Sahiplenme /egemen olma duygusu ile "sevgi" doğru orantılı mıdır yoksa ters orantılı mıdır? Ters orantılı olduğunu düşünen arkadaşlar, toplumun %98'yle fikir ayrılığına düşme sorununu nasıl aşıyorlar?
Sevdiğim benim bende sevdiğim kişiye aitim benim için böyle saygı tabi olacak ama sahiplenme de olur sevince kıskançlıkta hepsinin bir sınırı var ama sevgi sahiplenmeyi doğurur sadece kıskançlık olarak düşünmemek lazım korumak istiyor insan zarar görsün istemiyor bu da sahiplenmeye dahil
Farklı şeyler egemen olmak her tasarrufa kişinin rızası olmadan sahip olmak demek bir yerde yada kişinin tüm rızasını bir kişiye teslim etmesi gibi sahiplenmekse farklı bu durumdan korumak kıskanmak falan
Egemen olmak ve sahiplenmek epey farklı sanki, ve içine de sevgiyi sokmuşturmak, nerden baksanız tutarsizlik, siz sanırım uc nokta kıskançlık, ve sevgi diyeceksiniz?
Seversen sahip olmak istersin, ancak sahip olmak istemek de şuursuzca kıskanmak anlamına gelmemeli. Egemen olma biraz daha kuvvetli bir duygu sahiplenmekten. Tahakküm altına almaya daha yakın bir anlamı var sanki. Dolayısıyla egemen olan tarafın diğer tarafı ezmesiyle sonuçlanabilir kanımca. Bazı özel durumlarda egemen olma ya da olunmasına izin verilmesi olasıdır ve bu da çiftin özel hayatına girer. Sahiplenmeden sevmek nasıl olur, onu pek bildiğim söylenemez.
Sen aşkla sevgiyi karıştırmışsın.. Sahip olma isteği aşkta olur, sevgide o kişinin mutluluğunu düşünürsün, sahip olma gibi bir psikolojiye girmezsin. Her koşulda seversin yani.
Karıştırdığımı sanmıyorum. İçinde aşk barındırmayan sevgi kısır kalmaya muhtaçtır, çünkü tutku da barındırmaz. Ama bunlar tabi subjektif konular, ben böyle düşünür ve hissederim sen diğer türlü düşünür ve hissedersin.
Sanırım sen de burada şehvet ile tutkuyu karıştırdın. Herkes herşeyi karıştırıyor zaten. Aslında bir insanla beraber olmak bütün bu saydığımız duyguların kombinasyonudur, ya da en azından zaman zaman her birini hissedip yaşıyoruzdur. İnsan olmanın gereği olan duygular bunlar ve gayet de normal. Yaşamak lazım fazla da düşünmeden, çok düşününce ne hissettiğini anlamaya çalışırken yaşadığının da farkına varmayabilir insan. Örnekleri bol çevremizde. Bu gün aşk duyuyorsan aşkını yaşa, tutkuyla sevmek içinden geliyorsa tutkuyla sev, şehvetle sevişmekse içinden gelen diğer gün, onu da yaşa. Ya da iyi günündeysen ve hepsini aynı gün hissedebiliyorsan hepsini yaşa ve kadınının/erkeğinin ayaklarını yerden kes. Yeter ki yaşa, fazla da sorgulamadan. Bu işler sorguya mantığa pek gelen işler değil çünkü bence. Yoksa çok monoton olmaz mı hayat?
Kolay aslında diğer seçeneklerle vakit kaybetmediğinizde. Biraz da sosyal çevrenizi böyle olmayan insanlardan seçmekle de alakalı. Zira benim arkadaşlarımın çoğu gayet rahat, özgüveni yüksek insanlar mesela.
Nasıl ego olur hırs olur sahiplenme duygusunda? Neye gore ve nasıl cikariyorsunuz bunu? Bence aksine ego 'dan ve hirslarsan arınmak var.. Siz sadece tek acidan bakmiyormusunuz sizcede, veya kelime olarak sahiplenmeyi acaba doğru mu kullanıyorsunuz ?
Ama sahiplenmek o degildir ki tekele almak, yani kelime sanki yanlış kullanılıyor analtmak istediginizi anlıyorum ama dogru kelime sanki sahiplenme değil, tam oturmuyor sanki..
