Evet mesela uzaktaki bir yıldızdan kendi dünyamıza bakarsak geçmişimizi görürüz çünkü şimdiki ışıklarımız henüz yıldıza ulaşmamış olacaktır. Yıldıza doğru kendi ışığımızdan daha hızlı gidersek önceden yolladığımız geçmiş ışıklarımızı da yakalarız ve dönüp arkamıza baktığımızda geride bıraktığımız ışıkların bize göründüğünü görürüz.
Çok fazla uzağa gittiğimizde ve arkamızda kalan evrene baktığımızda evrenin yavaş yavaş silindiğini görmeliyiz. Çünkü evrenin arkasından önüne doğru gelen ışıkları yavaş yavaş geçeriz ve evrenden ışık hızından daha hızlı bir şekilde uzaklaştıkca bir yerden sonra evren tamamen silinmeli. Çünkü evrenin gönderdiği ışığın hiç biri bizim olduğumuz noktaya ulaşmadığından evren de tamamen karanlık ve boş gözükecektir ancak rastgele karanlığın içinde karanlık ve gözükmeyen evrene doğru yol aldığımızda yavaş yavaş karşımıza evrenin ışıkları görünmeli ve aydınlanmalıyız. Peki ya karanlığın içinde bir evrenin olduğunu nasıl anlayıp geri dönüş yolunu bulacağız? Kafamda şu an garip şeyler var.
Hayır, basit bir mantık bu. Bir düşünsene evrenin yaydığı ışığın tümünü sollayıp geçiyorsun. Dönüp arkana baktığında gözüne hiçbir ışık daha ulaşmadığı için karanlık algılaman lazım. Ayrıca ilk dediğim zaten Einstein'in da düşüncesi ancak 2.si benim.
Bilim diye girdiğim grupta millet Harry Pottercılık oynuyor arkadaş... Ya imkanlı imkansız diye bir şey yok. Allah mısın, ne sıfatın var da karar veriyorsun? Teknik olarak, şu anda sahip olduğumuz bilgi bize şunu söylüyor; ışık tanecikleri yansıyıp gözümüzden doğru beynimizi etkileyerek bir süreç oluşturur ve bu süreç boyunca evren hareket etmeye devam ettiği için teknik olarak milisaniye standardında geçmişi görürsün. O altıncı his olayı filan da oradan geliyor çünkü beyin birden fazla faktörü işleyerek "an" dediğimiz şeyleri hafızasına kaydediyor. Birisinin geçmişi görmesi demek, belli bir zamana ait ışık taneciklerini bozmadan koruyarak tekrar tekrar işleyebilmesi demek. O ana ait birebir aynı "hafıza" oluşturulabilir ama bu sadece onu koruyan sistemin niteliklerine bağlı olduğu kadar doğrudur.
Bilim kurgu gerçekliğin kendisidir. Düşünün eğer ki beynimizi bir hafıza kartı gibi kullanabilsek ve içerisindeki verileri görselleştirebilecek bir teknoloji geliştirebilirsek, (tıpkı bilim kurgu filmlerindeki gibi) bir hologram sayesinde geçmişi görebiliriz. Tabi bunlar benim düşüncelerim. Çoğu kişinin hayali karşısında eskiden çekilmiş bir filmi izlemek gibi kalıyor daha ve daha fazlasını istiyoruz. Bu isteklerimizi gerçekleştirebilecek tek gerçek bilimdir.
Gecmisi beyinden bir ekrana aktarmak gibimi?
Evet mesela uzaktaki bir yıldızdan kendi dünyamıza bakarsak geçmişimizi görürüz çünkü şimdiki ışıklarımız henüz yıldıza ulaşmamış olacaktır. Yıldıza doğru kendi ışığımızdan daha hızlı gidersek önceden yolladığımız geçmiş ışıklarımızı da yakalarız ve dönüp arkamıza baktığımızda geride bıraktığımız ışıkların bize göründüğünü görürüz.
