Yorumun tamamını okuyunca yobaz olduğumu düşünebilirisiniz. Fakat ömrümüz yeter de 40-50 sene sonrasını görebilirsek batılıların cinsel özgürlükleri kısıtlayıcı yasaklar getirmek zorunda kaldığını görünce bana hak vereceksiniz. Cinselliğin gizli kalması gerektiği gerçeği toplum baskısı olarak kabul edilir. Fakat ilk insanların, bu tarz eğilimlerin artması sebebiyle böyle bir mekanizmayı oluşturdukları çok açıktır. Geride kalmış herşey kötüdür anlayışı bugün gelişmiş ülkeleri ileriye götürse de dediğim gibi 40-50 yıl sonra durum değişecektir.
Eşcinsellik pedofili tarzı bir hastalıktır. Günümüzde tedavi edilebilir. Fakat tüm hastalıkların tedavilerinde ilk şart hastanın hasta olduğunu kabul etmesidir. Eğer hastalar tedavi olmak yerine örgütlenip eylem yapmayı seçerlerse toplum tarafından dışlanmaları da kaçınılmaz olacaktır. Bu tarz bir davranışı karaciğer yetmezliği olan bir hastada görmezken eşcinsellerde yaygın olarak görüyoruz.
Bilim adamları eşcinsellik geni buldu şeklindeki haberi hepimiz görmüşüzdür. Eşcinsel bilimadamlarından pek çoğu eşcinselliğin genetik oluşunu kanıtlamaya ömrünü adamışsa da elle tutulur bir kanıt bulmayı başaramadılar. Haber başlığına bakınca eşcinselliğin genetik olduğu gibi bir algıya kapılabiliriz. Aslında bu gen, "cinsel sapmışlığa eğilime sebep olabileceği düşünülen" bir genden başka bir şey değil. Sebep olan hatta sebep olabilen bile değil sebep olabileceği düşünülen. Dıdısının dıdısı yani. Bir kere eş cinselliğin ilkel insanlardan beri var olduğunu biliyoruz. Eğer böyle bir gen gerçekten var olsaydı kendini sonraki nesle aktaramayacağı için yüz yıllar iiçinde yok olması en azından azalması gerekirdi. Fakat bu eğilimler azalmak br kenara dursun gittikçe artıyor. Eşcinsel eğilimler genelde insanın 4-6 yaşlar arasında yaşadığı travmalarla ilgilidir diye düşünüyorum. Hipnotik tedavilerle uzun vadede tedavi edilebilir. Gerekirse hormon tedavisiyle desteklenebilir.
Yorumun tamamını okuyunca yobaz olduğumu düşünebilirisiniz. Fakat ömrümüz yeter de 40-50 sene sonrasını görebilirsek batılıların cinsel özgürlükleri kısıtlayıcı yasaklar getirmek zorunda kaldığını görünce bana hak vereceksiniz. Cinselliğin gizli kalması gerektiği gerçeği toplum baskısı olarak kabul edilir. Fakat ilk insanların, bu tarz eğilimlerin artması sebebiyle böyle bir mekanizmayı oluşturdukları çok açıktır. Geride kalmış herşey kötüdür anlayışı bugün gelişmiş ülkeleri ileriye götürse de dediğim gibi 40-50 yıl sonra durum değişecektir.
Eşcinsellik pedofili tarzı bir hastalıktır. Günümüzde tedavi edilebilir. Fakat tüm hastalıkların tedavilerinde ilk şart hastanın hasta olduğunu kabul etmesidir. Eğer hastalar tedavi olmak yerine örgütlenip eylem yapmayı seçerlerse toplum tarafından dışlanmaları da kaçınılmaz olacaktır. Bu tarz bir davranışı karaciğer yetmezliği olan bir hastada görmezken eşcinsellerde yaygın olarak görüyoruz.
Bilim adamları eşcinsellik geni buldu şeklindeki haberi hepimiz görmüşüzdür. Eşcinsel bilimadamlarından pek çoğu eşcinselliğin genetik oluşunu kanıtlamaya ömrünü adamışsa da elle tutulur bir kanıt bulmayı başaramadılar. Haber başlığına bakınca eşcinselliğin genetik olduğu gibi bir algıya kapılabiliriz. Aslında bu gen, "cinsel sapmışlığa eğilime sebep olabileceği düşünülen" bir genden başka bir şey değil. Sebep olan hatta sebep olabilen bile değil sebep olabileceği düşünülen. Dıdısının dıdısı yani. Bir kere eş cinselliğin ilkel insanlardan beri var olduğunu biliyoruz. Eğer böyle bir gen gerçekten var olsaydı kendini sonraki nesle aktaramayacağı için yüz yıllar iiçinde yok olması en azından azalması gerekirdi. Fakat bu eğilimler azalmak br kenara dursun gittikçe artıyor. Eşcinsel eğilimler genelde insanın 4-6 yaşlar arasında yaşadığı travmalarla ilgilidir diye düşünüyorum. Hipnotik tedavilerle uzun vadede tedavi edilebilir. Gerekirse hormon tedavisiyle desteklenebilir.