Kurandaki ayetlere dair eleştiriler

TEFSİRİ VAR AMA GEÇERLİ BİR AÇIKLAMASI YOK!
Nur 58: Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Nur 59: Çocuklarınız erginlik çağına geldiklerinde, kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler. İşte Allah âyetlerini size böyle açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

AYETLERE DAİR ELEŞTİRİ
1) Her buluğ çağına ermemiş çocuk izin isteyecek, ancak her buluğ çağına ermemiş çocuk izin isteyebilecek mi, tabi ki hayır?
2) İzin istemeden giren her buluğ çağına girmemiş çocuğa ne günah var, cezası nedir bu günahların?
3) Buluğ çağı ve sonraki yaşlarda olan çocuklar için Allah, "kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler" dediğine göre, kast edilen kimlerdir; kendinden öncekiler izin istemiyordu ki, onlar gibi izin istesinler hükmü getiriliyor?
4) "Bu üç vaktin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır." dediğine göre bu vakitlerin dışında kalan zamanlarda günah işlemeye davet mi ediyor Allah!
5) Belli ki, Allah "erginlik çağına gelenleri" unutmuş 58. ayette, 59. ayette düzeltebilmiş mi, hayır, hatasını düzeltememiş.
6) Kuran bütün akrabaları sayar kimi ayetlerde, bildiğiniz gibi. Peki bu ayetlerde neden yok, aynı evde yaşayan yalnızca köleler, çocuklar, kadın ve kocası mı; aynı evde yaşayan akrabalar konusuna neden açıklık getirmemiş ayetler; bu bir eksiklik mi?
7) Ayetlerde üç vakitten söz ediliyor, söz ettiği üç vakit mi; yatsı namazından sabah namazına kadar bir vakit, öğleyin ikinci vakit; hani nerede üçüncü vakit?
8) "Çocuklarınız erginlik çağına geldiklerinde, kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler." dediğine göre, kendinden öncekiler burada büyükler oluyor olabilir, büyüklerin izin alıp girmeleri söz konusu olmadığı için, bu ergenlik çağına girenler kimi örnek alacaklar, bunlar izin almadan girebilirler mi?
9) "Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir." dediğine göre, bu üç vakit dışında insanlar evde hiç soyunmayacak mı, sevişmeyecek mi?
10) Bu ayetleri daha anlaşılır yazmak, daha kısaltmak mümkün mü; yoksa bu ayetlerin içinde daha derin, bizim anlamadığımız bilgiler mi mevcut?
11) "Allah ayetlerini size böyle açıklar" dediğine göre, neden birincide açıklayamamış da ikinci ayeti yazdırmış?
12) Ergenlik çağına girenlerin izinsiz girmesi konusunda iki tarafa da günah var mı yok mu, ayetlerde belirtiliyor mu?
13) Ergenlik çağına giren çocukların bu iki vakitte izinsiz girmelerine bir engel var mı ayetlerde?
14) Bu ayetler köleliği kutsuyor mu?
15) Ana-baba çocukların odasında zırt pırt girme hakkına sahip mi bu üç(iki) vakit dışında?
16) Bir yaşındaki bir çocuğun odasına izin alıp giren bir anne baba olabilir mi?
17) Bu üç(iki) vaktin dışında Araplar hiç sevişmiyor mu idi, odalarında soyunup dökünmüyorlar mı idi?
18) Allah iki ayet halinde yazmış, neden bir ayet halinde yazmamış?
19) İzin alarak odaya girildiği taktirde, odada çıplak da olsa insanlar bu durumda günah var mı yok mu?
20) Bu ayetlere bakıp müslümanlar sevişme saatlerini belirleyebilir mi; bunun dışında sevişmek günah mı; bu üç(iki) vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir diyor?
21) Öncekilere izin isteyin dememiş ki, ergen çocuklara da sizde kendinizden öncekiler gibi izin isteyin diyebiliyor; Allah yanlış düşünmemiş mi?
22) Evde çocukların misafirleri izinsiz girebilirler mi?
23) Arapların soyunup dökündüğü vakitler, tüm dünya için geçerli mi; din evrensel mi, yerel mi?
24) İzin alarak girmesi gerekenler sayıldığına göre, izin almadan girebilecekler de sayılmış olmuyor mu?
25) Efendi, kölelerinin odasına izin alıp mı girer, yoksa izin almadan mı; hangi vakitler de girer, hangi vakitler de giremez; üç(iki) vakit dışında izin almadan girerse günah var mıdır, yok mudur?
26) Modern batı ailelerinde her vakit izin alınarak girilirken, neden İslam dininde iki vakit dışı izin almadan girilebileceği belirtiliyor?
27) Bir ailede kişiler kendi odalarına çekildiğinde yalnız kalmak ister kimi zaman, izin alınmadan girilebileceği zamanların olması ne kadar güzel bir kural, günah sadece soyunup dökünme ve cinsellikle mi ilgili olması gerekiyor; yalnız kalma ve özel zaman haklarına müdahale günah kapsamında olamaz mı?
28) Ergenliğe gelmemiş çocuğa üç(iki) vaktin dışında odalara girilmesinde bir engel yok; evrensel olan bu dinde bu vakitlerde soyunuk olanların odasında girdiklerinde günah olaması bir çelişki değil mi?
29) Çocuklar ve köleler dışında başka birileri izinli ya da izinsiz girebilir mi, giremez mi?
30) Kendilerinden öncekiler derken Arap kültüründeki bir izin alarak içeri girme geleneğinden söz ediliyor ise, neden ayetlerde yalnızca köleler ve çocukları saymış?
31) İzinsiz girmeyi engellemek için kapı iç sürgüsü var iken, Allah'ın aklına neden kapıyı içten sürgülemek gelmemiş?
32) İslamda çok eşlilik var ise, diğer eşlerin izinsiz girmesinde bir sakınca yok mu?
33) Genelde ayetler olan, yaşanan bir olay üzerine iniyor; Muhammed veya bir başkası nasıl bir şey yaşamış ki bu ayetler inmiş, bir izinsiz giriş, bir çıplak görünme hali mi var?
34) Bu üç vakit namaz vakitlerini işaret ediyor ise, neden beş vakit namaz var?
35) Köle ve cariyelerin soyunup dökünme vakitleri ne zaman, efendisi izin isteyecek mi?
36) Çocukların soyunup dökünme vakitleri ne zaman, ana babalar veya köleler izin isteyecek mi?
37) Çocuklar kendi kendilerine mi banyo yasın demektedir bu ayetler?
Yoruldum!

