Herseyin yaratıcısı varsa tanrının da bir yaratıcısı olması gerekir. Şayet bu yaratma işi biryerde duruyorsa Tanrı yerine tanrısızlıkta durma ihtimali de yüzde elliye yüzde ellidir
Senin mantıkla gidilirse tren vagonlardan oluşur arka arkaya bir sürü vagon. En uçta bir lokomatif vardır. Vagonlar çekilir. Lokomatif de mi çekilir? Tabikide hayır lokomatifin işi çekmektir.
Sercan bu konuda fazla takıldın bununla ilgili yazılar var okumanı tavsiye ederim. Tatmin etmezse kendi düşüncene 10dk lığına muhalefet ol mantıklı cevabı bulursun.
Mesela o kadinin oraya gelmesini saglayan veya goz yuman herkes bunjn bedelini muhakkak oder. Kadina da bunun karsiliginda gunahi varsa gunahlari silinir ya da cennetin derecelerinden derece alabilir cektigi sikintilara gore ebedi mukafat verilir
Bunu daha önce cok tartistik ben Kurani kendim ogrenmeden fikrim netlesmeyecek fetva verenlere de guvenemiyorum çünkü. Ama yapilan iyiliklerin karsiliksiz kalacagini hic dusunmuyorum
Bir dünya var içinde canlılar var ve o canlılara Topraktan yiyecek var içinde dilimli mandalinası var, ömrü uzun olsun diye elmanın kabuğu var her mevsime göre şifalı bitki zebze var ne sistem ama hem etten kemikten insan ve hayvanlar var hemde onların yemesi için yiyecekler Aferim bu sahibi olmayan düzene.
Keyfi bir durum degil Allah seytana sure verdi. Kiyamete kadar seytan insanlari yoldan cikaracak ama kim ki Allah a siginirsa seytandan o kisi kurtarır kendini
Ve Kemal Kalkat daha onceden inaniyor muydun ve bu tarz bisey yasadin mi bilmiyorum ama inan ki insan maddi ya da manevi sikinti yasadiginda eger Allah a siginirsa emin ol aciyi hissetmemeye basliyorsun. Savasta kolu kopanla normal hayatta kolu kopanin acisi nasil ki bir degil kendini Allah a teslim ettiginde de boyle oluyor
25 seneden fazla müslümandım, insanın kendisi dışında çözüm bulmaya çalışmasının, bir şeylere sığınıp vakit kaybetmesinin bir anlamı olmadığını öğrendim.
Şeytan falan beni dinden çıkarmadı, kendim araştırdım ve dinlerin tarihsel birer metin olduğuna karar verdim. İnsanın verdiği kararlar kendi sorumluluğundadır.
Çünkü sytan cinlere verilen iradeden de memnun degildi kendisine verilen iradenin kotuye kullanmanin cezasini cekecek. Belki de tovbe etseydi kibirlenmeye devam etmeseydi affedilenlerden olurdu.
Islamda kesinlikle körü körüne inan dayatmasi yoktur ama islâm akıl dinidir. Her ne kadar günümüz müslümanlarinda az olsada islam daima öğrenmeyi ve araştırmayı teşvik etmistir. Bunun neticesinde cok büyük ilim adamlari yetismistir. Tek sorun ıslamın hakkiyla anlatilamamasi.
Çoğu kitaplarda ve yetişen türk alimler genelikle yunan dusunurlerden ilham almışlardır bunların çok örnekleri vardır Çok güzel söyledin ama islam artık çıkar için kulanildigini ve bu nedenle kötü imaj bıraktığında görürsün islam mantığı iyi görünebilir inanki özürlü bir şekilde uygulanıyor.
Güneş de diğer yıldızlar gibi sönecek, hatta sönmeden önce dünyayı da kavuracak. Bu tip olaylar evrende her dakika oluyor, güneş sisteminin bir özel bir durumu yok.
Ya Arkadaş sorguluyorsun ama şunu düşünmüyorsunuz çünki olay son 3bin sene bu sistem sahipsin nasıl olur Allah aşkına bu sorgulamakmi niye kaçıyor sunuz ulan deistim deseniz eyvallah ya sana bir sürü nimet vermiş allah bak bir çıplak gözle bu nasıl oluyor sonra sizin algı kapasiteniz bu diyorsunuz
Araf suresi, 7/179: "Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir."
Ayetin Açıklaması: Gerçekten de yemin olsun ki cinlerden ve insanlardan bir çoğunu da cehennem için yarattık, ki bunlar hüsranlarına haklarında ezeli hüküm verilmiş mahluklardır. Lâkin sırf cebir tarikiyle ve kendilerinin yaptıkları ve sebep oldukları şeyler hesaba katılmadan ve dikkate alınmadan cehennemlik olmuş değillerdir.
Aslında başlangıçta "ahseni takvim", yani en güzel biçimde yaratılmış, şuur fıtratını taahhüt etmiş iken sonra "esfeli safiline" düşmüş ve cebren kurtarılmalarına ilâhî meşiyetin ilgisiz kalmış olması bakımındandır. Allah Teâlâ ezeli ilmiyle biliyordu ki, bunlar ileride irade ve hürriyet sahibi oldukları zaman taahhütlerini yerine getirmeyecekler ve görevlerini yapmayacaklar, fıtratlarındaki emaneti, şühudu ve marifeti ve diğer güçlerini hak yolunda kullanmayacaklardır, "Alçaklığa saplanıp kalacaklar ve heveslerine uyacaklardır."
İşte o zaman Allah, onların kalplerini ve ruhsal melekelerini mühürleyecek, hakkı duymak kabiliyetleri kapanacak, bundan böyle onlara öyle bir yaratılış ve huy verecek ki, artık sırf cehennemlik olacaklar. Allah bunun böyle olacağını, son durumlarının cehenneme varacağını bile bile onları yarattığı için ta başlangıçta, sonu cehennemlik birçok halk yaratmış oluyordu. Bu ise Allah Teâlâ'nın onları doğrudan doğruya cehenneme zorlaması değil, cennete zorlaması, sonu bir taraftan cennete, bir taraftan cehenneme giden, kârlı olabileceği gibi, zararı da olan bir hayata, kâr yolunu taahhüt ettirerek atması fakat taahhütlerinin yerine getirilmesini kendilerine bırakması ve onların üstlerine yüklemesidir.
