Esma Ülküsoy zaten kurallara uymaktır demedim. Her problemin çözümü de ahlaki birer değer olamaz. Ahlaki felsefe nin çıkış noktasını sormak istiyorum. Farklı farklı cevaplar geliyor.
Benimde aklıma takılan bu? Bir kaç gün önce bir kişinin dini aradan çıkarırsak ortada ahlâk falan kalmaz sözü. Yani insanlık varoldugunda ya da ilk topluluklar... Ahlâk kavramını hangi temeller üzerine inşa etmişlerdir?
Erol Yoncaci ahlak kavramını felsefe dersinden hatırladığım kadarıyla iyilik üzerine inşa eden var, fayda (yarar) üzerine inşa eden var vs. Yani kişiden kişiye değişiyor fakat insanın aklını kullanarak kendi çözümlerini üretmesi bana her zaman daha mantıklı geldi
Ahlâk kavramları genel anlamda dünyada aynı iken yinede bölge bölge farkların mevcut olması ahlâk kavramına aynı pencereden bakılmadığını gösteriyor. Dindar insanlara göre ahlâk din ile gelmiştir çünkü kurallar kitabıdır. Inanmayanlara göre ise topluluklar yaşaya yaşaya ve bir zamana yayılmış şekilde ahlak kavramını oluşturmuş olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü kötüyü, iyiyi, faydayı ve zararı görmesi lazım ki mukayese edebilsin.
Erol Yoncaci zamanında araplarda medeniyet olmadığı için(kız çocuklarının diri diri gömülmesi...) birtakım etik kurallardan ve ahlaki değerlerden uzak yaşakdıkları için( ki günümüzde de pek bir farkı yok) islamla birlikte bunlar yasaklanınca inananlar ahlaki değerler yeni geldi sandılar
Hala kölelik, cariyelik ve kadınlara bakış açısı (İlk aklıma gelen) konularında gayri ahlakilik olduğunu bende düşünüyorum. Fakat diğer konularda insanları uysallaştırmada etkisi yadsınamaz.
Esma Ülküsoy zaten kurallara uymaktır demedim. Her problemin çözümü de ahlaki birer değer olamaz. Ahlaki felsefe nin çıkış noktasını sormak istiyorum. Farklı farklı cevaplar geliyor.
Din genel anlamıyla yaratıcı güç tarafından belirlenen kurallara uymak demek din ile ahlakı ayırmak istedim burda
Yani ben sizin ilk sorunuza cevap verdim
Benimde aklıma takılan bu? Bir kaç gün önce bir kişinin dini aradan çıkarırsak ortada ahlâk falan kalmaz sözü. Yani insanlık varoldugunda ya da ilk topluluklar... Ahlâk kavramını hangi temeller üzerine inşa etmişlerdir?
Kişisel çıkarlara dayanıyordu ahlak. Güçlü olanın haklı görüldüğü bir sistem vardı.
Erol Yoncaci ahlak kavramını felsefe dersinden hatırladığım kadarıyla iyilik üzerine inşa eden var, fayda (yarar) üzerine inşa eden var vs. Yani kişiden kişiye değişiyor fakat insanın aklını kullanarak kendi çözümlerini üretmesi bana her zaman daha mantıklı geldi
Ahlâk kavramları genel anlamda dünyada aynı iken yinede bölge bölge farkların mevcut olması ahlâk kavramına aynı pencereden bakılmadığını gösteriyor. Dindar insanlara göre ahlâk din ile gelmiştir çünkü kurallar kitabıdır. Inanmayanlara göre ise topluluklar yaşaya yaşaya ve bir zamana yayılmış şekilde ahlak kavramını oluşturmuş olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü kötüyü, iyiyi, faydayı ve zararı görmesi lazım ki mukayese edebilsin.
Erol Yoncaci zamanında araplarda medeniyet olmadığı için(kız çocuklarının diri diri gömülmesi...) birtakım etik kurallardan ve ahlaki değerlerden uzak yaşakdıkları için( ki günümüzde de pek bir farkı yok) islamla birlikte bunlar yasaklanınca inananlar ahlaki değerler yeni geldi sandılar
Hala kölelik, cariyelik ve kadınlara bakış açısı (İlk aklıma gelen) konularında gayri ahlakilik olduğunu bende düşünüyorum. Fakat diğer konularda insanları uysallaştırmada etkisi yadsınamaz.
Diğer konularda derden?