Sürekli yalnız kalmak istemek.. Bir tane insan suratı görmek dahi istememek.. Onlara selam vermek selam almak, nefes alış verişlerini duymanın bile katlanılmaz bir hal alması.. Antrofobi midir... Insanların arasından geçerken ve iyi günler derken bile zorlanmak.. Kasılmak, panik atak gibi nefesin daralması psikolojik bir hastalık ya da anksiyete bozukluğu mudur. Yoksa dönem dönem yaşanan normal bir durum mu
Ali Cegid
A
Al işte! dostum, az önce, ev sahibi ben ve diğer kiracı arkadaş rastlaştık, 15 20 dk lafladık sokak girişinde. Sohbetler hep aynı, basmakalıp. Sohbete katılamıyorum bile, onlar konuşuyor anlaşıyorlar ama ben aralarındaki kara koyun gibiyim. Bön bön bakıyorum öyle. E şimdi ben neden bu ortamı tercih edeyim, kasıtlı olarak neden aralarına katılmak isteyeyim? Evdeyken daha çok eğleniyorum. Dışarıda hiç tat yok. Hatta boşuna zaman kaybı, örneğin ben o 15 20 dakikada çay koyardım, elime bir kitap alırdım ya da eşimle film falan izlerdim. Zaman çok değerli bence böyle yüzeysel kıytırık lakırtılarla vakit öldüremem.
Abi burada yaptığım muhabbette çok boş, böyle bir sıkıntın varsa burada dönen boş muhabbetler zaten kanser eder. Neden hala kendini bu boş ortamlarda tutuyorsun o kadar doluysan?
Takılıyorum yiğit, nabız yokluyorum. Birkaç aydır girmiyordum hiç, Son bir aydır aktif yazıyorum buraya hoşuma gidiyor.
En azından burada kaliteli insanlar olabilir diye düşünüyorum. Ki var da bence
Ali Cegid bu konuda seninle hem fikirim. Hayatımda en zevk aldığım şeyler, çay, kitap ve sigara üçü bir arada olacak deymeyin keyfime. Ha şunu da söyleyeyim, insanlar benimle muhabbeti de sever, sürekli çağırırlar ortamlarına. Ama ben aynı lakırdıları duymaktan usandım. Benim için boş ve değersiz olan şeyleri o kadar çok önemsiyorlar ki bir anlam veremiyorum. Anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. O nedenle yalnızlığı seviyorum. Ey yalnızlık sen bile benim için kalabalıklık yapıyorsun. Yalnızlık güzeldir.
Aynı ben.