Ben, küçükken bu filmi çok izlerdim. Hatta bazen çok saçma bile geliyordu, merak ettiğim bu filmin yapımcısı neyden veya kimden ilham almış olabilir???
Bunlar Amerikan emperyalizminin en sevdiği sloganlardır. İşte emperyalist ABD’nin kendisine“tanrısal bir misyon” yükleyen duygularını tatmin eden yapımlar, sinema filmi alanında Sylvester Stallone’un canlandırdığı “Rambo”karakteri, çizgi film alanında da her ikisi de Los Angelesli olan Jerome Siegel ve Joseph Shuster’in ortaya çıkardığı “Süpermen”karakteridir.
Amerikan ikonu olan “çağdaş dünyanın yeni model evliyâsı” Süpermen, tamamıyla“Amerika’nın yıkılamayacağı” tezini işleyen bir çizgi filmdir. Çizgi karakter Süpermen, aslında Amerika’dır. Kıyafetinden özelliklerine, kendisine biçilen misyona kadar her yönüyle apaçık bir şekilde belli oluyor bu.
O, Amerika’dır. Öyle adi, ufak tefek mes’elelerle uğraşmaz; tüm insanlığı ilgilendiren sorunlarla boğuşur ve ayrıca, her maceranın sonunda mutlaka o sorunların üstesinden gelir. Sonuç; dünya kurtulur!...
ABD dünyayı kurtarır!... Tıpkı Irak’ta, Vietnam’da, Afganistan’da, Kore’de, Lübnan’da ve şimdi de Libya’da, Suriye’de kurtardığı (!) gibi.
Süpermen, ABD’de 1929 yılı ekonomik ve siyasî bunalımı sonrasında, 1933 yılında ortaya çıktı. Bunalımın sonucu insanlar, “Süpermen”sayesinde, kötü haberlere, iflaslara, intiharlara, işsizliklere ve yoksulluğa rağmen düzenin belli bir çıkış yolu bulacağına dair inancını yitirmemiştir. Toplum bütünüyle bunalımdan etkilenmiştir ve işçi sınıfı kadar burjuvazi de mağdur durumdadır. Bunalım toplum içi sebeplerle ortaya çıkmadığı için sistemin kendi içinde çökebileceği endişesini getirmemiştir. Bu yüzden yeni düzenlerin kurulması yerine sorunlarla başa çıkabilecek kurtarıcılara ihtiyaç duyulmuştur.
Süpermen II. Dünya Savaşı (1939 – 45)’nda ABD Silâhlı Kuvvetleri’nin yanında yer almış ve belli bir cepheyi paylaşmıştır. 1960 yılında eski sömürgelerin çoğunun bağımsızlığına kavuşması ve Birleşmiş Milletler (BM)’in önem kazanmasıyla birlikte, 1962 yılında itibaren Süpermen BM üyesi bütün ülkelerin “fahrî yurttaşı” olmuş, özel bir belgeyle bu ülkelere pasaportsuz girip çıkma ve kötülerle savaşma hakkını elde etmiştir.
Süpermen, sıradan bireyi şiddete / düzene ortak edebilmek için “kahramanlık” anlayışının herkes tarafından benimsenmesini ve yaygınlaşmasını sağlıyor. Toplumdaki bütün kişileri serüvene katabilmek için Süpermen gündelik yaşamında kimliğini saklayacak, sıradan vatandaşın özelliklerini alacaktır. Süpermen gündelik yaşamında Clark Kentolarak gözlüklü, sıkılgan, mahcup, sakar, sıradan bir gazete muhabiridir. Düzeni tehdit eden tehlikeler karşısında süper hızla“gazeteci” kimliğinden sıyrılarak “süpermen”liğe soyunur. Süpermen karakterinin çizgi filmde bu şekilde işlenmesinin sebebi, sıradan bir ABD vatandaşının bile resmî ideolojiye katılmasıdır ve dolayısıyla, ABD devleti eliyle teşvik edilen “diğer ülkelere(Rusya, Çin, İran, Suriye, Venezuela, Küba) ve tehlikelere (Sosyalizm, İslam) karşı şiddet uygulanarak kazanılması mümkün olacaktır. Eğer “Dünya” (siz bunu “Amerika” olarak okuyun; çünkü Beyaz Adam ikisini de aynı anlamda kullanmaktadır), dışarıdan herhangi bir “Tehlike” (siz bunu “Sosyalizm” veya “İslam” olarak okuyun!) altında olursa, bazı “Kötü Güçler” (siz bunu “Rusya”, “Çin”, “İran”, “Suriye”, “Venezuela” ya da “Küba” olarak okuyun!) “Dünya”yı ele geçirip “Dünyalılara” kötülük yapmaya kalkışırlarsa, sıradan herhangi bir vatandaş bile bu “Tehlike”ye ve “Kötü Güçler”e karşı harekete geçmeli, seferber olmalıdır. Çünkü sıradan, sakar bir gazeteci olan Clark Kent’in “Süpermen”e dönüşmesinde görüldüğü gibi, sıradan bir vatandaş bile çok şeyler yapabilir.
