Kedim 4. kattan düştü, yardım edin

İç kanamaların en sık görüldüğü olaylar; kedilerin yüksekten düşmesi, trafik kazaları, hayvan darpları gibi travmatik durumlardır. Benzer durumlarda da her zaman bu riskin mevcut olduğu düşünülmeli ve durum daha kötüye gitmeden tıbbi müdehaleden faydalanılmalı.

Kanama kısaca damar dışına kan çıkışı olarak tanımlanabilir. Çıkışın gerçekleştiği bölgeye göre kanamalar sınıflandırıldığında 3 tip çıkar karşımıza;

İç kanamalarDış kanamalarDoğal deliklerden olan kanamalar



Kulak, burun ve genital organ kanamaları gibi durumlara doğal deliklerin kanaması, yaradan vücut dışına doğru kanama gözüken durumlara ise dış kanama denir. Bu yazıda detaylı inceleyeceğimiz iç kanama ise kanın vücut içinde sistem dışına çıkması olarak tanımlanır. İç kanamalar uzuvlarda veya vücut boşluklarında birikim oluşturur. Bahsedilen vücut boşlukları; kafa içi, karın boşluğu ve göğüs kafesidir. İç kanamanın bizim için diğer kanamalardan daha önemli ve tehlike arz eden durumlar olmaları da işte bu yüzden. Diğer tip kanamalarda vücut dışında kolaylıkla farkedilen kanamanın teşhisi yapılıp tedavi kısmına geçmek zaman gerektirmezken iç kanamalarda durum böyle değildir. Başlamasından epey süre sonra, bazı değerlerin kanda gözlenebilir derecede azalmasıyla teşhisi yapılır. Daha uzun sürede ise vücuttaki diş eti, ağız, göz kapağı mukozalarında renk değişimi gözlenir. Renk değişimi pembeden beyaza doğrudur.

İç kanamaların en sık görüldüğü olaylar kedilerin yüksekten düşmesi, trafik kazaları, hayvan darpları gibi travmatik durumlardır. Benzer durumlarda da her zaman bu riskin mevcut olduğu düşünülmeli ve durum daha kötüye gitmeden tıbbi müdehaleden faydalanılmalı. Dahili değerlendirildiğinde iç kanama belirli sendromlar ve hastalıklar durumunda meydana gelen bir semptomdur. Bu konudaki ilk yapılacak olan, tanıdan sonra ihtiyaç duyuluyorsa bu semptomu gidermeye yönelik girişimlerde bulunmaktır. Kanın, damar dışına çıktığında pıhtılaşarak kanama kontrolü sağlayan vücut sistemleri stimüle edilip aktifleştirilerek bu girişimler gerçekleştirilir. Gerekli görüldüğünde uygulanabilecek vitamin takviyeleri gibi fayda sağlayıcı başka uygulamalar da vardır. Hayvanın mevcut durumunu takip eden hekimce tedavi protokolü oluşturulup uygulandıktan sonra iç kanamaya dair belirtilerin değişimi dikkatle takip edilmelidir. Bu sırada gerekiyorsa solunumu desteklenmeli ve vücut ısısını korumasına yardımcı olunmalı. Kanamanın şiddetine göre tedavinin bir kaç defa veya bir kaç gün devamı gerekebilir. Yine kanamanın şiddetine bakılarak oluşan damar sıvısı eksikliğini giderecek serumlar verilebilir. Hatta ilerlemiş olgularda kan transfüzyonu mutlaka düşünülmesi gereken bir seçenektir. Erken farkedilen olgular başarıyla elimine edilip sağlık, olması gerektiği duruma getirilir. Bahsi geçen travmatik olaylara imkan vermeyecek tercihlerde bulunmak sanırım en güzel yöntem.

Alıntı