Herkesle eşit miktarda mı para kazanmak isterdiniz yoksa aşırı zengin mi olmak?

Basit bir soru: Dürüst cevap verin lütfen.
Yaşamak için aşağıdaki iki seçeneğiniz olsaydı, hangisini seçerdiniz? (Nedenini de belirtebilirsiniz)

1- Paraya para demiyorsunuz, arabalar, yatlar, yalılar, jetler vs, ömrünüz boyunca çalışmadan lüks içinde yaşayabileceğiniz kadar zengisiniz. Fakat yaşama koşulları aynı günümüzdeki gibi kapitalist sistem üzerine kurulu. Aşırı derecede zenginlerin ve aşırı derecede fakirlerin olduğu, adaletin her zaman zenginlerin tarafında işlediği, fakirlerin ezildiği bir sistem.
2- Gelir dağılımının çok yakın düzeyde olduğu, ne çok zenginlerin ne de fakirlerin olduğu, hiçkimsenin bir başka kimsenin sırtından para kazanmadığı (bankacılık, faiz sistemi vs), çok çalışanın hakkını aldığı, hak hukukun herkes için eşit olduğu, norveç benzeri (hatta daha iyisi) bir sistemde, ne fakir ne zengin fakat yine de yüksek yaşam kalitesinde mutlu mesut yaşamak mı?

com-x63iue9t7t4kqqd4hz5m.jpg
E
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
94
94 CEVAP

Elbette ilki. İkincisi bana hayalden ibaret geliyor, insanın doğasına aykırı. Öyle olmasaydı bile seçeceğim bir seçenek değil. Çünkü o şekilde bir hayat mantıklı gelmiyor. Mutluluğun cidden bir tatmin duygusu olduğuna inanıyor musunuz? Derdin, tasan olmayacaksa; rekabetin olmayacaksa hayatın anlamı ne? Yemek yiyip, sevişip, dışkılamak mı? Çocuk beslemek mi? Hayatın amacı belki onlar olabilir, fakat ben buraya bir kere gelmişken rekabetin en sertini görmek istiyorum. Bir kere gelmişken çekebileceğim en büyük sıkıntıyı çekip bunun üzerinden gelmek istiyorum. İşte benim hayat için koyduğum anlam bu. Bir kere gelmişken olabildiğimin en iyisi olmak. Sınırları zorlamak, şansımı denemek, kaderimi sınamak.

B

Sıkıntı cekmemis olduğunu düşünüyorum söyleminizden ötürü.

Mahmut Cerav 6 yıl

Herkesin aynı şartlar altında aynı şeyi yapacağını düşünmeniz mantıksız. Hayatı kendi gözünüzden yorumluyorsunuz şu anda. Sıkıntı sizin için insanları yoran, lanet ettiren bir şey olabilir. Fakat bu tamamen algı operasyonundan ibaret. Tıpkı sıkıntıların çözüleceğine inanmak gibi. Sıkıntılarını çözüp mutlu olabileceğine inanan kişi gerçekçi düşünmüyordur, çünkü mutluluk sayılıdır, sıkıntı değil. İşte bunun gerçekliğinde, mutluluğun mantıksızlığında düşündüğünüz zaman hayatın bir anlamı kalmıyor. Hayatın tek anlamı önümüzdeki sıkıntıları çözmek, sonraki sıkıntıya geçmektir. Biz yaşadıkça sıkıntılar önümüze gelmeye devam etmektedir. O halde bunu kişisel bir inat yapmanın hazzında yanlış ya da yaşanmamış bir şey görmüyorum. Siz ailenizle mutlu ve yeterli olduğunuzu düşünebilirsiniz, fakat bunlar beni tatmin etmiyor. Yazdığımı arcade oyun bitiriyormuşum gibi algılamamanız gerek. Bunu hayat felsefesi, derin bir durum olarak yorumlamak gerek. Umarım derdimi anlatabilmişimdir.

Bora Kucukkisa 6 yıl