Toplum içi çekişmeler ve sınıf çatışmalarının yerini bloklararası çatışmaların almasıyla Süpermen’in karşıtları buna göre belirlenir. NATO’nun “düşman rengi” (eskiden Kızıl, şimdi Yeşil) ne ise, Süpermen’in düşmanları da onlar olur. Çünkü dediğimiz gibi, Süpermen aslında ABD’nin kendisidir.
Çizgi filmde Süpermen’in düşmanı Lex Luthor’un saçsız başı ve tombul yüzüyle tip olarak Mussolini’ye benzemesi ilginçtir. Süpermen’in diğer bir düşmanı olan Solo Morosso da tipik bir Rus’tur.
superman en çok değişime uğrayan çizgi roman karakterlerinden biridir. Abd’deki çizgi roman çağları ya da dc comics’in kriz serüvenleri bu değişiklikler için altyapı hazırlar. Amerikan çizgi romanının ilk çağı sayılan altın çağda superman kal-l adını taşımaktadır. Babası jor-l krypton gezegeninin havaya uçacağı konusunda diğer kriptonluları uyarır fakat ciddiye alınmaz. Bunun sonucunda oğlu kal-l'i bir uzay mekiği ile beraber dünya gezegenine yollar ve kendisi eşi lora ile beraber krypton’da kalır. Kal-l birinci dünya savaşı sırasında dünyaya ulaşır ve john ile mary kent çifti tarafından bulunup yetiştirilir. Kent çifti bu mucizevi bebeğe clark kent adını verir. Clark dünyalı annesi ve babası öldükten sonra süper güçlerini insanlara yardım etmek için kullanmaya karar verir. Metropolis’e taşınır ve clark kent olarak daily star’da muhabir olarak çalışırken superman olarak insanların yardımına koşar.
Bunlar Amerikan emperyalizminin en sevdiği sloganlardır. İşte emperyalist ABD’nin kendisine“tanrısal bir misyon” yükleyen duygularını tatmin eden yapımlar, sinema filmi alanında Sylvester Stallone’un canlandırdığı “Rambo”karakteri, çizgi film alanında da her ikisi de Los Angelesli olan Jerome Siegel ve Joseph Shuster’in ortaya çıkardığı “Süpermen”karakteridir.
Amerikan ikonu olan “çağdaş dünyanın yeni model evliyâsı” Süpermen, tamamıyla“Amerika’nın yıkılamayacağı” tezini işleyen bir çizgi filmdir. Çizgi karakter Süpermen, aslında Amerika’dır. Kıyafetinden özelliklerine, kendisine biçilen misyona kadar her yönüyle apaçık bir şekilde belli oluyor bu.
O, Amerika’dır. Öyle adi, ufak tefek mes’elelerle uğraşmaz; tüm insanlığı ilgilendiren sorunlarla boğuşur ve ayrıca, her maceranın sonunda mutlaka o sorunların üstesinden gelir. Sonuç; dünya kurtulur!...
ABD dünyayı kurtarır!... Tıpkı Irak’ta, Vietnam’da, Afganistan’da, Kore’de, Lübnan’da ve şimdi de Libya’da, Suriye’de kurtardığı (!) gibi.
Süpermen, ABD’de 1929 yılı ekonomik ve siyasî bunalımı sonrasında, 1933 yılında ortaya çıktı. Bunalımın sonucu insanlar, “Süpermen”sayesinde, kötü haberlere, iflaslara, intiharlara, işsizliklere ve yoksulluğa rağmen düzenin belli bir çıkış yolu bulacağına dair inancını yitirmemiştir. Toplum bütünüyle bunalımdan etkilenmiştir ve işçi sınıfı kadar burjuvazi de mağdur durumdadır. Bunalım toplum içi sebeplerle ortaya çıkmadığı için sistemin kendi içinde çökebileceği endişesini getirmemiştir. Bu yüzden yeni düzenlerin kurulması yerine sorunlarla başa çıkabilecek kurtarıcılara ihtiyaç duyulmuştur.
Süpermen II. Dünya Savaşı (1939 – 45)’nda ABD Silâhlı Kuvvetleri’nin yanında yer almış ve belli bir cepheyi paylaşmıştır. 1960 yılında eski sömürgelerin çoğunun bağımsızlığına kavuşması ve Birleşmiş Milletler (BM)’in önem kazanmasıyla birlikte, 1962 yılında itibaren Süpermen BM üyesi bütün ülkelerin “fahrî yurttaşı” olmuş, özel bir belgeyle bu ülkelere pasaportsuz girip çıkma ve kötülerle savaşma hakkını elde etmiştir.
