Merhabalar arkadaşlar. "İngilizce bölümü mezunu bir arkadaş" Tarih alanında yüksek lisans eğitimine başladı, 1 yıllık .. "bilimsel hazırlık programı" ile toplamda 3 senede yüksek lisans eğitimini bitirecek ve devam eden süreçte Tarih alanında akademisyen olabilecek. Şimdi sorarım size bu noktaya 1 yıllık eğitimle gelinebiliyorsa biz neden 4 sene gecemizi gündüzümüze kattık? Bu işin bir mantığı var mıdır? Varsa aydınlatırsanız müteşekkir olurum.
Muhammed Atakuman
M
Genelde ilanlarda tarih lisans mezunu olma şartı oluyor fakat bizim alanda dil tarih metodu bilmekten daha önemli kabul edildiği için ona özel ilan çıkabilir girdiği üniversitede. Ancak bizim sorunumuz bu adamların alan dışı girmesi değil aöf de olan tarih bölümü olmalı zaten devlet üniversitelerinde bir ara fen-edebiyat fakültesi olma zorunluluğu vardı en kolay da eğitim veren bölüm tarih olduğu için her yere tarih bölümü açıldı mezun sayısı inanılmaz fazla iken gerek aöf de olsun gerek iü auzef de olsun tarih bölümlerinin bir an önce kapatılması lazım. Ama kapanır mu tabi ki hayır çünkü harç paraları kalktığından üniversitelerin gelirleri bu bölümlerden geliyor ve daha da artacaklar.
Akademisyen olabilecek dediği için arkadaş iş açısından gördüm, fakat tabi ki herkesin her alanda kendini geliştirme ve öğrenme hakkı var buna kimse karışamaz.
tarih-ingilizce uyumu konusunda fikrim yok zira ikisi de alanım değil, ama genel olarak bir bölüm mezununun bir başka bölümde akademisyen olması bilimsel olarak zararlı değil aksine birçok durumda oldukça yararlıdır.
Bilimsel açıdan bakmıyorum zira bir insan ilgilendiği bir alanda kendisini geliştirmek amacıyla akademik kariyere gayet tabii başlayabilir. Tabi bu konuda da farklı fikirler var bu durumun da ne kadar adaletli olduğu tartışılıabilir. Fakat iş noktasında son derece "acı" bir adaletsizlik görüyorum.. Ve insanı üzülerek ülkesinden soğutan bir tablo görüyorum... Liyakat liyakat liyakat.. Adalet adalet adalet.. Hele ki 15 Temmuz sonrası, adaletsizlik namına bildiklerimizin "sanki bu zamana kadar kimse bilmiyormuşcasına" haber bültenlerinde dönmesi insanı küçük küçük öfke patlamalarının kıyılarında dolaştırıyor.
bazı fakülteler ayrıca alan dışı kontenjan açar. Kişi eğer yetilerine güveniyorsa ve barajı aşarsa kayıt olur. Zaten ileriki. Aşamada başarısız ise sistem onu otomatikman eler. Kimse başarılı bulunmadığı bir alanda ilerleyemez. Y.lisans tam bir akademik kariyer değildir ve kuralları itibariyle katı sınırlar çizilmez. Siz de gidip sosyoloji psikolojidey. Lisans yapabilirsiniz. kendinize güveniyorsanız.y. Lisans yapan herkes ayrıca akademisyen olmuyor bu bir genel kültürdür ilgi alanıdır aynı zamanda. Biraz farklı pencerelerden bakmak lazım. Ben ingiliz dili. Eğitimi mezunuyum turizm işletmeciliğinde doktora yaptım bitirdim. Çalıştım çırpındım ve çabaladım. Bu zaten 100 kişide 1 tane belki başarılı olabilecek bir ihtimaldir. İstekler ve hayaller sınırsızdır sınırlı olan fikirlerdir
TC Emel Tohum Birincisi; keşke söylediğiniz gibi olsa.. Yine başa dönmek gibi olacak ama;Baraj-kayıt vs vs.. Somut işlemleri tamamladık her şey çok güzel.. Peki ileriki aşama? Bu aşamada ne gibi adaletsizlikler döndüğünü, üniversiteler bu yolu açtıktan sonra bazı hocaların "kendilerine yakın hissettikleri" öğrencileri gayet güzel şekilde, başarıyla tezlerini tamamlatıp iyi noktalara gelmeleri noktasında yol açabildiklerini biliyoruz ve ben esasen bundan dert yanıyorum. Siz hep iyi insanlarla karşılaşmışsanız bu usuzlsüzlükleri görmeyip, duymamış olmanıza gayet tabii saygı duyarım. Ama malesef herkes bu kadar masum değil 15 Temmuz operasyonları ile tutuklanan ya da açığa alınan akademisyenin haddi hesabı yok. Bunun önünün kesilmesi gerekir. İkincisi; Taban tabana zıt bölümlerin öğrencilerinin yüksek lisans bitiminde aynı noktada birleştirilmesi... Gelişmiş, modern ve ADİL bir uluslararası sistemde örneği var mıdır ?
güzel tespit
Dil bölümü mezunu arkadaşlar özellikle 2012 2013te önleri kapatilmadan önce dil ve konusma terapistliginden halkla iliskilere kadar bircok bolumu domine etmislerdi yuksek ortalamalari ve dil puanlariyla. Okutmanlik ilanlarina baktiginizda bircok okulun 94 puanla kapattigi, 92 93 ort. Puanlarin listeye bile giremedigi ilanlar oluyordu... Yani simdi bu guruhun yanında Tarih mezunu bir arkadasin nasil bir şansı olsun ki lisans ön sartsiz bir sistemde...
