Sahiplenme /egemen olma duygusu ile "sevgi" doğru orantılı mıdır yoksa ters orantılı mıdır? Ters orantılı olduğunu düşünen arkadaşlar, toplumun %98'yle fikir ayrılığına düşme sorununu nasıl aşıyorlar?
Aşkı nasıl tanımladığınız ve neyi baz aldığınıza göre değişiyor, sağlıklı yaşanan boyutu sevgidir, tutku boyutu cinsellikle ilgili.. Aşk ise bir insanı bütünüyle elde etme isteğidir, tapınma psikolojisi yaratabilir, bu bakımdan sağlıksız buluyorum.
Aslında kavram kargaşası olmazsa işin çözümü daha kolay olur. Bu konuda kavram kargaşası var. Aşk nedir, ne değildir; sevgi nedir, ne değildir ;tutku nedir ne değildir... Bunları bilirsek hem kendimizi karşı tarafa anlatmamız kolaylaşır hem de ilişki temeli sağlıklı atılmış olur.. Adam bir gün eve gelmedi diye karısı cıngar çıkarıp sen beni sevmiyorsun diyor mesela, dili yanlış kullanıyoruz, kavramları bilmiyoruz.. Dolayısıyla sağlıksız iletişim oluyor, sağlıksız iletişim sağlıksız ilişki doğuruyor.
Aşkın bu toplumun sıradan insanları tarafından nasıl yaşandığı bence o bütünüyle elde etme isteği tapınma psikolojisi falan, esrikliğe varan bir tutkulu sevgidir ve olanları çarpıtarak yorumlamamıza falan neden olabilir ama tapınma veya elde etme/tutma isteği bu toplumun İnşa ettiği kişiliklerin aşık olma davranışları sanıyorum
Toplumun algısı ile kavramın genel anlamı özdeşleştirilemez. Örneğin bir kavramın gerçekte ne olduğunu öğretebilirsek adam yaşadığı egosal tatminin adını aşk koyamaz.
Toplumun %98'inin hastalıklı olduğunu kabul ederek
Aşkla sevgiyi karıştırıyorlar.. Aşk sağlıklı bir duygu değil, sağlıklı olan duygu sevgi.. Daha aradaki farka bile vakıf değil insanlar dostum
Aşk da bence sağlıklı yaşanabilecek bir süreç, mülkiyetçi takıntıların azmasına gerek yok illa
Aşkı nasıl tanımladığınız ve neyi baz aldığınıza göre değişiyor, sağlıklı yaşanan boyutu sevgidir, tutku boyutu cinsellikle ilgili.. Aşk ise bir insanı bütünüyle elde etme isteğidir, tapınma psikolojisi yaratabilir, bu bakımdan sağlıksız buluyorum.
Aslında kavram kargaşası olmazsa işin çözümü daha kolay olur. Bu konuda kavram kargaşası var. Aşk nedir, ne değildir; sevgi nedir, ne değildir ;tutku nedir ne değildir... Bunları bilirsek hem kendimizi karşı tarafa anlatmamız kolaylaşır hem de ilişki temeli sağlıklı atılmış olur.. Adam bir gün eve gelmedi diye karısı cıngar çıkarıp sen beni sevmiyorsun diyor mesela, dili yanlış kullanıyoruz, kavramları bilmiyoruz.. Dolayısıyla sağlıksız iletişim oluyor, sağlıksız iletişim sağlıksız ilişki doğuruyor.
Aşkın bu toplumun sıradan insanları tarafından nasıl yaşandığı bence o bütünüyle elde etme isteği tapınma psikolojisi falan, esrikliğe varan bir tutkulu sevgidir ve olanları çarpıtarak yorumlamamıza falan neden olabilir ama tapınma veya elde etme/tutma isteği bu toplumun İnşa ettiği kişiliklerin aşık olma davranışları sanıyorum
Toplumun algısı ile kavramın genel anlamı özdeşleştirilemez. Örneğin bir kavramın gerçekte ne olduğunu öğretebilirsek adam yaşadığı egosal tatminin adını aşk koyamaz.
Aynen, çoğu aşk denmeyi hak etmiyor bence zaten, aşk tabi ama aşk demek gelmiyor içimden eski sevgiliminkine mesela