Koahtan nasıl kurtulunur?

ANNEM KOAHTAN NASIL KURTULDU ?
Koah: Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı. Nefes darlığı, balgam, öksürük en önemli belirtileri. Sebebi modern tıbba göre %95 oranında sigara içimi ya da maruziyeti. Modern tıp böyle diyor ama sakın koahlıların çoğalmasının nedeni sigara içimi ve maruziyeti değil de modern beslenme tarzı olmasın! Sigara içilen ortamda bile hiç bulunmayan anneme koah hastalığı teşhisi konuldu ve ancak konsantratör(oksijen cihazı) eşliğinde hayatını sürdürebileceği bildirilmişti. Tabii ki kullanmaya başladı. Ama bir taraftan da araştırmalarım devam ediyordu. Konsantratör şart mıydı? Elin kolun bağlı. Bir yere gidecek olsan yanında götürmek zorundasın. Elektrik kesilirse sıkıntı.... Yanlış hatırlamıyorsam benim uyanmamı sağlayan şeyı Prof. Dr. A.R. Küçükusta'nın bir yazısıydı.:"Koah'ın sebebibinin modern beslenme olduğunu çünkü sigara içimi oransal olarak azalıyor koah ise tersine çoğalıyordu." Ben de bu yazıyı gördükten sonra diğer bilgilerimle birleştirdim ve 86 yaşındaki anneme günde iki öğün beslenme uygulamaya başladım. Unlu mamuller sıfır, içine şeker ya da tatlandırıcı katılarak yapılan yiyecek ve içecekleri hiç vermedim. Marketten süt-ayran-yoğurt da dahil olmak üzere işlenmiş ürün hiç yok. Kızartmayı hepten kaldırdık. Geç bir kahvaltı, birkaç saat sonra 1-2 meyve ve erken akşam yemeği. D vit 3 seviyesini 80'in üzerine ve B12 seviyesini de 800'ün üzerine çıkacak şekilde takviye verdik. Bir de hemen hemen hergün zerdeçal+karabiber+zeytinyağı karışımı verdim. Sonuç: Annem 10 aydır oksijen cihazı kullanmıyor.
Not: Bu yazımdan sigaranın içilmesinde sakınca yok gibi bir anlam çıkmasın. Sigara, terkedilmesi zorunlu bir alışkanlıktır. Ancak koahın asıl nedeninin sigara içimi ya da maruziyeti olduğunu söylemek asıl sorunun beslenmeden kaynaklandığının gizlenmeye çalışılmasından başka bir şey değil gibi geliyor bana. Çünkü modern tıpta bunun örnekleri çok. Meselâ, ürik asiti yükselten etkenin "protein"olduğunu! Söyleyip un-şeker ikilisinden hiç bahsedilmemesi bunlardan biridir ki kendi yediğim-içtiğime bakınca bu teorinin düzmece olduğunu deneyerek görmüş biriyim. Yine reflünün tedavisinde ısrarla anti-asit kullanılmasının önerilmesi de böyledir. Tıpkı kanserde çoğunlukla işe yaramadığı ispatlanan hatta problemin derinleşeceği tedavi usullerini(örneğin reflü) hâlâ önermeleri gibi. Sadede geliyorum... Tedavi için modern tıptan başka yol ve yöntemler de vardır.