Tesadüf diye bir şey var mıdır?

Bütün bunlar tesadüf dediğimiz kavramla olsaydı dünyada düzen olmazdı. Uyum olmazdı. Bugün insan aklı öğrendiği şeylerle bilimi tanrilastirmis durumda. Halbuki onları bilim yaratmadı. Bilgiyi yaratan yarattı. Yüce akıl sahibi olan Allahın yaratıcı olduğunu anladiktan sonra yaratilmamizin asıl gayesi anlıyoruz. Biz bu dünyadan hepimiz gelip geçiyoruz. Burada yaşadığımız hayatla olgunlastiriliyoruz. Bilimsel geri durmayacagiz elbet. Öğrenmekten sorgulamaktan vazgecmeyecegiz. Uretmekten vazgecmeyecegiz. Dini öldürme kesme biçme anlamında değerlendiren veya öğretmeye çalışanların karşısında duracagiz. Allah için de hakkı soyleyecegiz. Zaten belli bir ahlaki bir mizacla yaratılıyoruz. Iyilik sevgi paylaşım içinizde var. Yaratan da bunu destekliyor. Inannayanlar varlığının anlamını aciklayamaz. Niçin Neden burada olduğunu bilemez. Sonun ne anlama geldiğini bilemez. Akıl sahibi oldukları halde bir tane sinek yaratamazlar. Yüce Allahın dediği gibi biz size sineği örnek vermekten çekinmeyiz der. Bugün en gelişmiş gökyüzü araçları sineği donanımını onun uçma reflekslerine ve tasarımına sahip değildir. Düşünün akıl sahibi oldugunuz halde bunu yapamiyorsunuz. Yapamazsınız da. Akıllı tesadüf yapıyor bunu yapmış inaniyorsunuz. Bir mekanik saati ele alalım. En fazla 500 parçaya sahiptir. Molekül düzeyine inerseniz milyarlarca parçaya sahiptir. Neyse 500 parça olarak başlayalım. Ki üstelik bu parçalar işlenmiş olarak önünüze konsun. Atın bir torbaya sallayıp çalkayin. Ne zamana kadar bir saat üretebilirsiniz. Çalışan ve bir duzene guzellige sahip saati bu şekilde olusturmaniz icin evrenin yaşı yetmez. Dünyanın yasida yetmez. Ki bir hücrenin yanında çok basittir saatin yapısı. Kimyasal reaksiyon da yaptırmadan üstelik. Parçaların birbirini yok etme şansı da kalmadı. Bir hücre ise saatin binlerce katı parça içerir. Dna RNA mitokondri zar kromozom telomer enzimler ve aminoasitler içermektedir. Bunlardan biri olmadan varlığını sürdürmesi veya canlılık kazanması üremesi yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Mükemmel uyum içerir kendi içinde. Saate gore olağanüstü karmaşıktır. Tesadüf kendisini bile olusturamaz. Hele yaşamın bu kadar cesitliligine baktığınızda yaratıcıyi görmemiz mümkün değildir. Evrim denen sey bir türün sahip oldugu genetik potansiyelin kullanilmasidir. Türden türe dönüşüm yoktur. Canlılar genetik potansiyelini zaman içinde cevreye adaptosyon için kullanır. Tur içinde farklilasmalar oluşur. Aynı tür tek bir yerde yaşamaz değişik çevre koşullarında dünyanın farklı bölgelerinde yaşamaya uyum sağlamıştır. Alın Boz ayıları on binlerce yıl kutuplarda yasatin. Rengi beyazlar ayakları perdeli hale gelir. Bu evrim değildir. Var olan genetik potansiyeli kullanmadir. Bu Yaratanin olmadığına delil değildir. Evrim denen inancsizligina bir darbedir. Bana mutasyondan bahsetmeyin. Mutasyonlar canlı yapılara zarar verir. Kanser gibi. Tumorler gibi. Faydalı genetik bilgi oluşturmaz. Nihayetinde bildiğim birsey daha var. Iman etmek gerçekten zordur. Birkez kalp korlesmis sagirlasmis olmasın.