Her şey kararında güzel. Sevdiğin insanın seni sahiplenmesi çok hoşuna gider ama bu yaptığın şeyleri kısıtlamaya ve senin haklarına müdahale etmeye giderse dayanılmaz olur
sevgi saygı ile olmaktadır sahiplenme egemen olma yer yer insani duygulardır yaşanması lazım ben olmanın bir gerçekleridir ama sevgi kısmına bunu koyduğunuz zaman onun kaybetme duygusu ile alakalı aslında ayarsız kısımları kronik mutsuzluk getirmekte çözüm ise basit aslında kendin ol kabul etmiyorsa yol ver zaten kendinden feragat ederek yürüyen ilişkiler bozulmak zorunda
Seçimlerine saygı duyar ya da tamamen onun secimlerine güvenirsin bu biraz da karşındakine bağlı itiraz da edebilirsin ama kayıtsız kalamazsın sevgi varsa böyle olur sanırım
Aşkı nasıl tanımladığınız ve neyi baz aldığınıza göre değişiyor, sağlıklı yaşanan boyutu sevgidir, tutku boyutu cinsellikle ilgili.. Aşk ise bir insanı bütünüyle elde etme isteğidir, tapınma psikolojisi yaratabilir, bu bakımdan sağlıksız buluyorum.
Aslında kavram kargaşası olmazsa işin çözümü daha kolay olur. Bu konuda kavram kargaşası var. Aşk nedir, ne değildir; sevgi nedir, ne değildir ;tutku nedir ne değildir... Bunları bilirsek hem kendimizi karşı tarafa anlatmamız kolaylaşır hem de ilişki temeli sağlıklı atılmış olur.. Adam bir gün eve gelmedi diye karısı cıngar çıkarıp sen beni sevmiyorsun diyor mesela, dili yanlış kullanıyoruz, kavramları bilmiyoruz.. Dolayısıyla sağlıksız iletişim oluyor, sağlıksız iletişim sağlıksız ilişki doğuruyor.
Aşkın bu toplumun sıradan insanları tarafından nasıl yaşandığı bence o bütünüyle elde etme isteği tapınma psikolojisi falan, esrikliğe varan bir tutkulu sevgidir ve olanları çarpıtarak yorumlamamıza falan neden olabilir ama tapınma veya elde etme/tutma isteği bu toplumun İnşa ettiği kişiliklerin aşık olma davranışları sanıyorum
Sahiplenmek aşkta bir şekilde var olan bir şey lakin egemen olma ihtiyacı karakter ile alakalı bana kalırsa ve aşka dair değil. Sahiplenmenin de bir ölçüsü ve yeri olmalı ayrıca. Sevdiğine, insan değil de köpek muamelesi yaparsan bu sahiplenme olmuyor mesela. Kendimin de o %2 lik kısımdan sevgilisi olduğu için kimseyle başa çıkmıyorum
Aynen öyle aşkı ona verince, kula sevgi kalıyor sadece, bu da egoyla ters orantılı, zaten anlaşılamama sebebimiz de bu.. Kimseye yetmiyor bu. Kimsenin egosunu doyuramıyoruz.. Çünkü aşkı kula vermiyoruz elhamdülillah
Sevgi kıskançlık doğurur. Kıskançlık sahiplenmeyi doğurur. Sahiplenme kısıtlamayı o da ilişkiyi çıkmaza sokar.
Herşey tadında güzel.
Orantı senin karakterindir..!!
Sevdiğim benim bende sevdiğim kişiye aitim benim için böyle saygı tabi olacak ama sahiplenme de olur sevince kıskançlıkta hepsinin bir sınırı var ama sevgi sahiplenmeyi doğurur sadece kıskançlık olarak düşünmemek lazım korumak istiyor insan zarar görsün istemiyor bu da sahiplenmeye dahil
Doğru orantı ve nedensellik
Farklı şeyler egemen olmak her tasarrufa kişinin rızası olmadan sahip olmak demek bir yerde yada kişinin tüm rızasını bir kişiye teslim etmesi gibi sahiplenmekse farklı bu durumdan korumak kıskanmak falan
Sevmek değer vermektir sahiplenme değildir bence, sahiplenmek çok acizce geliyor karşındakini ez egemen ol sahiplen .
%2'lik kesime sesleniyorum, nasıl aşıyorsunuz bu sorunu Özgürlük verince sevmediğiniz düşünülüyor %98 tarafından
O yüzden yalnızız ya burdan %2 ye selamlar iyi geceler
Egemen olmak ve sahiplenmek epey farklı sanki, ve içine de sevgiyi sokmuşturmak, nerden baksanız tutarsizlik, siz sanırım uc nokta kıskançlık, ve sevgi diyeceksiniz?