Şüphe yok ki, bu taahhüdün yerine getirilmeyeceğini bile bile o yüklemeyi yapmak, sonuç olarak onların lehine değil, aleyhlerine olan bir durumdur. Allah dileseydi onları taahhütlerini yapmaya zorlayabilirdi ya da hiç yaratmazdı. O zaman da yokluk ve zorunluluk kendileri hakkında hayat ve hür seçimden daha hayırlı olurdu. Bu onlar açısından belki hoşlanılmayan bir şeydir, ama sonuç bakımından daha hayırlı olduğu kesindir. Bunu Allah neden dilemedi?
Bu nokta sırf O'nun iradesine bağlıdır ve hiçbir şekilde münakaşa edilebilir bir şey değildir. O'nun iradesine müdahele olunamaz. O ne mecburdur, ne de sorumludur. "Yaptığından sorumlu değildir." (Enbiya 21/23), başına buyruk ve ortaksızdır. O'na bir şeyi vacip kılabilecek veya iradesine sınır koyabilecek hiçbir şey yoktur. (En'âm Sûresi'nde 25. âyetin tefsirine ve yine aynı sûrenin 112. âyetinin Cin ve İns hakkındaki açıklamasına bakınız.)
Burada mutlak zorunluluk (cebr-i mahz) olmadığına dikkat çekilerek buyuruluyor ki, onların kalbleri vardır. Kendilerine duyacak bir kalb verilmemiş ve fıtrattaki misaka bağlanmamış değillerdir. Lâkin bu kalblerle fıkıh etmezler, yani işi derinden derine anlamazlar. Kendi vicdanında duyulması ve farkına varılması gereken şeye dikkat etmezler, gereği gibi duyup anlamazlar, gözleri de vardır. Lâkin bunlarla görülecek şeyi görmezler, kulakları da vardır. Lâkin bunlarla işitmezler, işitilecek şeyi dinleyip duymazlar.
Hasılı Allah'ın akıl ve duygu kuvvetlerini insan gibi ve gerektiği şekilde kullanmazlar. İşte bunlar en'âm (hayvan) gibidirler. Gönüllerinde, gözlerinde ve kulaklarında insanlığa mahsus olan mânâ ve şuur bulunmaz. Hayvan gibi sadece bir gövde ve ses ile insan olunur sanırlar ve yalnızca görünüş ile ilgilenirler. Veya bütün duyguları ve idrakleri münhasıran bu dünya hayatındaki geçim sebeplerine yöneliktir. Belki bunlar hayvandan da daha aşağı, daha şaşkındırlar. Çünkü en'âm denilen aşağı canlılar, yaratılıştan ve doğuştan gelen amaçlarından sapmazlar, seçebilecekleri kadar menfaat ve mazarratlarını seçerler, onları elde etmeye gücü yettiği kadar çaba gösterir, tehlikelerden korunmaya çalışır. Hiçbir uzvunu yaratılış gayesinin dışında kullanmaz, ileri gitmese de geri de kalmaz, yaratılışını değiştirmez. Onlar ise aksine gelişmeye ve ebedi mutluluğa aday olan yaratılışlarından gereği gibi yararlanmazlar, yararlanmak şöyle dursun onun bozulmasına sebep olurlar da ebedi azaba götüren bir yola girerler.
Ve işte onlar o gafillerin ta kendileridir. Tam anlamıyla gafil diye işte bunlara denilir. Zira beyinleri ve kalbleri var, fakat şuurları yoktur. Nefislerine karşı şahit olmuşlardır da kendi özlerinden haberleri olmaz, fıtratlarındaki misak ve taahhüdü duymazlar, aldırmazlar. Kendi iç gözlemleriyle, fıkh-ı nefsî denilen kendi iç dikkatleriyle duymadıkları gibi, dışarıdan gözlerine sokulan âyetlerin, kitabın ve kulaklarına okunan hak kelâmının verdiği haberlerin şahitliğiyle de duymazlar.
Vücud var, vicdan namına bir şeyleri yoktur. Dini, bir vehim; kitabı, bir eğlence; ilâhî kelâmı, bir musıki diye karşılarlar. İlâhî işlerle dünya işleri arasındaki inceliğin farkına varmaz, kimin kulu olduklarını, neye veya kime tapacaklarını bilmezler. Gönülleri boş heva, gözleri şekil ve resim, kulakları anlamsız sesler, müsemmasız isimler peşinde dolaşır durur. Kendilerine kalb, göz, kulak verip yaratan, yaratılıştan kendilerini rablık mîsakına taahhüt ettiren, Semî (işiten), Basîr (gören) ve eşi-benzeri olmayan Allah Teâlâ'ya türlü türlü şirkler koşarlar, gafletlerinden dolayı Allah'ı anmazlar, anarlarsa bile O'nun münezzeh şanına layık olmayan isim, sıfat ve özelliklerle anarlar. (bk. ElmalılıM. Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili)
Peki bu soruma mantıklı bir cevap verin. Dünya üzerinde yaşayan kadin ver erkek sayısı neden eşittir? Eşit olması tesadüf müdür? Sperm yada yumurta hücreleri mi insan sayısını bilip kızmı erkek mi olacağını belirleyebiliyor?
Şuan tam eşit değil ama sayılara baktığında kadınların sayısı her geçen gün artmakta kadınların sayısı erkeklerin sayısını geçicek gibi görünüyor bu da kıyamet alametidir.
Tam eşit degilden kastin ne %25 e %75 mi? %1 den bile küçük fark bence esit manasindadir. 5 milyar örnek uzerinden yapilan hesaplamaya göre. Ahir zaman alâmeti olduğunu biliyorum ama bu durum yuz yillardir degismemistir. Ustelik savaşlar olup yuzbinlerce erkeğin ölmesine rağmen. Umarim anlatabilmisimdir.