A
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
95
95 CEVAP

Niye yoruldun bak adap erkan neslin terbiyesi ve dahi bütün art niyeti onleme çabası içinde. Xalk ettiği maxlukstin ne olduğunu biliyor.

İ

İsa Anıl bey, nesilleri terbiye çabası içinde olan akla ve bilime yaslanır. Araştırma ve incelemeyi esas alır. İnsanı özgür bırakır. Bu iki ayet bile bu metnin insan ürünü birine ait olduğunun açık göstergesi niteliğinde.

A

İnsan bazen özgürlük diye sapik işlere kalkisabilir sorun burda.

İ

Bazen toplumlarin sapik anane ve adetleri karşısında o toplumlarin icinde olduğu durumu farkli bir sekilde anlatilarak bu adetten vaz gecmeleri istenir. Ornegin fransiz devrimindeki sosyalist bayanlar sik sik tacize uğruyordu. Bunu onlemek icin kadinlari ayri bir birim altinda devrime katilimi sağlanmıştır. Sadece kadinlardan oluşan bu birim böylece kadin devrimcilerin taciz ve tecavüze igramasinin önünü almistir.

İ

İsa Anıl bey, din mi sapkınlığı önlüyor diyorsunuz; sapkınlık dediğiniz şey nedir? Nur 58 ve 59'dan sapkınlık çıkmaz mı diyorsunuz?

A

İki ayeti iyi analiz yapalim. 3 vakitteki durumun sakincali olduğunu söylüyor. Tecavuz edin demiyor. Yani ergen cocuklarin ruh halinden bahsediyor.

İ

Hızlı bir analiz yapalım, iki vakit mi, üç vakit mi?...

