MERHABA ARKADAŞLAR
insan kopyalanırsa (ki kopyalanmış 3 insan mevcut)
kabul edilen ruh kavramına ne olacak
kopya insan yeni bir ruhmu yoksa eskisinin aynısımı
kimin ruhu hesap vercek?
Duygu ve düşünceler aynı mı olacak?
kopyalanan insan günahsızmı olacak? Yoksa eskisinin günahlarınımı yuklenecek. Bu tam bir çıkmaz
inanç sistemlerinin çöktüğü en büyük kanıttır bana göre
bir ruhun varlığına inanmıyorum. Bu soruyu dindarlara soruyorum aslında
Batuhan Gariboğlu
B
Kopya ruhu destekler misiniz? Nerde olmuş, kimler kopyalanmış vs..
Üç klon insan var ve Doğu Avrupa'da yaşıyorlar İnsan klonlamaya yasak getirilmişti. Ama tüp bebek uzmanı ünlü doktor şok bir açıklama yaptı. Doktor, klonlama (genetik kopyalama) yöntemiyle 3 bebeği dünyaya getirdiklerini, bunların 9 yaşında olduklarını ve Doğu Avrupa'da yaşadıklarını söyledi. Dünyada kopya insan yöntemiyle uğraşan ilk doktor olarak tanınan İtalyan Severino Antinori, klonlama (genetik kopyalama) yöntemiyle 3 bebeği dünyaya getirdiklerini, bunların 9 yaşında olduğunu ve Doğu Avrupa'da yaşadıklarını söyledi. Antinori, İtalya'da yayımlanan Oggi dergisinin yarın yayımlanacak sayısındaki demecinde, “İnsan klonlama tekniğiyle 3 çocuğun doğmasına yardımcı oldum. İkisi erkek, biri kız ve bugün 9 yaşındalar. Sağlıklı doğdular ve şu anki sağlık durumları da çok iyi” ifadesini kullandı. https://www.google.com.tr/amp/www.hurriyet.com.tr/amp/uc-klon-insan-var-ve-dogu-avrupada-yasiyorlar-11129130
İslamda kabul edilen ruh nasıl? Mesela Tanrı bizi yarattı öldükten sonra tekrar yaratılacağız mı. Öldük ruhumuz gitti mi? Eğer ki İslam'da Uzak Doğu İnanışları'ndaki gibi bir ruh yoksa soruların çoğu anlamsız olur
Klonlama konusundaki en büyük tartışma ise insanlar üzerinde dönmektedir. 1960'larda hayata geçirilen ilk klonlama deneylerinden sonra dünya çapında politikacılar ve bilim insanları arasında yaşanan tartışmalara din alemi de katılınca tam bir cadı kazanı oluşmuştur. 2004-2008 döneminde başarılı bir şekilde insan embriyosu hücreleri klonlanabilmiştir. 2011-2013 yılında yapılan yeni testler de insanın rahatlıkla klonlanabileceğini ortaya koymuştur. Dünyada bir çok ülke insan klonlamaya karşı kanunları hukuk sistemlerine çoktan yerleştirmiş durumda. Buradaki temel amaç, doğal yoldan elde edilmeyen bir canlının yaşama hakkının bilim tarafından sahiplenilmesinin önüne geçmekten çok daha öte. Ruh, kişilik, karakter gibi manevi görülen ve din ile ilişkilendirilen unsurların, doğal bir şekilde dünyaya gelmemiş bir canlıda nasıl işleyeceğinin kestirilemiyor oluşu, hükümetleri tutucu toplumların baskısı altında bırakmaktadır. Ancak bir çok araştırmacıya göre Kuzey Kore gibi bazı ülkelerin çoktan insan klonlamayı gerçekleştirip üstlerinde deneyler yapıyor olması muhtemel bir durum.
