tin suresi 1. ayeti andolsun zeytin ve incire diye basliyor... burda benim guldugum sanki kuran da direk boyle bir emir varmus gibi psylasim yapilmis.. 7 zeytin 1 incir yiyin gibisinden
Kuranda zeytin 7 kere incir bir kere geçiyor bunu araştıran bulan japon bilim adamları bunun 1400 sene önce kuran da yazdığını görünce hemen müslüman olmuslar araştırın bak şaşıracaksıniz
İncire ve zeytine andolsun ki,” (Yemin ederim ki) bu bir yemindir. Yani incire ve zeytine yemin ederim ki. Yüce Allah bereketli oldukları ve çok yararları bulunduğu için yemin etti. İbn-i Abbas (r. A) derki; bu, yediğimiz ve yağını çıkardığımız incir ve zeytindir. Hakikaten bu ikisinin faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Şimdi isterseniz önce bu iki meyvenin yararlarına bir göz atıp, sonra İkrime (r. A)’ın ayetin bu kısmıyla alakalı olan yorumuna geçelim.
İNCİRİN FAYDALARI
İncir hoş bir meyve, latif bir gıda ve çabucak hazmedilir. Aynı zamanda ilaçtır. İnsanın tabiatını yumuşatır. Balgam söker ve böbrekleri temizler. Mesanedeki kumların atılmasını sağlar. Beden şişmanlatır. Karaciğer ve dalakta kapalı olan damarları açar. Sütle kaynatıldığında ses kısıklığına iyi gelir. Kalbe ferahlık verir. Sindirim organı sancılarını giderir. İncirde şeker organik asitler, sabit yağ ve vitaminler (A, B,C) vardır. (Yeni Rehber Ansiklopedisi, c–10, s–90)
ZEYTİNİN FAYDALARI
Zeytin güzel bir katıktır. Zeytin, yağından faydalanılan bir meyvedir. Aydınlatmada ve tıpta kullanılır. Zehirlere karşı faydalıdır. İnsanın içini sürdürür ve asalak yaşayan kurtçukları düşürür. Deriyi yumuşatır ve ihtiyarlamayı geciktirir. Zeytinin tuzlu suyu, yanık yerin şişmesini önler ve diş etlerini sertleştirir. Zeytinin yaprağı kızarıklığa, karıncalaşmaya, kirli yaralara, kurdeşen hastalığına fayda sağlar ve terlemeyi engeller. Zeytin ağacı uzun ömürlüdür ve 200–300 sene yaşaya bilir. Peygamberimizde yılda bir defa vücudunu zeytinyağıyla yağlardı. Zeytin ve yağının bu sayılanlardan daha fazla faydaları vardır. (Tıbbı Nebevi, İbn-i Kayyim el-Cevziyye, s–480)
İkrime (r. A )’de derki; yüce Allah incir ve zeytinin bittiği yerlere yemin etti. Çünkü incir Dimaşk bölgesinde, zeytinde beyti Makdis’de çok olur. Bu mana daha açıktır. Böylece bu yemin, Allah’ın; vahiy ve semavi emirlerle şereflendirdiği mukaddes yerlere yapılmış bir yemindir. Dolayısıyla, İsa (a. S )’ın doğduğu, Peygamberlik vazifesini yaptığı ve oradan göğe yükseltildiği mukaddes beldeye; ilahi kitaplardan İncil’in, Tevrat’ın ve Zebur’un indiği o beldelere yemin olsun ki.
Kuranı kerimin her ayeti birer mucize ve şifadır ne niyetle okursan kabul olur. 7 zeytin 1 incir Mi faydalıdır bilmem ama şu bir gercekki zeytin ve incir birer mucize Rabbim hiç bir seyi sebebsiz yaratmamıştır .
7 zeytin 1 incir mucizesi japon bilim adamları yıllar sonra uzun arastirmalardan sonra bulmuş genç kalmanın sırrı diye kuranda daha ne mucizeler vardı hepsini bulmak lazım ayrıca peygamberimizin kullandığı çörek otu her derde deva bunu herkes biliyor ama inanmak lazım daha sayamadigim nice mucizeleri var sevim hanim
Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Bunları ancak fasıklar inkâr eder. (BAKARA suresi 99. ayet) Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, Peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adaleti emredenleri öldürenler var ya, onları elem dolu bir azap ile müjdele. Onlar, amelleri, dünyada da, ahirette de boşa gitmiş kimselerdir. Onların hiç yardımcıları da yoktur. (ÂLİ IMRÂN suresi 21-22. ayetler) Allah size Kitap’ta (Kur’an’da) “Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır. (NİSA suresi 140. ayet) İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir. (MÂİDE suresi 10. ayet) .... Andolsun ki sana Rabbinden indirilen bu Kur’an, onlardan çoğunun taşkınlık ve küfrünü artıracaktır. Öyle ise o kâfirler toplumu için üzülme. (MÂİDE suresi 68. ayet) Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar. (EN'ÂM suresi 39. ayet) Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (A'RAF suresi 36. ayet) Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler var ya, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız. (A'RAF suresi 40. ayet) Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz. (A'RAF suresi 182. ayet) Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.” (YÛNUS suresi 15. ayet) Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız. (YÛNUS suresi 70. ayet) Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor. (İSRÂ suresi 41. ayet) Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz. Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarını dönüp giderler. (İSRÂ suresi 45- ayetler) Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. (İSRÂ suresi 82. ayet) İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan kuşku içinde olacaklardır. (HAC suresi 55. ayet) Âyetlerimiz onlara karşı açık seçik okunduğu zaman o kâfirlerin yüzünde inkâr ve hoşnudsuzluk (belirtisini) anlarsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracak gibi olurlar. De ki: Bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah'ın inkarcılara va'dettiği (Cehennem) ateşi... O ne kötü gidilecek yerdir! (HAC suresi 72. ayet) De ki: “Ne dersiniz? Eğer o (Kur’an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?” (FUSSİLET suresi 52. ayet) İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.” (FUSSİLET suresi 26. ayet) Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artıko, onun ayrılmaz dostudur. (ZUHRUF suresi 36. ayet) Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir. (HÂKKA suresi 50. ayet)
Saçmalık 7 zeytin bi incir yiyin. Hastanelerde kalabalık etmeyin o zaman Bu sırrı suriyeli lererede söyleyinde bari devletten yükü biraz kalksın Japonlarıda arap masallarına alet etmeyin Kuran la değil bilimle akılla kalkınmış bir ülkedir sayfayı cematçiler tarikatçılarmı çaldı yoksa
Aceba bu kullandıgınız ilaçlar yerden mi bitiyor onlarda Allahın yarattıgı bitkilerden yapılmıyor mu? Senin kuran diye küçük gördügün sey ilmin ta kendisidir biraz okuyunda cahil kalmayın lütfen ..
sen neyle kalkanlardansın bilim iyi zaten ilk emir oku ki sizin teknolojik desiniz jabonlara bi bakin kac savas kazanmıslar. Sanki siz gelstinzde biz durun dedik
Peygamberimiz bunları uygularken az yemeyi öneriyordu eğer az yense idi sağlık bulunurdu şimdi kullanılan her paket ürün kimyasallarla korunuyor etler hormonlu domateste fare geni var buğdayda gdo lu yani anlayacağınız yenilen içilen bu kadar gıda kimyası değiştirilmiş zeytin yağı trans yağlara göre sağlığımız için önemli bilimde zeytin yağını öneriyor normal yağ yanarken zeytin yağı kaynıyor aynı sıcaklıkta zeytini çörek otunu inciri kudret narını öneriyorsa islamiyet bunda hikmet vardır anlayana
Benim anlamadığım birşey var. Zeytin zeytin diyorsunuz tamam da... Şu anki dindar parti binlerce onbinlerce zeytin ağacı kesti, kesilmesine izin verdi. Eğer çok yoğun olarak karşı çıkılamasaydı daha binlercesi de kesilecekti. Bu bir çelişki değil mi?