Hangi düzen arkadaş. Bir düzen merakıdir. Anlamadım gitti ne duzmusler nasıl duzmusler. Bide başka ne olabilirdi yani beklenti nedir. Niye illa birisinin düzmesi gerekliliği hissediliyor. Kimsenin bişey yapmasına gerek yok var ve vari kabul edip etmemekle alakali durum. Olan üzerinden yorumluyoruz. Bilmediğimiz bir şeyi karalayip şu ankinin çok güzel olduğunu yorumluyorsunuz. Güzel olmadığını düşündüğünüz şeye de sınav diyorsunuz. Siz dağlar aşağıya doğru da olsa denizler dik su yerine arsenik te olsaydı, eğer yasabiliyor olsanız bu şahane düzen diyecektiniz. O zaman o size normal gelecek ve ondan memnun kalacaktiniz. Mesela Karadeniz Bölgesi çok dik ve hiç hoş değil. Yada müslümanlar var dünya ya vede ençok kendilerine zarar veren yada senin çok sevdiğin Ajda Pekkan dan ben nefret ediyorum. Mesela arkadaşının yana yana yaptığı temizlikten hiç hazzetmem ve daginiktirim her zaman yada senin az dediğin paraya benim arkadaşım çok diyor. Mesela ülkedeki faiz oranları çok yüksek. Yada hiç lazım olmayan yerde bir nehirler neden çamur ve taş olur ki. Ben sevmem mesela. Yada sıcağı hiç sevmem ben. Belkide sen sıcak su torbasiyla geziyordursun. Mesela 40 yaşındayım 20 senedir romatizmam var her gün ağrı kesici alıyorum ve göz göre göre bobreklerimi öldürüyorum. Ha diyeceksin ki sükret daha da kötü olabilirsin. Evet ama dahada iyisi de olabililirdim. Hatta en iyisi olabilir dim mesela ademle havanın meyve düskunlugu olmasa bi sınavda bu düzende olmazdim. Tukureyim düzeninize sanki çok eyi bir halt gibi. Bunca şeyi bir düzen var. Yok arkadaşım düzen müzen yok.
Tırnagin olmasa duzensizmi olacaktin. O zamanda ona düzen diyecektin. Var üzerinden yorum yapıyorsun. Tirnaksizlari da düşün mesela ne verilmiş, nede oluşmuş.
Ağzıyla kulağı degisiklerde var bunlar düzenin dışındaki şeylermi. Yada istisnalar kaide yi bozmazmi. Yada düzenleyenin yetersizligimi. Mesela bir otomobil firması bile yanlış yaptiginda milyonlarca arabasını geri çağırıp duzenliyorken. Bizi düzenleyen neden kötüye doğru sürüklüyor bizi. Mesela hastalık olum acı
Yaratıcı bana göre % 99.9 var kardes. Ama bu sana diğer dünya, kötülük edinin cezalanacagi, cennet vaadi buna benzer şeylerin garantisini vermez. Bilinmezlik içindeyiz ve tanrı da bilinemez. Uzaylı ırkı da deney ürünü yaratmış olabilir. Tanrıyı din üzerinden yargilamayin geniş düşünün.
Uzayli da bizi diger gezegenlerden izleyip dur bakalim bunlara verdiğimiz dünyayi nasil yok edecekler yok ederlerse biz de mudahale ederiz diye bekliyor olamaz sanmiyorum. Ama 51.bolgeden yonetiliyorsak ona bisey diyemem
Güneş gibi bikaç gezegenle dünya gibi aynısı tekrar dizayn edebilir bunu nasıl yaptıysa. Çoğu zaman hayranlık ve hayret ediyorum yarattığı canlılara, sisteme. Sınırlı bir zeka vermiş yapabileceğiniz şeyleri ve sınırlarını biliyor tahmin ediyor.
Et parçasını kenara koy ve birak bakalim kurtlanmaktan baska bir ise yarayabiliyor mu? Ruh denilen sey et parcasinda olmasa insan bir ise yaramaz. Ruhun da ancak yaratici tarafindan verilecegine inaniyorum
Güneş ve dünya diğer gök cisimlerinden farksız, yalnızca dünya suyun sıvı halde bulunmasına izin veren bir mesafe aralığında duruyor. Bu durum da güneşin genişlemesi ile bitecek.
Anlamı sen veriyorsun zaten fakat evrenin insanın yüklediği anlam dışında özel bir anlamı var diyorsan, o zaman tanrı inancına sahipsin anlamına gelir.
Kimyasallar uygun koşullarda, daha büyük moleküller oluşturmak için, kendiliğinden birleşir. Ayrıca mersedeste kendini kopyalamasını sağlayacak genetik materyal de yoktur.
Safra kesesi dedigim kucuk bir balon kadar ve cok sert taslari bile eritebiliyor ama kendi et parcasini parcalayip vucuda yayilmiyor bunuda aciklarmisiniz
Ya bu mide ne akıllı bir şey Demiri eriten asitten, kendini korumak için, kimyasal sentezleyip, bunu kullanıyor. Ama biz buna "kendikendine" Diye adlandırıyoruz bunada inanıyoruz. O zaman mide mi akıllı biz mi aptalız.?
arkadaşlar bazılarınız soruyor bizi Allah yarattı Allah'ı kim yarattı diye. Bende size soruyorum madem herşey yaratılmak zorunda sizin tesadüfen oluştu dediğiniz düzen nasıl ezeli olabiliyor, sizin mantığınıza göre onunda yaratılması lazım.
Kuran ya da din gibi bir şey aslında inanç için gerekli değil. Tanrı kavramının olabilirliğini sonuca vardırman gerek. Ateist biliminsanlarının tanrı fikri ile hesaplaşmadığını düşünmek de abes kaçar doğrusu.
Sedat abi birde şöyle düşün Annen vefat etti o duygu merhamet yüklü biri düşün iyi niyetli ve ağlıyoruz ancak kabullenmek zor boyut değiştirmiş olamazmı duygusal gireyim
Yasin Küçükoğlu nasıl ve neresinden girersen gir, ateistler için din, ölümlerine kadar alay konusu olacak. Eğer Allah yoksa (hâşâ) benim kaybedecek bir şeyim yok, Eğer varsa o zaman da ben güleceğim. İnşaallah.
Mesela gözünün üstünde kaş var kiprik var bunlar olmasa gözün her ter akdığında sızlardı. Yada suyun neden diğer maddelerden farklı davrandığı herşey balık piş ağzıma düş şeklinde olmaz biraz delil ara kendine Mesela ayetler var cebeli tarık boğazıyla igili daha bir sürü araştırman lazım.
Varlığına dair milyarlarca kanıt var iken olmadığını söylemek biraz abes olmuş. Açıkçası her neyi savunuyor ve inanıyor iseniz inanmadığınız ve savunmadığınız konu hakkında da savunduklarınız kadar bilginiz olması gerekir lakin bundan baya bir yoksunca yazmışsınız. Lütfen biraz araştırın İnan'lardan olun demiyorum asla dikta bir inanç olamaz. Sizin bir çok diye sınıflandırdınız o bilim adamları kuranı Kerim'in bir insan tarafından asla yapılamayacağını ifade ediyorlar. Siz isterseniz kendinizce bunu da inkara kalkışabilirsiniz ama aklınızın bir köşesin de kalsın .
