çankırı şabanözünde yaşadım 2 sene. Sene 2000 2002 arası. Saçlarım uzun ve keçi sakallı ve küpeliydim. Sokağa çıkamıyordum. Benden başka kimse yoktu bana benzeyen. Akşam saat 6 da bütün dükkanlar kapanırdı. Gazete satan bir yer vardı. İstanbula geldiğimde leman dergisine abone olmuştum. posta ile geliyordu. Ne gezilecek ne oturaccak ne sohbet edecek kimse vardı. Sokakta sana istisnasız herkes öcü gibi bakıyordu. Annem babam da aynı şekilde komşular tarafından baskı altındaydı. Ama ben taviz vermemeye çalıştım hep. Sonra taşındık zaten ordan.
kılık kıyafet dış görünüş konusunda inanılmaz mahalle baskılarına maruz kalsamda inatla direndim. İnsanlarda kendisi olmayan gibi yahut çevresindeki genel kabul görmüş kritere uymayan birisini görünce müdahale etme söz söyleme hakkıın kendinde görmesi neyin psikolojisi neyin kafasıdır hiç anlamam...
çankırı şabanözünde yaşadım 2 sene. Sene 2000 2002 arası. Saçlarım uzun ve keçi sakallı ve küpeliydim. Sokağa çıkamıyordum. Benden başka kimse yoktu bana benzeyen. Akşam saat 6 da bütün dükkanlar kapanırdı. Gazete satan bir yer vardı. İstanbula geldiğimde leman dergisine abone olmuştum. posta ile geliyordu. Ne gezilecek ne oturaccak ne sohbet edecek kimse vardı. Sokakta sana istisnasız herkes öcü gibi bakıyordu. Annem babam da aynı şekilde komşular tarafından baskı altındaydı. Ama ben taviz vermemeye çalıştım hep. Sonra taşındık zaten ordan.
En çok karşılaştığımız ve en çok maruz kaldığımız giyim ve tarz üzerine zaten.
kesinlikle. Kendi kasabamda bile metalica baskılı tişört giydiğimde komşum bu ne la böyle satanist şeyleri giyiyon çıkar vs demişti.
kılık kıyafet dış görünüş konusunda inanılmaz mahalle baskılarına maruz kalsamda inatla direndim. İnsanlarda kendisi olmayan gibi yahut çevresindeki genel kabul görmüş kritere uymayan birisini görünce müdahale etme söz söyleme hakkıın kendinde görmesi neyin psikolojisi neyin kafasıdır hiç anlamam...