Bedir Karteper aynı komiklik durumunu sabahtan beri bende sizin için düşünmeye başladım. Çünkü hayret ettim, bir insan sırf evlendi diye tıbbi bir operasyon olayında, kişinin bilinci yerinde olduğu halde o bedene ortak olabileceği düşüncesine nasıl kapılabilir?
Türkiye'de yaşıyor olmam, bireyselliği umarsamayacak olmam anlamına gelmiyor, birçok yanlış uygulama veya kültürel araplaşma olması gerçeğin değerini düşürmüyor.
Çocuk sahibi olmaya karar vermekle çocuğun doğumu arasında bir bağlantı göremiyorum. Sırf birlikte ortak bir birey yetiştirmek için karara varmış olmak, kadının bedeninden çocuğu nasıl çıkaracağına da karar verebileceğiniz anlamına gelmez. Ayrıca bir link paylaştım bir bakın isterseniz. Bir sürü atıp tutanı olmasına rağmen evet isteğe bağlı sezeryan dünyada özellikle batıda uygulanan bir yöntemdir, kimse doğum yapmak istemeyen bir kadına zorla doğum yaptırtamaz, insan haklarına aykırı bir durumdur. Aydınlatılmış bir onay formu doldurur kişi riskleri bildiğini ve kabul ettiğini onaylar ve sezeryana alınır. Kişinin doğum dışında da tedaviyi reddetme, kabul etme veya başka bir alternatif seçme hakkı vardır. Çünkü beden kişiye aittir. Diğeri işkenceye girer.
Ben bu sezeryen yasağını destekliyorum. Neden derseniz. Devlet hastahanelerinde hastalarında yoğunluğunu göz önüne alıp bir çok gereksiz sezeryan doğum hastaya zoraki kabul ettiriliyor. Heleki Türkiyedeki okuma oranlarını göz önünde bulundurursak.
Eşler arası ortak kararlar beden üzerinden verilemez, sadece eşler birbirine saygı gösterirler. Beden başka bir şey ortak karar alınacak konular başka bir şey. Aklım almıyor doğum yapacağım oturup kocamlar konuşuyorum ben sezeryan istiyorum, doğumdan çok korkuyorum diyorum, o da bana hayır normal yapacaksın, ben öylesini uygun görüyorum diyor, senin bedenin benimde bedenim diyor, bende ama o doğum odasına girecek ve çocuğu doğuracak olan benim, dışarda sigarayla bekleyecek olan sensin, nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin diyorum, eee biz ortak karar alabiliriz bu konuda diyor. Olay örgüsündeki akıl almazlığı görmüyor musunuz cidden?
riskler ve getiriler konusunda da eşinize destek olmak varlığınızı hissettirmek kararlarında arkasında durmak sizin eş olarak göreviniz zaten. Kişinin aldığı kararlardan dolayı kendin ettin kendin buldun demez sanırım hiçbir eş.
burada erkeğe düşen görev dokuz ay tüm kaynaklarıyla beslediği ortak bebeğin dışarı çıkmasının nasıl olacağı kararında eşinin yanında yer almak, onu rahatlatmak ve arkasında olduğunu hissettirmektir.
Hanfendi benimin 2 çocuğumda sezeryenle oldu. Doktor 2 mizlede konuştu artıları eksikeri ve kararı öncelik anneye bıraktı ve eşimle kısa bir konuşma ile sezeryeni kabul ettiğimizi belirttik. Anlıycanız bu olay bukadar basit
Ki doğum çok özel bir olaydır, kadının travma yaşayarak değil, mutlu bir şekilde doğumdan çıkması gerekir, mutsuz bir şekilde bu özel olayı yaşamış bir kadından sonraki süreçte anne ve eş olarak verim alamazsınız zaten.
Tamam o zamam tartışmanın manası yok, üstünüze düşeni yapmışsınız, devletin bunu yaptırıma bağlayıp kendince allahın işine karışıyorlar diye aldığı kararlara alkış tutmaya da gerek yok ben.
lohusalıkla karıştırmayalım olayı bedir bey. Doğum konusunu hiç düşünmemişsiniz kişinin o odada neler yaşadığı ve çektiği konusunda bir fikriniz olmadığı için sonrasında zaten travma olur diyorsunuz. Travmatik doğum yazıp araştırın googleden. Neden bahsettiğimizi anlayacaksınız.