Biz siyaset tartismiyoruz yüce kitabimizda Allah bize ne yememizi önermiş onun şifrelerini ariyoruz bizi yaratan Allah sonucta bize ne iyi gelir onu bilir kullarim kitabımı araştırıp bulsunlar diye
Ya arkadaşlar ben zeytin ürericisiyim benim bin ağaç var bir tane kesmedim ürün alıyorum kesen arkadaşlar ürün alamadıkları için sıkıntı yapan yerlerde kesiliyor adam meyve dikiyor zeytin tutma sorunu oluyor iznikte bu böyle
Kurana göre dünya düz Uz aydan dünyanın fotoğrafınında çeksende düz demişse düzdür. Bide enginar şifasıyla diğer tüm bitkileri sollamış bi bitki Ama tabi modern tıbba göre Kuranda niye yok. Kuranın tüm bilimlerden ileri olduğunu söyleyenler bi aydınlatırlarsa
Senin enginar tüm birkileri sollamış düşüncesi insan bilgisi kuran insan uzaya çıkmadan dünyanın yuvarlak olduğunu rahman suresinde söylemistir bunu bulan alim imam gazali hz. Bulan ama herşeyi açık söylemez kuran hiç düşünmezmisiniz der Allah bizi okuyup düşünsün diye gizlemiş kuranda daha ne mucizeler var şimdi sana hepsini anlatsam zaman yetmez
Dünyanın yuvarlak olduğunu haber veren diğer ayetler: “Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin kuturlarından geçmeye gücünüz yetiyorsa haydi çıkın. Çıkamazsınız, ancak bir imkan ile çıkabilirsiniz.”(Rahman, 55/33) Ayetteki ‘kuturlar’ tabiri bilindiği gibi çaplar demektir. Çap, yuvarlak bir şekil olduğuna göre, hem göklerin, hem dünyanın yuvarlak olduğu anlaşılır. Einstein’e göre, kainatta her şey, kainata tabi olarak küreseldir. Ondan yedi yüz sene önce yaşamış olan Muhyiddin ibn Arabî ise, Fütuhat'ın birinci cildinde aynen şöyle der: “Allah, kemal sahibidir. Kainatta kendi kemal sıfatını göstermiş, gökleri mükemmel yaratmıştır.” Mükemmel şekil küredir. Onun için Allah kainatı küreler şeklinde yaratmıştır. “Bundan sonra arzı yapıp düzenledi, ondan suyunu ve otlağını çıkardı.” (Nâziât, 79/31-31) “Allah geceyi gündüze dolar, gündüzü de geceye dolar.” (Zümer, 39/5) Ayetlerindeki ‘daha’ fiili yapıp düzenlemek’ anlamına geldiği gibi ‘deve kuşunun yumurtlama yeri, udhiyye, uhuvve, yuvarlak taş ve ceviz atmak’ anlamına gelen 'dahu’ mastarıyla da alakalıdır. Arapça’da bir fiilin iki değişik anlama gelebilmesi özelliğinden faydalanılarak, Dünya’nın yuvarlak olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca ikinci ayette “dolamak” diye tercüme edilen Arapça ‘tekvir’ kelimesi, yuvarlak şekilde sarmak manasına gelir. Bu ayette de, gece ve gündüzün oluşmasına, Dünya’nın yuvarlak olması ve dönmesinin sebep olduğu kastedilmektedir. “Gece de bir alamettir onlara. Ondan gündüzü soyar çıkarırız.”(Yâsîn, 36/37) “Soyup çıkarmak” fiilinin Arapça’sı olan ’sehl’ kelimesinin “yuvarlak bir şeyi soymak”tır. Türkçe’de de hayvanların derilerinin soyulduğu yere ’salhane’ (selhhane) denir. “Onlar hiç bilmedikleri bir zamanda aniden kıyametin gelmesini mi gözlüyorlar?” (Zuhruf, 43/66)
Kuran ilk indirildiğinde hurma dallarına taşlara derilere yazılmış Güvenilir kişilere ezberletilmiş Muhammedin ölümünden epey sonra komisyonlar tarafından derlenmiş toplanmış değiştirilmiş İlk yazmalar da yok edilmiş Kutsal emanet diye kuranın ilk yazmalarını saklamamışlar ne hikmetse Muhammedin kılları terlikleri hırkası saklanmış. Kuranla bilim arasındaki çelişkinin sebebi aslında Kuran değiştirilmiştir Kuran Allahtan geldiği gibi kalsa dünya yuvarlak derdi Gerçekleri görmezseniz siyonizm müslümanları daha çok kullanır
Kesin olarak bilesiniz ki bu zikri (vahyi, Kur'an’ı) kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.” (Hicr, 15/9) Ayetteki “lehû”de bulunan ve “o” anlamına gelen “hû” zamiri, iki ayrı şekilde yorumlanmıştır: Birincisi "zikr"e ait olmasıdır, tefsircilerin çoğunun görüşü budur. İkincisi, Ferrâ ve İbnü'l Enbârî'nin görüşleridir ki, Kur'ân üzerine indirilen Hz. Peygambere ait olmasıdır. Bu durumda ayetin manası "onu cin ve şeytan şerrinden ve düşman tecavüzünden koruyan ve koruyacak olan da biz şanı Yüce Allah'ız" demek olur. Bu da doğru bir mânâ olmakla beraber, âyetten ilk bakışta anlaşılan, birinci mânâdır. Yani Allah Teâlâ, bununla Kur'ân'ın fazlalık veya noksanlıkla bozma ve değiştirmeden korumasını üzerine almış ve korunarak kalmasını anlatmıştır. Esasen bu ayetten önce 6. âyette de ifade edildiği gibi, müşrikler alaylı bir ifadeyle, Hz. Muhammed'e (asm) vahiy diye bir şey gelmediğini ima etmişler ve onun bir mecnun olduğunu, dolayısıyla vahiy dediği sözlerin Allah'tan değil cinlerden geldiğini veya söylediklerinin hakikatle ilgisi bulunmayan deli saçması olduğunu ileri sürmüşlerdi. İşte burada ''Kesin olarak bilesiniz ki bu zikri / vahyi kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz." buyurularak, onların bu iddiası açıkça reddedilmektedir. Şu halde burada "zikir"den maksat vahiy, korumadan maksat da vahiy sürecinde ve sonrasında kıyamete kadar, âyetlerin ilâhî olma özelliğini bozacak şekildeki herhangi bir dış etkiden vahyin korunmasıdır. Böylece -bağlamı da dikkate alındığında- âyette esas itibariyle müşriklerin vahye yönelik itirazları reddedilmekte, vahyin Allah'tan geldiği ve ona asla herhangi bir ilâvenin söz konusu olmadığı ve olamayacağı bildirilmektedir. Kuşkusuz Peygamber'in korunması, dolaylı olarak vahyin de korunması anlamını içerdiğinden, her iki yorumu birleştirmek mümkündür. "O halde bu vaad varken sahabe, Kur'ân'ın Mushaf'ta toplanması ile niçin meşgul oldular?" sorusu da sorulamaz. Çünkü hafızların Kur'ân'ı ezberlemesi gibi, sahabenin onu toplaması da Allah Teâlâ'nın koruma sebepleri cümlesindendir. Allah, onun korumasını üzerine aldığı içindir ki, onları bu şekilde toplamaya ve zaptetmeye muvaffak etmiştir. Burada tefsirciler Allah Teâlâ'nın Kur'ân'ı korumasının niteliği hakkında da birkaç ayrı görüş açıklamışlardır. Şöyle ki: 1. Bunu Allah'ın koruması, insan sözünden ayrı bir mucize kılarak halkı, artırma ve eksiltmeden aciz bırakması şeklindedir. Çünkü Kur'ân'a bir şey ilave edecek veya eksiltecek olsalar, Kur'ân nazmı değişir ve bütün aklı erenlere onun Kur'ân'dan olmadığı meydana çıkar. Bunun için Kur'ân'ın icâzkâr olması (benzerini getirmekten insanları aciz bırakması) bir şehri kuşatan sur ve istihkâm gibi onu korunmuş tutar. 2. Allah Teâlâ, hiç kimseye Kur'ân'a sözlü mücadele edebilecek kuvvet vermemek suretiyle onu korumuş ve muhafaza etmiştir. Bu iki yorum şekli birbirine yakındır. 3. Allah Teâlâ, teklif (yükümlülük) süresinin sonuna kadar Kur'ân'ı koruyacak, okutacak ve halk arasında neşredecek bir topluluğu görevlendirmek suretiyle, onu halkın iptal etmesinden ve bozmasından koruyup muhafaza edecektir. 4. Korumadan maksadın şu olduğunu söylemişler: Bir kimse Kur'ânın bir harfini veya bir noktasını değiştirecek olsa bütün âlem ona: "Bu yanlıştır, Allah'ın sözünü değiştirmektir." der. Hatta büyük ve heybetli bir adam Allah kitabının bir harfinde veya harekesinde yanlışlıkla bir hata veya bir lâhin yapacak olsa, çocuklar bile ona hemen, "Efendi yanıldın, doğrusu şöyledir!" derler. Fahreddin Râzî der ki: "Kur'ân'ınki gibi korunma hiçbir kitaba nasib olmamıştır. Başka hiçbir kitap yoktur ki, az çok tashif (kelimeyi yanlış yazma), tahrif (yazarken harflerin yerini değiştirme) ve bozulma girmemiş olsun. Bunca dinsizlerin, Yahudilerin ve Hristiyanların Kur'ânı değiştirmek ve bozmak üzere birçok arzuları ve hırsları bulunduğu halde, bu kitabın her yönden tahriften korunmuş olarak kalması en büyük mucizelerdendir. Bundan dolayı, bunun bir gayb haberi olduğu gerçekleşmiş bulunuyor. Bu ise üstün bir mucizedir. (Razi, İlgili ayetin tefsiri) Bu sûre, Mekke'de indiğinden dolayı, demek ki o zamandan bu zamana kadar, bütün kâinat bu gayb haberinin gerçekleştiğine şahid olmaktadır. Gerçekten Kur'ân'da bu âyet, açık bir ifade olmasaydı bile, hiçbir kitaba nasib olmayan bir koruma ile bu kadar senedir korunması, Râzî'nin dediği gibi başlı başına büyük bir fiilî mucize olurdu. Bunun, bu âyetle başlangıçtan itibaren açık olarak ifade edilmesi, özellikle pekiştirilerek anlatılmış olması ise, hiç söz götürme ihtimali olmayan ilmî bir mucizedir. Ve işte on üç buçuk asırdan fazla bir zamandan beri, dünya böyle hem ilim ve hem de amelle ilgili yönleri toplayan bir mucizenin şahidi olagelmiştir. "Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur'ân'ın âyetleridir." (Hicr, 15/1; bk. Elmalılı, Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)
Eğer Kuran'ı Kerîm değiştirilmesi söz konusu olsaydı, dünya da ki bütün kitaplar aynı olmazdı. Neden inciller çeşitli bu konuyu hiç düşündünüz mü Tuğba buyuk
Dünya yuvarlak diyo zaten rahman suresinde kuran değişmemis onu biz indirdik biz koruyacağiz diyor Allah değişseydi ahengi düzeni bozulurdu biz okudukça ilham alıyoruz bence şen 7 zeytin 1incir yiyerek basla
Boş ver sen bana cevap yazma beceremiyosun cemaatlerinin tarikatlarınız örgütleriniz dünyanın düz olduğu bilgisini anlatan videolar çekmiş her yeri sarmışsınız Senin burda modern tıbbı ufalayıp 7 zeytin bir hurma zırvasına inandırmaya çalıştığın gibi
Ve ilk kuran yazmaları iki kıldan daha mı değersizdi Kıl öpeceğinize deri parçalarını öpeydiniz Değiştirmeseler foyakarının çıkacağının bir korkusunu taşımasaşar ilk yazmaları her şeyden daha çok korurlardı İlk yazmalardan daha değerli kanıtmı olur
Tuğba hanım sizin bu düşünce nizle yola çıktığımız da sizi bilmiyorum hangi dine mensupsunuz demek oluyor ki bütün Müslüman lar sapıklık içinde ve bütün İslam alemi yanlış yolda öyle mı oluyor
