Doğa mı insanı, insan mı doğayı yönetir?(münazara)

yarın sınıfımızda münazara var iki grup olarak ayrıldık biz doğa insanı yönetir diyoruz karşı takım ise tam tersini söylüyor. Doğa insanı yönetir şeklindeki tezi destekleyecek şeyler söylermisiniz ?

Z
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
66
66 CEVAP

Bizim doğuş amacımız zaten doğa. Ağaç, toprak, gökyüzü olamasa zaten biz olmayacaktık. Bizim hasta olmamızı, ya da hastalık nedenimizi doğa belirliyor. Yani bizim olmadığımız yerde doğa kendi yaşayabiliyor, ama biz doğayı yönetmeyi kalkışınca doğa aynı kızarmış gibi doğa olayları yaratıyor. Biz iklimi değiştiremeyiz ama iklim bizi değiştirebilir.

M

Sonra da o durumu düzeltmek için teknolojiyi kullanırız.

Mehtap Çabuk 7 yıl

O şekilde yine doğayı yönettiğimizi sanıp yok ediyoruz. Aslında doğa her yerde, biz ne kadar doğayı yok etmeye çalışırsak çalışalım. Doğa biz yok etsekte, biz onu korusakta bizimle, bize tepki verecek şekilde.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Depremlere uygun binalar yapıyoruz. Tsunami için setler çekiyoruz. Yeni türler üretiyoruz. Kaybolmaya yüz tutanları klonluyoruz.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Seralarda kışın yaz sebzelerini üretiyoruz.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Yumurtanın sarısını istediğimiz renk yapıyoruz. Tavukları normalden erken yetiştirip pazara sunuyoruz. Onları yamyam bile yapıyoruz.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Bitkilerin genetiğini değiştiriyoruz. Tohumları kısırlaştırıp sürekli tohum satıyoruz.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Bitkileri hormonlarla normalinden önce ve daha iri hasat ediyoruz.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Valla karşıt grup olacağım dedim ama çok kötüymüşüz iğrendim kendimizden... İyi ki doğadan yanayım. Daha çok sıralarım da yüreğim buna dayanır mı bilmem.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Bence bu insanın doğayı yönetmesi değil, insanın insanı yönetmesi. Çünkü genetiğiyle oynanan doğa değil insan. Zaten bunu yaptıktan sonra da olan doğaya değil insana oluyor. Kanserler, doğadan değil insanın yaptıklarından oluyor. Doğa sadece değiştirilen oluyor. Doğa zaten kendini yönetme yetisine sahip. Biz bunu yaptıktan sonra bizim genetiğimiz düzelmeyecek ama doğanın uzun bir süre sonra düzelecek. Doğa bir yönetici konumda, her ne kadar insan yönetmeye çalışırsa çalışsın. Daha da çok uzatırsak, o yaptığımız domatesler doğadan gelen bir domatesin, boyutunun, zamanın, genetiğinin değiştirilmesiyle oluyor. Yani doğayı değiştirmiyoruz. Kendimize ait bir doğa yaratmaya çalışıyoruz. Olan bir şeyi bozup, doğayı yönettik diyoruz. Ama biz bunu yaptıktan sonra doğayı değil insanı değiştirdiğimizi fark etmiyoruz.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Kanserler bağışıklık sistemimizin çökmesinden oluyor. Çünkü bu gıdalarda, doğal gıdalarda bulunan vitamin ve mineraller yok. Eskiden bir elmada bulunan vitamini alabilmek için kilolarca elma yememiz lazım. Tek seferde bu kadarı mümkün değil.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Olan doğaya da oluyor. Eskiden doğaya uyum sağlanırdı. Çiftçiler ay takvimine göre ekim yapardı. Ay etkileri bitkileri de etkiliyor. Mesela yeni ayda ekilen ürünler kurtlanır. Eski çiftçiler bunu bilirlerdi. Şimdiki çiftçiler bunu umursamıyor. İlaçlamayla telafi etmeye çalışıyor. Bu sefer de zararlılarla doğal mücadele eden yararlı böcek ve bakteriler ölüyor.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Ben doğayı yok etmekle, doğayı yönetmenin farklı şeyler olduğunu düşünüyorum. Bir şey kolay yok edilir ama yönetilmesi zordur. Bir arı türünü yok edersin, zincir kopar değil mi? İşte bu zinciri koparmanın yönetmek değil, yok etmek olduğunu düşünüyorum. Bir maddenin içindekilerini yok etmek yönetmek mi oluyor? Zaten doğa kendi kendini yok etmeyi becermiyor mu? Süresi dolan canlının neslini tüketmiyor mu? Şahsımca bu bir yönetme değil, sadece yok etme. Yok etmenin de bir yönetme olduğunu kabul edemem.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Eskiden münavebe yapılırdı. Yani bitkiler ihtiyaçlarına göre sıra ile dikilirdi. Her bitkinin topraktan aldığı farklıdır. Örneğin mısır topraktaki fosforu tüketir. Hasattan sonra bakla ekilirse bakla toprağa fosfor verir. Şimdi onun yerine suni gübreler veriliyor. Eskiden nasata bırakma vardı. Yani toprağı dinlendirme... Şimdi yapılmıyor. Doğaya uyum sağlarsanız içinde faydalanacağınız bilgileri bulursunuz, kafanıza göre hareket ederseniz size yardımı keser.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Burada doğaya uyum sağlamak doğayı yönetmek değil. Doğanın bilgilerinden faydalanmak değil mi?