Alpay Delikbaş 6 yıl

Öncelikle üç vakit mi, iki vakit mi; bunu yanıtlar mısınız?

A

Arkadaş teferruata dalmış mevzuyu arka plana atmisiz.

İ

Bütün yönleri ile inceleyelim, iki mi üç vakit mi; neden zor bu sorunun yanıtlanması sizce?

A

Hangi yazdığım madde sizin aklınıza uymuyor peki?

A

Son maddeden başlayalım öyle ise, bu ayet çocuklar kendi kendilerine banyo yapsın diyor, yanlış mı, doğru mu?

A

Tartışmaların çoğu üstünlük kurma istemi özür dileyerek biz yokuz diyoruz saygılar

İ

Ayetleri anlama çabası benimkisi, yukarıda zaten yeterince soru var, yanıtları kendi içinde. Varsa bir eleştiriniz bunlara dair konuşabiliriz. Tartışmamak da tanrının üstünlüğünü otomatik olarak kabul etmektir; tanrının üstünlüğünü kabul etmek size zor gelmiyor, oysa ki dünyada bir çok insan var, gerçek anlamda düşüncesi olan ve güçlü olan. Amaç burada birinin birini düşünceleri ile ezmesi, üstünlük kurması değil, aydınlanmaktır. Şecaaddin Çelikler bey yakında bu konuda da yazar, eğer yazmamışsa. Karşılaştırır birlikte aydınlanırız böylelikle

A

Her şeyi tartisirim ama asla ve asla Tanrinin üstünlüğünü.

İ

Son maddeden başlayalım öyle ise, bu ayet çocuklar kendi kendilerine banyo yapsın diyor, yanlış mı, doğru mu?

A

Sizin yanlış anladiginiz biz din tuccari degiliz. Bizim dinden anladığımız yalan konuşma, kamu malina insanlarin emegine karışma, yalan yere şahit olma, komsunla iyi geçin, ağaç kesme ve malin fazlasini infak et. Gerisi yalan

İ

Sohbet etmenin, eleştirmenin, anlamaya çalışmanın tüccarlığı olur mu hiç?

A

Eleştiri yanlış yapıldığı zaman elestiridir, toplum eleştirilir, birey eleştirilir sistem eleştirilir belirtiginiz ayetler bu yönde. Siz o toplumun icindeki durumu elestireceginize onlari elestiren Tanriyi elestiriyorsunuz. O zaman Tanrinin yerine siz geçin.

İ

Eleştiri doğru yapıldığı zaman eleştiridir demek istediniz sanırım.
Ben doğrudan tanrı mantığını eleştiriyor isem aslında buna inanan insanları eleştiriyorum anlamı çıkmaz mı?
Yanlış inanç insanları cennetinden etmez mi?

A

Anlami cikmaz. Yanlis anlayan insansa eğer insan eleştirilir. Tanrinin mantığını cozmek istiyirsak ta en bastan evrenden evrenin icindeki gezegenlerden ve insanin yasamasina elverisli olan dunyadan baslamak lazim. Bi dusunelim insan bu gunki sartlarda baska gezegende niye yasayamiyor. Her sey tesaduf olamaz çünkü maddenin kendisine ters.

İ

İnsan gibi bir varlığın başka gezegenlerde yaşamadığını nereden biliyoruz. Yüz milyarlarca galaksi var, her birinde de yüz milyarlarca yıldız...

A

Sizde bu olaya Kuran'da ki gibi bakiyorsunuz. Milyonlarca yildizda yuzbinlerce yasayan alem var. Ama burda yasayanlara ne denmiş bilmiyorum.

İ

Kurandaki 18000 alem tabiri farklı galaksileri, yıldızları işaret etmek için değil, her bir canlı, cin, melekler bir alem olarak betimlenmiş diye biliyorum

A

Alem yani yaşam

İ

Beden ölüm aninda yok olmayan madde(insan bedeni)

İ

Madde yok olmaz sekil ve boyut değiştirir.

İ

Ayetlere tekrar dönecek olursak söylediğim şeyler mantıklı değil mi? Böylesi ayetlerin bir tanrı sözü olabileceğini düşünmek, evren gibi muazzam bir şeyi yarattığını düşündüğün tanrının aklına hakaret olmaz mı?