Peygamber (asm)'in yanında olan ayetler dışında sahabiler kendileri için özel sayfalarda yazıyorlardı. Kur'an'ın bütününü ezbere bilenlere "kurra" deniliyordu. İbnu Mes'ud, Muaz, Salim, Ubey ibnu Ka'b, Aişe, Hafsa, Ümmü Seleme bunlardandır. Resmi tedvin dışındaki Mushafların yakılması talimatını dinlemeyenler de oldu. Ali, Ibnu Mes'ud, Ubey ibnu Ka'b'in özel Mushaflarından da söz edilir. Aişe'nin de bir Mushaf’i vardı. Bu Mushaflar arasındaki farkları konu edinen bir kitabı Ebubekr ibnu Davud telif etti: Kitabul-Mesahif. Bugün dünyanın her yerindeki Mushaflar birbirinin aynısıdır. Topkapı Müzesi'nde saklanan Mushaf'ın Osman Mushaf’ı olduğu söylenir. Özbekistan'in başkenti Taşkent'te de ilk Mushaflardan bir örnek vardır. (63) Türkiye’deki Tarihi Mushaflar: İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesinde şu tarihli Mushaflar vardır. - No: 457. Hz. Osman'ın imzasını ve Hicri 30 senesini havi Mushafı Şerif. - No: 557. Hz. Ali'nin imzasını havi Mushafı Şerif. - No: 458. Hz. Ali'nin yazısı olduğuna işaret edilen bir Mushaf. Diğer Resmi Ali Mushafları: Mısır'da Kahire'de "Seyyidüna Hüseyin" Camii’nde, Ali ibnu Ebi Talib'e mensup kendi el yazısıyla Kufi kadim hattıyla yazma bir Mushaf vardır. Mısırlı Türk Dostu Abdulvehhab Azzam Şehadetnamesi’nde Meşhed'de Hattı Kufi ile yazılı bir Mushaf'tan bir kısım gördüğünü ve sonunda şu ibare bulunduğunu yazıyor: "Bunu Ali ibnu Ebu Talib yazdı." Yine orada diğer tam bir Mushaf vardır, o da Kufi hattıyla şu ibare yazılı: "Bunu Hasan ibnu Ali ibnu Ebu Talip yazdı." Şia ulemasından Abdullah Zicani, Kur'an Tarihi’nde Necefu'l-Eşref'te Hz. Ali hattıyla Mushaf bulunduğunu söyler. İşte, muhtelif eski nüshalar, Sahabe devrinden kalma Mushaflar bugün de elde mevcuttur. Bu mushaflar arasında hiçbir farklılık yoktur.(64) "Münih Üniversitesi’nde kurulmuş "İnstitut für Koran Forschung", bütün dünyadan topladığı 42.000 kadar tam ve natamam Kur'an nüshasını bir araya getirip tasnif etmiş ve elli yıl süren bir mukabele ve tetkikat sonunda bunlar arasında bir iki hattat hatası bir yana, hiç bir nüsha farkı olmadığını tesbit etmiş ve bu durumu bir raporla dünyanın gözleri önüne sermiştir. Bu Enstitü, içindeki vesikalarla birlikte II. Dünya Harbi esnasında Amerikan uçaklarının bombardımanları sırasında berhava oldu."(65)
mushafın sözlük anlamı birleştirilmiş biraraya getirilmiş Kuran hz Muhammed zamanında toplanılmadı taşlara dallara deri parçalarına yazıldı güvenilir kişilere ezberletildi Kuran Muhammedin ölümünden sonra kitap haline geldi Yani diyosunuz ki peygamberin ölümündn sonra bir araya getirilen kuranlar harfiyen uyuyor Bravo Amabrn 10 farklı kuran var demedim dikkat edersiniz İlk yazmaların yok edilişinden bahsediyorm Mushaf haline getirilmeden önce muhammedin elini sürdüğü gözünün gördüğü yazmslar dan. Kuranı tarafsız komisyonlar değil arap komisyonları yazdı Kendi aklıyla ahlakıyla çeliştiğinde işine gelmeyen yerleri değiştirdi Ezberleyen kişiler elbet insanlığa miras kalmayacaktı Ama Muhammedin nezaretinde yazılan yazmaları saklamak kutsal emanet olarak korunmasına hususiyet göstermek icap etmez mıydı miras olatak ilk kuran yazmaları neden kalmadı imha edildi Kaldıkı araplar Muhammedin kılına hırkasına hassasiyet gösterip put yapmışlar bile Bunu o zaman düşünememiş olamazlar Yazdıkları mushaflarla ayetleriin yazlılı olduğu ilk belgelerde farklılık var ki yok edildi
Tugba Uğurlu Türkiye’deki Tarihi Mushaflar: İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesinde şu tarihli Mushaflar vardır. - No: 457. Hz. Osman'ın imzasını ve Hicri 30 senesini havi Mushafı Şerif. - No: 557. Hz. Ali'nin imzasını havi Mushafı Şerif. - No: 458. Hz. Ali'nin yazısı olduğuna işaret edilen bir Mushaf. Diğer Resmi Ali Mushafları: Mısır'da Kahire'de "Seyyidüna Hüseyin" Camii’nde, Ali ibnu Ebi Talib'e mensup kendi el yazısıyla Kufi kadim hattıyla yazma bir Mushaf vardır. Mısırlı Türk Dostu Abdulvehhab Azzam Şehadetnamesi’nde Meşhed'de Hattı Kufi ile yazılı bir Mushaf'tan bir kısım gördüğünü ve sonunda şu ibare bulunduğunu yazıyor: "Bunu Ali ibnu Ebu Talib yazdı." Yine orada diğer tam bir Mushaf vardır, o da Kufi hattıyla şu ibare yazılı: "Bunu Hasan ibnu Ali ibnu Ebu Talip yazdı." Şia ulemasından Abdullah Zicani, Kur'an Tarihi’nde Necefu'l-Eşref'te Hz. Ali hattıyla Mushaf bulunduğunu söyler. İşte, muhtelif eski nüshalar, Sahabe devrinden kalma Mushaflar bugün de elde mevcuttur. Bu mushaflar arasında hiçbir farklılık yoktur.(64) "Münih Üniversitesi’nde kurulmuş "İnstitut für Koran Forschung", bütün dünyadan topladığı 42.000 kadar tam ve natamam Kur'an nüshasını bir araya getirip tasnif etmiş ve elli yıl süren bir mukabele ve tetkikat sonunda bunlar arasında bir iki hattat hatası bir yana, hiç bir nüsha farkı olmadığını tesbit etmiş ve bu durumu bir raporla dünyanın gözleri önüne sermiştir. Bu Enstitü, içindeki vesikalarla birlikte II. Dünya Harbi esnasında Amerikan uçaklarının bombardımanları sırasında berhava oldu."(65)
Herşey Kuran da yazıyor diye arastirmayalim ozaman. Araştırıp bulan insan emeğine de gülüp, dalga geçelim. Kuran da yazıyordu zaten sen niye araştırdın diyelim. Zeytin ağaçlarını kesen de yine aynı zihniyet söyleyene aynı zihniyet. Doğayı zehirlemeyip kendi haline biraksaydiniz şimdi sağlık yaşamak için debelenip durmazdiniz. Bu arada bu bilgi için teşekkür ederim. Kızartma hamur işi yiyip üstüne sağlık diye 7 zeytin bir incir yenmez herhalde.
Şu mucizeyi kuran da yazıyor demeseydim felânca bilim adamı bulmuş deseydim kimse itiraz etmezdi ama kuran da yazıyor deyince ortalık karıştı sanki kuran böyle şeyler haber veremezmis gibi herkes karşı çıkıyor yazık Allah hidayet nasip etsin sözun bittiği yer
Sana öyle geliyo çörek otunu paylaşsaydın Bilimle örtüşğyordu Yıllardır üzerinde bilimsel çalışmalar yapılır ve alternatif tıpta kullanılır. Aslı astarı vardı Yok yedi yerde zeytin geçmiş bir yerde incir geçmiş 7 zeytin bir inclr kürü bu yüzden mucizeymiş Dini forumlarda olan abidik gubidik bir uydurma makale Hepsinde harfiyen aynı Her gün aç karnına yersen kabızlığa çare olur ben sana diyim Kansere çareymiş zeka açıyomuşmuş daha neler Bu safsatayı uyduran zeytini mutfak kültürlerinde bile olmayan zaten 100 yaşının üzerinde japonlarıda konuya dahil etmiş ya pes
Mışmışlı mis misli videolar onlar farkındaysan. Üstelik yukarda biri link başlaşmış Paşlaşanın tek bir paylaşımı o da bu Yani o kadar ciddiyetsiz bir bilgi kirirliliği ki. Ortada japonların incir zeytin resimli bilimsel bir makalesi konferans görüntüsü bile yok Yahu hangi japon bilim adamı cübbeli kafasındaki adamların mantığıyla araştırma yapar Bu tam cübbelik bir mantıkla uydurulmuş
arkadaşlar burası bilgi tecrübe paylaşılan sayfa. Erkan beye ndn saldırıyosunuz? Fikrini paylaşmış. Ayrıca ister inanın ya da inanmayın annem yıllardır mide ağrısı ceken ve dr. Lara giden biridir. Bi tanıdığı zeytin çekirdeği yutmasını tavsiye etmiş ve denedi. Mide ağrılarının geçtiğini söylüyor. İnsan inanamıyo ama yaşadığımız olay bu. Kaç tane hangi zamanlarda içti bilmiyorm.
Yaponya’da yaşlılık üzerine 25 yıl deneyler yapmış ve şöyle bir sonuca ulaşmışlar: Daima genç kalan veya yaşıtlarından genç görünen insanların vücudunda öyle bir madde salgılanmaktadır ki, bu madde daha fazla üretildiği takdirde insan daha genç kalmakta ve daha sağlıklı olmaktadır. Uzmanlar bu hormonun üretimine daha çok neden olan bitkileri araştırmaya başlamış ve çok ilginç bir sonuca ulaşmışlar. Günde 7 adet zeytin ile 1 adet inciri birlikte tüketmek, bu hormonun daha fazla salgılanmasına neden olmuş ve bu gibi insanların sindirim sistemlerinde neredeyse hiçbir sorun bulunmamıştır. Günde 2 defa yemekten 1 saat önce 7 adet zeytinle 1 adet inciri birlikte yemek ve bunu 1 ay sürdürmek daha iyi olur. Yaponlar araştırmanın sonucunu halka açıkladıktan sonra Mısır Ezher Üniversitesi Rektörü, Yapon uzmanlara Tin suresini ve mukaddes Kur’an-ı Kerim’de zeytinin 7 yerde, incirin ise 1 yerde geçtiği ayetleri gönderir. Bu olaydan sonra 7 Yapon uzman İslam’ı kabul eder. 7 zeytin ve 1 incirin faydaları: Hemoroidin tedavisinde faydaldır; Alzhaymer hastalığının tedavisi ve profilaktiği için mükemmeldir; Kalp kaslarını güçlendirir, damarları elastik hale getirir, kolestrol düzeyini aşağı çeker, damarları kireçlenmeye karşı korur; İçeriğinde mineraller ve zengin kalsiyum bulunduğundan, kemik boşluğu sorunu olanlar için faydalıdır; Demir, bakır ve çinko kaynağıdır, kan azlığını ortadan kaldırır, minerallerin iyi şekilde emilmesini sağlar; Zayıflamak isteyenler için çok güzel bir vasıtadır. Şöyle ki, önce yenildiğinde iştahı azaltır ve yağların erimesine neden olur; Kroniki bronşit ve allerjiden muzdarip olanlar için faydalıdır; Nefes yetmezliği ve kalp krizi geçirenler için ve en önemlisi bol antioksidan kaynağı olduğundan kanserin tedavisi ve profilaktiğinde benzersiz bir nimettir. Şunu da kaydedelim ki, zeytinlerin yetişmiş olmasına dikkat edilmeli, bu amaçla zeytinin turşusu da kullanılabilir. 7 adet zeytin yendikten sonra, ara vermeden incir kurusu yenmelidir. (4,952 dəfə baxılıb)
Bu bilgilere ben kesinlikle inanıyorum hatta uyguladim bir ara. Cemaate, dine Kur'an'a, peygamber efendimize saygısı olmayanlara hiç boşuna vaktinizi harcamayın. Boşverin mümkün değil anlatamazsiniz
Evet zeytini ve ağacını tuketin. Diyor. Ben de bu ayetleden yola çıkılarak amcamın eşini şeker hastalığından kurtulması için vesile oldum daha lise 2. Siniftim.