Bildiğim kadarıyla katolik kilisesi canlıların klonlanmasına şiddetle karşı çıkıyordu
Ruhlarımız yani gelmiş geçmiş bütün insanların ruhları çok öncelerden yaratıldı. Şayet insan klonlanmışsa Allah bünün olacağını zaten bildiğinden onların ruhlarını yaratmıştır. Ama ben henüz embriyo dışında klonlandığını düşünmüyorum bir embriyo gelişip Bebek olup doğup büyümedikten sonra
Hani nerde kopyalanmış insanlar ?
Koyun dolly fizyolojik olarak kopyalandığı koyunların yaşında dünyaya geldiği için sadece 6-7 yıl yaşadı akciğer problemlerinden öldü. Yani sollu doğduğunda kendisi sıradan bir kuzu gibi görünse de fizyolojisi 6 yaşında idi. Normalde koyunlar 11-12 yıl yaşıyorlarmış dolly kopyaladıkları koyun 6 yaşında imiş. Dolly dünyaya geldikten sonra 6 yıl yaşadı
İlginç yanı Türkiyenin kopyalandığı ilk koyun Oyalı da akciğer sorunları yüzünden ölmüş
Kolonlama olayını net şekilde yazar misiniz nasıl oluyor? Bilgiden baya eksiklik var her evresini bilmeden
Klonlama günümüzde embriyoların veya herhangi bir organizmanın kopyalanması ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Ancak klonlama sadece bir embriyonun veya organizmanın benzeşik ikizinin yaratılması değil aynı zamanda özgün bir DNA parçasının da çoğaltılması anlamına gelmektedir. Bir organizmanın kopyalanması ilk defa 1972 yıllnda İngiliz bilim adamları tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada kurbağa embriyosu hücrelerinin çekirdeği, döllenmemiş kurbağa yumurtalarının içine yerleştirilmesiyle kurbağa elde edilmiştir. Ancak, bu kurbağaların çok yaşamasan öldükleri görüldü. Klonlama ile ilgili tekniklerde anlatıldığı şekilde, 1993 yılında ABD'li bilim adamları embriyoları ikiye bölerek aynı genetik yapıya sahip ikizler oluşturmuşlardır. Bu embriyolar 32 hücreli safhaya gelene kadar yetiştirildikten sonra imha edilmiştir. Memeli bir hayvanın kopyalanması ise 1996 yılında Dr. Ian Willmut ve arkadaşları tarafından İskoçya Roslin enstitüsünde gerçekleşmişir. Dolly adı verilen koyunun İskoçya, Roslin Enstitüsünde kopyalanmasıyla birlikte klonlama tüm dünyada büyük yankılar uyandırmış, etik ve moral açıdan da son derece tartışılır hale gelmiştir.
Şöyle mi ben den embriyo aldı kadına yerleştirip doğum sonucuyla kopya dünyaya geliyor böyle mi ?
Yoksa benden aldığı emriyoyu bir makinede kopyalayıp buyutuyorlar ?
Bütün evrelerini yazın bir kaç soru soracam sadece dine baglamadan
Klonlama günümüzde embriyoların veya herhangi bir organizmanın kopyalanması ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Ancak klonlama sadece bir embriyonun veya organizmanın benzeşik ikizinin yaratılması değil aynı zamanda özgün bir DNA parçasının da çoğaltılması anlamına gelmektedir.
Bir organizmanın kopyalanması ilk defa 1972 yıllnda İngiliz bilim adamları tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada kurbağa embriyosu hücrelerinin çekirdeği, döllenmemiş kurbağa yumurtalarının içine yerleştirilmesiyle kurbağa elde edilmiştir. Ancak, bu kurbağaların çok yaşamadan öldükleri görüldü. Klonlama ile ilgili tekniklerde anlatıldığı şekilde, 1993 yılında ABD'li bilim adamları embriyoları ikiye bölerek aynı genetik yapıya sahip ikizler oluşturmuşlardır. Bu embriyolar 32 hücreli safhaya gelene kadar yetiştirildikten sonra imha edilmiştir. Memeli bir hayvanın kopyalanması ise 1996 yılında Dr. Ian Willmut ve arkadaşları tarafından İskoçya Roslin enstitüsünde gerçekleşmişir. Dolly adı verilen koyunun İskoçya, Roslin Enstitüsünde kopyalanmasıyla birlikte klonlama tüm dünyada büyük yankılar uyandırmış, etik ve moral açıdan da son derece tartışılır hale gelmiştir.