Yasaklarla sorun çözülemez, ancak insanların ölümüne neden olunabilir, eğer normal doğum taraftarıysalar, eğitim verecekler, annelere anlatacaklar, sonrasında iki doğum şeklinde de bilgilendirip kararı anneye bırakacaklar. Yoksa eğer sezeryan oranlarını yükseltirsen senden keserim derlerse sonuçlarını ülke olarak kucaklarız. Bu saatten sonra inanın benimde umurumda değil, kişiler elenmek istiyorlarsa elenebilirler, evrimde bunu gerektirir zaten, sezeryan sayesinde doğada elenmesi gereken insanlara da yaşam hakkı tanındı, yoksa zaten anne ve bebek ölümleri devasa boyutlardaydı, bu kurtulanlar bile eğer hala bu şekilde konuşuyorsa benim diyebileceğim bir şey kalmıyor. Devlet zinayı suç kabul edemez, çünkü bu iki kişiyi ilgilendirir, sen kocanı ya da karını aldatırsan öldüreceğim seni diyemez mesela bu da onun gibi sen sezeryanı seçersen suçlu olursun ceza yersin de diyemez. Bu devletin karışabileceği bir şey değil. Ayrıca herhangi bir risk faktöründe sezaryan yapılabilir diyor ve risk faktörlerini sıralıyor, sadece bedensel faktörlerin bir bölümünü bu kapsama almış, ama duygusal risk faktörlerini devre dışı bırakıyor. Psikoloji de bir risk faktörüdür.
Erkekle ortak karar da işte bunun için vardır. Hertürlü riski değerlendirilmesi. Ayrıca normal doğumda daha çok görülen ölümlerde vardır. Bunuda biliyorum.
Dediğim gibi devlet bizi taş devrine götürmeye karar vermiş, daha rahat güdülen sürüler istiyor ve islama da uygun bir yaşantıyı zorla dayatıyor. Neyse halk kendi seçimini yapacak zaten yakında referandumda. Ne istiyorsa onu yapsın, ama ben çocuklarımı bu zihniyetten ve ortadoğu çukurundan çıkaracağım herkes istediğini yapsın. Saygılar.
hastaneye yaptırım yapıyor evet, doktorlarda bu yaptırımdan pay almamak için ne yapacaklar göreceğiz. Rica ediyorum paylaştığım linki okuyun. Orada normal doğum taraftarı bir uzmanın sözleri var. Demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
neyse bebeklerim acıktı, dediğim gibi linki okuyun uzmanından dinleyin, tartışma kısır döngüye dönmesin iyice. Geniş, ayrıntılı ve öngörülü düşünürseniz daha netleşecek her şey. İyi günler.
Bedir Karteper aynı komiklik durumunu sabahtan beri bende sizin için düşünmeye başladım. Çünkü hayret ettim, bir insan sırf evlendi diye tıbbi bir operasyon olayında, kişinin bilinci yerinde olduğu halde o bedene ortak olabileceği düşüncesine nasıl kapılabilir?
Tramvadan bahsetmişiniz. Kadın bedeninden bahsetmişiniz. Araplardan bahsetmişiniz. Siz sanırım Türkiyede yaşamıyosunuz.
Tranva geçiriren eşe eş pskolojisi uygulandığını sanırım bilmiyorsunuz
Türkiye'de yaşıyor olmam, bireyselliği umarsamayacak olmam anlamına gelmiyor, birçok yanlış uygulama veya kültürel araplaşma olması gerçeğin değerini düşürmüyor.
Konunun Türkiye ile ne alakası var? Konu evrensel doğrularla ilgili,
Bir inSan sırf evlendi diye dediğiniz konedide ayrıca üzücü
Bir kadın tek başına cocuk sahibi olmaya karar veremediği gibi bir erkekte tek basına vveremeğini sanırım biliyorsunuz.
Konu evrenselse sezeryenin dünyaca sağlık yönünden. İhtiyac duyulmadıkca. Yapılmadığınıda bilmeniz gerekir
Konu Türkiye ise Türkler araplardan arapcı bir zihniyete sahip oldu. Yani bu yüzden dedim Türkiyede deilsiniz sanırım diye
Çocuk sahibi olmaya karar vermekle çocuğun doğumu arasında bir bağlantı göremiyorum. Sırf birlikte ortak bir birey yetiştirmek için karara varmış olmak, kadının bedeninden çocuğu nasıl çıkaracağına da karar verebileceğiniz anlamına gelmez. Ayrıca bir link paylaştım bir bakın isterseniz. Bir sürü atıp tutanı olmasına rağmen evet isteğe bağlı sezeryan dünyada özellikle batıda uygulanan bir yöntemdir, kimse doğum yapmak istemeyen bir kadına zorla doğum yaptırtamaz, insan haklarına aykırı bir durumdur. Aydınlatılmış bir onay formu doldurur kişi riskleri bildiğini ve kabul ettiğini onaylar ve sezeryana alınır. Kişinin doğum dışında da tedaviyi reddetme, kabul etme veya başka bir alternatif seçme hakkı vardır. Çünkü beden kişiye aittir. Diğeri işkenceye girer.