Muhammed Atakuman usülsüzce yapılan herşey malesef bir ahlak ve vicdan meselesidir. Y.lisans sizi hiçbir konuda uzman yapmaz. Önemli olan doktoradır. Ancak burda çok önemli noktalardan biri yabancı uyruklu öğrencilere tanınan haklardır. TC vatandaşı öğrencilerin önüne geçen haklara sahip oldukları için bu tür adalet sıkıntılarından çözülmesi gerekenlerden biridir. Uluslararası sisteme gelince bu üllede belli noktalara gelmiş olan kişilerinin en az yarısının bu sistemin kapısından içeri bile girebilecek nitelikte olduğunu sanmıyorum.
emel hanım, yabancı uyruklu öğrencilere açılan kontenjan TC vatandaşlarına açılan kontenjandan aynı olmuyor. Genelde 2-3 kişilik kontenjan açıyorlar. Değerlendirmede de farklı bişey yok yabancı dil dışında. Yabancı uyruklulardan yabancı dil olarak türkce talep ediliyor, sizden ise ingilizce vb. Yani anlayacağınız sizin kontenjanı yabancı uyruklular tutmuyor.
bizim kontenjanı tutmalarından bahsetmiyorum. Nereye giderseniz gidin o ülkenin dilini bilmeniz gerek evet ama literatür ingilizce ağırlıklı diye dil bilme zorunluluğu konuyorsa bu sadece Türkçe ile sınanmamalı. Ayrıca ales sınavına da girmiyorlar.
Yabancı uyruklu öğrenci olarak Ales sınavına da girdim 77.8 puanım var
Ayrıca araştırma yapacak kadar ingilisce de biliyorum
biz de araştırma yapacak kadar biliyoruz desek kabul görmüyor ))))))))
Muhammed Atakuman Usulsüzlük falan yok bu durumda, yalnızca kendini farklı bir alanda geliştirmek istemiştir. Ancak yüksek lisansta alan sınırlaması olmadığı halde doktora ilanında lisansta Tarih mezunu olma şartı getirilebilir veya kadro ilanında Tarih bölümünden lisans mezunu olma şartı cok ama cok yüksek ihtimalle olacaktır. Bu bencillik vs değil aslında, bir alanda uzmanlasmak için lisansta 4-5 yılını ayıran insanla aynı alanda 1 yıl bilimsel hazırlık okuyan insan zaten bilgi birikimi olarak aynı olmuyor. canınızı sıkmaya hiç gerek yok.
ben de sosyoloji mezunuyum ilahiyatta din sosyolojisinde yapıyorum.. İnan bana Din sosyolojisinde ilahiyat mezunundan daha geniş bakabiliyorum..
sizinki ilintili bir bölüm ama
Ayrıca sinan emin olun "daha geniş bakabilmek" durumu tamamen göreceli ve kendini geliştirmekle alakalı bir kavram. Bu noktada ilahiyatçı arkadaşlar size itiraz edebilirler.
Ben tutup ta sosyal bilimler okuyup matematik veya mühendislikte lisansüstü eğitime giremem. Herşeyin bir sınırı var. Ancak bir dil eğitimcisi olarak multidisipliner bir alanda lisansüstü eğitim yapılabilir örn turizm. Bu farklı bakış açıları adına bir kazanım da olabilir. Elma ile armutu toplamayalım yani.
Yani bu mantik cok dogru degil bence fen bilgisi okudum diye hayatim boyunca bununla ilgilenmek zorunda degilim baska bi konuda akademik olarak ilerleyebilmeliyim. İs konusuna gelince herkes bi sekilde hak ettigini aliyo iyi veya kotu. Bence siz kendi amaclariniza odaklanin baskalarina bakmak hata olur. Zaten ikinizde kadroya gectiginizde farkiniz ortaya cikacaktir cok fazla dusunmeyin
tanıdık olmadıktan sonra herhangibir ilintili konusu yoksa kimse alınmaz. Zaten her alınan da maşallah hakkımla alındım diyor hiçbir konusu/dersi bağlantılı bölüm değilse referans devreye girer. 2x2=4
ancak işletme bölümü yl her bölümdekiler yapabilir ya da tezsiz se tam hakkıyla alınmıştır derim.
Her seyin siniri var. Sosyal bilimlerde bir birine gecis zaten cok organik. Ben gazeticilik mezunuyum. Ama bunu okumak icin gercekten 4 sene okumayabgerek yok. Birisi bunun kisa/ daha kolay yolunu bulup akademisyen olduysa helal derim.
Arkadaşlar ingilizce mezunu birinin bu şekilde Tarih bölümünde alademisyenlige başlaması bencede etik değildir tabiki bilimler birbirinden faydalanabilir ama adalet ve liyakatsa tarih okuyanin orda olması lazimdir yalnız bu kişiyi hocası özel bir tez vericek ve bundada ingilizce sartsa tabiki uygun mesela Çince Sümerce Arapça gibi Türk tarihiyle ilgili diller bilinmeli ama bu şekilde çok fazla dışardan alımlar tarih okuyanlara haksızlık tarih ciddi bir disiplin eğitim ister kaynak metod bilgisi ister bu arkadaş ingilizce bilebilir lakin bizler 4 sene boyunca Osmanlıca gördük bu ne zaman bunu öğrenip kaynak ve metodolojiyi öğrenip ders verecek düzeye gelecek bizim 8 senede aldigimiz yolu 2 senede alacaksa burda bir adaletsizlik var önce liyakat herkes önce kendi alanında en iyi olmalı aksi halde o kadar öğrenci boşuna mi 4 sene tarih okuyor..