Mehtap Çabuk 7 yıl

Katılıyorum size Mehtap Hanım, doğaya kendimizi bağlayıp sonra da doğaya düşman olmaya kalkışınca, ortada ne fayda kalıyor, ne yönetmek. Bu durumda doğa zaten kendini yönetmeyi bırakıyor. Ona uygulamaya çalıştıklarımızı biz insanlara uyguluyor.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Doğayı o kadar bozduk ve kendimize öyle yerleşim yerleri kurduk ki biz şehirlerde sellerle boğuşuyorken ormanlara ve ekili arazilere daha az yağmur yağıyor. Acaba şehirdeki yoğun elektrik, baz istasyonlarıv. S. bulutları çekiyor mu? Bunu biz epeydir gözlemliyoruz. Bahçelerimize yağmur beklerken yağmur gelip şehrin üstünde yağıyor. Bunu araştırmak lazım.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Yaptıklarımızın sonuçları, bize geri geliyor. Ne demişler kötülük eden kötülük bulur. Acısı çıkıyor daha da çıkıcak. Sular altında kalmamıza az kaldı. Sular yükseldi. Artık o aradığımız temiz havayı ormanlar da bile bulamaz olduk. Öyle bir bozuldu ki doğa yediklerimizin bize hiçbir faydası yok. Bize fayda veren tek şey su kaldı. Yiyoruz ne yediğimizi bilmiyoruz. Ölüyoruz saçma sapan bahaneler uyduruyoruz. Ama bunun bizim yaptıklarımız olduğunu hiç mi hiç düşünmüyoruz.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Doğanın en büyük düşmanı petrol ürünleri. Öd patlayınca nasıl bulunduğu bedeni zehirliyorsa petrol de doğanın ödü gibi... Artık başka kaynaklardan yararlanmalıyız. Kömür de aynı şekilde..

Mehtap Çabuk 7 yıl

Çok doğru! Sırf biraz uğraşılacak diye termik santrallerden vazgeçilmiyor. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ne güne duruyor. Ya da hangi ülke şuan hatırlamıyorum çöp satın alıyor enerjiye çeviriyor. Dünyada herkes böyle değil, insan çok nankör tükettikçe tüketmek istiyor. Aza kanaat getirmediği için elindekinden de oluyor. Petrolmüş, sanki petrol bitince başka enerji kullanılmayacak. Amaç bitirmek ki elinde olan en zengin olsun. Tamamen zırvalık, bitirmeden en zararsızlarını kullansak fena mı olur? Bu doğa verimli kullanmak için hem fayda sağlamalıyız, hem de güzel bir şekilde kullanmalıyız. Zararlılarını kullanarak, doğanın ödünü patlatmamalıyız. İnsanlığı, doğayı, dünyayı zehirlememeliyiz.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Evet, ama rüzgar enerjisi için ağaç kesmenin mantığı yok. Fakat bunu yapıyorlar. Kaş yaparken göz çıkıyor. Bir sürü kayalık tepeler varken bu niye? Doğuda suyu olmayan çok geniş araziler var. Güneş panalleri bütün Türkiye'yi ihya eder. Dışarıya elektrik bile satarız.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Bunun da nedeni ne biliyor musunuz? Çok rüzgar olan yerlerde yani Doğu taraflarında, rüzgar enerjisi kullanılmaya çalışıldığında daha sağlam malzeme gerekiyor, yani para gerekiyor. Aslında o şekilde daha çok elektrik kazanıyoruz. Ama onun da maddi tarafını yani kendi ceplerini düşünüp ağaçlık mekanlara yapıyorlar. Tamamen yanlış, insafsız bir uygulama. Düşünelim diye doğayı yok etmek de nedir?

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Endemik bitkiler bakımından Dünya'nın en zengin ülkesindeyiz. Ama kıymetini bilmiyoruz. Yabancı proflar örnekler alıp kaçırırken yakanıyorlar. Onlar bu kadar önemserken biz niye kıymetini bilmiyoruz? Bulundukları yerlerde niye santraller kurmaya, siyanürle altın aramaya kalkıyoruz.? Çıkarılan altın bu değerleri ödeyebilir mi? Onları geri getirebilir mi?