İzleyen yıllarda, Hawaii Üniversitesinde çalışan bilim adamları tarafından fare kopyalandığı bildirilmiştir. Benzer şekilde, Bir Amerikan biyoteknoloji firması 2001 yılında, yumurta çekirdeğinin yetişkin bir insan hücresinin çekirdeğiyle değiştirilmesiyle insan embriyosu klonlandığını ancak klonlaman bu embriyoların kısa sürede öldüğü bildirdi. Aynı yıl Teksas A&M Üniversitesi bilim adamları tarafından ilk kedi kopyalanmıştır. İzleyen yıllarda, hiçbir kanıt gösterilmeksizin insan klonladığı ve kopya bebeğin doğduğu iddia edilmiştir. Ancak, etik açıdan daha önce de sorun yaşayan ve bilim adamı niteliği tartışılan bu kişileri hiçbir bilim adamı ciddiye almamıştır. 2004 yılında Güney Koreli bilim adamları insan embriyosunu klonladıkarını bu embriyoların blastosist aşamasına kadar geldiğini ve sadece 1 tanesinden kök hücre elde edildiğini bildirdiler.
Kopyalama işlemi ya embriyonik dönemde bir kök hücre veya farklılaşmasını tamamen tamamlamış bir vücut hücresi kullanılarak yapılabilir. Birinci durumda ancak embriyo kopyalama olasılığı söz konusudur. İkinci durumda ise yetişkin bir organizmadan alınan hücre kullanılarak Dolly örneğinde olduğu gibi yetişkin bir organizma kopyalanabilir.
Embriyoların kopyalanması esnasında içi boşaltılan bir yumurta hücresi ile embriyonik kök hücre kaynaştırılır. Boşaltılan yumurtanın çekirdeği dışarı alınır. Benzer şekilde yetişkin bir organizma kopyalanırken de çekirdeği çıkartılmış bu yumurta ile vücudun herhangi bir yerinden alınan hücre kaynaştırılmaktadır. Bilim adamları yakın bir zamana kadar vücuttan alınan yetişkin hücrelerin bir embriyo gibi davranamayacağını düşünmekteydi. Ancak, Dolly'nin üretilmesiyle birlikte yumurtanın içeriğinde bulunan bazı moleküllerin bu tür bir hücrenin de üremeyle ilgili genleri uyarabileceğini ve bu hücrenin de bir embriyo gibi davranmasını sağladığı anlaşılmıştır.
Erken dönemde (3-5 günlük )embriyo biyopsisi. Elde edilen blastomer pratikte implantasyon öncesi (preimplantasyon) genetik tanı amacıyla (PGD) kullanılmaktadır). T-Totipotent embriyonik kök hücreler (blastomer) embriyonun kopyalanmasında da kullanılabilir. Embriyonik kök hücreleri embriyoyu parçalayarak elde etme olanağı vardır (immun cerrahi). Elde edilen ikiz hücrelerle yeni kopya embriyolar üretilebilir.
Dolly kopyalanırken boşaltılmış yumurta içerisine yerleştirilen bu hücre hayvanın meme başından alınmıştır. Dolly'nin kopyalanmasının amacı özel bir türün devamlılığını sağlamaktır. Doll içerdiği genetik yapı nedeniyle özel bir cinstir. Bu şekilde genetik yapısı değiştirilerek üretilen hayvanlara transgenik hayvanlar denilmektedir. Bu hayvanlar özel proteinlerin elde edildiği bir tür biyolojik makine gibi kullanılmaktadır. Aynı zamanda, tıpta bu tür hayvanlar genlerin işlevlerinin ve hastalıkların nedenlerinin anlaşılmasında ve buna bağlı olarak yeni tedavilerin geliştirmesi amacıyla da kullanılmaktadır. Bu amaçla transgenik fareler çeşitli araştırma merkezlerinde üretilmektedir.