evet katılıyorum arapçı bir zihniyet var, bu hükümetin aldığı birçok kararda bu doğrultuda zaten. İyi bir şey beklemeyinü
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ezgi-basaran/anne-bebek-olumlerinin-artmasindan-endiseliyim-1094271/
Ben bu sezeryen yasağını destekliyorum. Neden derseniz. Devlet hastahanelerinde hastalarında yoğunluğunu göz önüne alıp bir çok gereksiz sezeryan doğum hastaya zoraki kabul ettiriliyor. Heleki Türkiyedeki okuma oranlarını göz önünde bulundurursak.
özel hastahaneler zaten sırf para için dezeryan diyo.
Ben kadının bedenine karışmaktan. Değil eşler arası ortak karardan bahsediyorum.
desteklediğiniz şeyin nasıl trajedilere gebe olduğunu görseniz desteklemezdiniz.
Kadın kendini kestirir. Sonraki evrelerinde sıkıntılarda eşler üzerindedir bir olayı bütün olarak değerlendirerek söylüyorum bunu
Eşler arası ortak kararlar beden üzerinden verilemez, sadece eşler birbirine saygı gösterirler. Beden başka bir şey ortak karar alınacak konular başka bir şey. Aklım almıyor doğum yapacağım oturup kocamlar konuşuyorum ben sezeryan istiyorum, doğumdan çok korkuyorum diyorum, o da bana hayır normal yapacaksın, ben öylesini uygun görüyorum diyor, senin bedenin benimde bedenim diyor, bende ama o doğum odasına girecek ve çocuğu doğuracak olan benim, dışarda sigarayla bekleyecek olan sensin, nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin diyorum, eee biz ortak karar alabiliriz bu konuda diyor. Olay örgüsündeki akıl almazlığı görmüyor musunuz cidden?
Ben normal doğumunda sıkıntılarını biliyorum. Ama yinede sezeryeni en son ve sıkıntılı dönemlerde yapılması gerektiğini düşünüyorum
bu sadece bir düşünce olabilir, yaptırım içeren bir yasak olamaz
siz dışarda beklerken kadın içerde fiili olarak bir olayın içinde dikkatinizi çekerim. Ve siz bu işte ortak karardan bahsediyorsunuz.
Benim söylediğim ortak düşünce riskler. Getiriler. Siz dikta sölemle karıstırıyosunuz
Eş pskolojisi dedim. Eş ile verilir. Buradandamı anlamadınız
riskler ve getiriler konusunda da eşinize destek olmak varlığınızı hissettirmek kararlarında arkasında durmak sizin eş olarak göreviniz zaten. Kişinin aldığı kararlardan dolayı kendin ettin kendin buldun demez sanırım hiçbir eş.
burada erkeğe düşen görev dokuz ay tüm kaynaklarıyla beslediği ortak bebeğin dışarı çıkmasının nasıl olacağı kararında eşinin yanında yer almak, onu rahatlatmak ve arkasında olduğunu hissettirmektir.
Hanfendi benimin 2 çocuğumda sezeryenle oldu. Doktor 2 mizlede konuştu artıları eksikeri ve kararı öncelik anneye bıraktı ve eşimle kısa bir konuşma ile sezeryeni kabul ettiğimizi belirttik. Anlıycanız bu olay bukadar basit
Ki doğum çok özel bir olaydır, kadının travma yaşayarak değil, mutlu bir şekilde doğumdan çıkması gerekir, mutsuz bir şekilde bu özel olayı yaşamış bir kadından sonraki süreçte anne ve eş olarak verim alamazsınız zaten.
Doğum sondası tranva hem normal hemde sezeryede mevcuttur
Tamam o zamam tartışmanın manası yok, üstünüze düşeni yapmışsınız, devletin bunu yaptırıma bağlayıp kendince allahın işine karışıyorlar diye aldığı kararlara alkış tutmaya da gerek yok ben.