Seversen sahip olmak istersin, ancak sahip olmak istemek de şuursuzca kıskanmak anlamına gelmemeli. Egemen olma biraz daha kuvvetli bir duygu sahiplenmekten. Tahakküm altına almaya daha yakın bir anlamı var sanki. Dolayısıyla egemen olan tarafın diğer tarafı ezmesiyle sonuçlanabilir kanımca. Bazı özel durumlarda egemen olma ya da olunmasına izin verilmesi olasıdır ve bu da çiftin özel hayatına girer. Sahiplenmeden sevmek nasıl olur, onu pek bildiğim söylenemez.
Sen aşkla sevgiyi karıştırmışsın.. Sahip olma isteği aşkta olur, sevgide o kişinin mutluluğunu düşünürsün, sahip olma gibi bir psikolojiye girmezsin. Her koşulda seversin yani.
Karıştırdığımı sanmıyorum. İçinde aşk barındırmayan sevgi kısır kalmaya muhtaçtır, çünkü tutku da barındırmaz. Ama bunlar tabi subjektif konular, ben böyle düşünür ve hissederim sen diğer türlü düşünür ve hissedersin.
Tutku cinsellikle ilgili, aşkla ilgili değil
Tabii kimileri bu ikisini de fena halde karıştırıyor.
Sanırım sen de burada şehvet ile tutkuyu karıştırdın. Herkes herşeyi karıştırıyor zaten. Aslında bir insanla beraber olmak bütün bu saydığımız duyguların kombinasyonudur, ya da en azından zaman zaman her birini hissedip yaşıyoruzdur. İnsan olmanın gereği olan duygular bunlar ve gayet de normal. Yaşamak lazım fazla da düşünmeden, çok düşününce ne hissettiğini anlamaya çalışırken yaşadığının da farkına varmayabilir insan. Örnekleri bol çevremizde. Bu gün aşk duyuyorsan aşkını yaşa, tutkuyla sevmek içinden geliyorsa tutkuyla sev, şehvetle sevişmekse içinden gelen diğer gün, onu da yaşa. Ya da iyi günündeysen ve hepsini aynı gün hissedebiliyorsan hepsini yaşa ve kadınının/erkeğinin ayaklarını yerden kes. Yeter ki yaşa, fazla da sorgulamadan. Bu işler sorguya mantığa pek gelen işler değil çünkü bence. Yoksa çok monoton olmaz mı hayat?
Orantılı degildir. Basa cikamadigim için yalnızım sanırım:))
Karşı taraf anlamıyor seni çünkü. Sevdiğine inanmıyor. Artı böyle olduğun için sadakatine de güvenmiyor.
Evet kesinlikle. O yüzden ilişki yurutemiyorum ben.
Kendim gibi geri kalan %2'yle sevgili oluyorum olacaksam, sorun kalmıyor.
Denk gelmek çok kolay degil
Kolay aslında diğer seçeneklerle vakit kaybetmediğinizde. Biraz da sosyal çevrenizi böyle olmayan insanlardan seçmekle de alakalı. Zira benim arkadaşlarımın çoğu gayet rahat, özgüveni yüksek insanlar mesela.
Benim çevrem sıkıntılı demek ki:))
Değiştir
Zor ya o yurt dışına falan gitmek lazım. O bilinç seviyesine ulaşmak için sanırım.
Sahiplenme duygusunun içinde ego var, hırs var, bunun olduğu yerde saygı olur mu? Saygının olmadığı yerde sevgi olur mu ?
Mutsuz ilişkilerin altında yatan neden bu. Karşısındakini birey olarak görmekten vazgeçmek.
Nasıl ego olur hırs olur sahiplenme duygusunda? Neye gore ve nasıl cikariyorsunuz bunu? Bence aksine ego 'dan ve hirslarsan arınmak var.. Siz sadece tek acidan bakmiyormusunuz sizcede, veya kelime olarak sahiplenmeyi acaba doğru mu kullanıyorsunuz ?
Mesut Bülgi tekeline alma da diyebiliriz
Birine sahip olma isteği elbette egodur.
Ama sahiplenmek o degildir ki tekele almak, yani kelime sanki yanlış kullanılıyor analtmak istediginizi anlıyorum ama dogru kelime sanki sahiplenme değil, tam oturmuyor sanki..
%2lik kısımdan sesleniyorum, sevmiyorum. Böylelikle problem çözülüyor.
Sevgini algılayabilen olmayınca ister ister bırakıyorsun bir süre sonra Sen de haklısın.