Tuğba önçe sen müslümanmısın bunu bilelim bir ki cevap verelim kuranı kaç defa okudun hatim ettin kuranel kadim in manası nedir senin nerde nasıl yetiştiğini belli din siz kafir olarak kal sen hiç hurma dalı gördünmü taşlara yazılmış saçma sözlerle konuşup ilim satmaya kalkma çahilşin öyle kal Yahudi çocuğu
Öncelikle Bir bayanla böyle konuşamazsız ikincisi egerki islamı savunmaksa niyetiniz bu şekilde heleki bu kelimelerle olmaz bizim dinimiz bunu emretmiyor bence sizde biraz peygamber efendimizin hayatını okuyun ve müşriklerle nasıl konuşmuş öğrenin
Hayır bende Ramazan Candogan gibi düşünüyorum her kim olursa olsun isterse babam olsun mesele inanç İslamiyet ise eğer kimsenin İslamiyet e dil uzatma hakkını vermez yarım yamalak bilgilere buraya çıkıp ukalalik yapamaz sen git inancını istediğin gibi yaşa âma kurana dil uzatma
Tuğba derken.. Tuğba hanımın arkadaşımısınız.. Bu samimiyet nedir.. Hangi müslüman arao bilim adami tüm insanlik icin buluş yapiyor.. Yapti.. Müslümanlara kalsaydi insanlik yok olurdu.. Şu an kullandiginiz telefon pc.. facebook gavur dediklerinize ait.. Okudugununuzu anlamaktan acizsiniz.. Ayrica kuran demek... Yapan demektir.. Cadiri kuran... Makinayi kuran.. O Allahin gönderdigi mukaddes kitabin adı kur'an dır.. Ayrı yazılır.. İnandigin kitabin yazılışindan haberiniz yok daha
Emine Türkeri size sadece ibni sinayı hatırlatıyorum.. Körü körüne bağlanmak ve inanmaya karşıyım ama bu islamiyete ve müslümanlara dil uzatma hakkınıda size vermez.. İnanan inanmayana inanmayanda inana saygılı olacak medeniyet ve demokrasi bunu gerektirir.. postu paylaşan arkadaş bir bilgi paylaşmış ister denersiniz ister denemez bu öfke niye anlamış değilim ..
En sağlam kaynak kuran çünki Allah bizi yaratan bize ne iyi geleceğini neyin faydalı olacağını en iyi o bilir en iyi tıpkı kurandır meselâ en meshur doktora lokman hekim dir onu peygamber diyenlere var ibni sına tam bır kuran ali mi
Lokman hekime bitkiler neye faydası varsa söylermiş hatta ölümsüzlüğün çaresini bile söylemişler sarı beyaz bir bitki ama ALLAH insanların ölümsüz olmasını istemediği için misis köprüsünden geçerken elindeki bitki kitabını yanılmıyorsam Cebrail as tarafından elindeki kitap misis nehrine düşürülmüş
Kafayı yemiş bunlar. Kuran'da olmayan meyveler ilaç değil mi Kuran'da sadece Arap bölgesinde bulunan birkaç meyve adı geçer. Limon yok.. Portakal yok. Mandalina yok. Geyik yok deve var. Birkaç hayvandan söz edilir o da sadece Arap bölgesinde yetişen hayvandır. Kuran'da yok diye onlar kötü mü Kuran'da var olanlar iyi mi böyle kafayla bilim mi gelişir?
Kuranda olmayan meyve kötüdür diyen yok. Zeytin ve incirden konuların içinde gectiğinden bahsedilmiş kac defa gectiği ve insana faydalı olduğu anlatılmış. Kuran kıyamete kadar gecerli olduğu için her şey dataylı anlatılmaz her ayetin yüzlerce anlamı vardır. O yüzden Kuranda olmayan hiç bir şey yoktur sadece herşeyi kuranda bulamayan veya her şeyi yok diyen akılsız insanlar vardır.. 1400 yıl önceki insanın anlayışı, ile şimdikinin anlayuışı ve bundan 100 bin sene sonraki insanın anlayışı farklıdır. Ama her devrin insanı orda herşeyi bulmalıdır
Kuran dogmatiktir kurana bilimsel yaklaşamazsınız bilimi tabiki uygulayacaz bilimi öğrenmeyi zaten islamiyet söylüyor Oku yaradan RABBİNİN adı ile oku, HZ ALİNİN de dediği gibi bana bir kelime öğretenin kölesi olurum vs vs vs KURAN zaten her türlü nimeti insanların emrine vermiştır bitkiler hayvanlar bundan istediniz nimeti alırsınız ister mandalina istersen bal
Kuran hayvan ansiklopedisi değil ozaman şöyle diyeyim biz tatlı suyla tuzlu suyu karıştırmadik diyor Allah arabistanda deniz varmida bunu söylüyorum yıllar önceden bunu nasıl bulupta yazmişlar
Erkan Sayman kardeşim kaldır şu paylaşımı lütfen buradaki kendini bilmez bazı ahmaklar resmen en mukaddes kitabımız Kur'an hakkında ileri geri konuşuyor böyle dinsiz ateist insan musveddelerine fırsat vermeyelim lütfen kaldır şunu rica ediyorum
ınandırıcı degıl
kımın ne işine geldımı kuranda yazıyor der
barı tıp kullanmayın
14 zeytin 2 incir cok cok faydalidir o zaman
Doktorun verdiği ilacı x2 olarak kullanıyorsun herhalde??
kapınızı acan anahtarlarınızın deliklerini iki katına cıkartın siz gelmeden yaklaşınca kapınız acılır merak etmeyin....
28 zeytın 4 ıncır ölümsüz yapar herhalde
Espri seviyen belli ediyor kalitenizi.
Kuran okmadınız beli kuranda zeytınde inçırde var biraz okun araştırın bey efendi kendim deniyorum çok da iyim sağlık yununden
Doktorun yazdıgı hapları tek tek degil kutuyla yutmuş sanırım
kapınızı acan anahtarlarınızın deliklerini iki katına cıkartın siz gelmeden yaklaşınca kapınız acılır merak etmeyin....
rabıa kıme dıyon
ben mılımsel onuşuyom
saçmalayan sızsınız önce konuşmasını ögrenın
Dayi minimsel nasil konusulur bi anlatsana ya
Tin suresi mucizesi diye youtubeda bakin cok enteresan
tin suresi 1. ayeti andolsun zeytin ve incire diye basliyor...
burda benim guldugum sanki kuran da direk boyle bir emir varmus gibi psylasim yapilmis.. 7 zeytin 1 incir yiyin gibisinden
Kuranda zeytin 7 kere incir bir kere geçiyor bunu araştıran bulan japon bilim adamları bunun 1400 sene önce kuran da yazdığını görünce hemen müslüman olmuslar araştırın bak şaşıracaksıniz
kahvaltıda 7 zeytin yemek peygamber efendimiz in sünnetlerindendir
Kuran başlı başına şifadır zaten kim neyin mücadelesini veriyor anlamıyorum
Kuran â inanan inanır inanmayan Kendi bilir
İncire ve zeytine andolsun ki,” (Yemin ederim ki) bu bir yemindir. Yani incire ve zeytine yemin ederim ki. Yüce Allah bereketli oldukları ve çok yararları bulunduğu için yemin etti.
İbn-i Abbas (r. A) derki; bu, yediğimiz ve yağını çıkardığımız incir ve zeytindir. Hakikaten bu ikisinin faydaları sayılamayacak kadar çoktur. Şimdi isterseniz önce bu iki meyvenin yararlarına bir göz atıp, sonra İkrime (r. A)’ın ayetin bu kısmıyla alakalı olan yorumuna geçelim.
İNCİRİN FAYDALARI
İncir hoş bir meyve, latif bir gıda ve çabucak hazmedilir. Aynı zamanda ilaçtır.
İnsanın tabiatını yumuşatır.
Balgam söker ve böbrekleri temizler.
Mesanedeki kumların atılmasını sağlar.
Beden şişmanlatır.
Karaciğer ve dalakta kapalı olan damarları açar.
Sütle kaynatıldığında ses kısıklığına iyi gelir.
Kalbe ferahlık verir.
Sindirim organı sancılarını giderir.
İncirde şeker organik asitler, sabit yağ ve vitaminler (A, B,C) vardır. (Yeni Rehber Ansiklopedisi, c–10, s–90)
ZEYTİNİN FAYDALARI
Zeytin güzel bir katıktır.
Zeytin, yağından faydalanılan bir meyvedir.
Aydınlatmada ve tıpta kullanılır.
Zehirlere karşı faydalıdır.
İnsanın içini sürdürür ve asalak yaşayan kurtçukları düşürür.
Deriyi yumuşatır ve ihtiyarlamayı geciktirir.
Zeytinin tuzlu suyu, yanık yerin şişmesini önler ve diş etlerini sertleştirir.
Zeytinin yaprağı kızarıklığa, karıncalaşmaya, kirli yaralara, kurdeşen hastalığına fayda sağlar ve terlemeyi engeller.
