyo balıkların bile eğitildiği bir dünya da bir insanın eğitilemiyeceğine inanmıyorum ama tabiki bunun için özel ilgi ve zaman gerekir hocam diye düşünüyorum
Caroll abi; Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır. Diyor
En kötü sağır duymak istemeyendir. Istemeyrn ogenmesin
Ne demiş atalarımız.. Öğrenemeyen öğrenci yoktur! Öğretemeyen öğretmen vardır... ( onların zamanındaki öğrenciler çalışıyomuş tabi bizimkiler gibi defteri kapat bi dahaki hafta gel sınıfta aç değillermiş
Evet öğretmenin suçu. Sana ne elin cocugundan hepsini kendi cocugun gibi dusunmek zorunda misin?
İyi de neden öğretiyororuz. Rehber, arkadaş, dost, anne, baba, kardeş... Olmuyoruz. Bence burada öğretme kelimesinin anlamı yanlış.
Arkadaş olma fikrini beğenmedim
Arkadaşa nasıl bir anlam yüklediğinizle ilgili bu durum. Ben beğendim
Yeri geldiğinde arkadaş dost Anne baba kardaş Ame yinede öğretmen ile öğrenci arasında mesafa olması lazım yoksa civisi cikar
İşte bu da sizin konuya nasıl yaklaştığınızda ilgili. Arkadaş... Mehmet Sirin
Bir öğrenciyi istemedigi zaman zorla okutamassın içinde olması lazım bir öğrenci iyi bir öğretmene rastlanırsa o öğrencinin hayatı değişir
Kendi cocugunda ki davranis problemlerini algidaki guclugu veya yerine getirilmeyen veli sorumlulugunu kabul etmeyen bir ebeveyn tabii ki yuregini ferahlatmak icin suclayacak bir kapi arar. O zaman ogretmene laf soylemek kolaydir. Sinif kapisi kapandiktan sonra benim icerde kac taklalar attigimi yada atmadiysamda atmadigimi bilemeyen goremeyen birinin ne sahsim hakkinda nede meslegimi icra etmem hakkinda agzini acmaya hakki yoktur. Nokta
Ogrenmeye motive etmek de öğretmen görevidir. Yenilikler sürprizler tedbirler vs vs
Öğrenmek istemiyene istediğin kadar anlat yinede boş öğretmenle tek iş bitmez öğrencinin istemesi lazim
Sende Doğru disen hocam aynen rasta rast
Öğrenmek isteyen öğrenciye herkes öğretir. Öğretmeni herkesten farklı kılan istemeyenede öğretebilmesidir. Buda çocuğun sadece aklına değil gönlünede hitap etmelle olur.
Öğrenmek istemeyen çocuklara dersi sevdiren öğretmenler her zaman bir efsane olurlar ve asla unutulmazlar.
Öğrenmek istemeyen çocuk neden öğrenmek istemiyor önce bunu anlamamız lazım. Bunun içinde ders dışında çocukla bireysel görüşmeli diğer öğretmenlerin çocukla ilgili görüşünü almalıyız. Yoksa sadece ders içinde nasihat ile bu iş olmaz. Sabır ve özveri ister sevgi ister. Başardığınız takdirde de sizi ömür boyu arayan hayatı boyunca hep sizden bahseden bir öğrenciniz olur.
Hocam böyle birşey asla söylemem ama kendim adıma konuşmak gerekirse 1 öğrencim bile anlamadığında üzülürüm ve kendimi suçlarım. Hergün evde çalışmasalar bile bunların kafalarında nasıl kalıcı bir bilgi sokabilirim diye uğraşıyorum.
Hiçkimse duymak istemeyen kadar sağır değildir
öğretmen öğrenciye bilgiyi şırınga edemez öğrenci flaş bellek değil ki yalnız her öğrenci eşit eğitimöğretim hakkı almalıdır biz anlatalım isteyen alır çalışır isteyen anlatamıyorsunuz diye bizi suçlasın onlar da biliyorlar ki ders çalışmıyorlar herkes okumakı zorunda da değildir
Malesef ülkemizde elimizde sihirli değnek olduğunu düşünen insan çok. Tabiiki çaba gösteriyoruz ama öğrencide istek yoksa en iyi okula da yollasanız sonuç olumsuz olur.
