FATİH SULTAN MEHMET MÜSLÜMAN MIDIR?
Mete Bozkurt bey Celal Şengör'ün Fatih'in Müslüman olmadığına dair fikirlerini içeren bir video paylaşmıştı. Yorumum uzayınca bu başlığı açtım.
Bu yazacaklarımı İlber Ortaylı'da gayet iyi bilir. Ama İlber Ortaylı Celal Şengör kadar radikal değildir. Fatih'in Müslüman olmadığına dair çok ciddi bir kaynak var. Hem de aynı döneme ait bir hatırat. Çok az bilinen bazı belgeler.
Uzun yıllar önce Sayed Monem tercümeleri kontrol etmem için bana gönderene kadar benim de haberim yoktu.
Bu belgeler 1470 yılında Negropente (Eğriboz) çarpışmasında Osmanlılara esir düşen 20 yaşındaki Venedik'li Asilzade Giovan Mario Angiolello'nun Memories adlı eseri ve bazı belgelerdir.
Angiolello esir düşünce önce Fatih' in oğlu Şehzade Mustafa'nın hizmetine verilir.
Şehzade Mustafa ile beraber İran'a, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a karşı 1473 te yapılan sefere katılır ve bu seferden 17 sene sonra 1490 yılında:
"Breve narrazione della vita et fatti del signor Usuncassano" (1)
(Uzun Hasanın Hayatı ve Fiiliyatına Dair Kısa Eser)
adlı bir eser kaleme alır.
1474 te Şehzade Mustafa ölünce Mustafa'nın bütün mahiyeti İstanbula gönderilir ve Fatih'in hizmetine girer. Burada Kuran'ın İtalyanca tercümesini yapar ve Fatih'in dikkatini çekerek Saray Hazinedarı olur.
Kendisiyle ilgili bu olayı aynı zamanda günümüzde Venedik Biblioteca Marciana'da bulunan Venedik Diyalekti ile yazılmış bir el yazmasından da okuyoruz. (Sayed Monem in bana gönderdiği belgelerden) Angiolello bu eseri de kaleme almış:
"Discrizione dell'alcorano cok testamente ad Ali suo nipote"(2)
(Yeğeni Ali'ye Vasiyetiyle Beraber Kuran'ın Tasviri)
Bu noktada ilginç bir bilgiyi aktarayım. Okuduğum bu belgede Angiolello vasiyetin tanımında:
"El testamente fece Maumeth nel morire ad Hali suo genero"
yani:
(Muhammed'in ölürken oğlu Aliye bıraktığı vasiyet)
Şeklinde bahseder. Ali'ye Muhammed'in oğlu diye hitap edip bir de vasiyet bıraktığını söylemesi hatta bu vasiyetin tercümesini yapması çok ilginçtir. Sayed Monem Hoca'nın bu vasiyetin peşinde olduğunu biliyorum ama bulup bulmadığını bilmiyorum. Ancak bu tercüme yapıldığına göre Fatihin arşivinde böyle bir belge var. Bu belge günümüzde Ortada yok. Şia kaynaklarında bahsi geçer.
Angiolello, İran'a karşı yapılan Uzun Hasan seferinde bu belgeye ulaşmış olabilir mi? Çünkü Angiolello konulara o kadar hâkim ki Uzun Hasan'ın hayatını bile yazmış. Osmanlı Arşivinde böyle Arapça veya Farsça bir belge yok. En azından ben yayınlandığını duymadım. Çok ilginç bir durum. Orjinal belge kim tarafından, ne zaman ve hangi dilde yazılıydı ve Fatih'in arşivine nasıl girdi? Ve nereye kayboldu?
Her neyse Angiolello'nun Memories adlı hatıratına devam edelim.
Bu hatıratta Fatih'ten çok detaylı bahsediliyor. Bundan da Angiolello nun Fatihe çok yakın olduğu anlaşılıyor. Kendisi Fatihe ait bütün gelirlerin idarecisi konumunda haliyle sürekli görüşmeleri ve bu kadar yakından tanıması normal. Ben detayları geçeceğim:
Fatih'in Bahçe ile uğraşmayı ve resimden hoşlandığını yazmış. Venedik'e mektup yazarak ressam Gentile Bellini'yi istetmiş. Güzelliği ile nam salmış birini görmek istediğinde resmini Belliniye yaptırır sonrada uzun saatler boyunca bu resimlere bakarmış. Bellini'den Venedik in muhtelif insanlarının resimlerini yapmasını istermiş. Bellini özellikle çok sayıda şehvet içeren erotik tablolar yapmış ve bu tablolar sarayın her yerinde asılıymış.
Fatih ölünce oğlu beyazıd bu tabloları pazarda sattırmış. beyazıd, babası Fatih'in Muhammed'e inanmadığını söylermiş bu noktada Angiolello şunu ifade ediyor:
"Hakikaten öyledir çünkü herkes bu Mehmet'in (Fatih) hiçbir dine inanmadığını söyler"
(Memories, sayfa 121)
Ben kaynakları da yazayım.
Kaynaklar:
1- Yayınlayan Joan Ursu,
Editör Donado da Lezze,
sayfa 67.
