O zaman şöyle diyoruz. Algıladığımız kadar herşey var. Algılamak içinde düşünmek gerek. Çünkü hayatın ne kadar gerçek olduğu, bizim onu ne kadar algıladığımız ile alakalıdır. Düşünen fakat duyu yetisinden (görme/tatma/dokunma/işitme/hissetme) yoksun olan biri hayatı var diye algılar mı?
Bu akşam biraz ısındı beyinleriniz. Farkındayım. Az daha zorlayın hadi.
Gören Dardağan
G
Varlık algısını düşünsel boyutta farkındalığa taşıyan duyular ise duyuların sonradan kaybolması düşünsel anlamda varlık farkındalığını devam ettirebilir mi? (yol yorgunu olduğum için reseptörler erken yandı kusura bakmayın )