Otuzlarında ortalama görünüşlü biriyim. Kadınlar tarafından reddedilme kaygısı yüzünden artık ağzımın içine düşen bir kadına dahi ilgi göstermek içimden gelmiyor. Beraber olduğum her kadın için ortalama 6-8 kez de reddedildim. Yani yeni bir ilişkim olsun diye ortalama 6-8 kez reddedilmeyi göze almam gerekiyor. (Rastgele karşılaştığım kadınlar değil bunlar, çeşitli ortamlarda zaman geçirmiş olduğum ve bana ilgi göstermiş kadınlar) Reddedilince ikinci kez sormuyordum ama bir kadın arkadaşım "naz" faktörünü yok saymamam gerektiğini hatırlattı. Reddeden bazı kadınlar da ben yeniden arayıp sormayınca onlar aradılar ve beraberlik yaşadık. Reddedilince vazgeçmeyip tekrar girişimde bulununca bu sadece reddedilme sayımı yükseltmeye yaradı. Benzer deneyimleri yaşayanlar var mı? Tabi bir genelleme yapmak değil amacım ama yukarıda kısaca değinmiş olduğum deneyimlerden yola çıkarak bir erkek sizce ne yapmalı?
Reddedilme korkusu yüzünden kimseye açılamıyorum
Sola Susatan
S
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
Hocam naz faktörünü ortadan kaldırman gerekiyor.
Artık otuzu geçmişsin.
Teklif işlerini filan rafa kaldırman gerekli.
Bolca vakit geçirip, ilgini belli ederek daha düzeyli bir iletişim yöntemini metod olarak belirlemelisin.
Teklif olmadan, onay veya red kavramları olmadan da işi kıvırabilirsin..
Ben ilk iki teklifim dışında hiç teklif götürmedim, vakit geçirdikten sonra hadi artık adını koymak bakımından el ele tutuşalım gibi ortak bir tavırla sonuçlandı kurlaşma dönemlerim.
Tavsiye ederim.
Konuyu anlamamışsın, teklif falan ettiğim yok. Nasıl vakit geçireceksin beraber? Hadi gel şuraya gidelim, buraya gidelim yiyelim içelim diye sormuyor musunuz, kızı direkt arabaya atıp falan mı yemeğe sinemaya götürüyorsunuz?
Dostum zaten arkadaş çevrende muhabbetin olan, sana karşı ilgisi olduğunu düşündüğün insanlara teklif götürmüyor musun? Benim bahsettiğim şey arkadaş ortamında görüşmenin yanı sıra başbaşa zaman geçirme fırsatı yaratmak. Sinema olur, opera olur, tiyatro olur olur oğlu olur. Baktın her dışarıda zaman geçirme teklifine önem veriyor, sana değer verip seninle başbaşa zaman geçirmek istiyor; yavaş yavaş işi daha romantik bir zemine taşımalısın. Konsere gidersin artık veya akşam yemeğine gidersin titizlikle ayarlanmış bir program olur, yine teklif etmezsin ama dönüş yolunda veya programın sonlarına doğru elini tutarsın. Ertesi gün de bir çiçek gönderirsin ve planlama işlerine girişilir. Oldu bitti bu iş. Ne öyle her boka bir teklif götürmek vs ergen miyiz? En hafifinden direkt kadına karşı bir teklif götürmüyorsun, tiyatroya iki bilet almışsındır onu teklif edersin, reddederse en fazla onu reddeder. Senin ilişki teklifini reddetmez. Ama kendine güveniyorsan ve zaman geçirmeye de devam edersen, kendini daha fazla tanıtarak etki alanını genişletirsin. Teklif etmeyi artık bırak. Teklif zaman geçirmek için yapılır. Ortaya kendini koyduğun bir teklif bana saçma geliyor. Sen benim dediğimi anlamıyorsun, belki ben anlatamıyorum ama ilişki için teklif yapmak bana çok anormal geliyor, iki kişi birbirini ne kadar çok tanıyor olsa da... İki insan zaman geçirir, anlaşır adını koyar. Erkekten teklif bekleyen kadın, erkeği insan yerine koymayan kadındır. Dans etmek için teklif edilir, evlenme teklifi edilir, akşam yemeği veya konser teklifi yapılır.
Benim de söylediğim bu zaten. Kendin üstteki yorumunda şu teklif işini rafa kaldır demişsin. Tepkim onaydı.
Reddedilmekten kastım da zaten aynı. Sen önce konuyu almış başka yere götürmüşsün sonra da geri getirmişsin. Ama söylediklerimiz aynı.
Hocam ben en son ilişki teklifini 14 yaşımda yaptım. Teklif ettim ama sinemaya gitmeyi teklif ettim, konsere gitmeyi teklif ettim filan. Ondan sonra da en fazlası şöyle oldu, araya parazit yapan erkekler varsa "sana olan ilgimi anlamış olman lazım, benimle zaman geçirmekten hazzediyorsan........" demişimdir. Tekliften kasıt eğer "senden hoşlanıyorum, benimke çıkar mısın?" şeklinde bir teklifse, onu rafa kaldır diyorum ben. Alıp başka yerlere götürdüğüm yok. Ortaya kendini koyma, bilet koy yemek koy eğlence koy; reddedilirse onlar reddedilsin.