Bu konu felsefenin de alanına giriyor. Bilgi doğuştan mı gelir yoksa akılla sezgiyle deneyle gözlemle mı gelir diye sorular soruluyor felsefede. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu türden olaylar duymuşsunuzdur. Bir kaza sonucu hiç bilmediği dili konuşan insanlar vardır. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür olayların bilginin insan zihninde doğuştan var olduğuna bir kanıt olabilir mi?
Furkan Topak
F
kimine göre aslında insanların beyni her şeyi bilir fakat yeni şeyler öğrendikçe kilidi açılır yada bir tramva anında açılabilir.
Bana göre bilgi doğuştan gelir, akıl ile anlamlandırılır deney ile gözlemlenir. Bilginin doğuştan gelmesinin sebebi ise maddeden oluşmamızdandır. Madde kendi varlığını anlayamaz ancak maddenin kendisi hep vardır. Madde akıllandımı kendi varlığını anlayacaktır. Deney yaptımıda kendi varlığını gözlemleyecektir. Bu bilgisayardaki verileri sıkıştırmak gibi. Bütün bilgi maddenin içinde gizlidir ancak bilginin anlaşılması için maddeyi çözmek bilgisini açmak gerekir. Bizde maddeden sudan topraktan oluştuğumuza göre bilgi içimizdedir. Tabi bunlar işin felsefe kısmı. Bilimin dediğine bakmalı.
Bilgi doğuştan gelmez, sonradan öğrenilir arkadaşlar. Bu durum ile "reankarnasyon olduğunu iddia eden çocuk" gibi durumlar birbiri ile bağlantılı. Kısaca açıklamam gerekirse, beynin bir kısmı bloklandığında, insanın algısı geçici süreliğine açılıyor ve başka beyinlerin yaydığı düşünce dalgalarını özümsüyor. Bu konuda komplo teorilerinden arındırılarak düzgün bilim adamları uzun uzun çalışma yaptılar. Aynı durum bazı küçük çocuklardaki "nöron budanması" zamanından önce de gerçekleşiyor. Çocuklarda dışarıdan gelen beyin dalgalarına karşı bir kalkan olmadığı (veya daha zayıf olduğu) için şiddetli ölüm yaşayanların anılarını özümsüyorlar ve "reankarnasyon oldum" diye gezinebiliyorlar. Reankarnasyon vakalarında "ispatlı" olan olayların tamamında bireyler çocuktur. Bu konuda detaylı bilgi için Türkiye'nin önde gelen nörologlarından Doç. Dr. Sultan Tarlacı'nın kitaplarını okuyabilirsiniz.
''Bu da sana kapak olsun Sokrates'' başlığı altında bu yazıyı sayfada paylaşmayı düşünür müydünüz?
hoş olurdu aslında
Ben Tabula Rasa'cıyım. Beynin bilgi üretebilme/işleyebilme yeteneği olduğunu ama doğuştan bilgilere sahip olmadığını düşünüyorum. Bence madde, zihinden bağımsız olarak vardır. Fakat bu gönderideki olay kafamı karıştırıyor.
Artık karıştırmıyor, bilimsel olarak açıklandı yukarıda.
Dakikalar icinde kafa karışıklığına son!
Yalnız bu tür vakaları yasayan kişilerde hep uyandıktan sonra İspanyolca konuşuyorlar. suan dikkatimi çekti.
Bu tarz 5-6 vaka okumustum hic biri ispanyolca değildi
Ispanyolcaydi yaaa ben karsilastigim diger 2-3 vaka oyleydi birazdan arastirayim
Okuduklarimda buna sebep olan 2 sey vardi biri komada iken hastanin etrafindaki insanlarin beyin dalgaları komadaki ile birlesiyor falan ordan bilgi aktariliyor
Pardon simdi baktim 3 tane ispanyolca bir tane çince bir tane almanca bi tanede yozgatli bir abi kürtce konusmaya baslamis
Bilginin doğuştan geldiği görüşü kadar saçma bir şey yok yav
banada öyle bi tekme lazım
Yalniz David hume'ın bahsettigi bilgi malzemesi algıdir.
Bana göre bilgi doğuştandır. İnsan dünyayla ilgili her şeyi bilir bunlar beyne ve dna lara kodlu şekilde doğarız. Okuma yazma bilmeyen birinin bunları öğrenmesi, fizik bilmeyenin fizik öğrenmesi, başka dil bilmeyenlerin o dili öğrenmesi aslında öğrenme değil hatırlamadır. Transhümanist Türk fikriyatının da görüşünün bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanların kapasitesi ve yapabilecekleriyle ilgili açıklamaları bu görüşün temeline dayanıyor. (Not: bu fikir akımından yeni haberdar oldum ve grupta da yeniyim)
Birader bilgi doğuştan diyelim, ispanyolca diye bir dil daha yokken dünyaya gelen insanlarda yoktu bu bilgi? ispanyol dili oluştuktan sonra mı bu bilgiyle doğmaya başladık? tabi ki alakası yok. bilgi doğuştan olamaz. en azından her şeyin bilgisi doğuştan olamaz.
İlk insandan beridir iletişim aracı olarak dil vardı. Yani insan dil bilerek doğdu. Nasıl ki 7 çeşit insan ırkının her birinin kodları ilk insanda vardıysa bu da öyledir. Dil zamanla çeşitlenip çoğaldıkça insanlar da bunları bilerek doğdular. Dilin çeşitlenmesi olayı dahi bunun daha önceden kodlarda olduğunu gösterir düşüncesindeyim.
Bence illa bilgi doğuştan geliyor ise bu kast edilen bilgi hani genel olgulardır;öğrenme,konuşma felandır eğer senin dediğin gibi olsaydı o zaman gelecekte belki yeni bir dil çıkacak ve bizim.onu şimdiden biliyor olmamız gerekiyor tarzı bir sey oluyor
Bilmediğimizi nerden biliyorsun? Diyorum ki dünyada öğrenilenler aslında bir öğrenme değil hatırlamadır.
Bu konu felsefe ile değil bilimlede açıklanır ortak bilinç ve gaia hipotezleri ile açıklanmaya çalışılmıştır
Cocugun annesı mi abisi mi ne ispanyolca konusuyor mus. Bilinçaltına yerleşen kelimeler şokla meydana çıkıyor
İllaki duydugu bir yerden zihninin derinlerine işlemiştir. Çünkü bilerek doğma saçma. İnsanların ürettiği bir şey dil çünkü.