Mehtap Çabuk 7 yıl

Rüzgar enerjisi genelde kıyılarda var. Ben öyle biliyorum. Doğuda dediğim çok geniş uçsuz bucaksız kurak düz araziler. Güneş panelleri için mükemmel.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Türkiye israf cenneti olmuş, önüne gelen yiyor, içiyor. Ama bu nerden geliyor demiyor. Nadir bir bitkimiz oluyor, o da salep için harcanıyor. Çeşitli hayvanlara sahip oulyoruz. Sırf o hayvanlar için binalar yapıyoruz. Hayvanları yok ediyoruz. Enerji desen geç. Her yerden enerji alabilecek kıvamdayız ama termikle doğayı kirletiyoruz, cidden biz ne yapıyoruz?

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Neyse ki salepe sahip çıkıldı. Salep yapılan orkide yumrularını doğadan toplamak yasak. Ama salepsiz de kalmaayacağız. Ege Üniversitesi Ziraat bölümü bunu kültür üretmeyi başardı. Gönüllü çiftçilere bir miktar denemelik veriyorlar. Başarılı olanlar belli bir ücret karşılığında yumruları alıp üretime başlayabiliyor. Benim bahçemde de denendi. Fakat ilk denemede birebir ürün alınıp başarılı olunmadı. Fakat sonra süpriz mini yumurlarla topraktan yeni orkideler çıktı. Şu anda benim bahçemde var. Fakat onları salep için sökmüyorum. En azından çok fazla oluncaya kadar.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Çok fazla fakat demişim. Sanırım ekrandaki ışık beni yordu.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Yeni fark ettim art arda 3 fakat

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Hayvanlara ise çok üzülüyorum. Kışın kuğular geldi diye haber olmuştu hatırlarsanız. İşte avcılar o kuğuları vurmuş. Balıklar deseniz balık kalmadı kıyılarda..

Mehtap Çabuk 7 yıl

Neden böyle oluyor ki... Neden satılıyor, neden alınıyor, neden her şey para için. Parasız yaşanmıyor mu? O hayvanların bize faydadan başka bir zararlara yoktu. Çünkü insanlar öyle olmuş ki, faydası oldumu yok et!

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Bir de ormanlar o kadar hor kullanıldı ki artık etrafları telle çevrili ve girilmesi yasak. Meralar deseniz hayvanların otlayacağı meralar kalmadı. Köylerde muhtarlar meraları kiraya veriyor. Kapalı alanda GDOlu mısır slajıyla beslenen ineklerin artık etinde sütünde omega3 yok..! Küçükbaşlar ekili alanların bozulduğunda sokuluyor. Tahmin edersiniz suni gübreli, hormonlu sebzeleri yiyiyorlar.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Aynı bizim gibi onların da yapısı değişiyor, bir umut faydaları olacak diye yediğimiz içtiğimiz hayvanların gıdaları da hormonlu oluyor, düşünebiliyor musunuz, gitgide her şeyimiz hormona ve saçma sapan ilaçlar oluyor. Neyse ki bizim köyümüzde hormon, çakma tohum vs yok. Tamamen doğal, 100 yıllık süregelen, değişmeyen tohumlar. Bir ara tohumları başka illere verelim dedik, direk ilaç katmışlar. Bizim ürettiğimize baktık bir de öbürüne. Bizim ki ağız sulandıran bir tadı varken, diğeri bizimkine hiç benzemeyen değişik bir sebze olmuştu. Öyle güzel tohumları, öyle güzel yetişen sebze tohumlarını, sırf daha hızlı çıksın diye ilaçladılar, hormonladılar. Oysaki o tad o lezzet hiçbir sebzede yoktu. Ama kime ne anlatabilirsin ki.

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Bana numune gönderin ben sahip çıkarım. Bir de tohum takas grubu var face te oraya gönderirseniz doğru ellere gider. Ben de bazı tohumları Türkiye'nin bir çok iline üretip gönderdim. En son Hisarönü'nde tohumcu bir arkadaşa biraz bıraktım. Bunu doğru kişilere ücretsiz dağıt dedim. Bana tohumların sahip çıkılacağı yerlere dağıtıldığı söyledi. Ne acı ki bu yerli mısır köylülerin bile elinde kalmamıştı. Kim gönüllü olursa numune gönderdim.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Evet doğal gıdanın lezzetini bilirim. 7 yıldır bahçeme hiç ilaç atmıyorum. Geçen yıl bir kaç kişiye şeftali tattırdım. Çok şaşırdılar. Bu nasıl aroma damağına yapışan tat uzun süre gitmiyor. İnanılmaz diye diye hal oldular. İçinden minik kurt çıkınca o kadar mutlu oldular ki aa organik diyorlar. Halbuki organikten öte... Maalesef organikte bile bazı ilaçlara izin veriliyor.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Size münazarada başarılar dilerim.

Mehtap Çabuk 7 yıl

Ha yanlış oldu galiba sorunun sahibi değilim İyi bir sohbet oldu sizden hoşnut kaldım, verdiğiniz bilgiler ve bu hoş sohbetiniz için teşekkür ederim

Mustafa Sertgenç 7 yıl

Ha evet, olsun yeterince bilgili sohbet oldu. Faydalanırlar sanırım. Ben de size teşekkür ederim.

Mehtap Çabuk 7 yıl