İnanç onu kalbin de hissedebilene vardır. Hiç bir şey araştırmadan ve hiç bir şey okumadan reddene değil.. Karşıt görüş için de yüksek bir akıl ve bilgi gerekir .
Birsen Kayrak a bence bir şey yazmayın Gönlü karalara hiç bir söz tesir etmez bunlar ne yana baksalar eleştirir fakat hiç bir bilgi sahibi olmazlar inanmadığı şeyi sorun ona kesin hiç bir şey bilmiyordur bir fikrin karşısında olmak için o düşünceyi İnan' cı veya fikri tamamen bilmek gerekir ki kendisi zaten bundan yoksun bir de cehaletten söz ediyor. Senin o beğenmediğin ve reddettin güzel dinimiz yüzünden şuan senin ağzının payını (hak ettin ) cevabı kimse yazmıyor burda. Kimsenin senin pis günahları ile işi olmaz şeytanını al da git. Cahile edilecek söz sadece susmak dır oda güzel dinimizin emrettiği edepten dir.
Herseyin yaratıcısı varsa tanrının da bir yaratıcısı olması gerekir. Şayet bu yaratma işi biryerde duruyorsa Tanrı yerine tanrısızlıkta durma ihtimali de yüzde elliye yüzde ellidir
Tanrı, adı üstünde; Yaratıcı. Bu kadar da zorlamamak gerek.
Aslında tanrıya insan gözüyle bakmak yanlış. Sonucta insan üstü hem biz yaratıldık diye tanrıdamı yaratılmak zorunda?
Senin mantıkla gidilirse tren vagonlardan oluşur arka arkaya bir sürü vagon. En uçta bir lokomatif vardır. Vagonlar çekilir. Lokomatif de mi çekilir? Tabikide hayır lokomatifin işi çekmektir.
4 milyar yıl sonra Andromeda galaksisi ile kafa kafaya girişeceğiz, ne düzeni ya .
Bunlar %100'lük sonuçlar değildir. Ona bakarsan yılda birkaçkere meteorla çarpışacağız.
4 milyar yıl sonradını bildiğine göre herşey bir düzene göre devam ediyor değil mi
Budur
Bir iğne ustasiz bir resim ressamsiz bir sehir valisiz olamaz o halde şu dunyaninda bir maliki var bir sahibi var
Sercan bu konuda fazla takıldın bununla ilgili yazılar var okumanı tavsiye ederim. Tatmin etmezse kendi düşüncene 10dk lığına muhalefet ol mantıklı cevabı bulursun.
Sercan Günay 17 yaşımdayım.
Benden çok tecrüben olabilir buna saygım var. Ancak birisine tavsiye vermem için o kişiden büyükmü olmam lazım.
Ne duruyosun bilgilendir o zaman. Akıl yaşla doğru orantılı olsa tüm yaşlılar prof. Olurdu
Sercan Günay Vagonu önündeki vagon çeker. Peki onu? En başta lokomotif vardır. Lokomotifi kim çeker?!
Dinazorları yok eden meteoru da tanrı özellikle mi ayarladı acaba ?
Sen meteor dersin bir başkası tufan bir başkası başka bir şey. Git aynaya bak ve yüzündeki dizaynın mükemmelliğini gör.
Yüzündeki dizaynı mükemmel olamayanlar ne oluyor peki ?
Ne gibi mesela
Sürekli evrene müdahale eden bir tanrı varsa ahlaki ilkeleri nasıl açıklıyorsunuz peki ?
Ahlaki ilkeler İslam'da kusursuzdur.
Biraz düşün öyle cevap ver.
Düşündüm fikrim aynı. Zaten daha öncede düşünmüştüm.
Surekli mudahale oldugunu sanmiyorum insanlarin sinav olabilecegi sekilde müdahale var bence
Bir kadın tecavüze uğrarken müdahale yok ama ne için var mesela ?
Mesela o kadinin oraya gelmesini saglayan veya goz yuman herkes bunjn bedelini muhakkak oder. Kadina da bunun karsiliginda gunahi varsa gunahlari silinir ya da cennetin derecelerinden derece alabilir cektigi sikintilara gore ebedi mukafat verilir
Kadının çektiği fiziksel, psikolojik acıların /sıkıntıların hiç önemi yani ?
İslamda kadının yeri çok büyüktür.
Burada tanrının keyfiyeti söz konusu, ister müdahale ediyor ister etmiyor.
Siz de buna düzen /adalet diyorsunuz.
Bunu daha önce cok tartistik ben Kurani kendim ogrenmeden fikrim netlesmeyecek fetva verenlere de guvenemiyorum çünkü. Ama yapilan iyiliklerin karsiliksiz kalacagini hic dusunmuyorum
Eger ki ben insan akliyla haksizliga ugrayan birinin mukafatini vermeyi dusunuyorsam Yaraticinin adaletinin daha buyuk oldugunu dusunuyorum.
Öte dünya düşüncesinin bir mit olma ihtimali yok mudur ?
Bir dünya var içinde canlılar var ve o canlılara Topraktan yiyecek var içinde dilimli mandalinası var, ömrü uzun olsun diye elmanın kabuğu var her mevsime göre şifalı bitki zebze var ne sistem ama hem etten kemikten insan ve hayvanlar var hemde onların yemesi için yiyecekler Aferim bu sahibi olmayan düzene.
Keyfi bir durum degil Allah seytana sure verdi. Kiyamete kadar seytan insanlari yoldan cikaracak ama kim ki Allah a siginirsa seytandan o kisi kurtarır kendini
Şeytana neden süre veriyor, vermeyebilirdi de .
Zehirli bitki falan yok mu ?
Her şeyin iyisi kötüsü negatifi pozitifi cenneti cehennemi seytanisi melaikesi var muhalefet
Ve Kemal Kalkat daha onceden inaniyor muydun ve bu tarz bisey yasadin mi bilmiyorum ama inan ki insan maddi ya da manevi sikinti yasadiginda eger Allah a siginirsa emin ol aciyi hissetmemeye basliyorsun. Savasta kolu kopanla normal hayatta kolu kopanin acisi nasil ki bir degil kendini Allah a teslim ettiginde de boyle oluyor
El Azim etkisi
25 seneden fazla müslümandım, insanın kendisi dışında çözüm bulmaya çalışmasının, bir şeylere sığınıp vakit kaybetmesinin bir anlamı olmadığını öğrendim.