Günümüzde yetişkin bir organizmanın kopyalanabilmesi kuramsal olarak tedaviye yönelik (terapötik) klonlama denilen bir tekniğin de tartışılmasına yol açmıştır. Bu teknik, boşaltılmış bir yumurta içerisine yerleştirilen vücut hücresinin meydana getirdiği bir embriyonun totipotent kök hücrelerininin tedavi amacıyla kullanılmasıdır. Bu hücreler hasta bireyden alınan bir hücreden kaynaklandıkları için, herhangi bir uyumsuzluğa neden olmayacakları gibi embriyonik kök hücrelerin bütün avantajlarına da sahiptirler. Aynı embriyo Dolly örneğinde olduğu gibi tedavi amacıyla kullanılmayıp taşıyıcı bir anneye nakledildiğinde bu hücrenin alındığı organizma kopyalanmış olacaktır. Tedaviye yönelik kopyalama bir canlı konumuna sahip olan embriyoların kullanılması nedeniyle etik ve moral açıdan tartışmalara yol açmaktadır. Embriyonik kök hücrelerden yumurta elde edilebilmesi konusundaki son gelişmeler bu tartışmaları azaltabilir, ancak tamamen önleyemeyeceği de bir gerçektir.
İnsan kopyalamak bir insan embriyosunun içine başka bir insanın dna sını yerleştirmektir. Yani hiçbir zaman ruhları ve düşünceleri aynı olmaz. Sadece görünüş olarak aynıdırlar.
Klonal çoğalma, hücrelerin, kendi genetik materyalinin aynısını taşıyan başka hücreler üretmesi. En yaygın olarak bağışıklık hücrelerinden B-lenfositlerinde görülür.
Klonal çoğalma hücrelerin, kendi Hücre, canlının canlılık özelliklerini taşıyan, yapı ve görev bakımından en küçük parçasıdır. Hücreye "göze" de denilebilir. Atomların molekülleri, moleküllerin makromolekülleri, makromoleküllerin makromoleküler kompleksleri oluşturmasıyla, dokuların en küçük yapı taşları olan ve yaşamın tüm özelliklerini sergileyen hücreler oluşmaktadır. Genel olarak tüm hücreler temelde aynı yapıya sahiptirler. Fakat bulundukları dokuya ve dolayısıyla fonksiyonlara bağlı olarak bazı özelleşmeler gösterirler. Genetik materyalinin aynısını taşıyan başka hücreler üretmesi. En yaygın olarak bağışıklık hücrelerinden Gen, mutasyon yoluyla değişmediği takdirde bir kuşaktan öbürüne geçen, büyük ve ayrıntılı yapılı dezoksiribonükleik asit(DNA) moleküllerine tekabül eden kalıtımın hipotetik temel ünitesidir. Bu kalıtım maddesi, biokimyasal reaksiyonların bazılarını hızlandırarak, bazılarını da geciktirerek, kontrol etmesi dolayısıyla, birtakım etkiler gösterir.