Her şey kararında güzel. Sevdiğin insanın seni sahiplenmesi çok hoşuna gider ama bu yaptığın şeyleri kısıtlamaya ve senin haklarına müdahale etmeye giderse dayanılmaz olur
sevgi saygı ile olmaktadır sahiplenme egemen olma yer yer insani duygulardır yaşanması lazım ben olmanın bir gerçekleridir ama sevgi kısmına bunu koyduğunuz zaman onun kaybetme duygusu ile alakalı aslında ayarsız kısımları kronik mutsuzluk getirmekte çözüm ise basit aslında kendin ol kabul etmiyorsa yol ver zaten kendinden feragat ederek yürüyen ilişkiler bozulmak zorunda
Evet doğru orantılıdır sahiplenirsin korur kollarsın. Çünkü onu üzecek ve acı verecek şeyin sana da acı vereceğini bilirsin.
Sallamamak değil kastettiğim, seçimlerine saygı duymak.
Seçimlerine saygı duyar ya da tamamen onun secimlerine güvenirsin bu biraz da karşındakine bağlı itiraz da edebilirsin ama kayıtsız kalamazsın sevgi varsa böyle olur sanırım
Aslında ben herkese susmam.
Sustuklarım bana özeldir..
Çünkü bilirim ki, sevmenin de sövmenin de
Edepli olanı güzeldir...
Sen de her gün benden bir alıntı yapıyorsun serdar, gerçi bu söz bana ait değil, aşırabilirsin
Bilinçli azınlık her zaman daha iyidir
Toplumun %98'inin hastalıklı olduğunu kabul ederek
Aşkla sevgiyi karıştırıyorlar.. Aşk sağlıklı bir duygu değil, sağlıklı olan duygu sevgi.. Daha aradaki farka bile vakıf değil insanlar dostum
Aşk da bence sağlıklı yaşanabilecek bir süreç, mülkiyetçi takıntıların azmasına gerek yok illa
Aşkı nasıl tanımladığınız ve neyi baz aldığınıza göre değişiyor, sağlıklı yaşanan boyutu sevgidir, tutku boyutu cinsellikle ilgili.. Aşk ise bir insanı bütünüyle elde etme isteğidir, tapınma psikolojisi yaratabilir, bu bakımdan sağlıksız buluyorum.
Aslında kavram kargaşası olmazsa işin çözümü daha kolay olur. Bu konuda kavram kargaşası var. Aşk nedir, ne değildir; sevgi nedir, ne değildir ;tutku nedir ne değildir... Bunları bilirsek hem kendimizi karşı tarafa anlatmamız kolaylaşır hem de ilişki temeli sağlıklı atılmış olur.. Adam bir gün eve gelmedi diye karısı cıngar çıkarıp sen beni sevmiyorsun diyor mesela, dili yanlış kullanıyoruz, kavramları bilmiyoruz.. Dolayısıyla sağlıksız iletişim oluyor, sağlıksız iletişim sağlıksız ilişki doğuruyor.
Aşkın bu toplumun sıradan insanları tarafından nasıl yaşandığı bence o bütünüyle elde etme isteği tapınma psikolojisi falan, esrikliğe varan bir tutkulu sevgidir ve olanları çarpıtarak yorumlamamıza falan neden olabilir ama tapınma veya elde etme/tutma isteği bu toplumun İnşa ettiği kişiliklerin aşık olma davranışları sanıyorum
Sahiplenme ile egemen olma aynı şey değil diye düşünüyorum
Koşut
Sahiplenme diş ve iç olumsuzluklara karşı savunma kollama iç güdüsü. Egemenlik ise üzerinde hak ve hakimiyet durumu
Aynı değil, koşut
Taam bı çay neyin ver bari. Çay önemli caysiz kaldım ya
Ben de açım, metrobüste kaldım
Sahiplenmek aşkta bir şekilde var olan bir şey lakin egemen olma ihtiyacı karakter ile alakalı bana kalırsa ve aşka dair değil. Sahiplenmenin de bir ölçüsü ve yeri olmalı ayrıca. Sevdiğine, insan değil de köpek muamelesi yaparsan bu sahiplenme olmuyor mesela. Kendimin de o %2 lik kısımdan sevgilisi olduğu için kimseyle başa çıkmıyorum
Ego ve sevgi doğru orantılı olabilir mi!!!:)
Olamaz. Değil zaten, ters orantılı.
Çoğunluk sizi yanıltmasın. İnsanların çoğu yalancıdır....
Kendilerine yalan söylüyorlar, sıkıntı burada
elifim narçiçeğim kırböceğim canım kardeşim. Allah'ın Malik olduğu o gün bütün maskeler düşecek:)
Ve Allah Kuluna Kafidir....
Aynen öyle aşkı ona verince, kula sevgi kalıyor sadece, bu da egoyla ters orantılı, zaten anlaşılamama sebebimiz de bu.. Kimseye yetmiyor bu. Kimsenin egosunu doyuramıyoruz.. Çünkü aşkı kula vermiyoruz elhamdülillah
Elhamdülilah...