Yani şeytan mı beni dinden çıkardı ?
Şeytan falan beni dinden çıkarmadı, kendim araştırdım ve dinlerin tarihsel birer metin olduğuna karar verdim. İnsanın verdiği kararlar kendi sorumluluğundadır.
Peki ya gercekten varsa diye suphe etmiyor musun
Çünkü sytan cinlere verilen iradeden de memnun degildi kendisine verilen iradenin kotuye kullanmanin cezasini cekecek. Belki de tovbe etseydi kibirlenmeye devam etmeseydi affedilenlerden olurdu.
Yasmin SeCo çok amatörce konuşuyorsunuz.
Ah profesyonel degilim keske olsaydim
Hayır anlamadığım bütün sistem tesadüfenmi oluştu. Bence çok mantıksız.
Cafer kardeş ne anlatmak istediğini açıklaya bilirmisin? Yani bu yazilanlarda ateist olmanı gerektirecek durumu?
Kısacası herkes kendi tanırsını yaratıyor ben koru körüne inanmaktansa bilmeyi tercih ediyorum
Islamda kesinlikle körü körüne inan dayatmasi yoktur ama islâm akıl dinidir. Her ne kadar günümüz müslümanlarinda az olsada islam daima öğrenmeyi ve araştırmayı teşvik etmistir. Bunun neticesinde cok büyük ilim adamlari yetismistir. Tek sorun ıslamın hakkiyla anlatilamamasi.
Çoğu kitaplarda ve yetişen türk alimler genelikle yunan dusunurlerden ilham almışlardır bunların çok örnekleri vardır Çok güzel söyledin ama islam artık çıkar için kulanildigini ve bu nedenle kötü imaj bıraktığında görürsün islam mantığı iyi görünebilir inanki özürlü bir şekilde uygulanıyor.
Gercekten merak ediyorum madem insan tesadufen olusan bir canli Neden denizde insanlardan baska canlinin icadi yok. Karada ve havada ayni sekilde...
Insana bakiyorsun her alanda kendini tamamlayacak birseyler becerebiliyor. Bizden onceki yaratiklar bunu bizden once yapabilirlerdi
Hepsini yapabilen biziz ama
Alet kullanmayi hayvana ogretiyoruz hafizasi var ogreniyor
Benim bahsettigim bu degil
Tek ucan hayvan kus degil tek yuzen hayvan balik degil hepsinin ayni anda turleri devam ediyor yaşamaya
Neden diger canlilar degil de biz? Bunun cevabini bulamiyorum ben
Bizden daha guclu canlilar var isteseler icatlar yaparlar canimiza okurlar neden kendi vasiflarinin disina cikamiyorlar?
Beyin gelişimini tetikleyen bir dizi zorlanmalara, belirli süre ve belirli şiddetlerde maruz kaldık.
Sadece insan türü?
Allah var yada yok kimin umrunda ki iyi insanlar olun.
Primatların bir kolu ve eski tarihlerde bir çok insan türü aynı zaman dilimlerin de yaşıyordu.
Güneş de diğer yıldızlar gibi sönecek, hatta sönmeden önce dünyayı da kavuracak. Bu tip olaylar evrende her dakika oluyor, güneş sisteminin bir özel bir durumu yok.
Ya Arkadaş sorguluyorsun ama şunu düşünmüyorsunuz çünki olay son 3bin sene bu sistem sahipsin nasıl olur Allah aşkına bu sorgulamakmi niye kaçıyor sunuz ulan deistim deseniz eyvallah ya sana bir sürü nimet vermiş allah bak bir çıplak gözle bu nasıl oluyor sonra sizin algı kapasiteniz bu diyorsunuz
Erol Seçkin http://www.fizik.net.tr/site/yildizlarin-yasam-dongusu/?fref=gc
Yıldızlar ile sorusu olan varsa paylaştığım linke baksın.
Al bak buda imanlı ölürsen ki halin
yeni haber cikti karadelikten disari cikan enerji okudunuz mu
Daha zamanı var, o zamana kadar kaçabilirsek iyi.
Hawking radyasyonunu mu söylüyorsun ?
Araf suresi, 7/179: "Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir."
Ayetin Açıklaması: Gerçekten de yemin olsun ki cinlerden ve insanlardan bir çoğunu da cehennem için yarattık, ki bunlar hüsranlarına haklarında ezeli hüküm verilmiş mahluklardır. Lâkin sırf cebir tarikiyle ve kendilerinin yaptıkları ve sebep oldukları şeyler hesaba katılmadan ve dikkate alınmadan cehennemlik olmuş değillerdir.
Aslında başlangıçta "ahseni takvim", yani en güzel biçimde yaratılmış, şuur fıtratını taahhüt etmiş iken sonra "esfeli safiline" düşmüş ve cebren kurtarılmalarına ilâhî meşiyetin ilgisiz kalmış olması bakımındandır. Allah Teâlâ ezeli ilmiyle biliyordu ki, bunlar ileride irade ve hürriyet sahibi oldukları zaman taahhütlerini yerine getirmeyecekler ve görevlerini yapmayacaklar, fıtratlarındaki emaneti, şühudu ve marifeti ve diğer güçlerini hak yolunda kullanmayacaklardır, "Alçaklığa saplanıp kalacaklar ve heveslerine uyacaklardır."
İşte o zaman Allah, onların kalplerini ve ruhsal melekelerini mühürleyecek, hakkı duymak kabiliyetleri kapanacak, bundan böyle onlara öyle bir yaratılış ve huy verecek ki, artık sırf cehennemlik olacaklar. Allah bunun böyle olacağını, son durumlarının cehenneme varacağını bile bile onları yarattığı için ta başlangıçta, sonu cehennemlik birçok halk yaratmış oluyordu. Bu ise Allah Teâlâ'nın onları doğrudan doğruya cehenneme zorlaması değil, cennete zorlaması, sonu bir taraftan cennete, bir taraftan cehenneme giden, kârlı olabileceği gibi, zararı da olan bir hayata, kâr yolunu taahhüt ettirerek atması fakat taahhütlerinin yerine getirilmesini kendilerine bırakması ve onların üstlerine yüklemesidir.
