Bugün yolda giderken iki tane ateist gördüm, hemen aklıma "onları bulduğunuz yerde öldürün" ayeti geldi. Çektim silahı vurdum bi tanesini. Arkadaşı ne yapıyorsun diye bağırdı. Ayeti uyguluyorum dedim. O ayetin anlamı o değil, biz size savaş açmadığımız sürece sizin bize savaş açmamanız lazım dedi. Ohoo dedim, ayeti uygulayınca anlamı o değil diyorsunuz, uygulamayınca ne biçim müslümansınız diyorsunuz...
Anlayacağınız yukarıda uydurduğum bu hikaye, toplumda hiç bir Müslümanın durduk yere gidip inançsız birini öldürmediğine dair lakayt bir yaklaşımdır. İslamı yargılarken hadisler üzerinden eleştiriyorsunuz, müslümanların yaşamları üzerinden eleştiriyorsunuz da, niye kimseyi durduk yere öldürmeyen Müslümanın yaşamdaki rolünü baz almıyorsunuz?
"Onları bulduğunuz yerde öldürün" ayetini azıcık aklı selim olarak düşünün ve öyle başlık açın. Çamur atınca cidden izi kalabiliyor, ve kötülüğü elinizle ve gönlünüzle bu şekilde yaymış oluyorsunuz.
İslam ise; iyiliği emret kötülüğü nehyet mantığıyla yaşıyor..
Kurandaki amaç nedir. ... Allah kendini kabul ettirme amacı nedir... Kendisine peygamberlere iman dan kast edilen... Barışcıl bir yaşam tarzını benimsetmek deģilmi.?
RUM 30: O halde sen yüzünü/yönünü, bir hanîf/dönek olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.
Rum 28 -34 e kadar hatda
30:30 hatirlamasi kolay diye bunu veriyorum hep