Çok fazla uzağa gittiğimizde ve arkamızda kalan evrene baktığımızda evrenin yavaş yavaş silindiğini görmeliyiz. Çünkü evrenin arkasından önüne doğru gelen ışıkları yavaş yavaş geçeriz ve evrenden ışık hızından daha hızlı bir şekilde uzaklaştıkca bir yerden sonra evren tamamen silinmeli. Çünkü evrenin gönderdiği ışığın hiç biri bizim olduğumuz noktaya ulaşmadığından evren de tamamen karanlık ve boş gözükecektir ancak rastgele karanlığın içinde karanlık ve gözükmeyen evrene doğru yol aldığımızda yavaş yavaş karşımıza evrenin ışıkları görünmeli ve aydınlanmalıyız. Peki ya karanlığın içinde bir evrenin olduğunu nasıl anlayıp geri dönüş yolunu bulacağız? Kafamda şu an garip şeyler var.
Bilimsel düşünceden çok hayalperest bi yaklaşım bana göre.
Hayır, basit bir mantık bu. Bir düşünsene evrenin yaydığı ışığın tümünü sollayıp geçiyorsun. Dönüp arkana baktığında gözüne hiçbir ışık daha ulaşmadığı için karanlık algılaman lazım. Ayrıca ilk dediğim zaten Einstein'in da düşüncesi ancak 2.si benim.
Maddeyi değil sadece ışığı algılarsın ozaman.
Kardeş kafamı karıştırdın baştan anlat
Gördüğün herşey geçmiş oluyor anı göremezsin
sigmund freud mu
Işık hızını geçtikten sonra yıldızlardan geçmişini izleyecek bir teknolojiyi de bulman gerek
Yok
İmkansız.
Bilim diye girdiğim grupta millet Harry Pottercılık oynuyor arkadaş... Ya imkanlı imkansız diye bir şey yok. Allah mısın, ne sıfatın var da karar veriyorsun? Teknik olarak, şu anda sahip olduğumuz bilgi bize şunu söylüyor; ışık tanecikleri yansıyıp gözümüzden doğru beynimizi etkileyerek bir süreç oluşturur ve bu süreç boyunca evren hareket etmeye devam ettiği için teknik olarak milisaniye standardında geçmişi görürsün. O altıncı his olayı filan da oradan geliyor çünkü beyin birden fazla faktörü işleyerek "an" dediğimiz şeyleri hafızasına kaydediyor. Birisinin geçmişi görmesi demek, belli bir zamana ait ışık taneciklerini bozmadan koruyarak tekrar tekrar işleyebilmesi demek. O ana ait birebir aynı "hafıza" oluşturulabilir ama bu sadece onu koruyan sistemin niteliklerine bağlı olduğu kadar doğrudur.
Bilim kurgu gerçekliğin kendisidir. Düşünün eğer ki beynimizi bir hafıza kartı gibi kullanabilsek ve içerisindeki verileri görselleştirebilecek bir teknoloji geliştirebilirsek, (tıpkı bilim kurgu filmlerindeki gibi) bir hologram sayesinde geçmişi görebiliriz. Tabi bunlar benim düşüncelerim. Çoğu kişinin hayali karşısında eskiden çekilmiş bir filmi izlemek gibi kalıyor daha ve daha fazlasını istiyoruz. Bu isteklerimizi gerçekleştirebilecek tek gerçek bilimdir.
Işık hızından daha hızlı gidebilmen gerekiyor. Bu da saniyede 300.000 km hızdan daha hızlı gitmek
Huble miydi neydi o teleskop ile görülebiliyor
Bayılırken bazen gorebiliyorsun bunu ekrana yansitamazsin ama bayiltarak geçmişini sana izletmek bence gelecekte mümkün olacaktir
Ne geçmişi dediğini anlamadim ama kendini geçmişini görmek mümkün
kendini videoya çekip izleyince geçmişi izlemiş olmuyormusun
Cronovisor ü araştırmanı tavsiye ederim
O daha çok komplo teorisi yav
Karadelikleri de düşünün niye olmasın