Şüphe yok ki, bu taahhüdün yerine getirilmeyeceğini bile bile o yüklemeyi yapmak, sonuç olarak onların lehine değil, aleyhlerine olan bir durumdur. Allah dileseydi onları taahhütlerini yapmaya zorlayabilirdi ya da hiç yaratmazdı. O zaman da yokluk ve zorunluluk kendileri hakkında hayat ve hür seçimden daha hayırlı olurdu. Bu onlar açısından belki hoşlanılmayan bir şeydir, ama sonuç bakımından daha hayırlı olduğu kesindir. Bunu Allah neden dilemedi?
Bu nokta sırf O'nun iradesine bağlıdır ve hiçbir şekilde münakaşa edilebilir bir şey değildir. O'nun iradesine müdahele olunamaz. O ne mecburdur, ne de sorumludur. "Yaptığından sorumlu değildir." (Enbiya 21/23), başına buyruk ve ortaksızdır. O'na bir şeyi vacip kılabilecek veya iradesine sınır koyabilecek hiçbir şey yoktur. (En'âm Sûresi'nde 25. âyetin tefsirine ve yine aynı sûrenin 112. âyetinin Cin ve İns hakkındaki açıklamasına bakınız.)
Burada mutlak zorunluluk (cebr-i mahz) olmadığına dikkat çekilerek buyuruluyor ki, onların kalbleri vardır. Kendilerine duyacak bir kalb verilmemiş ve fıtrattaki misaka bağlanmamış değillerdir. Lâkin bu kalblerle fıkıh etmezler, yani işi derinden derine anlamazlar. Kendi vicdanında duyulması ve farkına varılması gereken şeye dikkat etmezler, gereği gibi duyup anlamazlar, gözleri de vardır. Lâkin bunlarla görülecek şeyi görmezler, kulakları da vardır. Lâkin bunlarla işitmezler, işitilecek şeyi dinleyip duymazlar.
Hasılı Allah'ın akıl ve duygu kuvvetlerini insan gibi ve gerektiği şekilde kullanmazlar. İşte bunlar en'âm (hayvan) gibidirler. Gönüllerinde, gözlerinde ve kulaklarında insanlığa mahsus olan mânâ ve şuur bulunmaz. Hayvan gibi sadece bir gövde ve ses ile insan olunur sanırlar ve yalnızca görünüş ile ilgilenirler. Veya bütün duyguları ve idrakleri münhasıran bu dünya hayatındaki geçim sebeplerine yöneliktir. Belki bunlar hayvandan da daha aşağı, daha şaşkındırlar. Çünkü en'âm denilen aşağı canlılar, yaratılıştan ve doğuştan gelen amaçlarından sapmazlar, seçebilecekleri kadar menfaat ve mazarratlarını seçerler, onları elde etmeye gücü yettiği kadar çaba gösterir, tehlikelerden korunmaya çalışır. Hiçbir uzvunu yaratılış gayesinin dışında kullanmaz, ileri gitmese de geri de kalmaz, yaratılışını değiştirmez. Onlar ise aksine gelişmeye ve ebedi mutluluğa aday olan yaratılışlarından gereği gibi yararlanmazlar, yararlanmak şöyle dursun onun bozulmasına sebep olurlar da ebedi azaba götüren bir yola girerler.
Ve işte onlar o gafillerin ta kendileridir. Tam anlamıyla gafil diye işte bunlara denilir. Zira beyinleri ve kalbleri var, fakat şuurları yoktur. Nefislerine karşı şahit olmuşlardır da kendi özlerinden haberleri olmaz, fıtratlarındaki misak ve taahhüdü duymazlar, aldırmazlar. Kendi iç gözlemleriyle, fıkh-ı nefsî denilen kendi iç dikkatleriyle duymadıkları gibi, dışarıdan gözlerine sokulan âyetlerin, kitabın ve kulaklarına okunan hak kelâmının verdiği haberlerin şahitliğiyle de duymazlar.
Vücud var, vicdan namına bir şeyleri yoktur. Dini, bir vehim; kitabı, bir eğlence; ilâhî kelâmı, bir musıki diye karşılarlar. İlâhî işlerle dünya işleri arasındaki inceliğin farkına varmaz, kimin kulu olduklarını, neye veya kime tapacaklarını bilmezler. Gönülleri boş heva, gözleri şekil ve resim, kulakları anlamsız sesler, müsemmasız isimler peşinde dolaşır durur. Kendilerine kalb, göz, kulak verip yaratan, yaratılıştan kendilerini rablık mîsakına taahhüt ettiren, Semî (işiten), Basîr (gören) ve eşi-benzeri olmayan Allah Teâlâ'ya türlü türlü şirkler koşarlar, gafletlerinden dolayı Allah'ı anmazlar, anarlarsa bile O'nun münezzeh şanına layık olmayan isim, sıfat ve özelliklerle anarlar. (bk. ElmalılıM. Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili)
Peki bu soruma mantıklı bir cevap verin.
Dünya üzerinde yaşayan kadin ver erkek sayısı neden eşittir? Eşit olması tesadüf müdür? Sperm yada yumurta hücreleri mi insan sayısını bilip kızmı erkek mi olacağını belirleyebiliyor?
Şuan tam eşit değil ama sayılara baktığında kadınların sayısı her geçen gün artmakta kadınların sayısı erkeklerin sayısını geçicek gibi görünüyor bu da kıyamet alametidir.
Tam eşit degilden kastin ne %25 e %75 mi? %1 den bile küçük fark bence esit manasindadir. 5 milyar örnek uzerinden yapilan hesaplamaya göre. Ahir zaman alâmeti olduğunu biliyorum ama bu durum yuz yillardir degismemistir. Ustelik savaşlar olup yuzbinlerce erkeğin ölmesine rağmen. Umarim anlatabilmisimdir.