Zeytin ağacı uzun ömürlüdür ve 200–300 sene yaşaya bilir.
Peygamberimizde yılda bir defa vücudunu zeytinyağıyla yağlardı.
Zeytin ve yağının bu sayılanlardan daha fazla faydaları vardır. (Tıbbı Nebevi, İbn-i Kayyim el-Cevziyye, s–480)
İkrime (r. A )’de derki; yüce Allah incir ve zeytinin bittiği yerlere yemin etti. Çünkü incir Dimaşk bölgesinde, zeytinde beyti Makdis’de çok olur. Bu mana daha açıktır.
Böylece bu yemin, Allah’ın; vahiy ve semavi emirlerle şereflendirdiği mukaddes yerlere yapılmış bir yemindir.
Dolayısıyla, İsa (a. S )’ın doğduğu, Peygamberlik vazifesini yaptığı ve oradan göğe yükseltildiği mukaddes beldeye; ilahi kitaplardan İncil’in, Tevrat’ın ve Zebur’un indiği o beldelere yemin olsun ki.
Kuranı kerimin her ayeti birer mucize ve şifadır ne niyetle okursan kabul olur. 7 zeytin 1 incir
Mi faydalıdır bilmem ama şu bir gercekki zeytin ve incir birer mucize Rabbim hiç bir seyi sebebsiz yaratmamıştır .
Helâl olsun bacım beni ve ayeti bir tek sen anladın
ALLAH razı olsun
Aminn
Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkürler
O kadar sacmalamislarki kuranı kerimin bize sunduğu mucizeleri bile inkar edecek hale gelmişler gerçekten üzücü allah bizi affetsin
Aminnn..
Amin
Sabah kahvaltısında olacak sanirim
Evet en güzeli sabah tüm günün enerjisini karşıliyor
Bugün Allahın izniyle yapacam Teşekkür ederim Rabbim şifa versin hepimize
Amin inşallah
Acaba kaç gün kullanilacak
Aç karnına mi olacak peki birde kaç gün yapacağız ya da hep mi yapacağız
Mevlâm çekirdege orman gizlemis,
Tahil tanesine harman gizlemis,
Sabir eyle dua eyle sükür et,
Yilanin zehrinde dermân gizlemis.
Kurtlar kuslar bütün enva-i sinek,
Bilir geldigini zamani tünek
Arada vasita kirmizi inek
Yesil otta beyaz ayran gizlidir.
Mevlâm çekirdekte orman gizlemis,
Tahil tanesinde harman gizlemis,
Sabir eyle dua eyle sükür et,
Yilanin zehrine dermân gizlemis…
Semaya bakarsan direksiz durur
Bos yere eyleme kibirle gurur
Mevlam kibirliye silleyi vurur
Cemalin içinde Celal gizlidir
Ayet olmadan farkina varamiyor musunuz? Sizin peygamber tropik meyvelerden bihaberdi. Onlar sifasizmi. Adamin bildigi 2 bitki var zaten
Size söyleyecek sözüm dahi yok Allah sizi affetsin
Yazık etmeyin kendinize inkar ediyorsunuz oylemi
7 zeytin 1 incir mucizesi japon bilim adamları yıllar sonra uzun arastirmalardan sonra bulmuş genç kalmanın sırrı diye kuranda daha ne mucizeler vardı hepsini bulmak lazım ayrıca peygamberimizin kullandığı çörek otu her derde deva bunu herkes biliyor ama inanmak lazım daha sayamadigim nice mucizeleri var sevim hanim
Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Bunları ancak fasıklar inkâr eder. (BAKARA suresi 99. ayet) Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, Peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adaleti emredenleri öldürenler var ya, onları elem dolu bir azap ile müjdele. Onlar, amelleri, dünyada da, ahirette de boşa gitmiş kimselerdir. Onların hiç yardımcıları da yoktur. (ÂLİ IMRÂN suresi 21-22. ayetler) Allah size Kitap’ta (Kur’an’da) “Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz” diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır. (NİSA suresi 140. ayet) İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir. (MÂİDE suresi 10. ayet) .... Andolsun ki sana Rabbinden indirilen bu Kur’an, onlardan çoğunun taşkınlık ve küfrünü artıracaktır. Öyle ise o kâfirler toplumu için üzülme. (MÂİDE suresi 68. ayet) Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar. (EN'ÂM suresi 39. ayet) Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (A'RAF suresi 36. ayet) Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler var ya, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız. (A'RAF suresi 40. ayet) Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz. (A'RAF suresi 182. ayet) Âyetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.” (YÛNUS suresi 15. ayet) Onlar için dünyada (geçici) bir yararlanma vardır. Sonra dönüşleri bizedir. Sonra da, inkâr etmekte olduklarına karşılık onlara şiddetli azabı tattıracağız. (YÛNUS suresi 70. ayet) Andolsun biz, onlar düşünüp öğüt alsınlar diye (gerçekleri) bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor. (İSRÂ suresi 41. ayet) Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz. Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarını dönüp giderler. (İSRÂ suresi 45- ayetler) Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır. (İSRÂ suresi 82. ayet) İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan kuşku içinde olacaklardır. (HAC suresi 55. ayet) Âyetlerimiz onlara karşı açık seçik okunduğu zaman o kâfirlerin yüzünde inkâr ve hoşnudsuzluk (belirtisini) anlarsın. Neredeyse kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracak gibi olurlar. De ki: Bundan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah'ın inkarcılara va'dettiği (Cehennem) ateşi... O ne kötü gidilecek yerdir! (HAC suresi 72. ayet) De ki: “Ne dersiniz? Eğer o (Kur’an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim olabilir?” (FUSSİLET suresi 52. ayet) İnkâr edenler dediler ki: “Bu Kur’an’ı dinlemeyin. Baskın çıkmak için o okunurken yaygara koparın.” (FUSSİLET suresi 26. ayet) Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artıko, onun ayrılmaz dostudur. (ZUHRUF suresi 36. ayet) Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir. (HÂKKA suresi 50. ayet)
Helâl
Dalga geçtiğiniz ayetleri toprağın altına girince "keşke okuyup faydalansaydim " diye ahlanip vahlanacaksiniz rabbim hepimize hidayet etsin
Kuranın yazdına inanmıyorsa pes yani tartışmaya bile girme anlatamazsın
Daha neye inanacağını bilmeyen insanların kuranı Kerim'i inkar etmeleri çokta şaşırtmıyor beni Allah yardım etsin
Yazıkki bir gün o inkar ettiginiz kuran dan ve peygamberden yardım dileyeceksiniz ama artık çok geç olacak.
Çok doğru söylediniz
Onda sizler için güzel örnekler vardır
Saçmalık 7 zeytin bi incir yiyin. Hastanelerde kalabalık etmeyin o zaman Bu sırrı suriyeli lererede söyleyinde bari devletten yükü biraz kalksın Japonlarıda arap masallarına alet etmeyin Kuran la değil bilimle akılla kalkınmış bir ülkedir sayfayı cematçiler tarikatçılarmı çaldı yoksa
Aceba bu kullandıgınız ilaçlar yerden mi bitiyor onlarda Allahın yarattıgı bitkilerden yapılmıyor mu? Senin kuran diye küçük gördügün sey ilmin ta kendisidir biraz okuyunda cahil kalmayın lütfen ..
İki lafınızdan biri cemaat ve suriyeliler zaten baska bildiginiz birsey yok
sen neyle kalkanlardansın bilim iyi zaten ilk emir oku ki sizin teknolojik desiniz jabonlara bi bakin kac savas kazanmıslar. Sanki siz gelstinzde biz durun dedik
Sacmalık senın bizzat kendindir tuba
Ne kadar saccmalamissinizz
Peygamberimiz bunları uygularken az yemeyi öneriyordu eğer az yense idi sağlık bulunurdu şimdi kullanılan her paket ürün kimyasallarla korunuyor etler hormonlu domateste fare geni var buğdayda gdo lu yani anlayacağınız yenilen içilen bu kadar gıda kimyası değiştirilmiş zeytin yağı trans yağlara göre sağlığımız için önemli bilimde zeytin yağını öneriyor normal yağ yanarken zeytin yağı kaynıyor aynı sıcaklıkta zeytini çörek otunu inciri kudret narını öneriyorsa islamiyet bunda hikmet vardır anlayana
Cemaatçi değilim AMA ALLAHIM PEYGAMBERİM var sizde isterseniz öküze yada ota tapın ama hesap günü var inancımızda serbestsiniz bu dünyada
Benim anlamadığım birşey var. Zeytin zeytin diyorsunuz tamam da... Şu anki dindar parti binlerce onbinlerce zeytin ağacı kesti, kesilmesine izin verdi. Eğer çok yoğun olarak karşı çıkılamasaydı daha binlercesi de kesilecekti. Bu bir çelişki değil mi?
Biz siyaset tartismiyoruz yüce kitabimizda Allah bize ne yememizi önermiş onun şifrelerini ariyoruz bizi yaratan Allah sonucta bize ne iyi gelir onu bilir kullarim kitabımı araştırıp bulsunlar diye
Siyaset yaptığımı kim söyledi? Siz bidaha okuyun!
