Gecenin buz gibi havâsına rağmen, etrâfı bir tebessüm gibi aydınlatan ve ısıtan, çıtırdayarak yanan bir ateşi hayâl edin.. Bu ateşin alevi hoş ve lezzetli olsun, çevreye mis gibi kokular saçsın.. Kendi tadına öyle bir doysun ki bir an bu ateş; alevi güneş gibi parlasın..
Bir Arap bu olayı görürse <> der. "Ateş parıldadı, hoş bir koku saçtı." anlamında bir fiildir bu. Bu fiilin farklı bir bâbtan (kapı; fiil kalıbı) kalbî fiili vardır. Kalbî fiil düşünsel, duygusal davranış ve hareketleri ifâde eden fiillere denir.
Zekâ ذكى fiilinin kalbî fiili, sanıyorum ki, zekiye ذكي fiilidir. Bu bir kalbî fiil olduğundan, parladığı sırada ateşin kalbinden geçeni ifâde etmelidir. Nitekim zekiye ذكي fiili "zekî idi/oldu" anlamında kullanılır ve masdarı zekâ ذكاء "zekîlik" kelimesidir. Zaten zekî ذكي kelimesi de farklı bir masdarı.
İşte böyle, zekâ ذكاء, parıldayan ateşin hissettiği gibi, ardında hoş bir iz bırakan, anlık bir zevktir. Tıpkı bilim insanlarının "Evreka!" anları gibi, zekâlarının parıldadığı o en aydınlık zamandır.
O hâlde, zekâ kelimesi sözel veya sayısal olarak ayrılmadan, türü fark etmeksizin, herhangi bir problemin çözümünü bulabilmeyi ifâde eder.
Matematiksel kabiliyetin zekâdan ziyâde, IQ ile ilgili olduğunu düşünüyorum sonuç olarak.
Gecenin buz gibi havâsına rağmen, etrâfı bir tebessüm gibi aydınlatan ve ısıtan, çıtırdayarak yanan bir ateşi hayâl edin.. Bu ateşin alevi hoş ve lezzetli olsun, çevreye mis gibi kokular saçsın.. Kendi tadına öyle bir doysun ki bir an bu ateş; alevi güneş gibi parlasın..
Bir Arap bu olayı görürse <> der. "Ateş parıldadı, hoş bir koku saçtı." anlamında bir fiildir bu. Bu fiilin farklı bir bâbtan (kapı; fiil kalıbı) kalbî fiili vardır. Kalbî fiil düşünsel, duygusal davranış ve hareketleri ifâde eden fiillere denir.
Zekâ ذكى fiilinin kalbî fiili, sanıyorum ki, zekiye ذكي fiilidir. Bu bir kalbî fiil olduğundan, parladığı sırada ateşin kalbinden geçeni ifâde etmelidir. Nitekim zekiye ذكي fiili "zekî idi/oldu" anlamında kullanılır ve masdarı zekâ ذكاء "zekîlik" kelimesidir. Zaten zekî ذكي kelimesi de farklı bir masdarı.
İşte böyle, zekâ ذكاء, parıldayan ateşin hissettiği gibi, ardında hoş bir iz bırakan, anlık bir zevktir. Tıpkı bilim insanlarının "Evreka!" anları gibi, zekâlarının parıldadığı o en aydınlık zamandır.
O hâlde, zekâ kelimesi sözel veya sayısal olarak ayrılmadan, türü fark etmeksizin, herhangi bir problemin çözümünü bulabilmeyi ifâde eder.
Matematiksel kabiliyetin zekâdan ziyâde, IQ ile ilgili olduğunu düşünüyorum sonuç olarak.