Aynen dimi mesela 50 kişiden 23 24 erkek 26 27 kız desek neden 30/20 değil buda tesadüf her ßey tesadüf bi biz algilayamiyoruz
Hangi düzen arkadaş. Bir düzen merakıdir. Anlamadım gitti ne duzmusler nasıl duzmusler. Bide başka ne olabilirdi yani beklenti nedir. Niye illa birisinin düzmesi gerekliliği hissediliyor. Kimsenin bişey yapmasına gerek yok var ve vari kabul edip etmemekle alakali durum. Olan üzerinden yorumluyoruz. Bilmediğimiz bir şeyi karalayip şu ankinin çok güzel olduğunu yorumluyorsunuz. Güzel olmadığını düşündüğünüz şeye de sınav diyorsunuz. Siz dağlar aşağıya doğru da olsa denizler dik su yerine arsenik te olsaydı, eğer yasabiliyor olsanız bu şahane düzen diyecektiniz. O zaman o size normal gelecek ve ondan memnun kalacaktiniz. Mesela Karadeniz Bölgesi çok dik ve hiç hoş değil. Yada müslümanlar var dünya ya vede ençok kendilerine zarar veren yada senin çok sevdiğin Ajda Pekkan dan ben nefret ediyorum. Mesela arkadaşının yana yana yaptığı temizlikten hiç hazzetmem ve daginiktirim her zaman yada senin az dediğin paraya benim arkadaşım çok diyor. Mesela ülkedeki faiz oranları çok yüksek. Yada hiç lazım olmayan yerde bir nehirler neden çamur ve taş olur ki. Ben sevmem mesela. Yada sıcağı hiç sevmem ben. Belkide sen sıcak su torbasiyla geziyordursun. Mesela 40 yaşındayım 20 senedir romatizmam var her gün ağrı kesici alıyorum ve göz göre göre bobreklerimi öldürüyorum. Ha diyeceksin ki sükret daha da kötü olabilirsin. Evet ama dahada iyisi de olabililirdim. Hatta en iyisi olabilir dim mesela ademle havanın meyve düskunlugu olmasa bi sınavda bu düzende olmazdim. Tukureyim düzeninize sanki çok eyi bir halt gibi. Bunca şeyi bir düzen var. Yok arkadaşım düzen müzen yok.
Bizim anlattığımız düzenden kasıt bu değil. Tırnağın tesedüfen oluşmasımı mantıklı yoksa bunun düşünülerek yerleştirilmesimi?
Düzen yok diyorsun kulağınla ağzını yer değiştir bak ne oluyor.
Tırnagin olmasa duzensizmi olacaktin. O zamanda ona düzen diyecektin. Var üzerinden yorum yapıyorsun. Tirnaksizlari da düşün mesela ne verilmiş, nede oluşmuş.
Olmayan bir şey üzerinden nasıl yorum yapayım şizofrenmiyim ben.
Ağzıyla kulağı degisiklerde var bunlar düzenin dışındaki şeylermi. Yada istisnalar kaide yi bozmazmi. Yada düzenleyenin yetersizligimi. Mesela bir otomobil firması bile yanlış yaptiginda milyonlarca arabasını geri çağırıp duzenliyorken. Bizi düzenleyen neden kötüye doğru sürüklüyor bizi. Mesela hastalık olum acı
Düzen olduğunu nerden çıkardın
Peki akıl yoksa ve imanda yoksa noolcak. Hırsizlik. Tecavuz. Hat safaya çikicak. Emin olun bunlari çogu insan ALLAH korkusu oldugu için yapmiyor
Türkiye de Kaliteli ve zengin yaşamayi herkez ister. Bu. Dinsiz insanlarin bir çogunu yoldan çikarta bilir gelin herkezi yoldan çikarmaya çalişmayin
Kazdigniz kuyuya pisliycek Tanidiklarim var.
Yaratıcı bana göre % 99.9 var kardes. Ama bu sana diğer dünya, kötülük edinin cezalanacagi, cennet vaadi buna benzer şeylerin garantisini vermez. Bilinmezlik içindeyiz ve tanrı da bilinemez. Uzaylı ırkı da deney ürünü yaratmış olabilir. Tanrıyı din üzerinden yargilamayin geniş düşünün.
Uzayli da bizi diger gezegenlerden izleyip dur bakalim bunlara verdiğimiz dünyayi nasil yok edecekler yok ederlerse biz de mudahale ederiz diye bekliyor olamaz sanmiyorum. Ama 51.bolgeden yonetiliyorsak ona bisey diyemem
Güneş gibi bikaç gezegenle dünya gibi aynısı tekrar dizayn edebilir bunu nasıl yaptıysa. Çoğu zaman hayranlık ve hayret ediyorum yarattığı canlılara, sisteme. Sınırlı bir zeka vermiş yapabileceğiniz şeyleri ve sınırlarını biliyor tahmin ediyor.
Et parçasını kenara koy ve birak bakalim kurtlanmaktan baska bir ise yarayabiliyor mu? Ruh denilen sey et parcasinda olmasa insan bir ise yaramaz. Ruhun da ancak yaratici tarafindan verilecegine inaniyorum
Kemal Kalkat
Güneşin insanlar ve eko sistem için özel bir durumu yok mu?
Herhangi bir durumun özel olmasi insan zihnine mahkum değil mi
Yani aklın olmadığı bir yerde durumun önemi/anlamı var mı ki ?
Güneş ve dünya diğer gök cisimlerinden farksız, yalnızca dünya suyun sıvı halde bulunmasına izin veren bir mesafe aralığında duruyor. Bu durum da güneşin genişlemesi ile bitecek.
Peki ya oksijen?
Dünaynın oluşumu sırasında sürekli değişti ve canlılar da bu atmosferik şartlara uyum sağlamak zorunda kaldılar.
benim söylemek istediğim
100 yıl yaşayan bir insan için hayati boyunca güneş sisteminin ne ifade ettiği
https://youtu.be/iV1lzkM2Fl4?fref=gc
Anlamı sen veriyorsun zaten fakat evrenin insanın yüklediği anlam dışında özel bir anlamı var diyorsan, o zaman tanrı inancına sahipsin anlamına gelir.
Demek istedigim su sartlar mi insana insan mi sartlara gore olustu yoksa ikisi de birbirine gore mi ayarlandi
Canlılar şartlara göre evrim geçirmek zorunda kaldılar.
Bir mercedes kendi kendine oluşmazsa, insan nasıl oluşacak.
Kimyasallar uygun koşullarda, daha büyük moleküller oluşturmak için, kendiliğinden birleşir. Ayrıca mersedeste kendini kopyalamasını sağlayacak genetik materyal de yoktur.
"Kendiliğinden"
Demek sence hurafe ve bilim dışı olmuyormu?
Mercedes'i en azından insan bir araya getiriyor.
Bilim dışı olmuyor, kimya deneyleri yapanların her gün gördüğü bir şeydir ; belirli ortamlarda, belirli kimyasal reaksiyonlar meydana gelir.
Belli ortam kendi kendine mi oluşuyor?
Konu burada belli ortam değil, durup dururken meydana hiçbir şey gelemez iddiası.