Dindar parti felan dediniz
niye bunlar agac kesiyor olmus adami cıkarıp asmıyor tekrar
Ya arkadaşlar ben zeytin ürericisiyim benim bin ağaç var bir tane kesmedim ürün alıyorum kesen arkadaşlar ürün alamadıkları için sıkıntı yapan yerlerde kesiliyor adam meyve dikiyor zeytin tutma sorunu oluyor iznikte bu böyle
Kurana göre dünya düz Uz aydan dünyanın fotoğrafınında çeksende düz demişse düzdür. Bide enginar şifasıyla diğer tüm bitkileri sollamış bi bitki Ama tabi modern tıbba göre Kuranda niye yok. Kuranın tüm bilimlerden ileri olduğunu söyleyenler bi aydınlatırlarsa
Senin enginar tüm birkileri sollamış düşüncesi insan bilgisi kuran insan uzaya çıkmadan dünyanın yuvarlak olduğunu rahman suresinde söylemistir bunu bulan alim imam gazali hz. Bulan ama herşeyi açık söylemez kuran hiç düşünmezmisiniz der Allah bizi okuyup düşünsün diye gizlemiş kuranda daha ne mucizeler var şimdi sana hepsini anlatsam zaman yetmez
Dünyanın yuvarlak olduğunu haber veren diğer ayetler: “Ey cin ve insan topluluğu! Göklerin ve yerin kuturlarından geçmeye gücünüz yetiyorsa haydi çıkın. Çıkamazsınız, ancak bir imkan ile çıkabilirsiniz.”(Rahman, 55/33) Ayetteki ‘kuturlar’ tabiri bilindiği gibi çaplar demektir. Çap, yuvarlak bir şekil olduğuna göre, hem göklerin, hem dünyanın yuvarlak olduğu anlaşılır. Einstein’e göre, kainatta her şey, kainata tabi olarak küreseldir. Ondan yedi yüz sene önce yaşamış olan Muhyiddin ibn Arabî ise, Fütuhat'ın birinci cildinde aynen şöyle der: “Allah, kemal sahibidir. Kainatta kendi kemal sıfatını göstermiş, gökleri mükemmel yaratmıştır.” Mükemmel şekil küredir. Onun için Allah kainatı küreler şeklinde yaratmıştır. “Bundan sonra arzı yapıp düzenledi, ondan suyunu ve otlağını çıkardı.” (Nâziât, 79/31-31) “Allah geceyi gündüze dolar, gündüzü de geceye dolar.” (Zümer, 39/5) Ayetlerindeki ‘daha’ fiili yapıp düzenlemek’ anlamına geldiği gibi ‘deve kuşunun yumurtlama yeri, udhiyye, uhuvve, yuvarlak taş ve ceviz atmak’ anlamına gelen 'dahu’ mastarıyla da alakalıdır. Arapça’da bir fiilin iki değişik anlama gelebilmesi özelliğinden faydalanılarak, Dünya’nın yuvarlak olduğu anlatılmaktadır. Ayrıca ikinci ayette “dolamak” diye tercüme edilen Arapça ‘tekvir’ kelimesi, yuvarlak şekilde sarmak manasına gelir. Bu ayette de, gece ve gündüzün oluşmasına, Dünya’nın yuvarlak olması ve dönmesinin sebep olduğu kastedilmektedir. “Gece de bir alamettir onlara. Ondan gündüzü soyar çıkarırız.”(Yâsîn, 36/37) “Soyup çıkarmak” fiilinin Arapça’sı olan ’sehl’ kelimesinin “yuvarlak bir şeyi soymak”tır. Türkçe’de de hayvanların derilerinin soyulduğu yere ’salhane’ (selhhane) denir. “Onlar hiç bilmedikleri bir zamanda aniden kıyametin gelmesini mi gözlüyorlar?” (Zuhruf, 43/66)
Ne acıklamaya calışiyorsun... Allah anlayasiniz diye size apacik gönderdik diyor... Kurani anlamak isteyen alsin okusun
Uğraşma şunlarla tuğba.. Kur'anin Türkcesini okusunlar. Dinden cikmak garanti
Belliki siz okumuş ve dinden çıkmışsınız
Kuran ilk indirildiğinde hurma dallarına taşlara derilere yazılmış Güvenilir kişilere ezberletilmiş Muhammedin ölümünden epey sonra komisyonlar tarafından derlenmiş toplanmış değiştirilmiş İlk yazmalar da yok edilmiş Kutsal emanet diye kuranın ilk yazmalarını saklamamışlar ne hikmetse Muhammedin kılları terlikleri hırkası saklanmış. Kuranla bilim arasındaki çelişkinin sebebi aslında Kuran değiştirilmiştir Kuran Allahtan geldiği gibi kalsa dünya yuvarlak derdi Gerçekleri görmezseniz siyonizm müslümanları daha çok kullanır
Kesin olarak bilesiniz ki bu zikri (vahyi, Kur'an’ı) kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz.” (Hicr, 15/9) Ayetteki “lehû”de bulunan ve “o” anlamına gelen “hû” zamiri, iki ayrı şekilde yorumlanmıştır: Birincisi "zikr"e ait olmasıdır, tefsircilerin çoğunun görüşü budur. İkincisi, Ferrâ ve İbnü'l Enbârî'nin görüşleridir ki, Kur'ân üzerine indirilen Hz. Peygambere ait olmasıdır. Bu durumda ayetin manası "onu cin ve şeytan şerrinden ve düşman tecavüzünden koruyan ve koruyacak olan da biz şanı Yüce Allah'ız" demek olur. Bu da doğru bir mânâ olmakla beraber, âyetten ilk bakışta anlaşılan, birinci mânâdır. Yani Allah Teâlâ, bununla Kur'ân'ın fazlalık veya noksanlıkla bozma ve değiştirmeden korumasını üzerine almış ve korunarak kalmasını anlatmıştır. Esasen bu ayetten önce 6. âyette de ifade edildiği gibi, müşrikler alaylı bir ifadeyle, Hz. Muhammed'e (asm) vahiy diye bir şey gelmediğini ima etmişler ve onun bir mecnun olduğunu, dolayısıyla vahiy dediği sözlerin Allah'tan değil cinlerden geldiğini veya söylediklerinin hakikatle ilgisi bulunmayan deli saçması olduğunu ileri sürmüşlerdi. İşte burada ''Kesin olarak bilesiniz ki bu zikri / vahyi kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da yine biziz." buyurularak, onların bu iddiası açıkça reddedilmektedir. Şu halde burada "zikir"den maksat vahiy, korumadan maksat da vahiy sürecinde ve sonrasında kıyamete kadar, âyetlerin ilâhî olma özelliğini bozacak şekildeki herhangi bir dış etkiden vahyin korunmasıdır. Böylece -bağlamı da dikkate alındığında- âyette esas itibariyle müşriklerin vahye yönelik itirazları reddedilmekte, vahyin Allah'tan geldiği ve ona asla herhangi bir ilâvenin söz konusu olmadığı ve olamayacağı bildirilmektedir. Kuşkusuz Peygamber'in korunması, dolaylı olarak vahyin de korunması anlamını içerdiğinden, her iki yorumu birleştirmek mümkündür. "O halde bu vaad varken sahabe, Kur'ân'ın Mushaf'ta toplanması ile niçin meşgul oldular?" sorusu da sorulamaz. Çünkü hafızların Kur'ân'ı ezberlemesi gibi, sahabenin onu toplaması da Allah Teâlâ'nın koruma sebepleri cümlesindendir. Allah, onun korumasını üzerine aldığı içindir ki, onları bu şekilde toplamaya ve zaptetmeye muvaffak etmiştir. Burada tefsirciler Allah Teâlâ'nın Kur'ân'ı korumasının niteliği hakkında da birkaç ayrı görüş açıklamışlardır. Şöyle ki: 1. Bunu Allah'ın koruması, insan sözünden ayrı bir mucize kılarak halkı, artırma ve eksiltmeden aciz bırakması şeklindedir. Çünkü Kur'ân'a bir şey ilave edecek veya eksiltecek olsalar, Kur'ân nazmı değişir ve bütün aklı erenlere onun Kur'ân'dan olmadığı meydana çıkar. Bunun için Kur'ân'ın icâzkâr olması (benzerini getirmekten insanları aciz bırakması) bir şehri kuşatan sur ve istihkâm gibi onu korunmuş tutar. 2. Allah Teâlâ, hiç kimseye Kur'ân'a sözlü mücadele edebilecek kuvvet vermemek suretiyle onu korumuş ve muhafaza etmiştir. Bu iki yorum şekli birbirine yakındır. 3. Allah Teâlâ, teklif (yükümlülük) süresinin sonuna kadar Kur'ân'ı koruyacak, okutacak ve halk arasında neşredecek bir topluluğu görevlendirmek suretiyle, onu halkın iptal etmesinden ve bozmasından koruyup muhafaza edecektir. 4. Korumadan maksadın şu olduğunu söylemişler: Bir kimse Kur'ânın bir harfini veya bir noktasını değiştirecek olsa bütün âlem ona: "Bu yanlıştır, Allah'ın sözünü değiştirmektir." der. Hatta büyük ve heybetli bir adam Allah kitabının bir harfinde veya harekesinde yanlışlıkla bir hata veya bir lâhin yapacak olsa, çocuklar bile ona hemen, "Efendi yanıldın, doğrusu şöyledir!" derler. Fahreddin Râzî der ki: "Kur'ân'ınki gibi korunma hiçbir kitaba nasib olmamıştır. Başka hiçbir kitap yoktur ki, az çok tashif (kelimeyi yanlış yazma), tahrif (yazarken harflerin yerini değiştirme) ve bozulma girmemiş olsun. Bunca dinsizlerin, Yahudilerin ve Hristiyanların Kur'ânı değiştirmek ve bozmak üzere birçok arzuları ve hırsları bulunduğu halde, bu kitabın her yönden tahriften korunmuş olarak kalması en büyük mucizelerdendir. Bundan dolayı, bunun bir gayb haberi olduğu gerçekleşmiş bulunuyor. Bu ise üstün bir mucizedir. (Razi, İlgili ayetin tefsiri) Bu sûre, Mekke'de indiğinden dolayı, demek ki o zamandan bu zamana kadar, bütün kâinat bu gayb haberinin gerçekleştiğine şahid olmaktadır. Gerçekten Kur'ân'da bu âyet, açık bir ifade olmasaydı bile, hiçbir kitaba nasib olmayan bir koruma ile bu kadar senedir korunması, Râzî'nin dediği gibi başlı başına büyük bir fiilî mucize olurdu. Bunun, bu âyetle başlangıçtan itibaren açık olarak ifade edilmesi, özellikle pekiştirilerek anlatılmış olması ise, hiç söz götürme ihtimali olmayan ilmî bir mucizedir. Ve işte on üç buçuk asırdan fazla bir zamandan beri, dünya böyle hem ilim ve hem de amelle ilgili yönleri toplayan bir mucizenin şahidi olagelmiştir. "Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur'ân'ın âyetleridir." (Hicr, 15/1; bk. Elmalılı, Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)
Eğer Kuran'ı Kerîm değiştirilmesi söz konusu olsaydı, dünya da ki bütün kitaplar aynı olmazdı. Neden inciller çeşitli bu konuyu hiç düşündünüz mü Tuğba buyuk
Araştırmak herkesin üzerine farzdır.
Bosuna ıgrasmayın bu man kafalar anlamaz cunku akıl noksanlıgı var
Dünya yuvarlak diyo zaten rahman suresinde kuran değişmemis onu biz indirdik biz koruyacağiz diyor Allah değişseydi ahengi düzeni bozulurdu biz okudukça ilham alıyoruz bence şen 7 zeytin 1incir yiyerek basla
Güzel..
Dünya yıUvarlak olduğundanmı ter ter tepiniyosunuz düz diye ?