A

alpay meşazını (cahilce bu kadar becerebildim) aldım..


Efendim bu ayetlerde kopillere söyleyin işi pişirirken paldır küldür odaya dalmasınlar dudakları uçuklar denmek istenmiştir..

Z

Yaw yorma beni.. Ne dendiği belli işte.. Ne otuz yedi kere uğraşmışsın?
Ne gerek var?

Z

Bence yorulmaya değer. Okuyun yahu! Ne kaybedersiniz; tanrı ne demiş, ne dememiş...

A

Demişse demiş.. Ne yapalım yani.. Hem yalan mı demiş?
Doğru demiş..

Ne işi var çocukların ebeveynlerinin yatak odasında?

Yani ateistlik yapacaksınız diye her şey yanlış demenin de bir mantığı yok ki

Z

Bana göre demiş.. Yeterli geliyor anlatılan.. Ama efendim şöyle de böyle de.. Ne gerek var o kadar cıcığına kadar deşmeye..?
Meşaz belli..

Z

Yani köleler ve cariyelerle, ergen olan ve olmayan çocuklar kapıyı vurarak girsin, diğer ev ahalisi vurmadan girebilir mi diyorsunuz?

A

Hem ergenlik çağına gelen çocuklar kapıyı vurmadan girsin diyor ayetler..

A

Belki sen yanlış anlamışsındır.. Arapçasını oku sonra gene konuşuruz..

A pardon Arapça bilmiyorsun ki sen.. Ahahahaha

Z

Kötü yerden yakaladın. Boş ver arapçasını şimdi; kuran evrensel değil mi şimdi. Sen doğrusunu çevir ona da bir kırk madde yazarım, söz.

A

Hemen çeviriyorum;
La evladım girme odaya çarparım beş kardeşi suratına diyor işte..

Mana bu arkadaş..

Z

Düz mantık! Allah adına konuşuyor olman, onun anlatamadığını anlatmaya çalışman bir alem doğrusu...

A

Ben böyle anlıyorum arkadaş.. O ne anlatırsa anlatsın bana ne?

Z

Bin çeşit musluman varsa bin çeşitte ateist olduğunu şimdi öğrendim. Yasasin aklini vicdanini mantığını kullanan ateist arkadaşlar

İ

Ateist insan sayısı kadar ateist insan vardır, biri benzemez birine... Tıpkı Müslümanlar gibi. Bir din yoktur, insan sayısı kadar din vardır ortalıkta...

A

Zeki Eryürük bey, durumunuzu anlatan bir ayet bu: "Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azab onlar içindir."

Benim gibi anlamaya çalışın sizde. İki ayetten 37 soru çıkardım, siz bunu 100e tamamlarsınız artık.. Allah izin verirse.

A

Hiç uğraşamam valla okurum geçerim.. Sonra da işime gücüme bakarım.. Sana da öyle yapmayı tavsiye ederim yoksa balatayı sıyıracaksın bu gidişle..

Z

Zeki Eryürük bey, o kadar zahmet ettim kimse okumamış gibi duruyor.. Boşuna yazdık onca şeyi anlaşılan. Okunmayacak ise yazmanın da bir anlamı yok hali ile... Siz bile okumadınız sanırım hepsini..

A

Mesele şu benim gözümde;

Allah şunu demiş bunu demiş.. Kuran şöyle hadis böyle de işte.. Din de bu zaten..

Eee bana ne?

Evrensel doğrular belli.. Çağın gerektirdiği aydın insan olmak meselesi de gayet açık..

Bunlara göre yaşa olsun bitsin..

Kulakları duymaz, gözleri görmez falan filan
Benim kulağım da duyuyor, gözümde görüyor kardeşim.. Kim bunları ciddiye alıyorsa o düşünsün.. Çokta umurumda sanki

Z

Ben de onu diyorum işte, yaşadığımız şey söylediğinizden farklı değil. Siz deist bir çizgide gidin, ben ateist bir çizgide, ne fark eder ki; bunu İsa Anıl bey düşünsün.

