okuyunca ölür zaten hocam. 3000 sayfa. Günde ortalama 50 sayfa okusa. İzin kullanmadan yaklaşık iki senede bitiyor. 2 sene tek bir kitap okumak çok tuhaf olsa gerek. İnsanın inanası gelir yani 2 sene sonunda.
Proust'un dili "tuhaf"tir biraz. Sanırım ara vere vere 5 ayda bitirmiştim. Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Albertine Kayıp ve Yakalanan Zaman harikaydı. özellikle Dostoyevski üzerinden, bilhassa Karamazov Kardeşler'e, yaptigi göndermeler dudaklarımı ısırtmıştı bana. Ve tabi ki Roza Hakmen'in muhteşem çevirisi bambaşka bir okuma keyfi sunmuştu. Biraz ukalaca olacak ama Proust okuduktan sonra insanları ikiye ayırmıştım: Proust okuyanlar ve okumayanlar diye. Tabi zamanında bunu Karamazov Kardeşler için de söylemiştim. Son olarak Proust'tan sonra ilginçtir Georges Perec okumalarımı tekrardan gözden geçirmiştim. Sanırım bazı kitapların tuhaf bir tılsımı var. Bir 2 ay da Perec okumuştum. Bir de hazır gevezeligim üstümdeyken araya, Kara Kitap okumami da tekrarladigimi ve Orhan Pamuk ile Proust arasında daha önceden göremediğim ilginç benzerlikler yakaladığımı söylemek isterim Velhasıl Proust benim için başkadır.
Hoca sen bunu yapıkredinin tek ciltli şerhinden mi okudun? Ben hiç cesaret edemedim, tanımak amaçlı karıştırdım sadece. Perec, kayboluş romanı tutunamadıklarımdan maalesef.
Marcel Proust, Kayıp Zamanın Izinde.
okuyunca ölür zaten hocam. 3000 sayfa. Günde ortalama 50 sayfa okusa. İzin kullanmadan yaklaşık iki senede bitiyor. 2 sene tek bir kitap okumak çok tuhaf olsa gerek. İnsanın inanası gelir yani 2 sene sonunda.
Proust'un dili "tuhaf"tir biraz. Sanırım ara vere vere 5 ayda bitirmiştim. Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Albertine Kayıp ve Yakalanan Zaman harikaydı. özellikle Dostoyevski üzerinden, bilhassa Karamazov Kardeşler'e, yaptigi göndermeler dudaklarımı ısırtmıştı bana. Ve tabi ki Roza Hakmen'in muhteşem çevirisi bambaşka bir okuma keyfi sunmuştu. Biraz ukalaca olacak ama Proust okuduktan sonra insanları ikiye ayırmıştım: Proust okuyanlar ve okumayanlar diye. Tabi zamanında bunu Karamazov Kardeşler için de söylemiştim. Son olarak Proust'tan sonra ilginçtir Georges Perec okumalarımı tekrardan gözden geçirmiştim. Sanırım bazı kitapların tuhaf bir tılsımı var. Bir 2 ay da Perec okumuştum. Bir de hazır gevezeligim üstümdeyken araya, Kara Kitap okumami da tekrarladigimi ve Orhan Pamuk ile Proust arasında daha önceden göremediğim ilginç benzerlikler yakaladığımı söylemek isterim Velhasıl Proust benim için başkadır.
Hoca sen bunu yapıkredinin tek ciltli şerhinden mi okudun? Ben hiç cesaret edemedim, tanımak amaçlı karıştırdım sadece. Perec, kayboluş romanı tutunamadıklarımdan maalesef.
Yky delta serisi 2 cilt
Kara Kitap ile Kayıp Zamanın İzindeyi ben de çok benzetiyorum birbirine, yalnız değilmişim