Safra kesesi dedigim kucuk bir balon kadar ve cok sert taslari bile eritebiliyor ama kendi et parcasini parcalayip vucuda yayilmiyor bunuda aciklarmisiniz
Aynısı mide de var, salgıladığı mukus denilen sıvı, mideyi asitten korur. Tabii yeterince salgılanmadığı zaman mide duvarı delinir.
Ya bu mide ne akıllı bir şey Demiri eriten asitten, kendini korumak için, kimyasal sentezleyip, bunu kullanıyor. Ama biz buna "kendikendine" Diye adlandırıyoruz bunada inanıyoruz. O zaman mide mi akıllı biz mi aptalız.?
Insan vucudundaki tum elementleri biraraya getirsek
Insan kendiliginden olusur mu
Bizim bulunduğumuz boyuta etki eden fizik kuralları ile atomik boyuta etki eden fizik kuralları aynı değil.
Atomik boyutmu... O da ne ki looo..
Hepsi guzel teknolojik aletler ama bizim gibi olacaklarini hic sanmiyorum ya da diger orjinal yaratiklar gibi
https://youtu.be/bYfIB6xH1Vc?fref=gc
I phone 7deki siri gibi bir yerden sonra afallar istedigin kadar bilgi yükle
https://bilimfili.com/insan-yapimi-insan-beyni/?fref=gc
Emin ol deneylerde ise yarayan ancak insanda yaramayan sonuclar yuzunden yine insanlar olecek
İnsanlarda denenemeyecek türde olan ilaçların denenmesi için yapılan çalışmalar bunlar.
Insaallah ise yarar
Simdiki bilim adamlari daha zeki neyseki kendilerini riske atmiyorlar
https://youtu.be/CiRXKegYlJg?fref=gc
DIN INSANİ BASBADI BADINA HASTA VEDE ŞIZOFREN YAPIYIR DINDEN UZAK DUR ALLAHA YSKIN
dinden uzak olup nasıl Allah'a yaklaşacağız.
BATI DOĞA ILE DOPDOLU ALLAHA YAKIN..
Ateist değilim ama takipte kalmak için yorum bulunsun. Güzel konu.
arkadaşlar bazılarınız soruyor bizi Allah yarattı Allah'ı kim yarattı diye. Bende size soruyorum madem herşey yaratılmak zorunda sizin tesadüfen oluştu dediğiniz düzen nasıl ezeli olabiliyor, sizin mantığınıza göre onunda yaratılması lazım.
Tabii ki mümkün. Sen buna düzen mi diyorsun?
Allah'ın var olup olmadığını tartışmak bile, Allah'ın varlığının kanıtıdır ...
Olmayan bişeyin ne düşüncesi nede tartışması olur ..
Ateist biliminsanlarının beyni ve aklı kıt demek, iyiymiş bu da.
İnanmadığın zaman beynin ve aklın kıt mı oluyor ?
İlim nedir ?
Kuran ya da din gibi bir şey aslında inanç için gerekli değil. Tanrı kavramının olabilirliğini sonuca vardırman gerek. Ateist biliminsanlarının tanrı fikri ile hesaplaşmadığını düşünmek de abes kaçar doğrusu.
Yahu bir tane delil gösterin inanalım diyoruz, yıllarca diyoruz.
Koyamayız, demek ki Allah var. Bunu bugüne kadar nasıl anlayamadık
Sedat abi birde şöyle düşün Annen vefat etti o duygu merhamet yüklü biri düşün iyi niyetli ve ağlıyoruz ancak kabullenmek zor boyut değiştirmiş olamazmı duygusal gireyim
Yasin Küçükoğlu nasıl ve neresinden girersen gir, ateistler için din, ölümlerine kadar alay konusu olacak. Eğer Allah yoksa (hâşâ) benim kaybedecek bir şeyim yok, Eğer varsa o zaman da ben güleceğim. İnşaallah.
Mesela gözünün üstünde kaş var kiprik var bunlar olmasa gözün her ter akdığında sızlardı. Yada suyun neden diğer maddelerden farklı davrandığı herşey balık piş ağzıma düş şeklinde olmaz biraz delil ara kendine Mesela ayetler var cebeli tarık boğazıyla igili daha bir sürü araştırman lazım.
Delille inanacaksanız, inanmayın zaten.
Varlığına dair en ufak bir kanıtı olmayan bir şeye neden inanayım, o kadar saf mıyım ben?
Varlığına dair milyarlarca kanıt var iken olmadığını söylemek biraz abes olmuş. Açıkçası her neyi savunuyor ve inanıyor iseniz inanmadığınız ve savunmadığınız konu hakkında da savunduklarınız kadar bilginiz olması gerekir lakin bundan baya bir yoksunca yazmışsınız. Lütfen biraz araştırın İnan'lardan olun demiyorum asla dikta bir inanç olamaz. Sizin bir çok diye sınıflandırdınız o bilim adamları kuranı Kerim'in bir insan tarafından asla yapılamayacağını ifade ediyorlar. Siz isterseniz kendinizce bunu da inkara kalkışabilirsiniz ama aklınızın bir köşesin de kalsın .
Mümkün olmamasi gerekiyor bir yaratıcınin eli var bence
İnanç onu kalbin de hissedebilene vardır. Hiç bir şey araştırmadan ve hiç bir şey okumadan reddene değil.. Karşıt görüş için de yüksek bir akıl ve bilgi gerekir .
Birsen Kayrak a bence bir şey yazmayın Gönlü karalara hiç bir söz tesir etmez bunlar ne yana baksalar eleştirir fakat hiç bir bilgi sahibi olmazlar inanmadığı şeyi sorun ona kesin hiç bir şey bilmiyordur bir fikrin karşısında olmak için o düşünceyi İnan' cı veya fikri tamamen bilmek gerekir ki kendisi zaten bundan yoksun bir de cehaletten söz ediyor. Senin o beğenmediğin ve reddettin güzel dinimiz yüzünden şuan senin ağzının payını (hak ettin ) cevabı kimse yazmıyor burda. Kimsenin senin pis günahları ile işi olmaz şeytanını al da git. Cahile edilecek söz sadece susmak dır oda güzel dinimizin emrettiği edepten dir.
Ne güzel yazmışsın. Katılıyorum her satırına. Bi'de "evet" diye versen tadından yenmez.
fikirler aynı olmasa da sonsuz saygım var her düşünceye. Ama benim ki sonsuza kadar hayır