sadece belirtmek istedim bilim bir din değildir dine inanan yada inanmayan aklı olan herkes bilime inanır ve bu sözün devamı: bilimden başka yol gosterici aramak delalettir, cehalettir der yani insan yol gösterici ariyorsa bilim ve ilim diyor Atam dini inanç için mürşit edinmeyin din zaten bir çok sözünde var dini sadece yaratici ve kul arasinda yasansin diyor
ibni sina, farabi, mimar sinan, kindi ve dahası var bunlar tariye adını büyük harflerle yazdırmış dinemlerinin hatta bir çoğu bugununde en büyük bilim adamlari sayılır bir arastirin bu müslüman bilim adamlarını mutlaka okuyun derim
ben bu sözleri, toplumda körü körüne inanmış insanlarla zıt düşmemek için söylemiş, din hurafedir zaten. İslam dünyası neden buluş icat yapmıyor, bahsettiğiniz kişiler dindar olsalardı bilim üretemezlerdi
İbni Sina (980-1037) Otobiyografisinde “Ölümden sonraki yaşam” hakkında görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir; “Ölümden sonraki yaşam, dinlerden öğrenilen bir kavramdır. Ölümden sonraki yaşamın gerçekliliğini kanıtlamak için dini dogmalara inanmak ve peygamber sözlerini kabul etmek mümkün değildir.” (Ibn-i Sina ve Teoloji” by Arthur J Arberry) Ebu ali el-Hüseyin İbn Abdullah İbni Sina. Aristo felsefesini benimseyen İbni Sina, İslâmi değerlere farklı yorumlamasına rağmen, şartların zorlaması nedeniyle müslüman görünmeye özen göstermiştir. İslâmi değerlere farklı yorumlamasına örneği verecek olursak: Dünyanın ezeli olduğunu, yoktan yaratmanın imkansız suretiyle meydana geldiğini dile getirmiştir. Bu görüşe göre İbni Sina bir “Vahdet-i Vücut’çudur”. Ayrıca eserlerinde Allah’ın cüzleri bilemiyeceğini, cehennem azabının devamlı olmadığını, cismani dirilişin olmadığını, alemin amaçsız olduğunu ve Peygamber sözlerinin gerçek değil sembolik olduğunu söylemiştir. (Farabi 1/54, Prof. Dr. Cavit sunar, Islam`da Felsefe ve Farabi, 2 cilt, AÜIF Yy. 1972) Ibn Sina yazdığı “Risalet-ül Adhaviye“ ismli kitapta cismani dirilişi açıkca reddeder. Ona göre bedenin dirilmesi peygamberin zihninde doğan hayali bir mit’ten başka birşey değildir. O peygamberin bu mit`le kitleleri kontrol altında tutmaya çalıştığını söylemiştir. [Islam Felsefesi, 105, İslam 149, Prof. Dr. Fazlur Rahman, İslam, Çev: Doç. Dr. mehmet Dağ-Doç. Dr. mehmet Aydın, Selcuk Yy. 1981, Teymiye 2/19, Şeyhülislam ibni Teymiye, Ibn Teymiye Külliyatı, 5 cilt, Çev: Kurul, Tevhid Yy.] Ona göre akla uyğun yaşamak cennet, hayal alemi ise cehennemdir. Hisler ise kabir alemidir. (Cerrahoğlu 2/43, ,Prof. Dr. ismail Cerrahoglu, Tefsir Tarihi, DIB Yy. 2.cilt Ank. 1988) Dolayısıyla bu yaşanan hayattan başka bir hayatın olmayacağını iddia eder.[Cerrahoğlu 2/42, Farabi 1/54]
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyen biri elbette bilime inanır
sadece belirtmek istedim bilim bir din değildir dine inanan yada inanmayan aklı olan herkes bilime inanır ve bu sözün devamı: bilimden başka yol gosterici aramak delalettir, cehalettir der yani insan yol gösterici ariyorsa bilim ve ilim diyor Atam dini inanç için mürşit edinmeyin din zaten bir çok sözünde var dini sadece yaratici ve kul arasinda yasansin diyor