A

Ahmet Kaya Bilir bey, okudunuz mu bu yazdıklarımı?

A

Abi çok fazla gereksiz soru sormuyor musun? Bence fazla kasıyorsun

M

Tanrı tek cümlelik şeyi, kaç cümle, kaç ayete indirgemiş. Benlik bir durum değil yani. Bu kadar madde bu iki ayetten çıkıyorsa düşünmek gerekmez mi?

A

Tamam da ben olsam şu sorulardan önce tüm metodlar da uzmanlaşmaya çalışırım. Soruları azaltırım. Antik Yunan'da değiliz abi bir sürü yöntem gelişti. Mantık, felsefe gelişti. 100 soruyu bilgimle 10 a indirebileceksem neden uğraşayım?

M

Hadi azaltalım öyle ise, iki vakit mi, üç vakit mi ayette söylenen. Gerçekte kaç vakit olmalı, söylenenden yola çıkarak anlaşılması gereken

A

Ben okudum 2 vakiti göremedim nerede?

M

Öğlen bir vakit. İkinci vakit ise " yatsı namazından sonra sabah namazından önceki aralıkta sizden izin istesinler. "

A

Sabah namazından önce, öğle ve yatsıdan sonra diyor.

M

yatsı namazından sonra sabah namazına kadar bir vakit olmaz mı toplamda

A

Daha şu kadar net bir şeyde bile uzlaşamıyor akıllarımız

A

Yok artık ya... Yav sabah namazından önce, öğle ve yatsıdan sonra diyor buradan şu anlamı çıkarttınız ya yemin ederim çıldırıyorum

M

Asıl ben çıldırıyorum Yahu üç vakit olsa üç ayrı zaman diliminden söz eder. İki vakit, birincisi öğlen vakti. İkincisi ise, yatsı namazından sonra sabah namazına kadar olan vakit

A

Vallahi pes

M

Peki , "1) Her buluğ çağına ermemiş çocuk izin isteyecek, ancak her buluğ çağına ermemiş çocuk izin isteyebilecek mi, tabi ki hayır?" 1-2-3-4-5 yaşındaki çocuklar nasıl izin isteyecek? Veya bu yaşlardaki çocukların odasına yetişkinler izin isteyip mi girecek, yahu bebeler daha konuşmasını bilmiyor

A

Hahaah Abi mükemmelsin :)) Yav bunun ne önemi var sen ne yapacaksın onları nasıl yaparlarsa yaparlar!!!!!! Belirtmemişse dmeek ki izin istemiyorlardır güzel insan

M

Peki, "2) İzin istemeden giren her buluğ çağına girmemiş çocuğa ne günah var, cezası nedir bu günahların?"
Buluğ çağına girmemiş çocuklara günah var mı yok mu islamda_

A

Bu ayetten bu soru nasıl çıktı peki? Sadece bunu merak ediyorum

M

"Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır." diyor ayet

A

ne size, ne onlara bir günah vardır." diyor ayet

A

Ha peki. Abi günahın ne olduğunu veya cezayı nasıl bilebiliriz? Bunu sormak normal mi? Diyorum ya sen tanrı gibi düşünmeye çalışıyorsun.

M

Peki , "3) Buluğ çağı ve sonraki yaşlarda olan çocuklar için Allah, "kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler" dediğine göre, kast edilen kimlerdir; kendinden öncekiler izin istemiyordu ki, onlar gibi izin istesinler hükmü getiriliyor?"

Kendilerinden öncekiler derken kastedilen kimler, kendilerinden büyükler mi?

A

Evet ben büyükler anladım sanki. Tabi kesin yargıya varamadım.

M

Kendilerinden büyükler bu konuda izin istemiyordu. Böyle dediğine göre izin istemeden çat kapı girebilirsiniz diyor sanırım Allah.

A

Neden izin istemiyordu?

M

Boşuna mı indirildi bu ayet. İzin alsalar, öyle bir kültürleri olsa neden insin peki

A

Peki, "4) "Bu üç vaktin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır." dediğine göre bu vakitlerin dışında kalan zamanlarda günah işlemeye davet mi ediyor Allah!"