Süpermen, sıradan bireyi şiddete / düzene ortak edebilmek için “kahramanlık” anlayışının herkes tarafından benimsenmesini ve yaygınlaşmasını sağlıyor. Toplumdaki bütün kişileri serüvene katabilmek için Süpermen gündelik yaşamında kimliğini saklayacak, sıradan vatandaşın özelliklerini alacaktır. Süpermen gündelik yaşamında Clark Kentolarak gözlüklü, sıkılgan, mahcup, sakar, sıradan bir gazete muhabiridir. Düzeni tehdit eden tehlikeler karşısında süper hızla“gazeteci” kimliğinden sıyrılarak “süpermen”liğe soyunur. Süpermen karakterinin çizgi filmde bu şekilde işlenmesinin sebebi, sıradan bir ABD vatandaşının bile resmî ideolojiye katılmasıdır ve dolayısıyla, ABD devleti eliyle teşvik edilen “diğer ülkelere(Rusya, Çin, İran, Suriye, Venezuela, Küba) ve tehlikelere (Sosyalizm, İslam) karşı şiddet uygulanarak kazanılması mümkün olacaktır. Eğer “Dünya” (siz bunu “Amerika” olarak okuyun; çünkü Beyaz Adam ikisini de aynı anlamda kullanmaktadır), dışarıdan herhangi bir “Tehlike” (siz bunu “Sosyalizm” veya “İslam” olarak okuyun!) altında olursa, bazı “Kötü Güçler” (siz bunu “Rusya”, “Çin”, “İran”, “Suriye”, “Venezuela” ya da “Küba” olarak okuyun!) “Dünya”yı ele geçirip “Dünyalılara” kötülük yapmaya kalkışırlarsa, sıradan herhangi bir vatandaş bile bu “Tehlike”ye ve “Kötü Güçler”e karşı harekete geçmeli, seferber olmalıdır. Çünkü sıradan, sakar bir gazeteci olan Clark Kent’in “Süpermen”e dönüşmesinde görüldüğü gibi, sıradan bir vatandaş bile çok şeyler yapabilir.
Toplum içi çekişmeler ve sınıf çatışmalarının yerini bloklararası çatışmaların almasıyla Süpermen’in karşıtları buna göre belirlenir. NATO’nun “düşman rengi” (eskiden Kızıl, şimdi Yeşil) ne ise, Süpermen’in düşmanları da onlar olur. Çünkü dediğimiz gibi, Süpermen aslında ABD’nin kendisidir.
Çizgi filmde Süpermen’in düşmanı Lex Luthor’un saçsız başı ve tombul yüzüyle tip olarak Mussolini’ye benzemesi ilginçtir. Süpermen’in diğer bir düşmanı olan Solo Morosso da tipik bir Rus’tur.
Çok kısa olmuş yazı
Napim kisaltsam eksik bilgi olurdu subliminal mesaj var okumustum eksik atmak istemedim
Teşekkürler Fatmagül Ardanuç
Oha mi ben okumayi seviyorum kisa bile
Rica ederim
Umıt Servet Kaya bey rica etsem yorumunuzu düzenler misiniz
Napalim herkesi memnun edebilebilir misiniz?
Ogrenmek isteyenler okur özet filan bahane
Ben saka yaptim ya takildim öyle
Farkindayim
... Biraz daha uzun olsaydı, Kara Murat benim diyecektim ... Teşekkürler
Cokk uzin yazdin abla yaa okumadim
Ama eminim faydali bişey yazdin yani
superman en çok değişime uğrayan çizgi roman karakterlerinden biridir. Abd’deki çizgi roman çağları ya da dc comics’in kriz serüvenleri bu değişiklikler için altyapı hazırlar. Amerikan çizgi romanının ilk çağı sayılan altın çağda superman kal-l adını taşımaktadır. Babası jor-l krypton gezegeninin havaya uçacağı konusunda diğer kriptonluları uyarır fakat ciddiye alınmaz. Bunun sonucunda oğlu kal-l'i bir uzay mekiği ile beraber dünya gezegenine yollar ve kendisi eşi lora ile beraber krypton’da kalır. Kal-l birinci dünya savaşı sırasında dünyaya ulaşır ve john ile mary kent çifti tarafından bulunup yetiştirilir. Kent çifti bu mucizevi bebeğe clark kent adını verir. Clark dünyalı annesi ve babası öldükten sonra süper güçlerini insanlara yardım etmek için kullanmaya karar verir. Metropolis’e taşınır ve clark kent olarak daily star’da muhabir olarak çalışırken superman olarak insanların yardımına koşar.
Maşallah var yaa
Masallah supermane
Aynen