İslam ve İhsan HZ. ADEM’İN YARATILIŞINDA TOPRAĞIN SIRRI İnsanın fânî vücûdu, topraktan yaratıldığı için toprakla gıdâlanır ve neticede toprakta yok olur. Yani aslına döner. Topraktaki bütün elementler, insan vücûdunda az ya da çok mevcuttur. Çünkü insan vücudu, hakîkatte toprağın ayrı bir görünüşüdür. Nitekim Âdem -aleyhisselâm-, topraktan yaratıldığı için “Âdem” diye isimlendirilmiştir. Hazret-i Âdem’in nesli de asıl itibarıyla topraktan yaratılmıştır. Yeryüzünün muhtelif yerlerindeki topraklar nasıl farklı hususiyetler taşıyorsa insanlar da hem fizîkî hem de karakter ve mizaç bakımından farklı özelliklere sâhiptir. Nitekim Resûl-i Ekrem -sallellâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hakîkati, bir hadîs-i şerîflerinde şöyle ifâde eder:
“Allah Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir tutam topraktan yaratmıştır. Bu sebeple âdemoğullarının, o topraklara izâfeten bir kısmı kızıl, bir kısmı beyaz, bir kısmı siyah, bir kısmı da bu renklerin karışımındaki renklerde; bir kısmı yumuşak, bir kısmı sert, bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu olarak (yani muhtelif istîdâd, husûsiyet ve karakterde) dünyaya gelmiştir” buyurmaktadır. (Ebû Dâvud, Sünnet, 16)
İslam ve İhsan
HZ. ADEM’İN YARATILIŞINDA TOPRAĞIN SIRRI
İnsanın fânî vücûdu, topraktan yaratıldığı için toprakla gıdâlanır ve neticede toprakta yok olur. Yani aslına döner. Topraktaki bütün elementler, insan vücûdunda az ya da çok mevcuttur. Çünkü insan vücudu, hakîkatte toprağın ayrı bir görünüşüdür. Nitekim Âdem -aleyhisselâm-, topraktan yaratıldığı için “Âdem” diye isimlendirilmiştir.
Hazret-i Âdem’in nesli de asıl itibarıyla topraktan yaratılmıştır. Yeryüzünün muhtelif yerlerindeki topraklar nasıl farklı hususiyetler taşıyorsa insanlar da hem fizîkî hem de karakter ve mizaç bakımından farklı özelliklere sâhiptir. Nitekim Resûl-i Ekrem -sallellâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hakîkati, bir hadîs-i şerîflerinde şöyle ifâde eder:
“Allah Teâlâ, Âdem’i yeryüzünün her tarafından aldığı bir tutam topraktan yaratmıştır. Bu sebeple âdemoğullarının, o topraklara izâfeten bir kısmı kızıl, bir kısmı beyaz, bir kısmı siyah, bir kısmı da bu renklerin karışımındaki renklerde; bir kısmı yumuşak, bir kısmı sert, bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötü huylu olarak (yani muhtelif istîdâd, husûsiyet ve karakterde) dünyaya gelmiştir” buyurmaktadır. (Ebû Dâvud, Sünnet, 16)