din körü körüne sorgulamadan inanmayı gerektirir, bilimse sorgulamayı
dine göre degise bilir bu bir suri din bir sürü inanç mevcut fakat benim inancimda öyle değil
ibni sina, farabi, mimar sinan, kindi ve dahası var bunlar tariye adını büyük harflerle yazdırmış dinemlerinin hatta bir çoğu bugununde en büyük bilim adamlari sayılır bir arastirin bu müslüman bilim adamlarını mutlaka okuyun derim
ben bu sözleri, toplumda körü körüne inanmış insanlarla zıt düşmemek için söylemiş, din hurafedir zaten. İslam dünyası neden buluş icat yapmıyor, bahsettiğiniz kişiler dindar olsalardı bilim üretemezlerdi
özgür düşünce olmayan yerde Yenilik çıkmaz
İbni Sina müslüman değildi
İbni Sina (980-1037) Otobiyografisinde “Ölümden sonraki yaşam” hakkında görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir; “Ölümden sonraki yaşam, dinlerden öğrenilen bir kavramdır. Ölümden sonraki yaşamın gerçekliliğini kanıtlamak için dini dogmalara inanmak ve peygamber sözlerini kabul etmek mümkün değildir.” (Ibn-i Sina ve Teoloji” by Arthur J Arberry) Ebu ali el-Hüseyin İbn Abdullah İbni Sina. Aristo felsefesini benimseyen İbni Sina, İslâmi değerlere farklı yorumlamasına rağmen, şartların zorlaması nedeniyle müslüman görünmeye özen göstermiştir. İslâmi değerlere farklı yorumlamasına örneği verecek olursak: Dünyanın ezeli olduğunu, yoktan yaratmanın imkansız suretiyle meydana geldiğini dile getirmiştir. Bu görüşe göre İbni Sina bir “Vahdet-i Vücut’çudur”. Ayrıca eserlerinde Allah’ın cüzleri bilemiyeceğini, cehennem azabının devamlı olmadığını, cismani dirilişin olmadığını, alemin amaçsız olduğunu ve Peygamber sözlerinin gerçek değil sembolik olduğunu söylemiştir. (Farabi 1/54, Prof. Dr. Cavit sunar, Islam`da Felsefe ve Farabi, 2 cilt, AÜIF Yy. 1972) Ibn Sina yazdığı “Risalet-ül Adhaviye“ ismli kitapta cismani dirilişi açıkca reddeder. Ona göre bedenin dirilmesi peygamberin zihninde doğan hayali bir mit’ten başka birşey değildir. O peygamberin bu mit`le kitleleri kontrol altında tutmaya çalıştığını söylemiştir. [Islam Felsefesi, 105, İslam 149, Prof. Dr. Fazlur Rahman, İslam, Çev: Doç. Dr. mehmet Dağ-Doç. Dr. mehmet Aydın, Selcuk Yy. 1981, Teymiye 2/19, Şeyhülislam ibni Teymiye, Ibn Teymiye Külliyatı, 5 cilt, Çev: Kurul, Tevhid Yy.] Ona göre akla uyğun yaşamak cennet, hayal alemi ise cehennemdir. Hisler ise kabir alemidir. (Cerrahoğlu 2/43, ,Prof. Dr. ismail Cerrahoglu, Tefsir Tarihi, DIB Yy. 2.cilt Ank. 1988) Dolayısıyla bu yaşanan hayattan başka bir hayatın olmayacağını iddia eder.[Cerrahoğlu 2/42, Farabi 1/54]
İbni Sina nın hayatını okumuştum, 1000 sene önce kadın erkek eğitimli olmalı çünkü çocukları yetiştiren annedir diyordu. Arap kafasına zıt bir düşünce
Şahsi fikrimi yazayım, kutsal olan tek şey doğadır. Doğa da tanrı dır. İnsanın görevi doğanın nasıl çalıştığını çözmektir, buda bilimdir