Tepinen sensin baksana
Boş ver sen bana cevap yazma beceremiyosun cemaatlerinin tarikatlarınız örgütleriniz dünyanın düz olduğu bilgisini anlatan videolar çekmiş her yeri sarmışsınız Senin burda modern tıbbı ufalayıp 7 zeytin bir hurma zırvasına inandırmaya çalıştığın gibi
Senin moderin tıp dedigin de kurandan yararlanıyor sonra vay efendim yeni bir buluş buldum diyor o bulduklarını kuran 1400 sene önceden haber veriyor
Oku okuda cahil kalma
Kurandan yararlansa caiz değil diye yapay rahim yapmazdı
Ve ilk kuran yazmaları iki kıldan daha mı değersizdi Kıl öpeceğinize deri parçalarını öpeydiniz Değiştirmeseler foyakarının çıkacağının bir korkusunu taşımasaşar ilk yazmaları her şeyden daha çok korurlardı İlk yazmalardan daha değerli kanıtmı olur
Keşke boş işlerle uğraşacaklarina kuran ile haşır neşir olsalardı
Tuğba hanım sizin bu düşünce nizle yola çıktığımız da sizi bilmiyorum hangi dine mensupsunuz demek oluyor ki bütün Müslüman lar sapıklık içinde ve bütün İslam alemi yanlış yolda öyle mı oluyor
Peygamber (asm)'in yanında olan ayetler dışında sahabiler kendileri için özel sayfalarda yazıyorlardı. Kur'an'ın bütününü ezbere bilenlere "kurra" deniliyordu. İbnu Mes'ud, Muaz, Salim, Ubey ibnu Ka'b, Aişe, Hafsa, Ümmü Seleme bunlardandır. Resmi tedvin dışındaki Mushafların yakılması talimatını dinlemeyenler de oldu. Ali, Ibnu Mes'ud, Ubey ibnu Ka'b'in özel Mushaflarından da söz edilir. Aişe'nin de bir Mushaf’i vardı. Bu Mushaflar arasındaki farkları konu edinen bir kitabı Ebubekr ibnu Davud telif etti: Kitabul-Mesahif. Bugün dünyanın her yerindeki Mushaflar birbirinin aynısıdır. Topkapı Müzesi'nde saklanan Mushaf'ın Osman Mushaf’ı olduğu söylenir. Özbekistan'in başkenti Taşkent'te de ilk Mushaflardan bir örnek vardır. (63) Türkiye’deki Tarihi Mushaflar: İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesinde şu tarihli Mushaflar vardır. - No: 457. Hz. Osman'ın imzasını ve Hicri 30 senesini havi Mushafı Şerif. - No: 557. Hz. Ali'nin imzasını havi Mushafı Şerif. - No: 458. Hz. Ali'nin yazısı olduğuna işaret edilen bir Mushaf. Diğer Resmi Ali Mushafları: Mısır'da Kahire'de "Seyyidüna Hüseyin" Camii’nde, Ali ibnu Ebi Talib'e mensup kendi el yazısıyla Kufi kadim hattıyla yazma bir Mushaf vardır. Mısırlı Türk Dostu Abdulvehhab Azzam Şehadetnamesi’nde Meşhed'de Hattı Kufi ile yazılı bir Mushaf'tan bir kısım gördüğünü ve sonunda şu ibare bulunduğunu yazıyor: "Bunu Ali ibnu Ebu Talib yazdı." Yine orada diğer tam bir Mushaf vardır, o da Kufi hattıyla şu ibare yazılı: "Bunu Hasan ibnu Ali ibnu Ebu Talip yazdı." Şia ulemasından Abdullah Zicani, Kur'an Tarihi’nde Necefu'l-Eşref'te Hz. Ali hattıyla Mushaf bulunduğunu söyler. İşte, muhtelif eski nüshalar, Sahabe devrinden kalma Mushaflar bugün de elde mevcuttur. Bu mushaflar arasında hiçbir farklılık yoktur.(64) "Münih Üniversitesi’nde kurulmuş "İnstitut für Koran Forschung", bütün dünyadan topladığı 42.000 kadar tam ve natamam Kur'an nüshasını bir araya getirip tasnif etmiş ve elli yıl süren bir mukabele ve tetkikat sonunda bunlar arasında bir iki hattat hatası bir yana, hiç bir nüsha farkı olmadığını tesbit etmiş ve bu durumu bir raporla dünyanın gözleri önüne sermiştir. Bu Enstitü, içindeki vesikalarla birlikte II. Dünya Harbi esnasında Amerikan uçaklarının bombardımanları sırasında berhava oldu."(65)
mushafın sözlük anlamı birleştirilmiş biraraya getirilmiş Kuran hz Muhammed zamanında toplanılmadı taşlara dallara deri parçalarına yazıldı güvenilir kişilere ezberletildi Kuran Muhammedin ölümünden sonra kitap haline geldi Yani diyosunuz ki peygamberin ölümündn sonra bir araya getirilen kuranlar harfiyen uyuyor Bravo Amabrn 10 farklı kuran var demedim dikkat edersiniz İlk yazmaların yok edilişinden bahsediyorm Mushaf haline getirilmeden önce muhammedin elini sürdüğü gözünün gördüğü yazmslar dan. Kuranı tarafsız komisyonlar değil arap komisyonları yazdı Kendi aklıyla ahlakıyla çeliştiğinde işine gelmeyen yerleri değiştirdi Ezberleyen kişiler elbet insanlığa miras kalmayacaktı Ama Muhammedin nezaretinde yazılan yazmaları saklamak kutsal emanet olarak korunmasına hususiyet göstermek icap etmez mıydı miras olatak ilk kuran yazmaları neden kalmadı imha edildi Kaldıkı araplar Muhammedin kılına hırkasına hassasiyet gösterip put yapmışlar bile Bunu o zaman düşünememiş olamazlar Yazdıkları mushaflarla ayetleriin yazlılı olduğu ilk belgelerde farklılık var ki yok edildi
Tugba Uğurlu Türkiye’deki Tarihi Mushaflar: İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesinde şu tarihli Mushaflar vardır. - No: 457. Hz. Osman'ın imzasını ve Hicri 30 senesini havi Mushafı Şerif. - No: 557. Hz. Ali'nin imzasını havi Mushafı Şerif. - No: 458. Hz. Ali'nin yazısı olduğuna işaret edilen bir Mushaf. Diğer Resmi Ali Mushafları: Mısır'da Kahire'de "Seyyidüna Hüseyin" Camii’nde, Ali ibnu Ebi Talib'e mensup kendi el yazısıyla Kufi kadim hattıyla yazma bir Mushaf vardır. Mısırlı Türk Dostu Abdulvehhab Azzam Şehadetnamesi’nde Meşhed'de Hattı Kufi ile yazılı bir Mushaf'tan bir kısım gördüğünü ve sonunda şu ibare bulunduğunu yazıyor: "Bunu Ali ibnu Ebu Talib yazdı." Yine orada diğer tam bir Mushaf vardır, o da Kufi hattıyla şu ibare yazılı: "Bunu Hasan ibnu Ali ibnu Ebu Talip yazdı." Şia ulemasından Abdullah Zicani, Kur'an Tarihi’nde Necefu'l-Eşref'te Hz. Ali hattıyla Mushaf bulunduğunu söyler. İşte, muhtelif eski nüshalar, Sahabe devrinden kalma Mushaflar bugün de elde mevcuttur. Bu mushaflar arasında hiçbir farklılık yoktur.(64) "Münih Üniversitesi’nde kurulmuş "İnstitut für Koran Forschung", bütün dünyadan topladığı 42.000 kadar tam ve natamam Kur'an nüshasını bir araya getirip tasnif etmiş ve elli yıl süren bir mukabele ve tetkikat sonunda bunlar arasında bir iki hattat hatası bir yana, hiç bir nüsha farkı olmadığını tesbit etmiş ve bu durumu bir raporla dünyanın gözleri önüne sermiştir. Bu Enstitü, içindeki vesikalarla birlikte II. Dünya Harbi esnasında Amerikan uçaklarının bombardımanları sırasında berhava oldu."(65)
Onlar sapık tarikatlar
tabiki zetinyagl birde incir onlar dogal yiyecekler kim yemek istemezki
Birde iki tane hurma eksik söyledin. Tok tutuyor denedim ben
Herşey Kuran da yazıyor diye arastirmayalim ozaman. Araştırıp bulan insan emeğine de gülüp, dalga geçelim. Kuran da yazıyordu zaten sen niye araştırdın diyelim. Zeytin ağaçlarını kesen de yine aynı zihniyet söyleyene aynı zihniyet. Doğayı zehirlemeyip kendi haline biraksaydiniz şimdi sağlık yaşamak için debelenip durmazdiniz. Bu arada bu bilgi için teşekkür ederim. Kızartma hamur işi yiyip üstüne sağlık diye 7 zeytin bir incir yenmez herhalde.
Şu mucizeyi kuran da yazıyor demeseydim felânca bilim adamı bulmuş deseydim kimse itiraz etmezdi ama kuran da yazıyor deyince ortalık karıştı sanki kuran böyle şeyler haber veremezmis gibi herkes karşı çıkıyor yazık Allah hidayet nasip etsin sözun bittiği yer
Sana öyle geliyo çörek otunu paylaşsaydın Bilimle örtüşğyordu Yıllardır üzerinde bilimsel çalışmalar yapılır ve alternatif tıpta kullanılır. Aslı astarı vardı Yok yedi yerde zeytin geçmiş bir yerde incir geçmiş 7 zeytin bir inclr kürü bu yüzden mucizeymiş Dini forumlarda olan abidik gubidik bir uydurma makale Hepsinde harfiyen aynı Her gün aç karnına yersen kabızlığa çare olur ben sana diyim Kansere çareymiş zeka açıyomuşmuş daha neler Bu safsatayı uyduran zeytini mutfak kültürlerinde bile olmayan zaten 100 yaşının üzerinde japonlarıda konuya dahil etmiş ya pes
Youtobe den bak haberlere konu olmuş adamlar müslüman olmuş kendin araştır anla dinle ondan sonra konuş 7 zeytin 1incir diyerek araştır
Mışmışlı mis misli videolar onlar farkındaysan. Üstelik yukarda biri link başlaşmış Paşlaşanın tek bir paylaşımı o da bu Yani o kadar ciddiyetsiz bir bilgi kirirliliği ki. Ortada japonların incir zeytin resimli bilimsel bir makalesi konferans görüntüsü bile yok Yahu hangi japon bilim adamı cübbeli kafasındaki adamların mantığıyla araştırma yapar Bu tam cübbelik bir mantıkla uydurulmuş
Onlar zaten kuran dan habersiz yapmışlar 7 zeytin 1incir buluşunu sonra 1400 sene önce kuran da yazdığını görünce hemen müslüman olmuslar
Olayın cübbeli adamlarla alâkası yok
arkadaşlar burası bilgi tecrübe paylaşılan sayfa. Erkan beye ndn saldırıyosunuz? Fikrini paylaşmış. Ayrıca ister inanın ya da inanmayın annem yıllardır mide ağrısı ceken ve dr. Lara giden biridir. Bi tanıdığı zeytin çekirdeği yutmasını tavsiye etmiş ve denedi. Mide ağrılarının geçtiğini söylüyor. İnsan inanamıyo ama yaşadığımız olay bu. Kaç tane hangi zamanlarda içti bilmiyorm.