Eserin adı Historia Turchesca. (1300-1514)
Bükreş Enstitüsü
(Uzun Hasan'ın hayatına dair bu eser kayıp ancak Angiolello'nun Memories'i içinde bahsi var)
Ayrıca bu eser Giovan Battista Ramusio'nun 1563 yılında derlediği "Coğrafyacılar ve Seyyahlar Külliyatı" içeriğinde mevcuttur.
2- Aynı eser sayfa 70.
İlginçtir Angiolello nun bu eseri Osmanlı’nın 1300-1514 yıllarına dair ilk elden gözleme dayalı bir eser olmasına ve bu yüzden çok değerli olmasına rağmen Resmi Türk Tarihi tezlerine aykırı bilgiler içerdiğinden Türkçe'ye çevrilmemiş. Ben yaptığım araştırmada Türk Tarih Kurumunun çeviri yaptırdığını ama yayınlamadıklarını öğrendim. Bu çeviriye de ulaşamadım. Eserin içerdiği bilgiler resmi tarih tezlerine oldukça aykırı bilgiler içerdiği için yayınlanmamış olduğunu düşünüyorum.
Angiolello çok ilginç bir adam 1488 yılına kadar İstanbul da kalıyor daha sonra memleketi Vicenza'ya dönüyor.
Bu arada o dönem de Venedik Osmanlı ilişkileri çok yoğun.
Angiolello'nun Osmanlı Devleti ve İran'a seyahatleri devam ediyor. Hatta 1507-1514 yılları arasında İran'da 7 yıl kalıyor. Şah İsmail ve İran hakkında da bir çok eser yazıyor. 1524 yılında da Vicenza'da ölüyor.
Bu platformda Müslüman olan/olmayan bazı arkadaşlar sürekli bilimden, bilimsel görüşlerden bahsediyor.
Bakınız Fatih'ten ve dönemin Osmanlı’dan bahseden şerh olmayan birinci elden yapılan müellif bir kaynak verdim. Eser Türk Tarihi açısından çok değerli 1910 yılında Romanya da bir uzman bu eseri yayına hazırlayıp basmış. Yıl 2018 ama Türkçesi yok!
Neden?
Bu kadar önemli bir eser neden yok? Üstelik Muhammed'in vasiyeti ve Kur'an Tasviri önemsiz, değersiz denilerek hiç ilgilenilmemiş!
Bu kadar önemli olmasına rağmen üstelik!
Çünkü içerdiği bilgilerden korkuyorlar. Sen yayınla eseri, içerdiği bilgilerin değerini, önemini biz yorumlayalım. Sana ne, sen niye benim adıma yorumluyorsun!?
Keza Resmi İslâm Tarihinin tek kaynağı olan Taberi Tarihi. 40 ciltlik dev bir eser. Her haltı, her saçmalığı Türkçe yayınlayan Diyanet veya İlahiyat Fakülteleri Taberi Tarihinin Türkçesinin yayınlamıyorlar. Suyunun suyu özetler var piyasada. Yayınlasanıza tamamını noktasına, virgülüne dokunmadan. İslâm Tarihinin başka kaynağımı var? Taberi Tarihi olmasa Muhammed diye bir peygamberden haberimizin olması bile mümkün değil. Yayınlamıyorlar çünkü Taberi de anlatılan peygamber Muhammed öyküsü dehşet verici, Korkunç, Acımasız ve sadist bir adamın vahşette sınır tanımayan öyküsü. Sevgi ve Barış dininin bir lokma, bir hırka diyerek, açlıktan midesi yapışmıştı, hasır bir sedirin üstünde yatardı, merhamet, şefaat peygamberi diye uydurdukları peygamberin masum kadın ve adamları nasıl öldürttüğü, ganimet için nasıl işkence ve tecavüz yaptığı, köle ve zenginliğini ballandıra ballandıra anlatır Taberi Tarihi. Yalanlayamıyorlar da! Çünkü ellerinde başka kaynak da yok! Aynı husus Kuran'ın tefsiri içinde geçerli
Taberi o kadar önemli bir adam ki yazdığı Kuran tefsiri Kuran müfessirleri için en önemli, en muteber kaynak.
İslamiyetin resmi tarih argümanlarını savunan ve bu platformda yazarak bilimden, resmi kabullerden, uzman görüşlerden, tarih bağlamında akademik uslüb ve teknikten bahsedenleri ciddiye almamız için önce:
Sayed Monem tarafından da yalan olduğu kanıtlanan resmi tarih argümanlarına izahat getirmeleri,
Yukarda izah ettiğim belge ve benzerlerinin Türkçeye neden çevrilmediğini,
İnsanların neden bu yalanlarla kandırıldığını,
Herşey doğruysa bu yalanların nedeninin nasılının etik izahatını yapmaları gerekmektedir.
Çuvaldızı kendine batıramayanların akademik uslüb ve tekniklerden, bilimden bahsetmeleri takiyeden başka birşey değildir.
sayın hocam osmanlı diye bir kayıt kuyut belge vb birşey yok. Doğu roma, mparatorluğu ve devamında devleti ali ye var taki cumhuriyete 44 yıl kalana değin