Türk Tabipler Birliği açıklama yapıyor; "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" ve açıklamasına savaşın psikolojik ve fiziksel etkilerinden bahsederek barış propagandası yapıyor.
Ardından benim ülkemin çok düşünen halkı(!) Atatürk'ün sözlerinden alıntı yapıyor ( Beni Türk hekimlerine emanet ediniz), Türk Tabipler Birliğini karalıyor, hakaret ediyor, terörist olmakla suçluyor ve kısacası linç ediyor.
Peki benim gerizekalı halkımın bazı fertleri, Atatürk gibi, benim dahi sempati duyduğum liderin; barış üzerine sözlerini bilmiyor mu?
Richard Nixon bu durumu çok güzel bir sözle özetlemiş; "Barış için savaşmak, bekaret için sevişmeye benzer."
Pek çoğunuz sıcacık koltuğunda keyif çatarken, evinde, elinde çekirdek televizyon izlerken insanlar ölüyor. Bunun ise bir televizyon şovuymuş gibi sloganlar atıyor, tükürükler saçarak öldürün diyorsunuz. Ölüyoruz be dostlar, yok yere ölüyoruz.
Şimdi diyeceksiniz ki Terör örgütleri sınırımıza gelmiş, önlem almayacak mıyız? Arkadaşım önlemi bu sorunu nasıl kökten çözerim diye almak gerekir. Bugün adamı öldürürsün, yarın çocuğu sana düşman olur. Çocuğunu öldürürsün, kuzeni sana düşman olur. Bu nefret döngüsünü anlamayacak kadar sığ mısınız?
bahadır bu yüzden Barış diyoruz zaten o roketler bitsin diye
Bunu nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?
Şu an da yaptıklarımızı yapmayarak
Sınırlarımızda Amerikan destekli 30 binlik bir YPG ordusu kurulmasına göz yumalım diyorsanız sizinle tartışmanın hiçbir anlamı yoktur.
Öyle bir laf ettiğimi hatırlamıyorum ama haklısınız sizinle tartışmamın anlamı yok iyi akşamlar
O halde kaçamak cevap vermeyin de barış ortamını harekat düzenlemeden nasıl sağlayacağınızı açıklayın.
Çözüm sürecinde yapılanların görev değil de içten gelmesi gerektiğini ayrıştırmanın yanlış olduğunu düşünerek mesela. Daha fazla uzatmayacağım daha önce birçok postta gerek bu hesapla gerek diğer hesabımla neler yapılabileceğini anlattım. Savaşı desteklemiyorum Tskya güveniyorum ama şu an iktidarın planına göre hareket ediyor bunu mantıklı bir harekat olarak kabul etmiyorum
Çözüm süreci YPG'nin silah bırakmasını nasıl sağlayacak ben anlam veremiyorum. Adamlar sınırlarımız dışında Amerikalılar tarafından silahlandırılıyor ve eğitiliyor. Oraya gidip terörist ile diyalog mu kuracaksınız? Bu silahların bize döneceğini görememeyi körlük olarak nitelendiriyorum ben. Bu harekatı geç kalmış bir harekât olarak görüyorum. Daha önce harekete geçip vurmalıydık. O bölgeyi teröristlerden temizlemek sadece bizim değil bölge halkının huzuru, refahı ve geleceği için elzemdir.
Kilise roketi kim attı peki. Sınırın bu tarafından geldiği kesin. Kaldı ki madem ölüm de var esas o zaman barış isteyenleri anlamak lazım. Barış diyenler haklı çıktı. O cumlende bariz bi bilişsel çelişki var