Bu vakitlerin dışında çat kapı girmek serbest ama soyunuk da olsa kişiler, sevişiyor olsalar da odalarında günah yok diyor

A

Peki buna ne demeli, "6) Kuran bütün akrabaları sayar kimi ayetlerde, bildiğiniz gibi. Peki bu ayetlerde neden yok, aynı evde yaşayan yalnızca köleler, çocuklar, kadın ve kocası mı; aynı evde yaşayan akrabalar konusuna neden açıklık getirmemiş ayetler; bu bir eksiklik mi?"

A

Sizden öncekiler gibi diyor. Geleneği devam ettirin diyor olamaz mi? O zaman ki insanlar geleneği bozmuş olamaz mı? Hiç mi farklı bakış açınız yok? Nerden açık bulsam diye bakıyorsunuz baya yoruldum

M

Peki abi

M

Farklı bakış açım elbette var ama soruları sordum, yanıtlamasını siz Müslüman kişilere bırakıyorum.

A

Ayette geleneği devam ettirin mesajı var mı? Örneğin, köle, buluğa ermiş ve buluğ çağına gelmiş çocukların dışında hiç kimseden söz etmiyor. Şimdi burada bir geleneği devam ettirin mesajı okunabilir mi

A

Diyelim ki öyle. Ama inancı ve inançlı insanları anlama çabası desek doğru olur buna.

A

Neden o acılardan bakmıyorsunuz o zaman? Ben soru sorayım onlarda cevaplasın saçma. Bende her bir soru sorarım kralı cevaplayamaz ama soru soru olmadıktan sonra anlamı yok bunun. Doğru olan ve en mantıklı bakış açısı ile yola devam edilir. Yorum silindi baştan yazmak zorunda kaldım dağınık olabilir. Bence arayış içindesiniz ve bu soruları cevaplatmak istiyorsunuz. Fakat buna gerek yok. Kendiniz diğer fikirlerden yürüyebilirsiniz

M

Peki, "13) Ergenlik çağına giren çocukların bu iki vakitte izinsiz girmelerine bir engel var mı ayetlerde?" izin alıp girerlerse günah yok mu?

A

Bak abi olmayacak şeylerle ilgilenmiyorsun geçen de dedim bu tip ayrıntılar ciddi anlamda önemsizdir. Zaman ve emek kaybıdır. Yok öncekiler yok ergenler yok bilmem ne. Orada o ayetin muhattabı orada ki toplum. Orada yaşadınız ve gördünüz mü? Veya Allah mısınız? Bunları anlamaya çalışmayın. Ha illa ki anlayacağım derseniz ben de derim ki evvela mantık, felsefe, kelam, fıkıh öğrenir sonra incelerim. Böyle olmaz. Yöntem yanlış. Bütün gün bu sorulara kafa yormaniza gerçekten anlam veremiyorum. Kendinizi fazla zorluyorsunuz. İlla ki bir yerde çelişki arayan bulur. Nasıl mı? İşte bu tip yerlere takılarak kendi kendini kandırır. Şöyle bi bakıyorum diyorum ne alaka ama anlıyorum şimdi. Okuma şekliniz metni anlama değil oradan çelişki bulma, olmasa bile yaratma. Bu durumda zaten bir yere varamayız.

M

"24) İzin alarak girmesi gerekenler sayıldığına göre, izin almadan girebilecekler de sayılmış olmuyor mu?"

Tanrı olayın bu kısmını niçin düşünmemiş peki?

A

Peki o dönemde her evde çekirdek aile mi vardı da siz o dönemi yorumlamaktan kaçınıyorsunuz

A

Şeriat dine göre yaşamak ise, her ayetin en ince detayına kadar anlatmak istediğini anlamaya çalışmak gerekmez mi