Neye iyi geliyor anlamadimki biri banada anlatsin
Gençleşiyon en uzun yaşayan zeytin agaci
Yaponya’da yaşlılık üzerine 25 yıl deneyler yapmış ve şöyle bir sonuca ulaşmışlar: Daima genç kalan veya yaşıtlarından genç görünen insanların vücudunda öyle bir madde salgılanmaktadır ki, bu madde daha fazla üretildiği takdirde insan daha genç kalmakta ve daha sağlıklı olmaktadır. Uzmanlar bu hormonun üretimine daha çok neden olan bitkileri araştırmaya başlamış ve çok ilginç bir sonuca ulaşmışlar. Günde 7 adet zeytin ile 1 adet inciri birlikte tüketmek, bu hormonun daha fazla salgılanmasına neden olmuş ve bu gibi insanların sindirim sistemlerinde neredeyse hiçbir sorun bulunmamıştır. Günde 2 defa yemekten 1 saat önce 7 adet zeytinle 1 adet inciri birlikte yemek ve bunu 1 ay sürdürmek daha iyi olur. Yaponlar araştırmanın sonucunu halka açıkladıktan sonra Mısır Ezher Üniversitesi Rektörü, Yapon uzmanlara Tin suresini ve mukaddes Kur’an-ı Kerim’de zeytinin 7 yerde, incirin ise 1 yerde geçtiği ayetleri gönderir. Bu olaydan sonra 7 Yapon uzman İslam’ı kabul eder. 7 zeytin ve 1 incirin faydaları: Hemoroidin tedavisinde faydaldır; Alzhaymer hastalığının tedavisi ve profilaktiği için mükemmeldir; Kalp kaslarını güçlendirir, damarları elastik hale getirir, kolestrol düzeyini aşağı çeker, damarları kireçlenmeye karşı korur; İçeriğinde mineraller ve zengin kalsiyum bulunduğundan, kemik boşluğu sorunu olanlar için faydalıdır; Demir, bakır ve çinko kaynağıdır, kan azlığını ortadan kaldırır, minerallerin iyi şekilde emilmesini sağlar; Zayıflamak isteyenler için çok güzel bir vasıtadır. Şöyle ki, önce yenildiğinde iştahı azaltır ve yağların erimesine neden olur; Kroniki bronşit ve allerjiden muzdarip olanlar için faydalıdır; Nefes yetmezliği ve kalp krizi geçirenler için ve en önemlisi bol antioksidan kaynağı olduğundan kanserin tedavisi ve profilaktiğinde benzersiz bir nimettir. Şunu da kaydedelim ki, zeytinlerin yetişmiş olmasına dikkat edilmeli, bu amaçla zeytinin turşusu da kullanılabilir. 7 adet zeytin yendikten sonra, ara vermeden incir kurusu yenmelidir. (4,952 dəfə baxılıb)
Bu bilgilere ben kesinlikle inanıyorum hatta uyguladim bir ara. Cemaate, dine Kur'an'a, peygamber efendimize saygısı olmayanlara hiç boşuna vaktinizi harcamayın. Boşverin mümkün değil anlatamazsiniz
Valla teşekkür ederim serap hanım çok güzel yorumlar yaptın Allah razı olsun
Aminn cümlemizden
Evet zeytini ve ağacını tuketin. Diyor. Ben de bu ayetleden yola çıkılarak amcamın eşini şeker hastalığından kurtulması için vesile oldum daha lise 2. Siniftim.
Amcanızı şeker hastalığından nasıl kurtardınız.?
Bize de vesile olursanız ömrüm boyunca dualarımdan eksik olmazssınız.
Amcamın eşi
Anladım farketmez bize de vesile olun.
Yeşil zeytin yapraklarını çay gibi kaynatın ve için ayrıca uveyz yapraklarıyla bulabilirseniz çok daha etkilidir
Tuğba önçe sen müslümanmısın bunu bilelim bir ki cevap verelim kuranı kaç defa okudun hatim ettin kuranel kadim in manası nedir senin nerde nasıl yetiştiğini belli din siz kafir olarak kal sen hiç hurma dalı gördünmü taşlara yazılmış saçma sözlerle konuşup ilim satmaya kalkma çahilşin öyle kal Yahudi çocuğu
Öncelikle Bir bayanla böyle konuşamazsız ikincisi egerki islamı savunmaksa niyetiniz bu şekilde heleki bu kelimelerle olmaz bizim dinimiz bunu emretmiyor bence sizde biraz peygamber efendimizin hayatını okuyun ve müşriklerle nasıl konuşmuş öğrenin
Katılıyorum hakaretle bisey elde edilemez zannimca
Hayır bende Ramazan Candogan gibi düşünüyorum her kim olursa olsun isterse babam olsun mesele inanç İslamiyet ise eğer kimsenin İslamiyet e dil uzatma hakkını vermez yarım yamalak bilgilere buraya çıkıp ukalalik yapamaz sen git inancını istediğin gibi yaşa âma kurana dil uzatma
Tuğba derken.. Tuğba hanımın arkadaşımısınız.. Bu samimiyet nedir.. Hangi müslüman arao bilim adami tüm insanlik icin buluş yapiyor.. Yapti.. Müslümanlara kalsaydi insanlik yok olurdu.. Şu an kullandiginiz telefon pc.. facebook gavur dediklerinize ait.. Okudugununuzu anlamaktan acizsiniz.. Ayrica kuran demek... Yapan demektir.. Cadiri kuran... Makinayi kuran.. O Allahin gönderdigi mukaddes kitabin adı kur'an dır.. Ayrı yazılır.. İnandigin kitabin yazılışindan haberiniz yok daha
Emine Türkeri size sadece ibni sinayı hatırlatıyorum.. Körü körüne bağlanmak ve inanmaya karşıyım ama bu islamiyete ve müslümanlara dil uzatma hakkınıda size vermez.. İnanan inanmayana inanmayanda inana saygılı olacak medeniyet ve demokrasi bunu gerektirir.. postu paylaşan arkadaş bir bilgi paylaşmış ister denersiniz ister denemez bu öfke niye anlamış değilim ..
İsteyen inanir isteyen inanmaz herkes özgür ben Allah a ve ahiret gününe inaniyorum ayrıce kuran bilimin ta kendisidir
En sağlam kaynak kuran çünki Allah bizi yaratan bize ne iyi geleceğini neyin faydalı olacağını en iyi o bilir en iyi tıpkı kurandır meselâ en meshur doktora lokman hekim dir onu peygamber diyenlere var ibni sına tam bır kuran ali mi
Lokman hekime bitkiler neye faydası varsa söylermiş hatta ölümsüzlüğün çaresini bile söylemişler sarı beyaz bir bitki ama ALLAH insanların ölümsüz olmasını istemediği için misis köprüsünden geçerken elindeki bitki kitabını yanılmıyorsam Cebrail as tarafından elindeki kitap misis nehrine düşürülmüş
Nasıl kullanılıyor?
Yemeklerden 1 saat önce günde 2 defa
Teşekkürler
Kafayı yemiş bunlar. Kuran'da olmayan meyveler ilaç değil mi Kuran'da sadece Arap bölgesinde bulunan birkaç meyve adı geçer. Limon yok.. Portakal yok. Mandalina yok. Geyik yok deve var. Birkaç hayvandan söz edilir o da sadece Arap bölgesinde yetişen hayvandır. Kuran'da yok diye onlar kötü mü Kuran'da var olanlar iyi mi böyle kafayla bilim mi gelişir?
Kuranda olmayan meyve kötüdür diyen yok. Zeytin ve incirden konuların içinde gectiğinden bahsedilmiş kac defa gectiği ve insana faydalı olduğu anlatılmış. Kuran kıyamete kadar gecerli olduğu için her şey dataylı anlatılmaz her ayetin yüzlerce anlamı vardır. O yüzden Kuranda olmayan hiç bir şey yoktur sadece herşeyi kuranda bulamayan veya her şeyi yok diyen akılsız insanlar vardır.. 1400 yıl önceki insanın anlayışı, ile şimdikinin anlayuışı ve bundan 100 bin sene sonraki insanın anlayışı farklıdır. Ama her devrin insanı orda herşeyi bulmalıdır
Ne alaka oyle bisey diyenmi var
Kuran dogmatiktir kurana bilimsel yaklaşamazsınız bilimi tabiki uygulayacaz bilimi öğrenmeyi zaten islamiyet söylüyor Oku yaradan RABBİNİN adı ile oku, HZ ALİNİN de dediği gibi bana bir kelime öğretenin kölesi olurum vs vs vs KURAN zaten her türlü nimeti insanların emrine vermiştır bitkiler hayvanlar bundan istediniz nimeti alırsınız ister mandalina istersen bal
Kazım bey yazınızı okudum size katılıyorum çok güzel açıklamışsınız Tebrik ederim
Kuran hayvan ansiklopedisi değil ozaman şöyle diyeyim biz tatlı suyla tuzlu suyu karıştırmadik diyor Allah arabistanda deniz varmida bunu söylüyorum yıllar önceden bunu nasıl bulupta yazmişlar
Erkan Sayman kardeşim kaldır şu paylaşımı lütfen buradaki kendini bilmez bazı ahmaklar resmen en mukaddes kitabımız Kur'an hakkında ileri geri konuşuyor böyle dinsiz ateist insan musveddelerine fırsat vermeyelim lütfen kaldır şunu rica ediyorum
Onlar azınlıkta iman edenler daha fazla elhamdülillah