Bölümleri
Klonlama temelde üç ana başlığa ayrılarak incelenebilir:
Moleküler klonlama (Rekombinant DNA teknolojisi)
Çoğaltımsal klonlama
Terapi Amaçlı klonlama
Anüssüz klonlama
hücre çekirdeği, hücre çekirdeği çıkarhücre çekirdeği, hücre çekirdeği çıkarhücre çekirdeği aktarımı" yöntemiy materyalinin hepsindenalınıp, başka bir organizma (alıcı) içine
Çoğaltımsal klonlama
Bu teknik, bir organizmanın (donör) genetikBedensel hücre çekirdeği aktarımı" yöntemiy materyalinin hepsinden (genom) alınıp, başka bir organizma (alıcı) içine
Terapi amaçlı klonlama
Bu tip klonlama belki de etik olarak en çok tartışılan klonlama biçimidir. Bu teknikte, insan embriyolarının kök hücreleri alınıp, hasta insanlardaBedensel hücre çekirdeği aktarımı" yöntemiyle oluşturulmuş embriyoların gelişmesiyle ortaya çıkan canlılardır. Bu yöntemde, yetişkin bir canlıdan alınan hücre çekirdeği, hücre çekirdeği çıkarılmış bir embriyo hücresine aktarılır. 1996 yılında klonlanan Dolly, bu yöntemle ortaya çıkarılan ilk memeli canlıdır.
Kopyalama yaparken kullanılan malzeme ne ilk önce onu konuşmak lazım ruha gelince ruh hakkında bilgi bize çok az verilmiş ve öyle çok yazılan eser yok
Hücre çekirdeği
Yani insan harici kullanılan bir şey yok yaratma yalnız allaha ait
Dinçer Sığın aynen kopya aslında yaratma değil yaratılmış bir canlıyı kopyalama
Bir insandan değilde sıfırdan insan yaratılırsa ki bu imkansız (yani ne kadından yumurta nede erkekten sperm alınmadan ) ozaman ruhun olmayacağı tartışılabilir fakat zaten olacak olan insanın genetiği yaşamış olan insandan alınması bir şeyi değiştirmez nede olsa zaten bir bebeğin geni anne ve baba tarafından belirlenir onların ruhunu almaz sadece genlerini alır.
Koyun üzerinden şu şekilde olmuş. Bir koyunun memesinden alınan kök hücre bir başka koyundan alınan yumurtanın ( ama bu yumurtanın sadece kabuğu kullanılmış içindeki çekirdek çıkartılıp sadece kabuk olarak) içine yerleştirilmiş. Daha sonra elektrik akımı ile embriyo ya ( yani döllenmiş yumurtaya dönüştürülmüş) bu embriyo üçüncü başka bir koyunun (taşıyıcı ) yerleştirilmiş
Baştan hiç bir canlıdan alınmaması lazım yoksa ne anladım o işten
Yasasinlar da gorelim ruhlari insan gibi mi olacak, hayvan gibi mi
Normal ruh olacak işte dış kabuk önemli değil ki ha anasından babasından karma gen almış ha başkasının genini fark yok.
Kopyalama değil de, birçok organı hatta tüm organları değiştirilmiş hatta organları birçok defa değiştirilmiş bir insan hangi organ veya uvzu ile hesap verecek?
Hepsi ile
Bir organ birçok kişide yaşasa da mı?
Bedenselliğimin hesap vermede rolü ne?
Hiç hareket kabiliyetim olmasa, sırf düşünsel olarak sınavda olurmuyum?
Hangimizin ameli daha güzeldiri amelsiz sırf niyet veya hislerle yaşaya bilirmiyim?
Bilim adamları Allahın huzuruna gelip bizde insan Yarattık demişler Alla cc sormuş neyle nasıl yerden bir avuç toprak almışlar Allah cc o toprak benim toprağım onu yerine bırakın yoktan var edin ve benim yaratığın ruhu dışında ruh üfleyin bakalım yoksa suda boğulmuş bir insanın hiç bir eksiyi yok neden bilim adamları diriltemiyor
Yoktan yaratmak bilimin işi değil.
Yaratmak bilimin işi değil zaten
Doğru kardeşim ama onlar öyle düşünmüyorlar bence
Arkadaşlar cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Beni aydınlatan ve düşündüren yorumlarınız için hepinize minnetlerimi sunuyorum. Kendinize iyi bakın iyi geceler.