A

58- Gerek erkek, gerek kadın bütün müminler! Elleriniz altında bulunanlar ve sizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar odanıza girmek için izninizi istesinler, yani onlara böyle öğretiniz ve emrediniz. Yukardaki "istiynâs" yani geldiğini farkettirme emri hür ve erginlik çağına erenler hakkında idi. Buradaki izin isteme ise el altındaki köle ve cariyelerle, henüz erginliğe ermiş olmayan hür çocuklar, yani sabîler hakkındadır. Bir de bunların ki her defasında değil üç kere, yani üç vakitteki birincisi sabah namazından önce, çünkü yataktan kalkıp giyinmek zamanıdır. İkincisi ve öğle sıcağında elbisenizi soyunduğunuz sırada ki kaylûle, yani gündüz uykusu vakti, üçüncüsü ve yatsı namazından sonra, yatmak için soyunulduğu zamandır ki, sizin için üç avret vaktidir. Örtünmenizin ihlal edilmiş olduğu, eksikli bulunduğunuz üç gedik vaktinizdir. Herkes için olmasa bile genel olarak böyledir. Bu ihtar, izin istemenin sebebini açıklar. Bundan dolayı izin istemelidir. Peki amma, niçin her zaman izin istemesinler, çünkü üzerinize çok dolaşırlar birbirinizin üstündesinizdir, bu yüzden her zaman izin istemede zorluk olur "Allah size âyetlerini böylece açıklar."

59- sizden olan çocuklar da erginlik çağına girdiklerinde -ki asıl delili ihtilam olmalarıdır. Yaşının da en azı kızda dokuz, oğlanda on iki, normali ve görüleni ondört, onbeş en sonu ise onyedi, onsekiz yaşlardır- izin istesinler nitekim kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi, yani kendilerinden önde bulunan siz büyüklerinin onların odalarına girmek için geçen "Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selam vermeden girmeyin" (Nur, 24/27) âyeti gereğince her zaman geldiğini farkettirip selam vererek izin istemeniz gerekli olduğu gibi onlar da yalnız üç vakitte değil, her zaman yanınıza gireceklerinde izin istesinler. "Allah size âyetlerini böyle açıklıyor." Bu iki âyette bu hatırlatmanın tekrar edilmesi, izin isteme emrini tam bir açıklıkla tekiddir. Zira yabancı büyüklerde çekinme hissi, bunlarda da müsamaha şüphesi galip olduğundan burada o şüpheyi kesmek için emir, açıklanmış ve tekrar edilmiştir. Esefle görülmekte ve bilinmektedir ki, bu noktada yanlışlık ve gaflet çoktur.

M

Bakın tefsir bu. Inanıyorum ki. Sorularin çoğu kaybolacak.

M

"üç vakitteki birincisi sabah namazından önce, çünkü yataktan kalkıp giyinmek zamanıdır. İkincisi ve öğle sıcağında elbisenizi soyunduğunuz sırada ki kaylûle, yani gündüz uykusu vakti, üçüncüsü ve yatsı namazından sonra, yatmak için soyunulduğu zamandır ki, sizin için üç avret vaktidir. Örtünmenizin ihlal edilmiş olduğu, eksikli bulunduğunuz üç gedik vaktinizdir"

Yani burada diyor ki gecenin bir yarısında içeri girebilirsiniz.. Öyle mi? O saatte içeridekilerin sevişip sevişmediğini, odasında çıplak dolaşıp dolaşmadığını dışarıdakiler ne bilecek, hadi açıkla bakalım..

A

Buna ne gerek var? Gece lak diye girilmeyeceği zaten bilinir. Abi gerçekten yoruldum yaklaşımların çok sıkıntılı.

M

Gerek o zamanki arap toplumunda gerekse tüm dünyada aile deyince illa çekirdek aile mi akla gelmesi gerekir? Geniş ailelere bu ayetler hitap etmiyor örneğin, hadi bunu da yanıtla; tefsirin buna açıklık getirmiyor.

A

Bide açıkla diyorsun sanki kuantum fiziği

M

Abi peki

M

Öyle olsun, teşekkürler zorlama bir sohbet de olsa.. İyi geceler size

A

Yav abi estağfurullah cansın. Zorlama değil keyif alıyorum. Ben teşekkür ederim.

M

Sinirleniyorum ondan öyle diyorum

M

Mehmet Saltürk bey, sinirlenmenize ne gerek var; ayetleri daha iyi anlamak için çabalıyoruz; sizin daha istekli olmanız gerekmez mi? Bir ayette milyonlarca sır olabilir !

A