Bakınız işte türkiyede yaşamadığınız çok acık
lohusalıkla karıştırmayalım olayı bedir bey. Doğum konusunu hiç düşünmemişsiniz kişinin o odada neler yaşadığı ve çektiği konusunda bir fikriniz olmadığı için sonrasında zaten travma olur diyorsunuz. Travmatik doğum yazıp araştırın googleden. Neden bahsettiğimizi anlayacaksınız.
Gidin özel bir hastahane doktoru ile konuşun. Belli oranda hastaya bakmak yada ameliyat etmek. Gibi birçok gastahane mutabakatı vardır.
Kişisel sezaryen isteği farklı keyfi sezeryen uygulaması farklı burda devlet bunu anlatıyor
post içinde bir kadın parasal bedelleri paylaşmıl bi okuyun ne anlatılmak istendiğini anlarsınız
Normal doğum 800 tl zorunlu sezeryen 1200 tl ve sezeryen (hasta isteğii ile olan ) 2500 tl anlıyormusunuz. Ne anlatıldığını
Ben doğumun her türlüsünde tranva olabiliceğini söyledim.
Yasaklarla sorun çözülemez, ancak insanların ölümüne neden olunabilir, eğer normal doğum taraftarıysalar, eğitim verecekler, annelere anlatacaklar, sonrasında iki doğum şeklinde de bilgilendirip kararı anneye bırakacaklar. Yoksa eğer sezeryan oranlarını yükseltirsen senden keserim derlerse sonuçlarını ülke olarak kucaklarız. Bu saatten sonra inanın benimde umurumda değil, kişiler elenmek istiyorlarsa elenebilirler, evrimde bunu gerektirir zaten, sezeryan sayesinde doğada elenmesi gereken insanlara da yaşam hakkı tanındı, yoksa zaten anne ve bebek ölümleri devasa boyutlardaydı, bu kurtulanlar bile eğer hala bu şekilde konuşuyorsa benim diyebileceğim bir şey kalmıyor. Devlet zinayı suç kabul edemez, çünkü bu iki kişiyi ilgilendirir, sen kocanı ya da karını aldatırsan öldüreceğim seni diyemez mesela bu da onun gibi sen sezeryanı seçersen suçlu olursun ceza yersin de diyemez. Bu devletin karışabileceği bir şey değil. Ayrıca herhangi bir risk faktöründe sezaryan yapılabilir diyor ve risk faktörlerini sıralıyor, sadece bedensel faktörlerin bir bölümünü bu kapsama almış, ama duygusal risk faktörlerini devre dışı bırakıyor. Psikoloji de bir risk faktörüdür.
Erkekle ortak karar da işte bunun için vardır. Hertürlü riski değerlendirilmesi. Ayrıca normal doğumda daha çok görülen ölümlerde vardır. Bunuda biliyorum.
Dediğim gibi devlet bizi taş devrine götürmeye karar vermiş, daha rahat güdülen sürüler istiyor ve islama da uygun bir yaşantıyı zorla dayatıyor. Neyse halk kendi seçimini yapacak zaten yakında referandumda. Ne istiyorsa onu yapsın, ama ben çocuklarımı bu zihniyetten ve ortadoğu çukurundan çıkaracağım herkes istediğini yapsın. Saygılar.
Banu Safak devlet burada hastaya değil hastahaneye yaptırım yapıyo siz farklı anlamışınız herseyi
Eğitim konusında sonuna kadar haklısınız
hastaneye yaptırım yapıyor evet, doktorlarda bu yaptırımdan pay almamak için ne yapacaklar göreceğiz. Rica ediyorum paylaştığım linki okuyun. Orada normal doğum taraftarı bir uzmanın sözleri var. Demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
Ben sizi anlıyorumda siz beni ankamıyosunuz
Tabiki bu yaptırımın sonuçları ağır olacak çnkü korku var insanlarda
Bilinçli birey ve toplum olmadığımız için ağır getirileri olacak
neyse bebeklerim acıktı, dediğim gibi linki okuyun uzmanından dinleyin, tartışma kısır döngüye dönmesin iyice. Geniş, ayrıntılı ve öngörülü düşünürseniz daha netleşecek her şey. İyi günler.
Türkiyede hastahaneler bi nevi banka gibi ticaret haneye yönelik uygulamalar yapıyo önce sağlık değil önce para. Bunu anlarsanız olay çözülür.
Bebişlerinize sevgiler sizede iyi günler