İlacını almayıp iyileşmeyen hastanın hiçbir yakını doktora veryansın etmez ama dersi dinlemeyip düşük not alan öğrenci için veliler genelde öğretmeni suçlu bulur.
Doktor olmanın bir avantajı daha varmış:)
Şimdiye kadar benim gözlemledigim en büyük sorun devamsızlik. Devam sorunu olmayan öğrenciler içinde başarisiz öğrenci yok denecek kadar az.
Bu ortamda bu şartlarda bu kadar oluyor kusura bakmasınlar
Her öğrenci özeldir. Fakat şöyle bir durum söz konusu biri tek cümle bile anlayabilir diğeri saatlerce anlamakta güçlük çekebilir ve bu o branşla ve çocuğunda ona ilgisi ile değerlendirmeye alınır. Örneklendirerek anlatırsınız ve anlama güçlüğü çelmiyorsa ve genel i anlayabiliyorsa kendinizden şüphe etmeyin hocam. Zaten. Sistem tek tip model istiyor...
Istemeyene bir sey ogretemezsiniz. Fakat onun istemesini saglayabilirsiniz
esegi suya goturebilirsiniz ama asla su iciremezsiniz
Böyle konuşmanız hiç hoş değil uslubunuze dikkat edin !
Tembel öğrenci yoktur tlf sürekli uğraşan öğretmen vardır. Gözü sürekli saatte ne zaman akşam olacakta okuldan kaçaçacağım diyen öğretmenler ne yazıkki her yerde. Eskiden son ders zili çaldığında en önde haylaz öğrenciler koşarak çıkardı şimdi en başarısız öğretmenler en önde koşuyor
Ben okulumda boyle ogretmen gormedim hocam. Siz gorduyseniz ne aci.. Abartiyor iseniz daha da aci..
Çocuk istemedigi zaman zorla dersi veremessin istek olacak bizimde görevimiz dersi çocuklara sevdirmemiz lazim nurten hocam
Aynen öyle önce Allaha sonrada bize emanet Malesef ülkemizde elimizde sihirli değnek olduğunu düşünen insan çok. Tabiiki çaba gösteriyoruz ama öğrencide istek yoksa en iyi okula da yollasanız sonuç olumsuz olur.
Aynen öyle veliye cok işdüşuyor birşey asla söylemem ama kendim adıma konuşmak gerekirse 1 öğrencim bile anlamadığında üzülürüm ve kendimi suçlarım. Hergün evde çalışmasalar bile bunların kafalarında nasıl kalıcı bir bilgi sokabilirim diye uğraşıyorum.
Aynen öyle güzel bir konuya değindin Öğrenmek istemeyen çocuk neden öğrenmek istemiyor önce bunu anlamamız lazım. Bunun içinde ders dışında çocukla bireysel görüşmeli diğer öğretmenlerin çocukla ilgili görüşünü almalıyız. Yoksa sadece ders içinde nasihat ile bu iş olmaz. Sabır ve özveri ister sevgi ister. Başardığınız takdirde de sizi ömür boyu arayan hayatı boyunca hep sizden bahseden bir öğrenciniz olur.
Sende enguzele emanet ol kalsaglikla Her öğrenci düzelir diye bir kural yok ama benim demek istediğim bu iş ders saatinde çözülecek bir iş değil.
Ya benim öğrencilerim 4 sınıf öğrencileri bu sene karşılaştım onlarla okumaları yok heceleyerek okuyorlar bilmiyorum alışkanlık mi olmuş gelde bunlara dördüncü sınıf kitaplarından ders anlat ben itilaf devletleri diyorum biri diyo itfaiye devleti diyo bende şaşırdım ne yapacagimi bilemiyorum
Güdüleme